in

Türkiye, Dünyada En Çok Sahte Akademik Dergi Yayınlanan Ülkeler Arasında

Dünyada en çok sahte akademik dergi yayınlanan ülkeler arasında Hindistan ve Nijerya ile birlikte Türkiye de bulunuyor.

Dergi
- Reklam -
- Reklam -

Türkiye’de akademik hayatın tutarlığı çoğu zaman tartışma konusu oldu. Deutsche Welle Türkçe‘den Gülsen Solaker’in haberi de Türkiye’nin akademik dergiciliği üzerine acı gerçekleri ortaya çıkartan nitelikte.

Habere göre, dünyada en çok sahte akademik dergi çıkarılan ülkeler arasında Hindistan ve Nijerya ile birlikte Türkiye de bulunuyor.

Her sene artan üniversite ve akademik yayın sayısına rağmen, kalite giderek düşüyor gibi görünüyor.

- Reklam -

Ülkemizde şu anda 206 üniversite var. Scientific Journal Rankings verilerine göre 2017’de Türkiye dünya bilimsel yayın sayısı sıralamasında 19’uncu sırada. Ancak Türkiye’den çıkan yayınlara yapılan ve yayının kalitesini gösteren uluslararası atıf sayısı her geçen yıl önemli oranda düşüyor.

ODTÜ bünyesinde 2009’da kurularak Türkiye ve dünya üniversite sıralamalarını yapan URAP’ın (Akademik Performansa Göre Üniversite Sıralaması) koordinatörü, ODTÜ eski Rektörü Ural Akbulut durumu DW Türkçe’ye şu şekilde aktarıyor:
“Dünyada bilimsel makaleler kalite açısından dört gruba ayrılır. Saygınlık açısından ilk yüzde 25’lik dilim en yüksek kalitededir, sonra saygınlık oranı giderek düşer. Son yüzde 25’lik dilim saygın bile denilemeyecek makalelerdir, ya çok az atıf alır ya da hiç almazlar. Bizim araştırmalarımıza göre dünyanın ortalaması genelde ilk ve ikinci yüzde 25 civarında, üçüncü ve dördüncü dilimde dünyada çok az makale var. Türkiye’de ise tam tersi.”

Üniversite Sayısı Artıyor, Peki ya Kalite?

Ural Akbulut, özellikle son yıllarda Türkiye’de dördüncü kategori makale sayısında ciddi oranda artış olduğunu belirtiyor. Açılan çok sayıda üniversitenin ve bu okulların yeterli öğretim üyesinin bulunmaması, bazı üniversitelerin standartları düşük doktoralar vermesinin bu konuda etken olduğunu açıklıyor.

Hacettepe Üniversitesi’nden emekli öğretim üyesi İskender Sayek de bilimsel yayınların özgün olması ve bilime yaptığı yeni katkısının öneminin altını çiziyor. “Bilimsel çalışmaların nitelik açısından değil nicelik açısından değerlendirilmesi ve bununla da övünülmesini” ana sorunlardan birisi olarak gösteriyor.

Sayek, tam bir planlama yapılmaksızın, altyapı, olanaklar ve insan gücü kaynakları oluşturulmadan, gereğinden çok üniversite açılmasının sakıncalarına dikkat çekiyor.

- Reklam -

Cumhuriyet Gazetesi’nin Bilim ve Teknoloji Yayın Yönetmeni Orhan Bursalı ise yaptığı değerlendirmede, üniversite sayısının artmasının bilimsel yayınların kalitesini teşvik edici bir unsur olamadığını açıklıyor. Yeni kurulan üniversitelerde de nitelikli araştırmacılar bulunduğunu ancak sayılarının az olduğunu sözlerine ekliyor.

Sahte Dergi ve Kongreler

Ülkemizdeki bilimsel yayınların kalitesini kötü yönde etkileyen başka bir faktör ise “yağmacı/sahte” olarak nitelendirilen dergi ve kongreler.

Ural Akbulut’un tanımıyla “sahte” dergiler etki değeri düşük dergilerden farklı olarak tamamen sahte ve parayla makale basıyor. Dolayısıyla bu dergiler bilimsel güvenilirliğe sahip değiller. Akbulut, bu dergilerin Türkiye’deki bilimsel yayın kalitesine ne kadar olumsuz etki yaptığının fark edilmesinin uzun zaman aldığını ve bu sırada birçok insanın bu dergilerde yayımlanan makalelerle doçent ya da profesör olduğuna dikkat çekiyor.

Cumhuriyet Üniversitesi’nden Selçuk Beşir Demir’in Journal of Informetrics dergisinde Kasım 2018’de yayımlanan makalesine göre, dünyada en çok sahte dergi çıkaran ülkeler arasında Hindistan ve Nijerya ile birlikte Türkiye de var.

Bu tür dergilerin yanı sıra bir başka ciddi problem ise sahte kongreler. Akbulut bu kongreleri şöyle anlatıyor:
“Sahte kongre olayında herhalde dünyada maalesef belli bir yere gelmişizdir diye düşünüyorum. Çünkü bazıları non-stop kongre düzenliyor. Aynı kongrede bir bakıyorsunuz biyolojiden başlıyor, teknoloji, mühendislik, makine, elektrik bütün alanları sıralıyorlar. ‘Ne olursan ol gel, yeter ki bize o parayı ver’ diyorlar yani.”
Bu tatsız durum hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Kaynak: DW Türkçe


* Kapadokya Yeniden Keşfedilen 5 Bin Yıllık Yer Altı Şehriyle Ayakta

Devrim Beyaz

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunuyum. 2016'dan beri serbest editörlük yapıyor, çeşitli internet siteleri ve dergiler için haber ve incelemeler kaleme alıyorum.

1 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for Pardus Pardus dedi ki:

    O kadar üniversite boşuna açılmadı. Zamanı gelince birleşip Voltron’ ı oluşturacaklar. :slight_smile:

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Alien

Ridley Scott’tan Yeni Alien Projeleri Hakkında Açıklamalar Geldi

Star Wars

Yakın Gelecekteki Bütün Star Wars Projeleri