in ,

Gray Dawn: Kırmızı Çizgilerin Üstünde Tepinen Korku Oyunu

Kim demiş korku oyunları sadece görselliğiyle rahatsız edici olabilir diye? Hem kırmızı çizgilerin üzerinde gezinen hem de korkutan oyun “Gray Dawn”u sizler için inceledik.

Gray Dawn inceleme
- Reklam -
- Reklam -

Korku, hem edebiyatta hem de sinemada kökleri çok öncesine dayanan bir tür. Bu durumun oyun dünyasına yansımaması da tabii ki tuhaf olurdu. Bilgisayar oyunları ilk çıktığından beri mevcut olan bu tür, özellikle son birkaç yılda gittikçe zenginleşti ve değişim gösterdi.

Eskiden bu türdeki oyunlarda daha çok rahatsız edici görüntülere ve “jump-scare” denilen “aniden beliren görüntü ve ses”le korkutmaya yönelirken, ana odağı hikâye anlatmak olan oyunların artmasıyla birlikte korku oyunları da değişim göstermeye başladı. Gördüğünüz korkutucu yaratıklara direnç gösteremediğiniz, kaçıp saklanmanızı gerektiren, anlattığı hikâye ve yarattığı atmosferle ürküten oyunlar da çoğaldı. İşte Romanya merkezli Interactive Stone tarafından hazırlanan “Gray Dawn” da bu oyunlardan birisi.

gray dawn 1

- Reklam -

İblislerin Ele Geçirdiği Bir Rahip

Oyunla ilgili konuşmaya başlamadan önce söylemeliyim ki, Gray Dawn hikâyesini neredeyse tamamen Hristiyan ögeleri üzerine kuruyor. Dolayısıyla oyunda bol bol İncil referansı ve alıntısı görüyor, Hristiyan ruhban sınıfıyla ilgili kavramlarla karşılaşıyorsunuz. Din gibi hassas bir konu üzerine bir oyun inşa etmek yeterince riskli değilmiş gibi, ayrıca intihar, çocuk istismarı ve tecavüz gibi tehlikeli konulara da değiniyor. Yani kısacası pek çok oyuncuyu rahatsız edebilecek bir içeriğe sahip. Ayrıca özel bir ilginiz yoksa tüm bu Hristiyanlık teması da oynarken keyif almanızı engelleyebilir.

Oyunumuz korku türünün vazgeçilmez unsuru olan kargalarla başlıyor. Hemen ardından da ana karakterimiz Peder Abraham ile ilgili rahatsız edici düşünceler, yine rahatsız edici bir müzikle sunuluyor. Bu durum uzun sürmüyor, Noel müzikleriyle birlikte çok daha güzel bir atmosfere bırakıyor yerini.

Gray Dawn bu “ger-bırak” ikilisini çok iyi kullanıyor. Bazı anlar geliyor ki müziğiyle, ışıklandırmasıyla, atmosferiyle bir korku oyununun içinde olduğunuzu unutuyorsunuz. Tam kendinizi rahat hissettiğiniz anda her şey değişiyor ve kendinizi rahatsız edici ve ürpertici şeylerin ortasında buluyorsunuz. Bunun dengesi gerçekten iyi kurulmuş ve oyun sizi korkutacağı zaman bunun dozunu çok iyi ayarlıyor.

gray dawn 2

Ana karakterimiz Peder Abraham, hayatını Tanrı’ya adamış, komşularına iyilik yapmayı kendine bir görev bilen bir kahve tutkunu. Aynı zamanda hayatını adadığı bir diğer şeyse çocuklar. Uzun süredir bir yetimhanede çalışan karakterimizin geçmişinisiyse oyunda ilerledikçe görüyoruz. Gray Dawn size hikâyenin tamamını bir çırpıda anlatan oyunlardan değil. Gezdikçe, farklı nesnelerle etkileşim kurdukça hikâye önünüzde açılıyor. Dolayısıyla, sözgelimi bir odaya girdiğinizde tıklamanız gereken bir kitabı veya başka bir nesneyi fark etmezseniz, oyun sizi buna zorlamıyor. Peder Abraham’ın o nesneyle ilgili geçmişini ve hikâyesini karıştırmış oluyorsunuz. Tabii ki bu her nesne için geçerli değil, bazıları oyunun ilerlemesi için bulunması ve etkileşime girilmesi şart olan nesneler. Tüm bu etkileşimlerin yanı sıra, oyun birkaç tane de kolay bulmaca içeriyor.

- Reklam -

Mesela oyunun hemen başında, Noel şarkıları çalan radyoya mutlaka tıklamanız gerekiyor. Böylece müzik kesilip bir tartışma programı başlıyor. Siz de Peder Abraham’ın çalıştığı yetimhanede bir çocuğun kaybolduğunu anlatmakla kalmıyor, karakterimizin bu çocuğu acımasızca katlettiğini de iddia ediyor. Yani daha başlar başlamaz, “Aldık başımıza belayı,” diyorsunuz. Abraham’ın bu suçlamayı duyduğunda verdiği tepkiyse, oyun boyunca göreceğiniz korku unsurlarının temelini oluşturacak.

Gray Dawn çok uzun süren bir oyun değil. Hikâyesini fena bağlamıyor olsa da, anlattığı hikâye de, “Keşke daha uzun olsaydı,” denecek kadar iyi bir kurguya sahip değil ne yazık ki. Yine de merak uyandırmayı başarıyor ve sıkmıyor, belki de uzun olsaydı sıkıcı olurdu.

gray dawn 3

Görüntüler, Sesler, Müzikler…

Grafikler günümüz oyun dünyası için çok şey ifade etse de, seslerin ve müziklerin bir oyunun atmosferini oluşturmakta çok önemli bir yerinin olduğunu düşünürüm. Gray Dawn seslendirme konusunda pek de başarılı olmasa da, müzik seçimleri açısından tatmin edici.

1920’lerde geçen oyunumuz Unreal Engine 4 kullanılarak yapılmış. Grafiklerin tatmin edici olmasının yanında, mekan tasarımları da son derece güzel. Ayrıca son zamanlardaki pek çok korku oyununun aksine sizi kapalı bir eve hapsetmiyor. Oyunun çoğu bir evin çeşitli odalarında geçiyor olsa da, ara ara güzel tasarlanmış dış mekanlarda da vakit geçiriyorsunuz.

Gray Dawn ne yazık ki herkese tavsiye edebileceğim bir oyun değil. Hristiyan kültürüne birazcık bile ilginiz yoksa veya herhangi bir şekilde dinî temaların kullanılması sizi rahatsız edecekse bu oyundan uzak durmalısınız. Ama ne olursa olsun korku oyunlarından hoşlanıyorsanız, oyun sizi kısa oynanış süresine rağmen tatmin etmeyi başaracaktır diye düşünüyorum. Eğer bir göz atmak isterseniz, oyunun Steam sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Türker Beşe

Müzmin arkeolog adayı. 4 yaşında atari oynamakla başlayan oyunculuk macerası şiddetle devam etmektedir. Okuma zevki günden güne değişmekle birlikte, tuhaf kurgu, büyülü gerçeklik ve tekinsiz korkudan aldığı keyfi hiçbir türden alamaz.

3 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for akaiabe akaiabe dedi ki:

    Bu oyun bana The Vanishing of Ethan Carter ile Amnesia haleflerinin aşk çocuğu hissi veriyor, inceleme de merakımın artmasına sebep oldu deneyeceğim bir ara. Ellerine sağlık.

  2. Avatar for estorn estorn dedi ki:

    Bak işte bu güzel bi benzetme olmuş.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Ridley Scott Yeni Bilimkurgu Dizisi Raised By Wolves

Ridley Scott’tan Yeni Bilimkurgu Dizisi: Raised By Wolves

final space

Final Space: Uzayın Sonunda Bir Kahraman