Bayram Sarıkaya
Sinema endüstrisinin devi Warner Bros.’tan yeni bir Sineklerin Tanrısı filmi geliyor ama çok büyük bir değişiklikle. Deadline’da yer alan özel habere göre Dipsiz (2002) filminin yapımcıları Scott McGehee ve David Siegel, William Golding’in kitabına sadık kalmayı amaçlayan fakat bu kez oğlanların yerine kızların adada mahsur kalıp, deliliğe adım adım yaklaştıkları bir film çekmek için kolları sıvadı.
Siegel, “Özüne çok sadık ve günümüzde geçen bir uyarlama yapmak istiyoruz fakat bizim fikrimiz adada oğlan çocukları yerine kız çocuklarının mahsur kalması üzerine kurulu,” şeklinde bir demeç vermiş Deadline’a. “Golding’in eseri günümüzle bilhassa alakalı olan, insanların aralarındaki çatışmalara ve zorbalıklara odaklanan ve ıssız bir adaya düşen çocukların daha önce yetişkinlerde gördükleri hareketleri taklit ederek kendi toplumlarını kurdukları, her çağa hitap eden bir hikâye.”
McGehee ise Sineklerin Tanrısı’nın kadın oyuncularla çekilecek yeni versiyonunun “erkek çocuklarıyla ve onların saldırgan tavırlarıyla ilgili bazı geleneksel kalıplardan uzaklaşacağını,” dile getirmiş. “Sineklerin Tanrısı harika bir macera romanı, gerçekten de çok eğlenceli ama içerisinde çok fazla anlam da barındırıyor. Telif hakkı sonuçlanana kadar üzerinde bayağı bir düşündük ve artık işe başlamak için inanılmaz heyecanlıyız.“
Kitabın hayranları bu haber karşısında ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmı olaya farklı bir bakış açısından, kadınların gözünden bakmanın eğlenceli olabileceğini ve kitabı yeniden sinemada izlemenin güzel olacağını savunuyor. Diğer kısmıysa tamamen kadınlardan oluşan bir kadronun kitabın ruhunu yansıtamayacağını çünkü ünlü yazarın kasten, bilerek erkek doğasının vahşiliğini gözler önüne serdiğini hatırlatıyor. Nitekim Golding bu konuyla ilgili verdiği bir demeçte şöyle demişti:
“Bunun iki sebebi var. Birincisi ben bir erkek çocuğuydum, kız değil. İkincisiyse bir grup oğlan çocuğu, küçültülmüş bir topluma daha çok benziyor. Bunun eşitsizlikle bir alakası yok. Bence kadınlar erkeklerle eşitmiş gibi davranarak aptallık ediyorlar… çünkü onlar bizden çok daha üstünler, her zaman da öyleydiler. Ama kadınları kullanarak yapamayacağınız bir şey varsa o da onlardan bir avuç alıp kaynatarak bir grup küçük kıza dönüştürmek ve onlardan bir medeniyetin, bir toplumun imgesini yaratmaktır. Kitabımda hiç küçük kız olmamasının sebeplerinden biri de bu.”
William Golding daha sonraları kitabındaki çocukların sadece erkek olmasının bir diğer sebebinin oğlanların hep “en iyi” olacak şekilde yetiştirildiği, bu yüzden de birbirleriyle çalışamadıkları olarak göstermiştir. Erkeklerin Birinci Dünya Savaşı sırasında sergiledikleri vahşiliklerden ilham alan yazar kadınların çok daha mantıklı varlıklar olduğunu ve kitaptakine benzer durumlarla karşılaştıklarında böylesine vahşice davranışlarda bulunmayacaklarını belirtmiştir. Sizin anlayacağınız burada çok büyük bir ikilem söz konusu.
Sineklerin Tanrısı daha önce defalarca filme çekildi, bunlara; Peter Brook’un 1963 versiyonu ve Harry Hook’un 1990 versiyonu dahil. Umarız Sineklerin Tanrısı gibi sembolizm denince akla ilk gelen, insan psikolojisini böyle güzel yansıtan ve bunu yaparken de çuvaldızı topluma batıran bir eseri hakkıyla sinemaya yansıtabilirler.
