in ,

Muhtelif Evhamlar Kitabı: Evham Sahibi Olmak İster misiniz?

Dağınık, sıkışık, kalabalık belki biraz da yorgun hayatların ortasında bir parça huzur arayanların öyküleri. Ömür İlkim Demir’in ilk adımı “Muhtelif Evhamlar Kitabı”nı inceledik.

Muhtelif Evhamlar Kitabı
- Reklam -
- Reklam -

Ömür İlkim Demir 1980’de Adana’da dünyaya gözlerini açıyor. İlk öyküsü 2010 yılında Varlık’ta yayımlanıyor. 2015 yılında ise Yapı Kredi Yayınları’ndan Muhtelif Evhamlar Kitabı çıkıyor. Yazar ilk kitabıyla 2016 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü’ne ve Ankara Üniversitesi Öykü Ödülü’ne layık görülüyor.

Toplam on öyküden oluşan “Muhtelif Evhamlar Kitabı“nın incelemesine başlamadan önce ise bu kitabın kapağından söz etmek istiyorum. Okuyucuyu kitaba çeken ilk ayrıntılardan birisi elbet kapak tasarımıdır. “Muhtelif Evhamlar Kitabı“nın kapağı okuyucuya kendini göstermeyi gayet iyi biliyor. Eski ve artık kullanılmayan envai çeşit eşyanın bir odanın içinde bir araya geldiği kapak fotoğrafı, kitabı alıp okuma konusunda ilk unsur haline geliyor. Kapak fotoğrafının sahibinin ise kitabın yazarı Ömür İklim Demir olması daha en başında bizi farklı ve güzel şeylerin beklediğini belli ediyor.

Eğer Sizde Kaldıysa Bir Parça Huzur Alabilir miyiz?

Muhtelif Evhamlar Kitabı - Ömür İklim Demir

- Reklam -

Ne diyeyim, huzur tuhaf şey arkadaş, ancak kaybedecek bir şeyin kalmadığında gelip seni buluyor.”

“Muhtelif Evhamlar Kitabı“nın karakterlerinde belirgin olarak görülen özellik, sürekli bir huzur arayışında olmaları. Bazıları huzuru burç yorumlarında, kahve telvelerinde ararken bazıları hiç olamayacağı insanların yerine geçerek bulmaya çalışıyor. Kimisi gelecekten medet umarken kimisi doyamadığı geçmişini tekrar yaşamaya çalışıyor. Birisi için huzur yaşamın içindeyken öbürü için ölüm, huzurun kendisi oluyor. Evlerin içinde, mutfaklarda, pencerelerde, balkonlarda, tekli koltuklarda, eski fotoğraflarda, yabancılarda ya da eski tanıdıklarda, en olmadık yerlerde huzurun ayak izleri aranıyor.

Öykülerin en mahrem yerlerine yazar tarafından bırakılan huzur kırıntıları, karakterler ve okurlar tarafından bulunmayı bekliyor.  Huzurun arandığı en iyi öykü ise “Sonsuz Rasim Abi’ler Diyarı” isimli öykü. Yazar huzurun insanı nerede, hangi durumda bulacağının belli olmadığını ve en kötüsü olarak nitelenebilecek durumların içinde bile bir parça huzur bulunabileceğini okura ispatlıyor.

Öykü İsmiyle Başlar

Ömür İklim’in ilk öykü kitabı sadece ismi ve kapağıyla değil içindeki öykülerin isimleriyle de okuyucuyu yakalamayı başarıyor. Tanışma faslının baş kahramanı isimler ise eğer, elbette bu isimler iyi olmak zorundadır. Ömür İklim’de bunu biliyor olmalı ki farklıyı kovalıyor ve ilgi çekici damarı yakalayarak okuyucuyla öykülerini tanıştırıyor. “Vasati 40 Yaş”, “İki Oda Bir Salon Yarım Hayat”, “Uzun Uzun Çalan Ziller ve Bir Mutfak Kapısı Hakkında” gibi öykü isimlerine sahip kitap, okurun kafasındaki, “Bu öyküleri neden okumalıyım?” sorusuna verilebilecek ilk cevap niteliğinde.

Çerçeve Arkası Hayatlar

Ömür İklim’in öykülerindeki karakterlerin buluştukları ortak payda, hayat ile aralarına hep bir paravan çekiyor olmaları. Yaşamak isteğiyle yanıp tutuşan fakat yeni bir hayal kırıklığını da kaldırmayacak olan tipler. Bu yüzden öykülerin temelinde hep pencere önleri, perde aralıkları, balkonlar yer alıyor. Böyle yerler hayatın içinde yer alıp, ona fazla da karışmak istemeyenlerin meskenleri oluyor.

Hayat, içerisi ve dışarısı olmak üzere ikiye ayrılıyor. İçeride yaşamak isteyen dışarıdakiler ile dışarıda yaşamak isteyen içeridekiler. Yani genel olarak herkes yaşamak istiyor ama kimse istediği hayatı yaşayamıyor. Bu yüzden yaşamak ne kadar sevilse de ondan azami derece de uzak duruluyor. Çünkü yaşamak güzel olduğu kadar acı veriyor. Ömür İklim’in öyküleri, dünya içerisinde yer alıp dünyayı özlemek gibi.
“Dışarıdan sıra sıra tramvaylar geçiyordu, paltolar geçiyordu, insanlar geçiyordu, kuşlar geçiyordu, kediler geçiyordu, vapurlar geçiyordu, hayatlar geçiyordu. Hiçbir geri gelmiyordu.”

Sesleri Duyuyor musunuz?

“Muhtelif Evhamlar Kitabı“nın öykülerinde genelde duyulmayan fakat daima var olan sesler okuyucuya duyurulmaya çalışılıyor. Bazı geceler, sessizliğin içinde bizim de duyduğumuz fakat fazla önemsemediğimiz sesler, Ömür İklim tarafından ön plana çıkartılıyor. Sokağın uzak köşesinden kulağımıza yetişen sesler yahut evin içinde bir türlü nereden geldiği anlaşılamayan ve de sona ermeyen tıkırtılar ve gıcırtılar. Fısıltılı düşüncelerle sabaha varanlar, uykusuz köpekler, yağlanmamış kapılar ve yayları gıcırdayan koltuklar…

Omur Iklım Demir Yazar
Ömür İklim Demir

Hayatımızın içinden çıkmayan sesler, öykülerin içinde de karşımıza çıkıyor. Dinmiyor sesler ve belki de bize bıkıp usanmadan bir hikâye anlatmaya çalışıyorlar. Ömür İklim’in hikayelerini.

- Reklam -

Yaz Bunu Güzel Laf Bu

Bazen bazı öyküler büyük sözüyle başlar. E tabii bugün hâlâ üretmeye devam ediyor, dünyaya bir nebze de olsa katkı sunmaya çalışıyorsak bunu bizde izler bırakan ve edebiyatın olmazsa olmazları isimler sayesinde yapıyoruz. Ömür İklim’in öyküleri de kendinde iz bırakanların epigraflarıyla başlıyor. Edip Cansever ile başlayan bu yolculuk Onat Kutlar, Ahmet Hamdi, Didem Madak’a kadar uzanıyor. Hatta yazar, Led Zeppelin isimli İngiliz rock grubuna selam çakmayı bile ihmal etmiyor.

Her yazar önce bir okurdur ve her okur, altını çizdiklerini bir gün bir yerde kullanmak ister. O halde biz de konuştuğumuz yazardan bir epigraf kullanalım da altını çizdiklerimiz boşa gitmesin.
“Çünkü mutlu son diye bir şey yoktu, uzun vadede bütün hikayeler mutsuz biterdi.”

Enler

Tabii her edebi eserde olduğu gibi bu kitabın da iyi ve kötü yanları var. Zaten edebi eserlerin kötü yanlarının olması insanoğlunu daimi bir arayışa sürüklemektedir. Çünkü en iyi eseri bulmak her şeyin sonuna ulaşmak gibidir. Yaşamaya doyarsak nefes almanın anlamı kalmaz.

“Muhtelif Evhamlar Kitabı”nın en beğendiğim öyküleri aynı hikâyeyi merkezine alarak kurgulanmış olan “İçler Dışlar Çarpımı”, “Vasati 40 Yaş” ve “Tuz” öyküleri oldu. Hikayesi ve karakterleriyle hoş bir hava yakalayan bu öyküler, okuyucunun tam da böyle olmamalıydı dediği anda direksiyonu kırarak final düğümünü atıyor. Tabii bu kadar iyi bir kurguya sahip üç öyküyle başlayan kitap, bu üç öykünün ardından gelen öykülerle zirveden aşağı yuvarlanmaya başlıyor.

Omur Iklım Demir Yazar 2
Ömür İklim Demir

İlk üç öykünün ardından iyi fakat kısa süreli etkileri olan öyküler okumaya başlıyoruz. Yine de Ömür İklim’in öykülerini okunası kılan asıl unsur, öykü dilinin yazar-okuyucu arasında geçen hikâye anlatma havası için de değil de sanki en yakın arkadaşımızın başından geçenleri dinliyormuş hissi uyandırması. Fazla samimi dil, okuyucuyu öykülere bir tık daha yaklaştırıyor.

Son Sözler

Ömür İklim Demir’in ilk öykü kitabı, biraz muhtelif biraz da evhamlı öykülerden oluşuyor. İhtişamlı bir kalabalığın arasından sahipsiz, derinde duyulan bir çağrı gibi okuruna sesleniyor öyküler. Ortaya atlayıp kendini göstermiyor da sakince bulunmayı bekliyor.

Okurun da elbette bu sahipsiz sesleri duyup ortaya çıkarması gerekiyor. Sesler son bulmadan.

Eğer kitabı okuduysanız yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşmayı unutmayın!


Doppler: Yirmi Birinci Yüz Yıldan Kaçış Bileti

Muhammed Atakur

1998 yılında Mardin’de doğdum. Mardin’de yaşıyor ve Artuklu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde eğitim alıyorum. Okumaya Jules Verne eserleriyle başladım. Yaklaşık beş yıl önce Sait Faik ile tanıştım. O günden beri öykü yazmaya çalışıyorum. İnsanlığı bütün sorunlarından sadece kitap okumanın kurtarabileceğine ve Spider-Man’a inanıyorum.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

IT: Chapter 2 inceleme

IT: Chapter 2 – Burada Ölen Hiçbir Şey Gerçekten Ölmez

Aaron Sorkin

Aaron Sorkin’den Senaryo Yazımına Dair 10 Önemli İpucu