Road 96 incelemesi sizlerle. Yoan Fanise tarafından 2015 yılında kurulan DigixArt’ın son oyunu hakkında ilk yorumlarımız.
Stüdyonun üçüncü oyunu da olan Road 96, DigixArt’ın son meyvesi. Geliştirici ekibi, bundan öncesinde yine farklılığıyla öne çıkan, görselliğiyle dikkat çeken keyifli ve kederli oyun 11-11: Memories Retold ile de karşımıza çıkmıştı. Yine duygusal olarak etkileyici, oynanış olarak yenilikçi bir yapımla karşımızdalar.
Fanise’yi hızlıca geçmeyelim. Ubisoft’ta 14 yıl çalıştıktan sonra, bağımsız diyarına açılan ve kendi stüdyosunu kuran çok deneyimli bir isim. Asıl dikkat çekmek istediğimse deneyimindense oyunlara yaklaşımı tabii. Yaptıkları oyunlara baktığımızda da genelden farklı işler denediğini görüyoruz. Ubisoft’taki son projesi Valiant Hearts’ın yöneticilerinden kendisi. Ki bu oyun savaş atmosferi, bulmacaları ve görsel tarzıyla kendini hemen belli eden özel bir işti. Baktığımızda 11-11: Memories Retold da yine savaşın odağında olduğu bir yapımdı. Oynanışından ziyade güzel bir tabloyu andıran harika çizimleri ve hikâye anlatımıyla öne çıkıyordu.
Şimdiyse Road 96 ile bambaşka maceralara, anlatım tekniklerine merak salmış durumda. Öyle ki bir röportajında Road 96 için klasik hikâye odaklı oyunlardaki anlatım stilinden farklı, oyunculara yeni olasılıklar sunan ve her yeni oynanışta farklı hissiyat yaşatan bir yapım düşündüğünü belirtiyor. Hatta ilk iki yılı bu sistemi kurmakla geçirmiş. Zaten fikrin detayları, ne kadar işleyeceğinin detaylı düşünülmesi çok önemli, yola çıkıldığında dizaynın işlemediğinin farkına varılırsa iş işten geçebiliyor.
Oyunculara yeni ve farklı deneyim sunmayı kendine şiar edinen Fanise, bakalım bu sefer ne yapmış, başarılı olmuş mu?
Road 96: Ülkenin ve Gençlerin Sorunları
Hayali ülke Petria’dayız. Ülke cehennemvari bir ortamdan geçiyor. Hükümet halkına kan ağlatıyor dersek yeridir. Kısacası zalim bir diktatörlük rejimi var. Hâliyle gençler de bu durumdan bıkmış durumda ve sınırı aşıp ülkeden kaçmaya çalışıyorlar. Oyun ismini de buradan alıyor. Kendimizi yollara atmış, taksi, otostop, otobüs, çalıntı araba ne varsa kullanarak sınıra doğru yol alıyoruz.
Bu hikâye günümüzde yükselen otoriter herhangi bir rejime de bağlanabilir. Fakat geliştiriciler bilhassa Kuzey Kore’de yaşayanlar çalışmak için ülkeyi terk etseler ne olur sorusu üzerinden ilerlemiş. Tabii ki oyundakiyle bizzat aynısı şu an Kuzey Kore’deki mevcut durumda yaşanıyor gibi değil, fakat o süreçlerin zorluğunu, geri döndüğünde yaşadıklarını, yapmaları gerekenleri vesaire düşünerek oyunun genel politik yapısını oluşturmuşlar.
İlginç Yapı
Oyunda ‘kayıp’ ilanı verilen gençlerden birisini seçiyor ve yola koyuluyoruz. Yol boyunca birbirinden farklı ve öğrenmesi keyifli hikâyelere sahip insanlarla karşılaşıyoruz. Aralarında seri katil, polis, bizim gibi kaçan gençler, ‘terörist’, satılmış gazeteci gibi karakterler var. Hepsi üzerine düşünülmüş, biz yola koyuldukça hikâyelerini daha fazla öğrendiğimiz karakterler. Yani her yeni yolculuğa başladığımızla bu değişmeyenlerle tekrar karşılaşıyor ve hikâyelerinin devamına şahit oluyoruz.
Her yeni seçtiğimiz gençle tek hedefimiz var, sınırı geçmek. Bu esnada başarılı olur ve kurtulabiliriz. Yolculukta küçük hayatta kalma öğeleri de var: Para ve sağlık (yemek ve dinlenme). Bu ikisini idame ettirsek yeter, zaten pek zorlu değil. Diğer seçenekse ne yazık ki kötü… ölebiliriz. Her karakterin yolculuğu bittiğinde tekrar başka bir gençle baştan başlıyoruz. Fakat kafa karıştırmamak adına belirtmem gerekiyor ki herkesin yolculuğu başka ve kendi hikâyemizi kendimiz yazıyoruz diyebiliriz.
Çünkü yolculuğa başladığımız gençlerin hikâyesi önceden oluşturulmuş değil. Her oyuncu farklı deneyimliyor. Geliştiriciler belli sayıda bölüm tasarlamışlar, yol boyunca seçimlerimize göre (örneğin taksiye mi bineceğiz, otostop mu çekeceğiz) rastgele bölüm seçiliyor. Bu da her yeni deneyimin özgünleşmesini, kararlarımızın önemini ve hikâyeyle bağımızı artırıyor. Fakat her yeni başlayan yolculukta zaman geçiyor ve yaptığımız seçimler ülke siyasetini, diğer karakterlerin durumlarını etkiliyor.
Bu da bizi diğerlerinin hikâyelerinin şekillenmesine ve oyundaki birden fazla sona getiriyor. Oyunda farklı izlekler var. Örneğin diktatör Tyrak ve onun muhalefeti Florres arasındaki yarışta ‘oy kullanmaktan’ yahut seçimlerin işe yaramayacağını düşünüp şiddetten yana olabilirsiniz. Burada ufak bir eleştirim var. Şöyle ki her yeni yolculukta gerçekten kararlarımızın önemini hissediyoruz ve oluşturduğumuz hikâyeyle bağımız artıyor. Diğer yandan oyunun genel sonundaki seçenek çeşitliliğin zayıf olduğunu düşünüyorum. Tüm sonlara baktığımda hayal kırıklığına uğradım, daha çeşitli ve farklı olmasını isterdim.
Sonlara Doğru
Oyunun müzikleri tek kelimeyle müthiş. Daha güzel olanıysa çalan şarkıların oyunla uyumunun üst seviyede olması. Hani bazı oyunlar vardır, eminim herkesin aklına gelenleri vardır, müzik çaldığında direkt o oyunda hissettiğiniz duygular, görüntüler gelir aklınıza… işte Road 96’teki çalan şarkıların hissi de aynı etkiyi yaratıyor, tüyler diken diken oluyor, o keyifli hissiyatınıza dönüyorsunuz biraz da hüzünle.
Oyunun Steam’deki fiyatı diğer bağımsızlara göre biraz daha fazla, 60 TL. Fakat genel olarak değerlendirdiğimde bu ücretin değeceğini düşünüyorum. Eğer merak ettiyseniz ve hikâye odaklı oyunlarda farklı tatlar arıyorsanız hiç olmazsa indirimde kesinlikle kaçırmamanızı öneririm.
İyi yolculuklar.
Road 96 hakkındaki yorum ve eleştirilerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!