Ömer Can Saroğlu
Behzat Ç. serisi hayranlarının merakla beklediği Saygı dizisinin 1. bölümü BluTv’de yayınlandı. Dizinin ilk bölüm incelemesi ile karşınızdayız.
Behzat Ç. dizisinin Spin-off’u (yan dizisi) olan Saygı Ercüment Çözer karakterinin etrafında şekilleniyor. “Saygı” konusunda hassas olan ve Behzat Amir’le tanışıklıkları ve husumetleri de yine bu noktaya dayanan Ercüment Çözer yaşadığı ihtişamlı dünyasında bu sefer adaletsizliklerin ve haksızlıkların peşine düşüyor. İlk bölümünün BluTv’de yayınlanmasıyla, merakla beklenen yapımın serinin takipçilerini genel olarak memnun ettiği söylenebilir.
Saygı, Behzat Ç.’nin Ankara’da var olan puslu, gri atmosferinden tamamen farklı bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. İstanbul’da gelişen hikâyede mekanlar olarak yine meyhane, manzaralı park gibi öğeler kullanılmış. Karakterlerle mekanların ve şehrin birleştiği atmosferiyle Behzat Ç’den sonra Saygı’nın da bunu başaracağı ön görülüyor. Yönetmen koltuğunda Arog ve Hokkabaz gibi filmlerin yönetmeni Ali Taner Baltacı oturuyor. Baltacı, Saygı’da Netflix yapımı olan Atiye’den sonra ikinci kez çevrim içi bir platform için kamera arkasına geçti.
Uzun sahneleri nedeniyle az mekânda geçen dizide özellikle Ercüment’in evi olarak gösterilen Batmanvari şato tasarımıyla akıllarda kalıyor. Burjuva Dexter’ın hobi bahçesi gibi ayrılmış özel bir hapishanede ise seyircileri öncekilerden farklı bir Ercüment Çözer hikâyesi bekliyor.
Yapımı Inter Medya tarafından gerçekleştirilen projede görüntü yönetmeninin adının künyede yer almaması oldukça ilginç. Görsel açıdan oldukça güçlü sahnelere sahip olan Saygı, daha ilk bölümden etkileyici bir atmosfer yaratmış durumda. Yaratılan kimliksiz adalet sağlayıcıları imajları Mr. Robot dizisini andırsa da şimdilik bu çağırışımın negatif yönlerinden uzunca bahsetmek istemiyoruz.
Saygı: Bir Karakterin Dönüşümü
Sosyopat bir profil çizen ve seyircinin bu hâliyle beğendiği Ercüment Çözer karakterinin bu diziyle beraber toplumsal olaylara karşı duyarlı birine dönüşmesi dizinin açıklaması gereken ilk mantık sorunlarından biri. Daha önce beraber olduğu kadınlara saygı bile duymayan Ercüment hangi dönüşümle beraber kadına şiddet başta olmak üzere toplumsal şiddet olaylarında adaleti sağlayacak birine dönüştü? Dizi eğer bu soruya ikna edici cevapları verebilirse anlattığı hikâyeyi çok daha güçlü bir şekilde işlemiş olacaktır. Aksi hâlde hayran kitlesinin hayal kırıklığına uğraması ve Behzat Ç. evreninin uzun bir süreliğine rafa kalkması muhtemel. Bilindiği gibi 2019’da BluTv’de 4. sezonu yayınlanan dizi hem seyirci tarafından eskisi kadar beğenilmemiş hem de yayınlanması beklenen yeni sezonunun iptal edildiği duyurulmuştu.
Senaristin Atölyesi: Ercan Mehmet Erdem
Behzat Ç.’nin de senaristi olan Ercan Mehmet Erdem, Saygı dizisinde de başarılı diyalogları ve güçlü karakterlerini kullanıyor. Özellikle canlı kadın karakterler yaratabilmesi ve dramatik yapı kurarken tutarlı, inandırıcı bir evren kurması sayesinde anlattığı öyküler her zamanki gibi ilgi çekici. Ancak Behzat Ç.’de antagonist yani kötü karakter olarak kullandığı Ercüment Çözer gibi güçlü bir figürü bu sefer antikahraman olarak hikâyenin merkezine yerleştirecek gibi duruyor. Bu durumda yine Ercüment Çözer kadar etkili bir kötü karakter yaratabilecek mi, kendi adıma en çok merak ettiğim konulardan biri bu. Kamu vicdanını yaralayan olaylara karşı adalet düzenini sağlamak için bir araya getirdiği karakterlerin karşısında en az onlar kadar güçlü, inandırıcı motivasyonları olan birini yarattığı takdirde Saygı’nın da bizden saygıyı hak etmesi olası görünüyor.
Baba sorunları yaşayan genç kız, baş karakterin tatlı yaveri gibi klişeleri de kullanmayı tercih eden senarist için bir başka mücadelede kullandığı bu klişelerin altını doldurup dolduramayacağı. Daha önce Ercüment Çözer’in ortaklık işlerini yürüten ve işlevsel bir yan karakter olmanın yanında Behzat Ç. dizisine mizahi bir güç katan Memduh Başkan rolündeki Güven Kıraç yerine yine aynı ekolden diyebileceğimiz Erkan Can dizide yer alıyor. Usta oyuncu sempatikliği sayesinde seyircinin hızlı bir şekilde alışabileceği isimlerin başında geliyordu. Bu oyuncu seçiminin de tıpkı diğerleri gibi oldukça yerinde olduğunu söyleyebiliriz. İlerleyen bölümlerde karşımıza çıkması beklenen Tansu Biçer’in performansı ve nasıl bir karakter canlandıracağı da ayrıca merak konusu.
Dizi dramatik sahnelerde kullanılan tipik absürt mizahıyla tıpkı Behzat Ç. serilerinde olduğu gibi seyirciyle ayrı bir bağ kurmayı hedefliyor gibi görünüyor. Behzat Ç.’de yazılan renkli yan karakterlerin yerini doldurup dolduramayacağını ilerleyen bölümlerde daha net göreceğiz.
Sekans Kullanımı
35 ve 55. dakikalar arasında iki karakterin ilişkisi hakkında bağımsız bir film gibi sunulan sekans, dizinin hikâyesinde oldukça büyük bir öneme sahip. İlk bölümden anlaşıldığı kadarıyla kurulacak dramatik yapıda bu karakterlerin ve bunları ilişkilerinin önemi büyük. Dizinin, bu süre boyunca karakterler hakkında birçok bilgiyi diyalogla verirken bunu sürükleyici bir şekilde yaptığı söylenebilir. Boran Kuzum ve Miray Daner’in sekans içinde birçok farklı ruh hâlini ve duygusal geçişleri başarıyla canlandırması da Saygı’nın ilk bölümü sonunda birçok izleyicinin beğenisini kazandı.
Her hafta yeni bir bölümüyle BluTv’de yayınlanacak dizi bakalım yaratıcı ekibin önceki başarılarını geçebilecek mi? Bu sorunun yanıtını önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz. Saygı 2. bölüm 3 Kasım 2020 tarihinde yayınlanacak.
Saygı 2. Bölüm Fragmanı | İZLE
Peki siz Saygı dizisinin 1. bölümünü izleme fırsatı buldunuz mu? Yeni bölümlerden beklentileriniz neler? Yorum ve eleştirilerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.