in ,

Usta Ressam İbrahim Balaban Törenle Uğurlandı

Türk Resim Sanatçısı İbrahim Balaban 98 yaşında hayata veda etti. Usta ressam Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde sanatçı dostlarının ve sevenlerinin katıldığı bir törenle son yolculuğuna uğurlandı.

İbrahim Balaban
- Reklam -
- Reklam -

Türk Resim Sanatçısı İbrahim Balaban 98 yaşında hayata veda etti. Usta ressam İbrahim Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde sanatçı dostlarının ve sevenlerinin katıldığı bir tören ile 11 Haziran Salı günü son yolculuğuna uğurlandı. İstanbul’da hayata veda eden usta ressamın oğlu Hasan Nâzım Balaban, cenaze töreni öncesinde yaptığı konuşmada, “Türkiye’de maalesef sanatçıların değeri yaşarken bilinmiyor,” dedi.

İbrahim Balaban kalça kemiği kırığı teşhisiyle hastaneye kaldırılmış ve tedavisine başlanmıştı. Balaban, çoklu organ yetmezliği sebebiyle 9 Haziran Pazar günü vefat etti. Usta ressam için düzenlenen törene İbrahim Balaban’ın oğlu Hasan Nâzım Balaban ve yakınlarının yanı sıra Şişli Belediye  Başkanı Muammer Keskin, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, CHP Milletvekili Kani Beko, Ressam Bedri Baykam, Sanatçı Rutkay Aziz ve Nebil Özgentürk‘ün de aralarında bulunduğu çok sayıda isim katıldı.

ibrahim balaban cenaze toreni 2

- Reklam -

İbrahim Balaban ve Resim Tutkusu

Yeteneğin sahibini nerede bulacağı çoğu zaman belli olmuyor. İbrahim Balaban için de hayat tuhaflıklarını sergilemekten geri durmamıştı. 1921’de Bursa-Seçköy’de dünyaya gelen Balaban doğduğu köyün 3 yıllık okulunda eğitim gördü. Henüz 16 yaşındayken hin keneviri yetiştirme suçundan cezaevine giren Balaban orada kendini avutmak için resim yapmaya başladı. Resimlerini zeytinyağına batırdığı renkli kalemlerle yapıyordu. Altı ay hapis ve 16 bin lira da para cezasına çarptırılmıştı; ancak para cezasını ödeyemeyince, para cezası üç yıl mahkûmiyete çevrildi. Cezasının bitmesine çok az bir zaman kala dört mahkûmun saldırısına uğrayan Balaban, cezaevinden çıktıktan sonra evlendiği gün düğün evini basan hasmını öldürdü ve yeniden cezaevine girdi. 1942 ile 1944 ve 1947 ile 1950 yılları arasını Bursa Cezaevi’nde geçirdi.

- Reklam -

Balaban’ın usta bir ressam olması yolundaki ilk adımlar, yine usta şairimiz Nâzım Hikmet sayesinde oluyor. Balaban cezaevindeyken önce babası Hasan Çavuş’un cinayete kurban gittiği; daha sonra da doğumda karısının öldüğü ve çok kısa bir süre sonra da çocuğunun ölüm haberlerini aldı. Balaban, Bursa Cezaevi’nde kendisinden 20 yaş büyük olan Nâzım Hikmet ile tanıştı. Onun desteği ve ilgisi sayesinde resim yeteneği ortaya çıktı ve gelişti. Nâzım Hikmet, Orhan Kemal’i hikâyeci, Balaban’ı ise ressam olarak yetiştirmek istiyordu. İbrahim Balaban cezaevinde resmin yanı sıra felsefe, sosyoloji, ekonomi-politik konularında pratik bilgiler edindi. Ressam, yedi yıl süren Nâzım Hikmet’li günlerini ileriki yıllarda yazdığı Şair Baba ve Damdakiler kitabında anlatmıştır. Hapiste birlikte yattığı Nâzım Hikmet de, onun “Bahar” adlı tablosundan etkilenerek “İbrahim Balaban’ın Bahar Tablosu Üstüne” adlı şiiri yazdı. Ayrıca Nâzım Hikmet, İbrahim Balaban’ın “Mapushane Kapısı” ve “Harman tabloları için de birer şiir yazmıştır. İkinci evliliğinden iki erkek, bir kız çocuğu ve beş torunu vardır. 1955 doğumlu oğlu Hasan Nazım Balaban da kendisi gibi ressamdır.

ibrahim balaban cenaze toreni

2000’den Fazla Tablo ile Yazarlığı

Balaban resim sanatçısı olduğu hayatı boyunca 2000’den fazla resim ve bunun çok daha fazlası desen üretmiştir.  Usta resim sanatçımız İbrahim Balaban aynı zamanda yazarlık yapmaktaydı. Yayımlanmış 11 adet kitabı bulunmaktadır. Ressam sanatçısı olarak ilk sergisini 1953’de İstanbul’da Fransız Kültür Merkezi’nde açan ressam,  sonraki yıllarda hem Türkiye’de, hem de yurt dışında pek çok sergi açtı. 1961’de Yeni Dal Grubu sergisindeki bir tablosundan dolayı yargılandı, ancak aklandı. Yine 1968’de Gazi Dergisi’nde basılan bir tablosundan dolayı yargılandı; ondan da aklandı. 1969’da Adana’da sergilediği resimleri saldırıya uğradı. Ressam son olarak desen çalışmalarını 2005’te İstanbul’da sergilemiştir.
Kaynak: evrensel

Elif Şeyda Doğan

Eylül 1994’te Ankara’da doğdum. İzmir’de büyüdüm. İstanbul'da yaşıyorum. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Anabilim Dalında doktora yapmaktayım. Öykü yazıyorum. İki kişi olarak CosmicZion Zine (czz) adlı fantastik edebiyat, uzay ve mitoloji fanzinini çıkartmaktayız.

1 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for alper alper dedi ki:

    Galiba özellikle ressamları ölünce anımsıyor, ölünce değerlerini hatırlıyoruz.

    Orhan Kemal, Nazım Hikmet, İbrahim Balaban

    İbrahim Balaban’ın “Bahar” adlı tablosu üzerine

    İşte seyreyle gözüm, hünerini Balaban’ın
    İşte şafak vakti Mayıs ayındayız
    İşte aydınlık:
    Akıllı, cesur, taze, diri, insafsız…
    İşte bulut:
    Kaymak gibi lüle lüle
    İşte dağlar:
    Hem de mavi, hem de serin
    İşte sabah seyranı tilkilerin
    Uzun kuyruklarında ışık,
    Sivri burunlarında telaşları.
    İşte seyreyle gözüm:
    İşte karınları aç, tüyleri diken, ağzı kırmızı
    İşte dağ başında kurdun biri.
    Kendi içinde duymadın mı sen
    Aç kurdun öfkesini sabah vakitleri?
    İşte seyreyle gözüm:
    Kelebekler, arılar…
    İşte kıvıl kıvıl devranı balıkların
    İşte bir leylek
    Mısırdan yeni gelmiş.
    İşte bir geyik; daha güzel bir dünyanın hayvanı.
    İşte seyreyle gözüm;
    inin önünde ayı, uyku sersemi henüz
    Sen aklından geçirmedin mi hiç?
    Toprağı koklayarak, ayılar gibi dalgın yaşamayı
    Bala, armuda, yosunlu loşluğa yakın,
    İnsanın sesinden, ateşten uzak.
    İşte seyreyle gözüm: sincaplar, tavşanlar,
    İşte kertenkele, işte tosbağa,
    İşte üzüm gözlü eşeğimiz, bir ağaç pırıl pırıl
    Güzellikte insana en çok benzeyen
    İşte çayır çimen:
    Girin içine çıplak ayaklarım.
    İşte kokla burnum:
    Labadalar, ebe gömeçleri.
    Ellerim ellerini, dokunun, okşayın, avuçlayın,
    İşte anamın sütü,
    karımın eti,
    gülüşü çocuğumun.
    İşte sürülen toprak.
    İşte İnsan:
    dağın taşın, kurdun, kuşun efendisi.
    İşte çırakları, işte poturunda yamalar
    İşte karabasan.
    İşte sağrılarında kederli, korkunç oyuklarında öküzleri.
    On yıl mapusta yattı ama kaybetmedi
    Umudunu Balaban.
    İşte Seçköy’den Ali’nin kızı geliyor al taylarıyla tarlaya.
    NAZIM HİKMET

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

X-Men Çizgi Film

X-Men Serisi Çizgi Filmiyle Geri Dönebilir!

The Good Place

The Good Place 4. Sezonuyla Birlikte Ekranlara Veda Edecek