in ,

Bloodshot İncelemesi: Klişeler Denizinde Aksiyon ve Bilimkurgu

Bloodshot: Durdurulamaz Güç incelemesi sizlerle. Vin Diesel’ın başrolünde yer aldığı çizgi roman uyarlaması süper kahraman filmine dair ilk yorumlarımız!

Bloodshot inceleme
- Reklam -
- Reklam -

Vin Diesel’ın başrolünde yer aldığı, aksiyon ve bilimkurgu türlerini harmanlayan Bloodshot (Durdurulamaz Güç) filmi nasıldı? İzlemeye değer mi? İlk değerlendirmelerimiz sizlerle.

Bloodshot filmi 1992’de vizyona girmesi gereken bir filmdi. Bugün, “Nasıl izlemezsin? Klasiktir,” diyeceğimiz, Vin Diesel’ın, “Ben bir kez daha Ray Garrison olmaktan mutlu olurum,” açıklamasıyla devam filmi için heyecan duyacağımız bir film olabilirdi. Gelgelelim 2020’de çıktı. İlk izlenme rakamlarına göre de, değil yıllar birkaç hafta sonra salonlardan kalktığından itibaren kimse hatırlamayacak. İzlemesi çok kötü bir film değil ama üzerine düşünmesi çok sinir bozucu bir film. O yüzden salondan çıkarkenki hislerimle yazı pek uyuşmayacak gibi. İzlemesi o kadar da işkence olmadığı için şunu söyleyeyim: Aksiyon görmek istiyorsanız izleyin. Daha fazla hiçbir şey ummadıkça filmin sunduğu diğer şeyler hoşunuza gidecektir. Filmin oldukça klişe olan konusundan başlayalım.

Ray Garrison Orta Doğu’da görev yapan bir Amerikan Deniz Piyadesi. Gider, kötü adamları öldürür, rehineleri kurtarır, eve döner, sevgilisiyle güzel bir gün geçirir. Öldürdüğü kötü adamların patronu Ray’i ve sevgilisini esir alır, adamlarının yerini nasıl bildiklerini sorgular, cevap alamayınca sevgilisini öldürmekle tehdit eder. Ray bilmediğini, bilse söyleyeceğini belirtir. Kötü adamların patronu da inandığını söyleyip Ray’in sevgilisini öldürür. Ray gözyaşları içerisinde intikam yeminleri ederken, “Beni şimdi öldürmelisin seni lanet pislik, yoksa peşinden gelip seni öldüreceğim,” tiratları atar. Kötü adam yine tamam der ve Ray’i öldürür.

- Reklam -

Bloodshot

Bloodshot ve 90’lar

Bu arada şimdiye kadar anlattıklarım herhangi bir spoiler içermiyor. Fragmanı izler veya filmin paylaşılan konusunu okursanız Ray’in öldüğünü görürsünüz zaten. Çünkü senaryonun gidişatı için bu bilginin için hiçbir önemi yok. Bu noktada filmin bu gidişatının beni heyecanlandırmasının bir sebebi vardı. Film ucuz aksiyon yapımları gibi kokuyordu. Bütün saçma 90’lar aksiyon klişelerine sahipti ve ben ne kadar naiftim ki filmin olmak niyetine hiç sahip olmadığı bir şey olacağını zannettim.

90’lar aksiyon filmlerinin çoğunun başlangıcına benzer bir film yaparken o dönemin günümüzde eskimiş teknikleriyle çalışıp Ray’in ölümünden sonra filmi modern CGI ve teknik seviyesine çekmek harika bir yönetmenlik oyunu olurdu. John Wick’in ilk filmi çıkıp, sinir bozucu kamera oyunlarıyla ve sürekli sahne keserek çekilen aksiyon sekanslarını tarihe gömdükten 7 sene sonra bilerek isteyerek bu kadar kötü dövüş koreografileri olamaz diyordum. Olabiliyormuş. O eskimiş açılar, aksiyonu mümkün olduğunca göstermemeler, göz kırpan ışıklarla dövüş sekansı çekmeler yok olmamış, Bloodshot’ta bol bol görüp başınızı ağrıtabilirsiniz.

Bilimkurguyu Ne İlgi Çekici Yapar?

Aslında haksızlık yapıyorum, Ray’in ölümünden sonra biraz ton değişimine gitmeye çalışıyor film. Havalı ve çok işlevli protez kollarla bilimkurgunun ne olduğunu anlıyormuş gibi davranıyor. Karakterlerin tek boyutlu ve önemsenemez olduğu müddetçe ne kadar havalı gelecek teknolojin olursa olsun filmin yavan hissettirir. Bilimkurgu insanın o teknolojiyle nasıl değiştiğini anlatabildiği kadar bilimkurgudur. Blade Runner’ın tek boynuzlu at rüyası olmadan ne kadar eksik hissettirdiğini hatırlayın. Bu film o bile değildir. Tarot kartının da atılmadığı halidir. Hatta son sahnede yağmur yağmayan halidir.

Bloodshot inceleme

Hızlı ve Öfkeli’yi Ne İlgi Çekici Yapar?

Filmin bilimkurgusunu ve yönetmenliğini önemsemeyebiliriz. Bunları becerememesine rağmen milyar dolarlar kazanan filmler var. Hızlı ve Öfkeli derinlikli karakterleri veya kaliteli diyalog yazımlarıyla ön plana çıkan bir seri değil. Yine Vin Diesel var, yine pata pata adam öldürüyorlar ve son filmlerle birlikte o da iyice bilimkurgu oldu. Bloodshot’la Hızlı ve Öfkeli’yi bambaşka klasmanlara getirten ne? Karakterleri önemsetebilmek. Bir aksiyon filmi için aksiyonun kimin başından geçtiği önemli değil, salona gidip ateş eden kaslı erkekler görmek istiyoruz diyebilirsiniz ama işte hiç değilse ufak birkaç şeyi doğru yapamazsanız ne kadar ateş eden adam olursa olsun beğendiremezsiniz.

Hızlı ve Öfkeli Vin Diesel’ı ve Vin Diesel’ın ateş ettiği insanları önemseyebildiğimiz için para kazanıyor. Bloodshot’ta herkes o kadar silik ki.

Guy Pearce’ın karakterine ayrıca bakacağım, protez bacaklı ve kör adamlardan konuşalım. Birisi daha hırslı diğeri sakin karakterlerdi. Bitti. Sonunda ufak bir ihanet döndü ve ikisi de öldü. Bunlar niye vardılar filmde? Neden protez bacaklı Ray’den nefret ediyordu? Öyle işte, psikopatmış biraz. Olmaz işte ama böyle. Bu kadar zaman harcanan karakterler bu kadar boş kalamazlar.

Plot Twist İçin Plot Twist

Sonraki altbaşlığa kadar spoiler var, izlemeyi planlıyorsanız atlayabilirsiniz.

- Reklam -

Bloodshot inceleme

Ray uyanır. İleri teknoloji bir tesiste kendisini hayata döndüren Doktor Emil Harkins durumunu açıklar. Vücudunda kan yerine görev alan nano teknoloji robotlardan bahseder. Vücudun aldığı darbeleri çok daha hızlı tedavi eden bu robotlar Ray’i süper güçlü hale getirmiştir. Harkins Ray’e kendisinin ilk prototip olduğunu ve uzunca süre laboratuvarda testler yapılması gerektiğini açıklar. Ray Harkins’in asistanı KT’yle birlikte laboratuarda takılırken kendisini ve eşini öldüren katilin dinlediği şarkı radyoda çalar ve bütün anıları kendisine döner. “Bitmemiş bir işim var,” diyerek tesisi terk eder ve intikamını almak için yola çıkar.

Filmin tek güzel aksiyon sekansı bu. İlk kötü adamımız Axe’ın kapatılmış bir yolda ölmeyen bir adam tarafından avlanmayı bekleyişi klostrofobinizi uyandıracak kadar güzel çekilmiş. Bunun sebebi de zannediyorum tünelin karanlığı, yine göremediğiniz için hoşunuza gidiyor yani aslında.

Axe ölmek üzereyken, “Sana yalan söylüyorlar,” der ve kurşunu beynine yer. Ray tesise geri döner, Harkins, “Çok hasar almışsın yat da şarj edelim seni,” dedikten sonra Ray’i uyutur. Ray uykudayken Harkins’i bilgisayarında filmin başındaki kaçırılma sahnesini kötü adamımız Axe’ın yerinde başka birisini koyarak tekrar yaratırken görürüz.

Film büyük twistini almıştır. Kötü adam Harkins’tir. Ana karaktere benzer süper güçleri olan çılgın bilim insanı filmin kötüsüdür… Vay be…

Durdurulamaz Güç inceleme

Gün Batımına Gitmek

Sonra ne olur? Yeni karakterimiz Wigans gelir, kendisi bir bilgisayar hacker’ıdır. Ray bu güçlü müttefikiyle birlikte gerçek düşmanıyla savaşır. Wigans’ı oynayan Lamorne Morris’i New Girl’den tanıyanlar hafif bir sırıtmayla izler kendisinin olduğu sahneleri. Ve büyük savaş geldiğinde nolur biliyor musunuz? CGI’ın kalitesi düşer. Evet. Filmin son dövüşünde CGI bildiğin animasyon filmi gibidir. İlk yarıda hiç değilse keyifli birkaç sahne yaşatan efektler şimdi göz tırmalar. Komik bir asansör dövüşü ve dövüş de olmayan bir esas kötü adam dövüşünden sonra film biter. Ray ve dostları gün batımına doğru yola çıkarlar. Bir de, “Ehehe, gün batımına gidiyoruz. Klişe miyiz yav,” diye bir replikle kendileriyle dalga geçerler. Evet, bunu yapınca kesinlikle kabul edilebilir oluyor bu durum, tebrikler film.

Nihayetinde Bloodshot pek çok kaçırılmış fırsatı, göz tırmalayan efektleri, kalitesiz yönetmenliği, klişe senaryosu, Vin Diesel ve Guy Pearce dahil söz etmeye hiç değmeyecek oyunculuklarıyla bir hayal kırıklığıdır. Hayatınıza fazladan eklenmiş bir iki saat varsa izleyebilirsiniz, paraya kıyıp IMAX izlerseniz birkaç sahne etkileyici bile gelecektir.

Sizler de Bloodshot filmini izledikten sonra yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.


* J.J. Abrams, Vahşi Batı Filmi The Pinkerton ile Geliyor

Mehmet Çakıcı

1999'da Balıkesir'de doğdu. Küçük yaştan beri fantastik edebiyata ilgi duydu, büyüdükçe diğer edebiyatlara da yaklaştı. Şu sıralar İstanbul Üniversitesi'nde bu ilginin üstüne iyice düşüyor. Uzun bir süre araknofobinin nasıl yazıldığını öğrenemedi.

1 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for Mete_Hoca Mete_Hoca dedi ki:

    Yazıda Guy Richie demişsiniz ama Guy Pearce olacak sanırım

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

James Bond: Casino Royale Kitap

James Bond: Casino Royale Kitabı Türkçede

Curse of the Dead Gods inceleme

Curse of the Dead Gods İncelemesi: Bir de Şöyle Öleyim