in ,

Batman & Ninja Kaplumbağalar: Pizza Tadında Enfes Bir Karışım

Batman ile Ninja Kaplumbağalar evrenlerini aynı kapak altında buluşturan, ünlü çizgi romanı inceledik.

batman ninja kaplumbagalar ust
- Reklam -
- Reklam -

Ortak maceralar riskli bir iştir. Normalde birbirinden bağımsız olan iki farklı karakteri başarıyla bir araya getirmeniz, ortaya sırıtmayacak bir macera çıkarmanız gerekir. Aynı evrende yer alan kahramanlar söz konusu olduğunda bu o kadar da büyük bir problem olmayabilir. Mesela Örümcek Adam ile Gümüş Kayakçı’yı bir arada gördüğünüzde o kadar da yabancılık hissetmezsiniz. Ama ya Batman ve Ninja Kaplumbağalar gibi alakasızlığın dibine vuran karakterler söz konusu olduğunda? İnsan ister istemez bir kaşına parende attırıyor, değil mi?

Geçmişte buna benzer ortak hikâyeleri çok gördük, çok okuduk. Ve maalesef büyük bir kısmı unutulmaya mahkûm, başarısız denemelerdi. Ama ne mutlu ki Batman & Ninja Kaplumbağalar’da bunun tam tersi bir durum söz konusu. Çünkü kendisi belki de son zamanlarda okuduğum en keyifli şeydi…

Yarasa, Sıçan ve Kaplumbağa

Çizgi romanımız hem Ninja Kaplumbağalardan hem de Shredder ve beceriksiz adamlarından sıdkı sıyrılan Krang’in toptan bir temizlik yapıp hepsini birden alternatif bir boyuta ışınlamasının ardından yaşananları konu alıyor. Böylece hem kahramanlarımız hem de ezeli düşmanları kendilerini New York’tan çok çok uzaklarda, Gotham şehrinde buluveriyorlar. Tabii iki tarafın da öyle kolay kolay pes etmeye niyeti yok. Shredder hemen geri dönüşlerini sağlayacak teknolojik cihazları çalmak ve karşısına çıkan herkesi bir güzel ezmek için çalışmalara başlıyor. Kaplumbağalar ve Splinter Usta da bu dünyada mahsur kalmamak için onunla yarışa giriyor ve tabii bu esnada arada kalan masumları da kurtarmaya çalışıyorlar.

- Reklam -

Ama Gotham’da bir şeyler ters gitti bu eninde sonunda Batman’in kulağına gider… İstisnalar bu sefer de kaideyi bozmuyor ve Kara Şövalye şehrinde cirit atan gizemli ninjaların peşine düşüyor. Çok geçmeden işin içinde iki farklı grup olduğunu keşfediyor elbette. Birisi Ninjutsu sanatında ustalaşmış, cani bir suikastçılar grubu. Diğeriyse garip birer görünüşe sahip, dört mutant… Batman bu iki grubun birlikte çalışıp çalışmadığını, amaçlarını ve nereden geldiklerini öğrenmek için başlıyor dedektiflik maharetlerini sergilemeye. Bizler de onun peşi sıra atılıyoruz bu enteresan maceraya…

Tabii serüvenimiz Gotham da geçer de bu şehrin ikonik kötü adamları boş durur mu? Kara Şövalye’nin Katil Timsah, Penguen, Ra’s Al Ghul gibi pek çok düşmanı da sayfalarda boy gösteriyor ve bir yandan kahramanlarımızı iyice zor durumda bırakırken diğer yandan da okuma keyfimize keyif katıyorlar. İşte bu noktada çok önemli bir unsur giriyor devreye: Denge…

Denge Çekirge, Denge

Yazının başında da değindiğim gibi, ortak çizgi-romanlar söz konusu olduğunda elinizdeki devasa karışımı iyi kullanamadığınızda ortaya çok kötü sonuçlar çıkabilir. Kahramanlar kendileri gibi davranmaz, olaylar saçmalar ve her şey tepetaklak olur gider… Ama Batman & Ninja Kaplumbağalar ekibi (James Tynion IV ve Freddie Williams II) bu işin üstesinden hakkıyla gelmiş. Öyle ki okurken, “Bu çizgi romanın bu kadar eğlenceli olmaya hakkı yok!” derken buldum kendimi.

Neden mi? Çünkü hem Batman hem ezeli düşmanları hem de Kaplumbağalar tamı tamına onları tanıyıp sevdiğimiz gibiler de ondan. Kara Şövalye her zamanki kuşkucu, sorgulayan ve dedektif gibi düşünen bir kahraman olarak çıkıyor karşımıza. Arada sırada boy gösteren, önüne geleni yumruklayan bir karakter olarak resmedilmemiş kesinlikle. Kendisinden beklediğiniz türden şeyleri söyleyip karakterine uygun biçimde davranıyor. Keza Ninja Kaplumbağaların dört üyesi Donatello, Raphael, Leonardo ve Michelangelo da 90’lı yıllardaki çizgi-romanlarda ve çizgi filmde nasıl hatırlıyorsak aynen öyleler. Donatello tam bir bilim ve teknoloji ustasıyken Raphael tüm huysuzluğu ve tez canlılığıyla çıkıyor karşımıza. Leonardo her zamanki gibi mantığın sesi ve grubun lideriyken Michelangelo ise… Eh, Mike, her zamanki Mike… Çılgın, komik, pizza hastası bir çatlak.

batman ninja kaplumbagalar jbcİşin güzel tarafı bu tutarlılık Splinter Usta, Shredder, Penguen, Alfred, Komiser Gordon ve Ra’s gibi karakterlerin yanı sıra isimlerini saymaktan kaçınacağım diğer kişiler için de sonuna kadar geçerli. Daha da güzeli çizgi romanın yazar-çizer ekibi tüm karakterlerin arasındaki denge unsurunu çok ama çok ustalıklı bir şekilde kurmuş. Örneğin, Shredder’ın aslında ne kadar zalim biri olduğunu ve öldürmekten kesinlikle kaçınmadığını çok iyi biliyoruz. O yüzden Penguen gibi bir kötü adam onun karşısında eziliyor, Gotham’a çektirdiği onca kötülüğe rağmen Shredder’ın saf zalimliği karşısında siniveriyor. Tersi olsaydı, ya da Shredder’a kafa tutsaydı muhtemelen çoğumuz buna burun kıvırırdık.

Aynı şekilde Batman ile Ninja Kaplumbağaların kozlarını paylaşması, Splinter ile Alfred’in çizdiği baba rolü, Shredder ile ninjalarının Ra’s Al Ghul ve suikastçılar birliğiyle olan benzerlikleri gibi şeyler çizgi-romanı okudukça ilginizi uyanık tutan ve okuma zevkinizi katlayan birçok başarılı karışımdan sadece birkaçı…

- Reklam -

Pizzanın Yanık Kenarı

Öte yandan, eldeki malzemenin bu kadar başarılı bir şekilde birleştirilmesine rağmen sevmediğim şeyler de oldu. Mesela Batmobil’in yeni tasarımını hiç sevmedim. Ama ondan da öte, hikâyenin kimi yerlerde oldu bittiye getirilmesi ve bazı olayların çok hızlı geçmesi asıl canımı sıkan kısım oldu. Tam işler şenliklenecek derken bir bakıyorsunuz… Hop! Olay çözülüvermiş ve başka bir şeye geçmişiz. Keza çizgi-romanın tam bir “deus-ex machina” metoduyla sona ermesi de pek hoş olmadı. O noktaya kadar gayet iyi gidiyordu hâlbuki…

Sevmediğim bir diğer şey de cildin son 10-15 sayfasının 6 fasiküllük çizgi-romanın kapaklarına ayrılması oldu. Batman ve Ninja Kaplumbağaların birlikteliğine o kadar doyamıyorsunuz ki keşke bu sayfalar bunlara harcanacağına serüveni biraz daha uzatıp daha keyifli hâle getirme yoluna gitselermiş diyorsunuz. Tabii bu JBC’yle değil, direkt olarak DC Comics’le alakalı bir durum.

Çeviri ve Editörlük

Batman & Ninja Kaplumbağalar’ın çeviri ve editörlüğü Hasan Süpürgeci ile Aslı Dağlı’ya ait. Kendilerini en son Batman: Beyaz Şövalye’de bir arada görmüştük ve ikilinin haddinden fazla başarılı çevirisini o zaman bol bol övmüştüm hatırlarsanız. Bu ciltte de bana kendimi tekrar etmekten başka bir şey bırakmamışlar.

Çizgi romanı okurken takıldığım, “Ya, Batman şurada şöyle demiş olmasın sakın?” diye düşündüğüm bir-iki yer oldu aslında. Ama incelemeyi yazmak için oturup İngilizce baskısını kontrol ettiğimde hakikaten de tam olarak öyle dediğini gördüm. Yani takılmama sebep olan kişi çevirmen değil, çizgi romanın yazarıymış aslında. Bunlar çok ufak tefek şeyler ama.

Onun dışında Michelangelo’ya ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Yahu bu çılgının diyalogları bu kadar mı başarılı çevrilir? Sörfçülere özgü konuşma tarzı olsun, pizza hastalığı olsun, her şeyin sonuna dostum ya da ahbap yapıştırması olsun… Tamam, senaristin de başarısı tartışılmaz burada ama “Awesome,” ya da “Dude” kelimelerini içeren bir cümlenin Türkçe çevirisini okurken bir takılırsınız ya. Burada o yok işte 🙂 Güzel olmuş kısaca. Ellerinize sağlık.

Özetle… kaçırmayın, üzülürsünüz. Batman & Ninja Kaplumbağalar gibi eğlenceli ama riskli işleri bizlerle buluşturduğu için JBC Yayıncılık’a kendi adıma teşekkür ediyor, tüm yüzsüzlüğümle “Bunun bir de ikincisi var, biliyorsunuz değil mi?” diye sormaktan da geri kalmamayı kendime borç biliyorum.

M. İhsan Tatari

Yirmi yılı aşkın bir zamandır fantastik edebiyat, bilimkurgu, çizgi roman ve bilgisayar oyunlarıyla haşır neşir oluyor.

Fantastik edebiyat alanında dört basılı kitabı bulunan yazar, Kayıp Rıhtım'ın yanı sıra Oyungezer dergisinde de serbest yazar olarak çalışmakta, çeşitli yayınevlerinde çevirmen ve editör olarak görev almaktadır.

6 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for Husey Husey dedi ki:

    2.cilt’i çıktı 3.cilt’de yakında yurtdışında çılacak.

  2. Avatar for mit mit dedi ki:

    İkinci cilt de sadece yurt dışında çıktı :slight_smile: JBC şimdilik yalnızca ilk cildi bastı.

  3. Avatar for Asli_Dagli Asli_Dagli dedi ki:

    Dediğim kadar varmış değil mi? “Şunun edisyonuna başlayayım da iki güne bitiririm,” diye başına oturup, “E bu bitti???” diye başından kalktığım kitap:)

  4. Avatar for mit mit dedi ki:

    Varmış valla :slight_smile: Çok keyif alarak okudum, bitince de üzüldüm. Keşke daha uzun olsaydı, tadı damakta fena kalıyor böyle :slight_smile:

    Ve ellerine sağlık editör hanım kızım.

  5. Avatar for Nemo Nemo dedi ki:

    Kuşkularım olsa da listeme eklemiştim. Şimdi hikâyesini okurken tekrar “Ya berbat etmişlerse?” diye düşündüm hatta. Ne kadar “deux-ex machina” kullanımına gıcık olsam bile övgüler pizzanın yanık kısmına ağır bastı. Çünkü… Batman!

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

1 cevap daha var.

Atiye Netflix

Netflix’in Türk Yapımı Yeni Dizisi Atiye Hakkında Bildiğimiz Her Şey

ruzgarin adi animasyon

Patrick Rothfuss’un Rüzgarın Adı Eseri Animasyon Olursa!