Yandan görünümlü, bulmaca ve korku türündeki platform oyunu Little Nightmares, çıkışını yaptığında oyun camiasında büyük ses getirmişti. Kendine özgü atmosferi, sanat tasarımı ve harika müzikleriyle hem oyunculardan hem de eleştirmenlerden hayli iyi eleştiriler almıştı.
Ben de bu ilginç oyunu ek paketleriyle birlikte korkunun pençesinde oynamış ve müthiş bir tatminlik duygusuyla bitirmiştim. Gerçekten özel bir deneyimdi ve platform oyunlarına özel bir katkıydı.
Ancak tabii ki bitirdikten sonra açlığım dinmedi. Benzer işlere karşı heyecanlı bekleyişim katlanarak sürmeye devam etti.
Tatlı Rüya
Yorgun bir günün ardından salına salına yatağa doğru yavaş bir yürüyüş. Uzun bir esneme. Ardından yavaşça kaybolan gözler. Rahat, yumuşacık yatakta huzurlu bir dinlenme bizleri bekliyor…
Bakalım bugün rüya menüsünde hangi güzellikler var. Uçan huzurlu insanlar, mutlu çiçekler, sükûnetin sarmaladığı bir diyar. Belki de deli koğuşunda bizleri öldürmek için bekleyen yaşlı bir kadın, kafası şemsiyeden oluşan bir katil veya gölgelerden bizi izleyen korkunç canavarlar. Kim bilir?
Sıkıntılı saatler her an kapıyı çalabilir. Kâbus haberini önceden vermez.
Bugün incelememe konu olan, isminin yaratıcılıktan pek nasibini alamadığı DARQ, Little Nightmares’te olduğu gibi korku ve bulmaca türlerinin harmanlandığı bir platform oyunu. Evet, isminin hakkını veren bir şekilde qaranlık bir yapım. Türünün yeni temsilcisi. Bakalım nasıl olmuş? İsmi gibi mi, yoksa yaratıcılığı içeriğinde gösterebilmiş mi?
Kötü Rüya
Talihsiz çocuk Lloyd’un hikâyesine konuk oluyoruz. Yatağa kafamızı koyduğumuz gibi kâbusa doğru yolculuğumuz da bekletmeden başlıyor. Rüyada olduğumuzun farkındayız ve bu boğucu ortamdan kaçmak için çabalıyoruz.
Her bölüm bir uyanma girişimi. Kâbustan kurtulmak için tırsarak çeşitli bulmacaları çözüyor ve bölümleri bitiriyoruz. Ancak ne yapsak nafile! Tekrar tekrar kendimizi korkunç rüyanın pençesinde buluyoruz. Ne çektin, çektik be Lloyd. Ama bir şekilde uyanmaya, aydınlığa ulaşmalıyız.
Baş karakterimizin tuhaflıklarla dolu bir bilinçaltı var. Canlı vücut parçaları, korkunç canavarlar ve daha nicesi. Siyah ve gri renklerden oluşan, çok boğucu ve karanlık bir atmosfere sahip oyun. Etraftaki her şey insanın içini daraltacak şekilde tasarlanmış.
Lloyd bir psikoloğa mı uğrasan?
Biraz Fizik Yasalarını Bükelim
Eh, kendi rüyamız olduğu için bizim de biraz borumuz ötüyor. Yerçekimini manipüle edebiliyoruz. Örneğin evin tavanı ve duvarlarının arasında yürüyebiliyoruz veya bazı odalar dönebiliyor. Bunlar da rüyayı oynadığımız hissini pekiştiren bir özellik.
Karşılaştığımız bulmacaların tasarımı da bu fizik yasalarıyla bağlantılı. Yerçekimini kontrol etme gücümüzü kullanarak engellerin üstesinden gelebiliyoruz. Bu mekanik oyunun ana elementi. Bazı bölüm tasarımlarının çok yaratıcı şekilde oluşturulmasına olanak vermiş.
Bazen de tuhaf yaratıklar tarafından yakalanmamak için saklanarak ilerlememiz gerekiyor. Tüyleri diken diken eden bu garip varlıklar insanı huzursuz etme konusunda başarılılar. Ancak şunu da eklemem gerekiyor ki sadece birkaç yerde bizi geren iyi kullanımları var. Bunun dışında fazla kolay olmuşlar.
Sanat tasarımı, ses kullanımı, grafikleri genel olarak ürpertici kâbus atmosferini vermekte başarılı. Ürpertici bir hava yakalanabilmiş ve özenli bir çalışma olduğu her hâlinden anlaşılıyor.
Bazı Kusurlar
Oyunun ilk yarısındaki bölümler, yaratıcı ve keyifli olsa bile biraz daha zor ve zengin tasarlanmalıydı. “Ne çabuk bitti,” derken buluyoruz kendimizi. Keşke biraz daha genişletilseymiş düşüncesi hâkim oluyor.
Çünkü potansiyeli gerçekten yüksek. Oyunun iskeleti güzel. Sadece içerisi biraz daha doldurulmalıymış. Bölüm sayısının azlığı ve oyunun kısalığı düşünüldüğünde bu bir kusur olarak ortaya çıkıyor. Son bölümler daha zengin ve keyifli.
Tabii bu eksiklik hissinin sebeplerinden birisi de oyunu neredeyse tek bir kişinin yapmış olması. Belki de uzun süren çalışmasının sonucunda yoruldu ve “Artık oyunu çıkarayım,” düşüncesiyle hareket etti.
Bir diğer kusursa kayıt sisteminden kaynaklı. Bölümün ortasında oyunu kapatmayın. Kayıt noktası (checkpoint) sistemi yok. Sizi kaldığınız bölümün en başından başlatıyor.
Uyanma Vakti
15 Ağustos’ta çıkışını gerçekleştiren DARQ, Unfold Games’in ilk oyunu olma özelliğini de taşıyor. Şimdilik sadece bilgisayar için geliştirilmiş, ancak ilerleyen zamanlarda konsollarda da çıkması olasıymış.
Eğer Little Nightmares gibi korkuyla bezeli yandan görünümlü bulmaca oyunlarına ilginiz varsa DARQ oyununa da şans verebilirsiniz. Yaklaşık 3 saatlik oynanış süresine ve Steam’de 32 TL gibi bir fiyata sahip. Bazı kusurlarına rağmen türün takipçilerinin sevebileceği keyifli bir deneyim sunuyor.
Lloyd’un kâbusunda insanı daraltan, boğucu bir atmosferde karanlık bir uyanma savaşına hazır mısınız?
DARQ Fragman:

Güncelleme: Ek paketi oynadım, ufak görüş paylaşayım. Yaklaşık 30 dakikalık kısa bir oynanışa sahip. Ana oyunda yer yer korku öğeleri vardı, bunda yok sakin sakin bulmacaları çözüyoruz. Pek zorlayan bir bulmacayla karşılaşmadım, diğer yandan keyifli ve yaratıcı tasarımlar vardı. Yine baş karakterimiz Lloyd’un tuhaf kâbuslarını sergileyen bir atmosfer var ve etkileyici. Oyun tadımlık bir ziyaret vadediyor, tatlı.
6 Mart’ta oyuna “The Tower” adlı ücretsiz ek paket geliyor.