Castlevania 4. Sezon İncelemesi: Kanlı Bir Finale Hazırlanın

Castlevania, 4 sezon bölümleri ile Netflix kütüphanesindeki yerini aldı. 10 bölümden oluşan final sezonu, yarım kalmış birçok sorunu çözüp kanlı hikâyeyi bir sonuca ulaştırabildi mi? Gelin herhangi spoiler (sürpriz bozan) içermeyen yorumlarımız ile sevilen maceranın derinliklerine dalalım!

Castlevania 4. Sezon: Saint Germain Sonsuz Koridor’dan Geri Dönüyor

Animasyon ya da aksiyon dolu popüler video oyunlarını filme ve diziye uyarlama konusunda Hollywood ne yazık ki oldukça başarısız. Başarılı yönetmenler, ünlü aktörler ve yüksek bütçeler kullanılsa da bir yerlerde hep bir şeyler eksik kalıyor. En yakın örneklerden biri, Assassin’s Creed. Ancak Konami’nin aynı adlı Japon video oyun serisine dayanan ve Warren Ellis tarafından yaratılıp Adi Shankar tarafından geliştirilen Castlevania ile zincirler kırılıyor. Her sezonda, 15. yüzyıl Eflak köylerine heyecan dolu bir seyahat izleyiciyi bekliyor.

Trevor Belmont karakterini Richard Armitage, Sypha Belnades karakterini Alejandra Reynoso, Alucard karakterini James Callis, Hector karakterini Theo James, Isaac karakterini Adetokumboh M’Cormack, Carmilla karakterini Jaime Murray, Lenore karakterini Jessica Brown Findlay, St. Germain karakterini Bill Nighy, The Judge karakterini Jason Isaacs, Varney karakterini Malcolm McDowell ve Sumi karakterini Rila Fukushima seslendiriyor. Dizinin baş yapımcıları arasında Kevin Kolde ve Fred Seibert bulunuyor. Son sezonu yöneten isim ise Sam Deats.

Castlevania 4. sezonu; insan, vampir ya da başka türlü varlıkların, vahşi doğalarının üstesinden gelip gelemeyecekleri ve daha iyi bir gelecek inşa edip edemeyecekleri sorusuna odaklanıyor. Bu soru, ister Alucard’ın karanlık vampir tarafıyla savaşması olsun, ister Lenore’nin topyekûn savaşta diplomasinin ilgisizliğiyle boğuşması olsun, son 10 bölümdeki tüm karakterlerin arkını besliyor. Sonsuz Koridor’dan dönüşünün ardından güçlü büyülere sahip olduğu kadar ahlaki açıdan zayıflaşan Saint Germain düğümleri oluşturuyor, çözüyor.

Sevilen Karakterlerle Son Yolculuğumuz

Trevor, Sypha, Alucard, Saint Germain, Carmilla, Hector ve Isaac ile son yolculuğumuz olacak 4. sezon; sevimli ikili Trevor ve Sypha’nın Drakula’nın Lindenfeld’deki dirilişini durdurduktan sonra canavar avına devam etmesi ile açılıyor. İkilinin girdiği çatışmalar geçmiş maceraların bir geri dönüşü gibi hissettiriyor. Aç vampirlerin kuşattığı yeni bir yer, kurtarılması gereken masum insanlar… Söz konusu şehrin doğrudan Dracula ve Lisa Tepes’e bağlı olması, ortamı biraz daha ilginç kılıyor. Saldırılar, Dracula adına savaşan huysuz vampir Varney tarafından yönetiliyor. Japon animelerini andıran seriye yeni bir kötü katılıyor. Varney kendini Londra’nın Gece Başkanı, Britanya Adaları’nın laneti, Avrupa’nın en şanlı kralı olarak tanıtıyor. Malcolm McDowell, beceriksiz, kendini beğenmiş vampir Varney rolünü kusursuz bir şekilde yerine getiriyor. Varney ilk bakışta bir tehdit gibi görünmese de – onu çoktan geride bırakan eski bir savaşta savaşıyor. Dracula’yı diriltme görevi, dizinin en iyi kıvrımlarından birine kapı açıyor. Ancak spoiler vererek heyecanınızı bölmeyeceğim.

Striga ve Eşsiz Zırhı ile Bir Güneş Gibi Parlıyor

Castlevania’nın 3. sezonu, grubun askeri Striga da dâhil olmak üzere Carmilla’nın kız kardeşlerini izleyicilere tanıttı. Geçtiğimiz sezonda ona fazla aksiyon verilmemiş olsa da final sezonu Striga’nın ne kadar güçlü olduğunu kanıtlıyor. Bir vampirin güneş ışığı ile teması imkânsızken, ölümlü düşmanlarını gün ışığı zırhını kullanarak güpegündüz alt eden vampiri tüm ihtişamıyla gösteriyor. Savaş alanındaki duruşu tüm beklentileri aşıyor. Striga’nın nihayet Castlevania’da parlama vakti geliyor. Eşsiz zırhıyla tüm topraklardaki en iyi askerlerden biri olduğunu kanıtlıyor.

Kasvetli, kanla ıslanmış, canavarlarla dolu fantazi dünyası, zaman zaman yaratılan dünya için ölümcül bir zil sesi olmakla kalmıyor, her bölümde bu fikir giderek daha fazla vurgulanıyor. Kaosun kuşattığı bir ülkede iktidar için yarışan bölükler, insanlar ve vampirler… Trevor Belmont ve Sypha Belnades dışında, dizinin hayatta kalan karakterlerinden hiçbiri kahraman statüsüne kavuşamıyor. Hiçbir karakter kötü sıfatına tam olarak uymuyor. Bu durum tüm sezonlarda Castlevania’nın en güçlü yönlerinden biri olmuştur: Hedefleri ve motivasyonları net olan farklı, üç boyutlu karakterler yaratmak. İntikam peşinde koşan vampir kraliçesi Carmilla gibi bir karakterin acımasızlıklarını, Avrupa’yı devasa bir insan sığır ağılına dönüştürmekte neden haklı hissettiğini keşfetmemize yardımcı oluyor. İzleyicinin onunla empati kurmasını sağlıyor, büyük acılarını bizlerle paylaşıyor. 4. sezon tüm karakterlerin son büyük kozlarını oynadıklarını gösteriyor ve coğrafyada dağılmış herkesi finale doğru yavaş yavaş bir araya getirmeye başlıyor.

Yaklaşık yarımşar saatlik bölümlerle, birçok konuyu doğru işlemek, tamamlanmamış birçok sorunu çözmek, her karakterin hakkını vermek ve kanlı hikâyeyi bir sonuca ulaştırmak ve için yeterli görülmeyebilir, ancak dizi mükemmel yönetiliyor. Olay örgüsü, çizgiler birleştikçe ve dizi kademeli olarak büyük finale ilerledikçe odaklanmamız için net bir nokta oluşuyor. Son iki bölümde hiçbir uyarlama animeden beklenmeyecek derecede doğal bir sonuca varıyor.

Carmilla ile Isaac Arasındaki Savaş, Animasyon Tarihinin En İyi Dövüş Sahnelerinden Biri Olabilir

Seslendirme ustalıkla yapılmış. Hikâye anlatımı eğlendiriyor, heyecanlandırıyor kimi zaman ürkütüyor. Tüm duyguları yaşamamıza yardımcı oluyor. Görüntüler ve animasyon tekniği de başarıyla uygulanmış. Ancak savaş sahneleri, dizide gördüğümüz her ayrıntıya rakip oluyor. Özellikle Carmilla ile Isaac’in savaşı animasyon tarihinin en iyi dövüş sahnelerinden biri olabilir! Bir kılıç, kan ve cesaret fırtınası ekranı kırmızıya boyuyor. Kan çanağı gözleri, elinde bıçağı ile ortada Carmilla duruyor. Carmilla, Hector ve Isaac arasındaki kara kitap kapanıyor.

Castlevania, beklentinin çok üzerinde; dramatik ve büyüleyici bir final sezonuyla koşusunu bitiriyor. Dizide ana hikâye devam edip de olası bir 5. sezon izleyicinin karşısına çıkmayacak. Ancak yeni spin-off’lar üzerine çalışmalar yapıldığı da ifade ediliyor.

Sizler bu anlatının final sezonunu izlediniz mi? Ortaya çıkan işçilikten memnun musunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizlerle paylaşabilirsiniz.