Star Wars‘un politikliği (ya da apolitikliği) hep tartışılagelen bir konu olmuştur. Özellikle son film Rogue One‘dan sonra senarist Chris Weitz‘ın İmparatorluk’un “beyaz ırkın üstünlüğünü” savunan bir tarafta durduğunu söylemesiyle de bu tartışmalar tekrar hız kazandı demek mümkün. Senaristin bu açıklamasına cevap veren Disney CEO’su Bob Iger ise, özellikle son filmin hiçbir politik duruş içermediğini savunuyor.
Ancak serinin yaratıcısı George Lucas‘ın bu konudaki fikirleri farklı olabilir gibi duruyor. Filmin logosu tasarlanacağı zaman ne istediğini tam olarak bilen Lucas, tasarımı yapan Suzy Rice‘tan “Son derece faşist ve tehditkar” bir logo istemiş. Bunun üzerine Nazi propoganda bakanı Goebbels’in yazdıklarını okuyan Rice, süreci şöyle anlatıyor:
Okuduğum şey, Goebbels’in, tüm tabelalar ve afişler için kullanılabilecek, herhangi bir varyasyon olmaksızın standartlaştırılmış bir font istediği idi. Bu da bana şiddetli grafiklerin zorlu yüklenmesiyle “faşist” tasarım ya da ısrarla güçlü bir sosyal ve siyasi nokta yaratmak için neyi aradığımı gösterdi.
Tasarım sürecinde Nazilerden etkilenmiş olsa da, onları yüceltmek veya sevdirmek gibi bir amacı olmadığını belirten Rice, faşizmin uygulandığı bir ortamın yarattığı etkiyi yaratmak için böyle bir seçim yaptığını da ekliyor.
Trump destekçisi olduğu bilinen Rice, Rogue One’ın geçmiş veya günümüz ABD politikalarıyla ilgisi olduğunu düşünmediğini, filmin arketip karakterleri ve dramayı farklı bir şekilde işleyerek seyirciye sunduğunu söylüyor.
George Lucas İkinci Dünya Savaşı geekliğini filmin her noktasına serpiştirmiş; farkında olsun ya da olmasın, durum bu.
Faşizmden değil de, daha çok propaganda yöntemlerinden etkilenmiş gibi. Faşist veya değil, bütün propaganda araçları özellikle akılda kalıcı olacak şekilde tasarlanır. Star Wars’un klasik logosu da böyle bir şey. Direkt faşizm demek sansasyonellik ve “clickbait” bir şey oluyor.