in ,

Gibbous – A Cthulhu Adventure: Lovecraft Evreni Hiç Bu Kadar Sevimli Olmamıştı

Lovecraft evrenini seviyor, Monkey Island ve Broken Sword gibi oyun serilerini özlüyor musunuz? O zaman tam da size göre bir oyunumuz var!

Gibbous – A Cthulhu Adventure
- Reklam -
- Reklam -

Çevrimiçi rekabetçi oyunların ve birinci şahıs aksiyonlarının altın çağını yaşadığımız şu günlerde, geçmişin popüler türleri tamamen unutulmasa da gittikçe gözden düşüyor. Bir zamanlar bizlere piksel avcılığı yaptıran point&click adventure (bulup tıklamalı macera?) oyunları da bunlardan biri. Monkey Island serisi, Beneath a Steel Sky, Full Throttle, Myst ve benim kişisel favorilerim olan Sanitarium ve Broken Sword serisi gibi oyunları oynayıp sevdiyseniz, türe de hafiften bir özleminiz varsa, Gibbous – A Cthulhu Adventure ilginizi çekecektir.

Romanyalı bağımsız oyun firması Stuck In Attic tarafından Kickstarter desteğiyle geliştirilen Gibbous, isminden de anlaşılacağı üzere bir Cthulhu macerası. Ancak yapımcı firma komediyle kozmik korkunun iyi bir ikili olacağını düşünerek, tüyler ürpertici Cthulhu mitosunu Monkey Island benzeri bir espri anlayışı ve bol göndermeyle harmanlamış.

Gibbous – A Cthulhu Adventure

- Reklam -

Dedektifler, Tarikatlar ve Tuhaf Kasabalar

Cthulhu içerikli bir oyundan bekleneceği gibi, Gibbous tabii ki gizemli tarikatlar içeriyor, hatta oyunun açılış sinematiği de bunlardan biriyle başlıyor. Lovecraft denince ilk akla gelen ögelerden biri olan Necronomicon’un bulunduğundan bahseden bu sinematikten sonra, Darkham (evet, Darkham) adlı şehirde oyunumuza başlıyoruz.

Oyunun ilk kısmında karakterimiz özel dedektif Don R. Ketype. İsmini yüksek sesle okuduğunuz zaman, oyunun espri anlayışını ve karakteri daha iyi anlayacaksınız. Klasik Ketype bir dedektifin sahip olması gereken her şeye sahip: Fötr şapka, trençkot ve buğulu bir ses. Necronomicon’u bulması için tutulan dedektifimizle ilk karşılaşmamız pek uzun sürmüyor, ama bu sırada diğer ana karakterimiz Buzz Kerwan ile de tanışıyoruz. Hem öğrenci hem kütüphaneci olan Kerwan, Transilvanya’ya kadar ulaşan aile geçmişiyle sürekli övünen, safça bir karakter.

gibbous 2

Üçüncü karakterimize gelecek olursak… Aslında tam olarak oynanabilir karakter olmasa da, oyunun en eğlenceli karakteri belki de konuşan kedimiz Kitteh. Bir “kaza” sonucu konuşmaya başlayan Kitteh, Kerwan’la oynadığımız kısımlarda bize eşlik ve yardım ediyor. Ayrıca bir kediden bekleyeceğiniz cadalozluğa ve espri anlayışına sahip.

Oyun Batman’den Star Wars’a geniş bir gönderme yelpazesinde, Darkham, Fishmouth, Transilvanya, Paris ve Point Nemo arasında geçiyor. Tabii bu sırada Lovecraft evreninden aşina olduğumuz pek çok isim de hikayede kendine yer buluyor. İsim derken kişilerden değil de, tekinsiz olanlardan bahsediyorum.

Bunlar Ne Güzel Çizimler

Gibbous’un en güzel taraflarından birisi de, türün klasiklerinden alışık olduğumuz elle çizilmiş arka planları ve animasyon tarzı.

Disney’in eski animasyon filmlerinden etkilendiğini belirten yapımcılar, oyunun geçtiği çeşitli yerler için altmıştan fazla mekanı elle çizmişler. Detaylı ve oyunun ruhuna uygun olan bu çizimler son derece doyurucu. Ayrıca ışıklandırmalar ve yansımalar da bu tarz grafiklere sahip bir oyundan beklenmeyecek kadar güzel.

gibbous 3

- Reklam -

Seslere ve Müziklere Ne Demeli?

Oyunun en başarılı olduğu konulardan birisi de ses kısmı. Dört saatten uzun süren müzikleri bölümlerin atmosferine uygun olmakla birlikte, orada çok oyalanmazsanız canınızı sıkmayacak kadar da güzeller.

Ancak seslerin güzelliği sadece müziklerle sınırlı değil. Oyunun karakter seslendirmeleri tek kelimeyle mükemmel. Yetmişten fazla karakterin 12 bin satırdan fazla diyaloğu büyük bir özenle seslendirilmiş. Üstelik seslendirme kadrosunda Witcher oyunlarında Geralt’a sesiyle hayat veren Doug Cockle gibi ünlü bir isim de yer alıyor.

Kötü Yanı Yok mu?

Eğer oyunu eski günlerdeki gibi sağlam bulmacalar çözmek için oynayacaksanız biraz üzüleceğinizi söylemeliyim. Bulmacalar genelde çok kolay, hatta çoğu bulmacayı daha çözmenize gerek kalmadan önce anlayabiliyorsunuz. Yerden aldığınız herhangi bir şey size nasıl bir bulmacanın geleceğini hissettiriyor. Ancak eski günlerde gözümüzden kaçan bir şey olmasın diye her yere tıkladığımız ve adına “piksel avcılığı” dediğimiz olayın önüne geçmek için yapımcılar bir kolaylık düşünmüş, boşluk tuşuna bastığınız zamanda etkileşim kuracağınız her şey işaretleniyor. Bu özellik aslında çok kullanışlı olsa da, bir mekana girer girmez kullandığınızda işleri haddinden fazla kolaylaştırıyor.

gibbous 4

Oyunun tam olarak eksi sayılmayacak olsa da zaman zaman bunaltan bir diğer kötü yanıysa, herhangi bir obje aldığınızda envanterinize gitmeden önce bir süre ekranın ortasında belirmesi. Bu sırada hiçbir şey yapamıyorsunuz ve bu biraz can sıkıcı olabiliyor. Ancak hiç de üstünde durulacak kadar değil.

Ancak oyunun bizim için en büyük eksisi Türkçe desteği olmaması. Bu kadar konuşmaya dayalı ve keyifli diyaloglara sahip bir oyunu kendi dilimizde oynayamamak tabii ki epey moral bozucu. Çok niş bir oyuncu kitlesine hitap ettiği düşünülürse, gönüllü bir ekibin çıkıp dilimize kazandırmasını beklemek de ne yazık ki pek yerinde değil.

Sonuç Olarak…

Eğer Lovecraft evreninde geçen işlere ilginiz varsa ve bunun komediyle harmanlanmasında sorun görmüyorsanız Gibbous – A Cthulhu Adventure vereceğiniz parayı hak eden bir oyun. Yayıla yayıla, her şeyle etkileşim kura kura, azıcık da bulmacalarda takıla takıla giderseniz 10 saate yakın bir oynayış sunuyor. Steam’de 32 liralık fiyat etiketi bulunan oyunun yapımcısının internet sitesine buradan ulaşabilirsiniz.

Cthulhu fhtagn!


* Call of Cthulhu: Denizden Babam Çıksa Yerim Atasözünü Yanlış Anlamak

* H.P. Lovecraft Mitosu’nun En Köklü Efsanesi: “Pnakotic El Yazmaları”

* H.P. Lovecraft: Yıldızlar Karşısında Huşu Duyan Adam

* H.P. Lovecraft’ın Yaratıklarına Kısa Bir Bakış

Türker Beşe

Müzmin arkeolog adayı. 4 yaşında atari oynamakla başlayan oyunculuk macerası şiddetle devam etmektedir. Okuma zevki günden güne değişmekle birlikte, tuhaf kurgu, büyülü gerçeklik ve tekinsiz korkudan aldığı keyfi hiçbir türden alamaz.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Tolga Karaçelik Alper Canıgüz

Tolga Karaçelik İmzalı Alper Canıgüz Uyarlamasından Kötü Haber

İlma Serisi

Yerli Epik Fantazi Serisi “İlma” Yeni Baskılarıyla Geri Döndü