Cem Altınışık
İnsan maymundan geliyorsa, şimdiki maymunlar neden insan olmuyor?
Bu zihin yoran, terleten, zor felsefik sorgulamalara yol açan soruyu yanlışlamak elbette mümkün değil. O kadar değerli bir soru ki, başlı başına evrim denen illeti (!) çürütmeye yetecek yeterliliğe sahip. Şu an etrafta insanlarla birlikte maymunlar da yaşıyorsa en iyisi evrim eğitimini yasaklamalı. Gerek yok.
Diyenlerdenseniz size şimdiden elveda diyelim. Çünkü bugün inceleyeceğim Ancestors: The Humankind Odyssey adlı oyun ‘evrim’i temeline yerleştiren, insan gelişiminin nesiller boyu değişimini oyuncunun yönetimine sunan ve yaşatan bir yapım. Tüm zamanların bizim için en ilginç yolculuklarından birini deneyimlemeye davet ediyor: 10 milyon yıl öncesinden başlamak üzere insan evrimi.
Assassin’s Creed oyun tasarımcısının primat* kontrolü üzerine bir yapımı olunca beklentiler de ona göre şekilleniyor. Ben açıkçası açıklandığı andan itibaren, oradan oraya zıplayan bir hayvanı kontrol ettiğimiz, Assassin’s Creed akışkanlığına sahip bir oyunu deneyimleyecek olacağımdan büyülenmiştim.
Ancak çıkan oyun bu heyecanı karşılıyor mu? Belgesel tadındaki, insan evrimini birinci elden deneyimlediğimiz Ancestors: The Humankind Odyssey nedir ve nasıl olmuş bakalım.
Keşif, Genişleme ve Gelişim
Ancestors: The Humankind Odyssey, üçüncü şahıs açık dünya hayatta kalma oyunu. Oyun yapılandırılmış bir hikâye anlatımı içermiyor. Tasarlanana göre oyuncular kendi deneyimlerini kendileri yaratmalı. Bunun yanı sıra ‘Şuraya gideceksin,’ gibi yönergeler de yok. Oyunun başında temel mekanikler tanıtıldıktan sonra tamamen yalnız bırakılıyoruz.
Oyunda bir primat kabilesinin soyunu kontrol ediyoruz. Tarih öncesi Afrika’da ormanda hayatta kalmak için türlü tehlikelere göğüs geriyor, yeni şeyler keşfediyor ve kabilemizi geliştiriyoruz. Yani evrimimizi yönetiyoruz. Soyumuzu kurutmak ya da harikulade bir gelişime imza atmak tamamen bizim elimizde.
Ölürseniz üzülmeyin. Kabilenizin diğer üyelerinden biriyle oyuna devam ediyorsunuz. Ancak yine de dikkatli olmakta fayda var. Çünkü kabilenin tüm üyeleri ölürse, haliyle devam edecek bir soy kalmaz ve baştan başlamanız gerekir.
Hiçbir şey bilmeyen, ancak öğrenmeye aç bir karakteri kontrol ettiğinizi düşünün. Her gördüğünüzü anlamaya çalışıyor, birbirlerine vurarak ne olacağına bakıyorsunuz. Zehirli bir bitki de yiyebilir, çok kullanışlı bir alet de icat edebilirsiniz. Herhangi bir yönerge olmadan, tamamen merak ederek deneme yanılmayla hareket ediyoruz.
Büyük bir beceri ağacı var. Buradan primatın sinirsel ağından iki el kullanmak, kabile üyelerini yanımıza çağırabilmek gibi yeni özellikler açabiliyoruz.
Vahşi Doğa
Kabilemizdeki seçtiğimiz bir üyeyi kontrol ediyor ve istediğimiz zaman bir başkasına geçebiliyoruz. Oynadığımız primatın sağlığını korumak için yemek yemeyi, su içmeyi ve uyumayı aksatmamız lazım. Elbette ormanın vahşi hayvanlarından, zehirli bitkilerinden vesaire korunmamız da elzem. Piton veyahut timsah gördüğünüzde onu sevmeye gitmeniz pek hayrınıza olmaz. Ayrıca metrelerce yukarıdan yere atlamak da sağlığa zararlı, çok düştüm…
Karşılaştığımız yırtıcı hayvanların tehlikesinin sadece fiziksel zarar olduğunu düşünmeyin. Aynı zamanda korku seviyemizi artırarak bizi her yandan uyaranların üstümüze üstümüze geldiği bir ‘histeri durumuna’ sokabiliyor. Birbirinden tehlikeli tekinsiz canlılar gördüğünde korkmamak elde değil ki.
Ancak unutmayalım. Öğreneceğimiz daha çok bilgi olsa da biz bu ormanın en akıllı canlısıyız. En güçlüsü olmayabiliriz, yine de aklımızla her tehlikeyi aşacak becerilere sahibiz. Duyularımızı kullanarak plan yapabiliyor, kabilemizden tehlikeler karşısında yardım alabiliyor ve daha nice becerimizle diğerlerinden bir adım öne çıkıyoruz.
Zekâmız sağ olsun yeni yiyecek ve araçlar buluyor, bunları birbirleriyle etkileşime sokarak yeni şeyler keşfediyoruz. Her yeni keşif, bizi daha becerikli ve gelişmiş yapıyor. Bu da yeni nesillere ileteceğimiz bilgiyi sağlıyor.
Bazı Kusurlar
Oyunun çooook tekrarlı olması en büyük problemi. Bir aleti oluşturmak için malzemeleri bulmak ve bunu tekrar tekrar yapmak büyük bir derde dönüşebiliyor. Nesilden bir sonrakine sayılı yeteneği aktarabiliyoruz. Bu da demek oluyor ki birçok şeyi yeniden keşfetmeliyiz. Bunun yanı sıra oyun kolunda bazı kontroller de zahmetli. Hepsi birleşince oynanış çok yorucu olabiliyor.
Fikir güzel, oyun tasarımı oldukça yaratıcı. Ancak bunun oyun deneyimine yansıması ne yazık ki heyecanlanan sonucu pek vermiyor.
Bunun yanı sıra oyunun dikkat çeken bir diğer kusuruysa oynanışın akışkanlığı. Bir Assassin’s Creed oyununda bulunduğumuz bölgeyi keşfetme keyfini bu oyunda alamadım. Ormanda bir primatı yönlendirdiğimiz bir yapımda çok daha akışkan bir oynanış bekliyordum.
Arka Planı
Ancestors: The Humankind Odyssey, video oyun dünyasındaki birçok deneyimli kişinin yer aldığı 2014’te kurulan Fransız oyun stüdyosu Panache Digital Games tarafından yapıldı. Stüdyonun başındaysa Assassin’s Creed, Assassin’s Creed II ve Assassin’s Creed: Brotherhood gibi oyunların yanı sıra Prince of Persia: The Sands of Time’da da görev alan Fransız oyun tasarımcısı Patrice Désilets yer alıyor.
Désilets, oyunun dizaynını iyi tasarlamak adına paleoantropoloji üzerine çokça kitap okumuş. Aynı zamanda geliştirici stüdyo, oyunun özgün olması için özellikle popüler kültür öğelerinden ilham almaktan kaçınmış.
Oyun, üçlemenin ilk parçası olarak planlamış. Oyuncunun karakteri Lucy’yi** andıran bir aşamaya geldiğinde üçlemenin ilk adımı bitiyor.
Son Olarak
27 Ağustos 2019’da 1 yıl ‘exclusive’ (özel) olmak üzere Epic Games Store’da 229 TL gibi bir fiyatla çıkışını gerçekleştirdi. Daha sonrasında Steam gibi diğer dijital platformlarında da yer alacak. Tam tarihi verilmese bile bu yıl kasım ayı civarında Playstation 4 ve Xbox One için de çıkması bekleniyor.
Yukarıdaki kusurları hesaba kattığımda şu anki fiyatı çok yüksek. Eğer şans vermek istiyorsanız büyük bir indirim beklemenizi öneririm. Tabii yukarıda yazdıklarım benim için problem değil diyorsanız 40-50+ saati bulan çok uzun bir oynanış süresi var. Bu açıdan sizin için fiyatını karşılayacaktır.
İnsan evrimini, 10 milyon yıl öncesinden başlayarak türlü tehlikelere göğüs gererek deneyimlediğimiz Ancestors: The Humankind Odyssey ne yazık ki benim için vadettiğini pek veremedi. Ancak farklı bir deneme olduğu için de saygı duyulası bir çalışma olduğu da bir gerçek.
* Bütün maymun türlerini ve insanları içine alan memeliler takımı.
** Yaklaşık dört milyon yıl yaşındaki, 105 cm boyundaki Australopithecus afarensis fosili.
Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.