Yılın son günlerinde sinema dünyamız bir başka krizin eşiğinde. Aralarında Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, Şahan Gökbakar gibi isimlerin de bulunduğu yapımcılar cephesi, haksız uygulamaları nedeniyle Cinemaximum’a savaş açmış durumda. Büyük gişe beklentisi olan kimi yerli filmlerin vizyon tarihi erteleniyor, Cinemaximum’un ise geri adım atmaya niyeti yok gibi.
Bildiğiniz üzere CGV Mars Group (Cinemaximum) şu an Türkiye’deki sinema salonlarının büyük bir kısmını elinde bulunduruyor. Haliyle hangi filmlerin görünür hangilerininse arka planda kaldığını belirleyecek en yetkili merci. Kısacası gerçek bir tekelden bahsediyoruz.
Tüm bu krizin doğuşuysa Cinemaximum’un patlamış mısır ve kola promosyonlu kampanyasıyla oldu. Şirket, promosyonu da bilet fiyatına dahil edip yapımcının aldığı ücreti en aza düşürünce büyük film yapım şirketleri ayağa kalktı. Cem Yılmaz (Fikir Sanat), Yılmaz Erdoğan (BKM), Şahan Gökbakar (Çamaşırhane Film) gibi isimler beklenmekte olan filmlerinin vizyon tarihini yeniden gözden geçirdi. Cem Yılmaz’ın yeni projesi Karakomik Filmler’in vizyon tarihi ertelendi.
Mars’ın Kurumsal İlişkiler Direktörü Aslı Irmak Acar’ın Hürriyet‘e verdiği söyleşi bardağı taşıran son damla oldu. Söyleşiden bazı satır başlıkları şöyle:
“Cem Yılmaz olmazsa başka Cem Yılmaz’lar çıkar.”, “Onlar film çekmezse çekeni bulacağız.”, “Yeni yasa çıksa da mısır promosyonu yapmaya devam edeceğiz.”
Tüm bunlara Cem Yılmaz’ın cevabı Twitter üzerinden geldi:
Hayatımda ilk defa gördüğüm bu hanım yeni Cem Yılmaz’lar çıkaracakmış !Yavaş çıkarsın.Hanımefendi hadi bırak Cem Yılmaz çıkarmayı da tüm Türkiye de sinema biletini 15 lira yapmayı teklif ediyorum 40 liraya bilet satmak yok varmısın ? Yoksun tabi…İyi çıkarmalar Cengizi geçiyorum pic.twitter.com/xVQY4Bt1fT
— Cem Yılmaz (@CMYLMZ) December 30, 2018
Bu cüretkar insanlar gözönünde olan kişileri kullanıp dümenini döndürmek istiyorsa yanlış adres ! Ben filmimi 10 lira kardeşler mısır da bedava der yine gösteririm ! Bunu cümle alem duysun Cem Yılmaz çıkaracak mış mış mış ! Cem Yılmaz çıkardı haberin yok….terbiyesiz
— Cem Yılmaz (@CMYLMZ) December 30, 2018
Ey ahali ! Bana , filmdeki artiste paraları götürdünüzden başka eleştrisi olmayanlara dahil soruyorum, Sinema bileti kaç lira? ben filmimi kaç liraya seyircime satıyorum ki bu hanım neyin üzerinden kime kıyak yapıyor ? Ve utanmadan halkçılık satıyo ! Yap çabuk bileti 15 lira !
— Cem Yılmaz (@CMYLMZ) December 30, 2018
Benden bu kadar ! Teşekkürler…şimdi mikrofon sende.
— Cem Yılmaz (@CMYLMZ) December 30, 2018
Şimdilik durum böyle. Bir de şöyle bir cephe var ki aslında birçok sinemaseverin asıl aklını kurcaladığı mesele de o:
Sinemacılar,
bilet çok pahalı,
küçük şişe su 4 liraya satılamaz,
seyirciye 30 dk reklam izlettiremezsiniz,
aynı film 6 salonda birden oynamasın, bağımsız filmlere yer kalsın diyor mu?Demiyorlar…
Sadece ¨yağmadan payımızı verin¨ diyorlar. Sanatı, seyirciyi düşünen yok :/ pic.twitter.com/LGmfys28WF
— Murat Tolga Şen (@murattolga) December 27, 2018
Bakalım tüm bunlar nereye gidecek. Büyük yapımcılar ve Mars Group uzlaşabilecek mi? Tüm bu tatsızlıklar tekelleşmenin önünü kesmeyi başarabilecek bir adıma vesile olacak mı? Yoksa bağımsız filmler için umut çoktan tükendi mi? Soruların cevaplarını yakın gelecekte istesek de istemesek de alacak gibiyiz.
Kaynaklar: Hurriyet, Filmloverss
Cinemaximum adına konuşan ablanın dili çok kibirli. Gerçekten öyle mi yoksa Cengiz Semercioğlu yüzünden mi bize öyle geliyor merak ediyorum. Zira Cengiz Bey kendi sorduğu soruya olumlu cevap verdi diye kadın sanki o cümleleri sarf etmiş gibi bir imaj çizmiş. Reyting işte.
Ama buna rağmen yaptıkları ve söylediklerinin hoş karşılanacak bir yanı da yok.
Bu arada bu sorun bir şekilde çözülür. Umudum, sorun çözüldüğünde kaybeden yine izleyici olmasın.
Yapımcıya verilen ücret sabit zaten. Değişen bir şey yok. Tek sorun satılan bilet sayısının düşeceği endişesi. Bilet pahalı olunca satış da düşüyor hayliyle. Bu da yapımcıyı ucuz bilet algısına yönlendiriyor. Herkes mısır ve cola almıyor ayrıca. Bir anlaşma zemini elbette bulunur. Yoksa kaybeden biz oluruz sinema sevenler olarak.
Konuyla alakalı veya alakasız, sırf filmlerden önce yarım saat ürün reklamı izlememek için cinemaximum a gitmiyorum.
Bulunduğum şehirde 5-6 sinema var. Diyebilirim ki aralarında en kalitelisi Cinemaximum. Temizlik, seyir keyfi, koltuk rahatlığı, ses yalıtımı…vs.vs Ayrıca,maximum kart kullanan birisi olarak hiç bir zaman normal fiyattan bilet almadım. En son 5-6 sene önce Demir Adam’ın filmi vardı haftasonu gidince kişi başı 16 tl ödemiştik çok koymuştu bana o parayı vermek. Bugün bile hala o fiyata çok gözüyle bakıyorum.
İki tarafın da beyanlarını okuyarak diyorum ki iki tarafta haklı. Tarafları birbirine karşılaştıran Türkiye ekonomisi. Bu işin çözümü de bilet fiyatını arttırmak, ya da devlet teşviki. İşleri dolara vurunca gerçekten çok komik rakamlar çıkmakta gerek yapımcılar için gerekse sinema salonu için.
Mesela şimdi baktım Börü filmine bugün gitsem 11 Türk Lirası, hatta Çarşamba halk günü 10 Türk Lirası, sabah seanslarına gidersem 8 Türk Lirası! Fiyat baya uygun. Herkesin sinemaya gelebilmesi içinde çok iyi. Fiyatları dolara çevirsek 1,5-2 dolar yapıyor ki bir Amerikalı sinemasever bu fiyatı duysa çıldırır. Hadi bir de İzmir Mavibahçe’ye bakalım 17 tl tam bilet. Dolara vurunca gene uygun. Sinema bilet fiyatlarının şu durumda olması gerekeni en az 20 ile 30 Türk Lirası. Ancak böyle de olunca 4 kişi film izlemeye gitseniz ailecek sadece bilet 100 TL tutacak. Diğer yandan bir yapımcı filmden izleyici başı 5 tl kazanıyorumuş gi bu da 0,9 cent civarı yapar. Dünya ile kıyaslandığında çok az bir rakam yapar. O yüzden iki tarafa da hak veriyorum ve destek veya teşvik olmaksızın iki tarafı memnun edecek tek yol bilet fiyatlarının arttırılması görünüyor.
Kim daha fazla pay alacak kavgası bu. Cem ve diğerleri iş kendilerine gelince ses çıkartmaya başladılar. Zor iki salon verilen bağımsız filmlerin yapımcıları ve yönetmenleri mağdur olurken hiç sesleri çıkmıyordu. Filmleri binlerce salonda gösterimdeyken sorun yoktu. Halbuki işin bu hale geleceği çoktan belliydi. Mars’ın açıklamasına gelecek olursak tekel olmanın verdiği hadsizlik. Pazar payının %40’ından fazlasını ele geçiren bi şirket. Devletin bi düzenleme ile bu işi çözmesi lazım. Bölünür mü ne olur bilemiyorum. Bu iş böyle gitmez.