Yüzüklerin Efendisi: Rohirrim’in Savaşı incelemesi: Yıllar sonra vizyona giren yeni Orta Dünya filmi, hayranları özledikleri fantastik dünyaya geri çağırıyor.
Beyaz perdede Yüzüklerin Efendisi denildiğinde akla ilk Peter Jackson’ın yönettiği filmler gelse de Orta Dünya evreni günümüze dek animasyon yapımlar, filmler, dizi ve oyunlar gibi birçok farklı formatta sevenleriyle buluştu. Ortaya çıkan bu işlerin bazıları beğenilirken bir kısmı ise hayranlarca yazar J.R.R. Tolkien’in mirasına bir hakaret olarak nitelendirilmekten kurtulamadı.
Peki Yüzüklerin Efendisi: Rohirrim’in Savaşı (The War of the Rohirrim) madalyonun hangi yüzünde yer alacak? Orta Dünya evrenini anime tarzıyla buluşturan yapım, hayranların beğenisini kazanabilecek mi yoksa başarısız uyarlamalardan bir diğeri olarak tarihin tozlu sayfaları arasında karışıp unutulmayı mı bekleyecek?
Yönetmenliğini Blade Runner: Black Lotus animesiyle bilinen Kenji Kamiyama’nın üstlendiği yapımda karakterleri seslendiren sanatçılar arasında Brian Cox, Gaia Wise, Miranda Otto, Luca Pasqualino ve Miranda Otto gibi isimler yer alıyor.
Yüzüklerin Efendisi: Rohirrim’in Savaşı filmini sizler için tüm detayları ile inceledik.
Yüzüklerin Efendisi: Rohirrim’in Savaşı Filmi Ne Anlatıyor?
Rohirrim’in Savaşı filmi, Yüzüklerin Efendisi film üçlemesinde işlenen dönemden yaklaşık 200 yıl önce gerçekleşen olayları ele alıyor. Her şey Dunlending lordu Freca’nın Rohan kralı Miğfer Tokmakel’in kızını oğlu Wulf’la evlendirmesini istemesiyle başlıyor. Teklifinin reddedilmemesi üzerine kralla girdiği kavga sırasında Freca’nın ölmesi üzerine oğlu Wulf düşman ilan edilip sürgüne gönderiliyor. Fakat Wulf’u yakıp bitiren intikam alevi sadece onu değil; Tokmakel’i, oğullarını ve tüm Rohan’ı kasıp kavuran bir yangına dönüşüyor. Yanlış kararların büyük acılara sebep olduğu süreç, Edoras’ın kaybı ve Rohirrim’in gelecekte Miğfer Dibi olarak anılacak olan Borukent’e çekilmesiyle devam ediyor.
Uzun geçen kış, her iki taraf için ağır kayıplara neden olsa da Hera, Wulf’un inatçı kuşatması altında kıvranan Rohan halkını kurtarmayı başarabilecek mi?
Onurlu ya da Onursuz, Tüm İnsanların Kanı Aynı Dökülür
Rohirrim’in Savaşı, J.R.R. Tolkien tarafından Yüzüklerin Efendisi ek bölümlerinde ele alınan olaylardan ilhamla yazılmış. Anlatı, ek bölümlerde Rohan krallarından bahsedilen kısımda uzun tutulmadan anlatılan Miğfer Tokmakel’in hüküm sürdüğü yıllarda yaşanan savaş üzerinden kuruluyor. Kaynak materyale çoğunlukla sadık kalınsa da anlatılan hikâyenin kitapta yer verilmeyen boşlukları doldurmakta cesur davrandığını görüyoruz.
Temel hatları ile yapımdaki olaylar kitabın çizgisini takip etse de bazı ciddi farkların yer aldığını söylemek mümkün. Bunlardan en önemlisi kitapta ismi dahi geçmeyen ancak filmin başkarakteri olarak tanıtılan Hera. Tokmakel’in kızı, kitapta evlilik teklifinin muhatabı olmak dışında herhangi bir yere (hatta bir isme dahi) sahip değilken filmde oldukça kritik işler yaptığını görüyoruz. Bunun yanında Tokmakel’in küçük oğlunun ölümü konusunda film farklı bir yol izlemeyi tercih ediyor ve seriye bir dizi yeni karakter ekleniyor. Bu karakterlerden bazılarını senaryo açısından gerekli ve iyi tasarlanmış bulsam da tamamı için aynısını düşündüğümü söyleyemem.
Filmin tamamı bir arada düşünüldüğünde bazı ufak mantık hataları olsa da bunların fazla göze batmasını engelleyecek bir iç bütünlüğe sahip. Karakterlerle derinden olmasa da bir bağ kurmayı mümkün kılacak seviyede, Tolkien’in yaptığı büyüyü perdeye yansıtmayı başaran bir senaryosu var.
Savaş, gurur, intikam, onur, sadakat ve ihanet gibi kavramları merkeze alan yapım bunları ustaca hikâyeye yedirmekte ve izleyiciyi bu kavramlar üzerine düşünmeye yönlendirmekte iyi bir performans sergiliyor.
Peter Jackson’ın üçlemesini izleyenleri tebessüm ettirecek göndermelerin varlığı ve birkaç ufak aksaklık haricinde akıp giden senaryosuyla Rohirrim’in Savaşı, seyircisini memnun etmekte Güç Yüzükleri dizisine kıyasla çok daha yüksek bir şansa sahip.
Filmin Anime Tarzı ve Müzikler Üzerine
Rohirrim’in Savaşı filminde çok sayıda anime stüdyosunda isimlerin görev aldığı (ilk aklıma gelen stüdyolar Mappa ve Production I.G. oldu) görülüyor. Yapımda el çizimi animasyonlar ve CGI teknolojisine birlikte yer verilmiş. Gittikçe daha sık karşılaştığımız bu ikili yapımda dikkatli gözlerin yakalayacağı kusurlar olsa da ustaca bir arada kullanılmış.
Bu noktada en önemli eleştirim açılış sekansına olacak. Belki de bir animasyon yapımın en önemli, izleyiciyi içine çekecek bölümü olan açılışta karşımıza çıkan animasyonlar, filmin geriye kalanına kıyasla daha kötüydü. Hareket esnasında yere bastığı hissedilmeyen atlar, havada uçuşu hiç de organik durmayan kuşlar ve sıradan bir ortaçağ animesi izliyormuşuz izlenimi uyandıran sadece tek bir karakteri görmemizden yana kullanılan tercihle başlayan açılış sekansı ilk anlarda “bu film bitmeyecek” dedirtse de sonrasında bu düşüncem değişti.
Burada bir parantez açıp bir savaş filmi için ateş animasyonlarının oldukça başarısız olduğunu ve göz tırmaladığını belirtmeden geçemeyeceğim.
Yapımın karakter tasarımlarında eski animeleri anımsatan bir tarz tercih edilmiş. Bu durum benim açımdan bir sorun teşkil etmese de her izleyiciye hitap etmeyebileceği bir gerçek. Yine filmin anime formatında olması dolayısıyla Orta Dünya hayranlarının hepsini tatmin etmemesi muhtemel.
Yapımın müzikleri ise filmin güçlü olduğu noktalardan birisi. Gerek Yüzüklerin Efendisi üçlemesi için bestelenen eserlerin kullanılması gerekse de bu yapım için özel olarak bestelenen parçalar uyumlu ve filmin atmosferini besler nitelikteydi. Stephen Gallagher’ın başarılı bir iş çıkardığı çok açık.
Uzun Lafın Kısası…
Kaynak materyale sadık kalmaya çalışmakla beraber kendi anlatacaklarını söylemekten çekinmeyen Rohirrim’in Savaşı, bu yönüyle serinin hayranlarını ikiye böleceğe benziyor. Animasyon olması yönündeki tercihin de benzer bir sonuca yol açacağını öngörmek zor değil.
Rohirrim’in Savaşı filmi, kurgusu Orta Dünya evrenine yabancı hissettirmeyen, gerçekten Tolkien’in dünyasını izlediğinize sizi ikna edecek bir hikâye anlatması ile bu dünyanın hayranlarına son yıllardaki başarısız diğer yapımlardan sonra rahat bir nefes alma sebebi olacak.
Eğer Yüzüklerin Efendisi dünyasını seviyor (hatta sadece ortaçağ/savaş temalarını bile seviyorsanız) ve anime yapımlar izlemeye önyargılı değilseniz bu film size son derece keyifli bir 2 saat yaşatma potansiyeli taşıyor. Bununla birlikte, eğer yapım aradığı ilgiyi bulursa anime formatında daha fazla Yüzüklerin Efendisi filminin de yolda olabileceğini hatırlatalım.
Yüzüklerin Efendisi: Rohirrim’in Savaşı filmi hakkındaki yorum ve değerlendirmelerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten ve WhatsApp’tan takip edebilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!