in ,

Dönüşüm Hastanesi: Savaşın Hastane Duvarındaki Akisleri

Stanislaw Lem’in “Dönüşüm Hastanesi” romanı, II. Dünya Savaşı’nın cephe gerisinde harbin bir taşra hastanesindeki etkilerini anlatıyor.

donusum hastanesi inceleme
- Reklam -
- Reklam -

Stanislaw Lem, kendini hiçbir zaman bir bilimkurgu yazarı olarak tanımlamamıştır. Röportajlarında ifade ettiğine göre, bilimkurgu onun eserlerinde bir maskedir ve hiçbir zaman kurgunun bütününe hâkim değildir. Gerçekten de ana akım bilimkurgu yazarlarından çok farklı bir çizgide olduğunu söyleyebiliriz. Lem’in eserleri okuyucuyu bütün kavramlarıyla yüzleşmesini sağlayan bir yolculuğa çıkarır.

Dönüşüm Hastanesi romanını da bu perspektifte incelemek gerekiyor. Roman, genç bir doktorun, Polonya’daki ücra bir akıl hastanesinde yaşadığı deneyimler üzerinden ahlâk ve medeniyet kavramlarını sorguluyor.
 “Eğer bizler var olmasaydık, doğadaki en korkunç şey böcekler olurdu. Çünkü yaşam mekanikliğin karşıtıdır ve mekaniklik de yaşamın karşıtıdır. Ama böcekler yaşayan mekanizmalardır, bir maskaralık, doğanın bir şakası. Tatarcık, tırtıl, bok böceği   onların karşında titremeliyiz. Tehlike, en büyük tehlike.”
1948 yılında yayınlanan roman, II. Dünya Savaşı’nın şiddetli zamanlarında bir akıl hastanesinde geçiyor. Naziler Polonya’yı işgal etmiştir ve kentlerde kurulan gettolar ile ilgili haberler ülkenin her yerinde yayılmaktadır. Stefan Trzyniecki isimli genç doktor, arkadaşının tavsiyesini makul bularak psikiyatri alanında uzmanlaşmaya karar verir. Bunun için taşradaki bir akıl hastanesine giderek orada çalışmaya başlar.

Hastane, dış dünyadan soyutlanmış gibi görünmektedir. Buradaki doktorlar yalnızca hastalarıyla ilgilenmektedirler ve geri kalan zamanlarında uzakta devam eden savaşı görmezden gelerek kendi aralarındaki entelektüel, felsefi tartışmalarla meşgul olurlar. Ancak bu taşra hastanesi, dış dünyadan münezzeh kalamayacak gürültünün kaynağında olmasa da ses dalgalarına maruz kalacaktır.

- Reklam -

donusum hastanesiDiğer yandan, içerideki manzara dışarıdan daha parlak değildir. Stefan bir yandan uzaktaki ailesi için endişelenirken diğer yandan yalnızlığın tetiklediği çelişkiler ve iç hesaplaşmalarla mücadele etmektedir. Diğer doktorlar gibi kendini mesleğine ve araştırmalarına verse de iç dünyasındaki çatışmayı dindirmenin bir yolunu bulamaz.

Stefan’ın Sekulowski ile yaptığı soyut-felsefi tartışmalar, Stanislaw Lem’in deyimiyle maskenin ardındakine ulaşmamızı sağlıyor. Sekulowski, Naziler tarafından yakalanmamak için akıl hastanesinde saklanan bir şairdir. Stefan ile yaptığı her tartışmada bilindik kavramları yerle bir ederek onun sorgulamalarını derinleştirir.

Stefan’ın iç sorgulamaları, Sekulowski’yle olan diyalogları ve etrafındaki dünya okuyucuyu ahlak, medeniyet, insanlık gibi kavramların derin bir sorgulamasına götürüyor. Diğer yandan, Andrei Tarkovski’nin Ivan’ın Çocukluğu filminde hissetiklerimi bu romanda da hissettiğimi söyleyebilirim. Nitekim Dönüşüm Hastanesi tıpkı Ivan’ın Çocukluğu gibi, cephe dışındaki savaşı ve gündelik yaşamdaki etkisini başarılı bir biçimde işliyor.

Yazar Hakkında

Dönüşüm Hastanesi romanı, Lem’in eserleri arasında hak ettiği yeri bulamamış olsa da yazarın kimliğini ele veren nadide bir eser. Stanislaw Lem, 1941 yılında savaş yüzünden tıp eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Eğitimini 1946’da tamamladıktan sonra Krakow’a yerleşerek doktorluk yapmaya başladı.

Stanislaw Lem, Philip K.Dick, Ursula Le Guin gibi yazarlarla birlikte bilimkurgunun ciddiye alınmasını sağlayan isimlerden biri olarak kabul edilir.

- Reklam -

Bir parantez açmak gerekirse, özellikle Amerikan bilimkurgularını sevmediği, bu ülkede bir tek Philip K. Dick’i beğendiği ve ciddiye aldığı biliniyor. Ancak ne yazık ki Philip K. Dick, kullandığı uyuşturucuların etkisiyle kendisini bir casus, hatta uzaylı ilan ederek FBI’a rapor yazmıştır. Bu raporun çevirisini Kayıp Rıhtım’da okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Lem’in eserlerinde derin felsefi sorgulamalar vardır, bu da onu yalnızca bir bilimkurgu yazarı olmaktan çıkarır. Stanislaw Lem romanlarının ana konusu, kahramanların yaşadıkları üzerinden kavramlarla ve kendi şuuraltlarıyla yüzleşmeleri ve bunun yarattığı çatışmalardır.

Çeviri ve Editörlük

Çeviri konusunda olumsuz bir şey söylemek mümkün değil. Çevirmen Sevil Cerit romanı gerçek anlamda Türkçeye kazandırmayı başarmış. Kurgusundaki zenginliğe rağmen akıcılığı korunmuş, bu bakımdan kesinlikle iyi bir çeviri.

Dönüşüm Hastanesi, Stanislaw Lem’in Türkçeye kazandırılan diğer kitapları gibi İletişim Yayınları’ndan çıktı. Editörlüğü ve düzeltisi konusunda söylenebilecek bir şey yok. Kitabın kapak tasarımı ise Suat Aysu tarafından yapılmış. Romanla ilgili tek eleştirim bu konuda olacak. Zira görsel kendi başına oldukça iyi ancak daha soyut bir tasarım tercih edilebilirmiş.

Sonuç olarak; Dönüşüm Hastanesi insanı kendi taşrasında yolculuğa çıkaran harika bir eser.

Babür Karbey Vina

27 yaşındayım. Korkuya karşı çocukluk yıllarından ilgi duyuyorum. İlgimi kurgularımla ve öğrendiklerimle beslemeye çalışıyorum. Bu sıralar bir roman üzerinde çalışıyorum ve kısa hikâyeler yazıyorum. Ayrıca tarih eğitimi aldım. H.P. Lovecraft, Stanislaw Lem, Ray Bradbury ve Ursula K. Le Guin panteonumda önemli bir yer tutuyor. Bunun dışında mitoloji okumalarıyla ilgileniyorum. Ayrıca bir klasik sinema tutkunu olduğumu da söylemeliyim.

4 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for DenaroForbin DenaroForbin dedi ki:

    Benim için bilimkurgunun en büyük ismidir Lem.

    Henüz okumadığım birkaç eserinden biri Dönüşüm Hastanesi. Yılda 1-2 tane Lem okuduğum için neyse ki hala okumadığım eserleri var. Bittiğinde büyük bir boşluğa düşmeden Alfa Yayınları’nın basacağı Lem kitaplarının yolunu gözlüyorum resmen.

    Kitabı okuduğumda bu incelemeyi de okurum artık.

  2. Avatar for Bay_Karamsar Bay_Karamsar dedi ki:

    Roman baştan sona, hayatın her alanında, aklımızdaki ve kalbimizdeki ideallerin ve doğruların, tecrübe ettiğimiz gerçeklerin karşısında yerle yeksan olması örnekleriyle dolu. Görünürde sonuç komik, yorumsuz veya dramatik olsun bu temelin etrafında biçimleniyor.

  3. Avatar for magicalbronze magicalbronze dedi ki:

    Bu arada kitabı okumadan da incelemeyi okuyabilirsin. Spoiler vermeden güzel bir şekilde anlatmış kitabı ve yazarı @vituswerdegast.

  4. Avatar for DenaroForbin DenaroForbin dedi ki:

    Sağ ol Hakan ağbi, bir göz atayım o zaman. :smile:

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

dizi karakterler dosya

Yeni Diziciliğe Teorik Bir Bakış

Suicide Squad 2 Senaryosu James Gunn

Suicide Squad 2’nin Senaryosu James Gunn’a Emanet