Yüzüklerin Efendisi Dizisi “The Rings of Power”ın 5. Bölüm İncelemesi: Orta Dünya’da Yükselen Tutarsızlıklar

The Rings of Power 5. bölüm incelemesi sizlerle. Amazon Prime Video’nun Orta Dünya dizisi Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri, yeni bölümü ile işleri daha da karmaşık bir noktaya taşıyor.

Amazon Prime Video’nun merakla beklenen dizisi Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri’nin “Büyük Dalga” isimli dördüncü bölümü 16 Eylül’de yayınlanmıştı. Dizinin “Ayrılıklar” adlı 5. bölümü 23 Eylül’de yayına girdi. Yeni bölüm Numenor, Lindon ve Southland hikâyelerini birbirine bağlamaya biraz daha yaklaştı. Bölümün adı ise Numenor birliğinin Orta Dünya’ya yelken açması ile bağlantılı. Bu bölümün kehanet unsuru “Hithaeglir’in Şarkısı” (Partings) olarak karşımıza çıktı.

The Rings of Power 5. bölüm Nori ve Meteor Adam sahnesi ile açılıyor. Bu noktada ilk olarak doğa manzaraları dikkatleri çekiyor. Bu sahnede Avcı – toplayıcı Harfootların göç rotasının Yaşlı Orman’a kadar uzandığını öğreniyoruz. Bu, Harfootlardan Hobbitlere uzanan tarihsel bağlantı için yazılmış bir ifade. Çünkü Üçüncü Çağ’daki Hobbit yerleşimi olan Shire, Yaşlı Orman’a çok yakın bir konumda. Aynı sahnenin devamında Nori’nin Meteor Adam’a kelimeleri ve hayatı öğretiyor. Bu aynı zamanda Meteor Adam’ın kendi doğası ile Nori’nin öğretilerinin çatışmasının başlangıç noktasını oluşturuyor.

Söz konusu çatışma bölümün ilerleyen dakikalarında bir kötülük tartışmasına dönüşüyor. Haritalar aracılığıyla görünen kadarıyla Harfootların göç rotası bu bölüm itibariyle Southland sınırına yaklaşıyor. Bu durum Numenorluların yola çıkışı ve Southlandlilerin Ostirith’e sığınması ile beraber düşünülünce tüm bu hikâyelerin Southland hudutlarında kesişeceği tahmin edilebiliyor.

The Rings of Power 5. Bölüm ile Devam Eden Tutarsızlıklar

Harfoot kısımlarının ardından beyazlara bürünmüş gizemli tarikat ilk kez ortaya çıkıyor. Bunun devamındaki Adar sahnesinde, “Güneşin sıcaklığını bilen yanımda yok olacak,” ifadesi dikkat çekici. Buradan tüm dünyaya gölge hâkimiyeti getirmek amacı anlaşılıyor.

Bunların ardından bölüm Ostirith ve Doğulu İnsanlar’a odaklanıyor. İnsan sahnelerinde medeniyet seviyesi fark etmeksizin bir Elf karşıtlığı 5. bölüm itibarıyla oturmuş durumda. Hem Batılı Numenoranlar hem de Doğudölleri farklı nedenlerden ötürü Elf karşıtı. Ostirith sahnesinin başlangıcında Bronwyn’in neye dayanarak bir lider gibi konuştuğu tamamen meçhul. Southland’in gerçek ve meşru kralı Halbrand’ın Bronwyn’in kayıp kocası olduğu teorisi doğruysa belki bu yaklaşım için makul bir gerekçe olabilir. Ancak bu zayıf bir bağlantı ve dizi akışında eğreti duruyor. Bu sahnelerde Southland insanları üzerinden de politik ve felsefi bir tartışma yaratılmak istenmiş. Bu insanlar örneğinde insanların atalarının kaderinden kurtulamayacağına ve ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar kötü tabiatlarının değişmeyeceğine yönelik göndermeler bulunuyor.  Bu noktada Southland insanlarının kötülüğe sürüklenmesinde Elflerin de payı olduğu göndermesi ilk bölümlerden beri devam ediyor. Bu da bölümdeki kötülük probleminin bir parçasını oluşturuyor.

Numenor Sahneleri

The Rings of Power 5. bölüm bünyesindeki Numenor kısımları başladığında ise “savaş karşıtı” apolitik kentli gençler ile karşılaşıyoruz. Bunlar savaşın aktörleri olan Elendil ve Pharazon’un çocukları. Bu tutum 4. bölümdeki “Aşırı Sağ”a gönderme niteliğindeki söylemlerin devamı niteliğinde. Dizi ısrarlı bir şekilde güncel meselelere dair mesaj verme kaygısı güdüyor. Numenor’un Orta Dünya’ya yalnızca beş gemi ile gitmeyi planlaması ise oldukça şaşırtıcı. Üstelik bu Numenorluların Orta Dünya’ya ilk gidişleri. Bu durum Tolkien’in anlatılarına oldukça aykırı. Çünkü Numenor’un halihazırda Orta Dünya topraklarında orduları, limanları ve ticaret ağları olması gerekiyordu. Dizide bu emperyal vizyon Pharazon üzerinden geleceğe dair bir tasavvur olarak sunuluyor. Pharazon’un pragmatik tutumu ve politik zekâsı bu bölümde de vurgulanıyor.

Halbrand’ı bir Piyon Kral olarak görmesi ise tutarsız. Çünkü politik zekâsı vurgulanan bir karakterin hiç tanımadığı ve bilmediği bir insanı Kral yapıp onu etkisi altına alacağını varsayması en iyimser ihtimalle kibir göstergesi. Dizinin kendi içinde bile 5 geminin hızlıca hazırlanamaması, 2 gemi patlasa bile yerine yenilerinin koyulmaması gösterişli Numenor medeniyetine uygun görünmüyor. Ayrıca Numenor Krallığı’nın Elflerle arası bozuk, Orta Dünya ile iletişimi olmayan izole bir ada ülkesiyken dizide gösterilen gelişmişlik seviyesine nasıl çıktığı da bir çelişkiyi oluşturuyor.

Numenor’un Çöküşü kehaneti ve Orta Dünya seferine Elendil’in liderlik etmesi bir anlam taşıyor. Numenor’un Çöküşü’ne giden hikâyede Elendil’den bir Nuh peygamber hikâyesi çıkarılmak istendiğini düşünüyorum. Kızının savaş karşıtı olması ve babasını desteklememesi gibi yan unsurlar bunu destekliyor. Tüm bunların yanında, hırsız ve serseri Halbrand’ın bir anda Lord olduğunu görüyoruz. Bu oldukça temelsiz. Yeni Lord Halbrand, kendinden yüzlerce yaş büyük Galadriel’e olgunluk dersi vermeye bu bölümde de devam ediyor. Bu kısımlarda Halbrand’ın Numenor’a bir güç tarafından gönderilmiş olma ihtimali ortaya çıkıyor. Bu sahneler önemli bir senaryo hatasını da belirginleştiriyor. Halbrand ve Galadriel arasındaki hançer diyaloğunda Finrod’u öldürenin Sauron’un hizmetkarları olduğu söylendi. Oysa daha önceki bölümlerde Sauron’un katil olduğu kaydedilmişti. Üstelik ilk iki bölümü ön gösterimle izleyen bazı Tolkien Alimleri Finrod’un ölümünün kanona uygun olduğu ifade edilmişti. Burada bir gariplik var.

Ormanların Tekinsizliği

Harfootların göç sürecindeki orman sahnesi bölümün önemli kısımlarından biriydi. Bu noktada Orta Dünya’nın temel bir özelliği devreye giriyor: Ormanların tekinsizliği. Orta Dünya’da kötülüğün varlığı ilk olarak ormanlar üzerinden kendini belli eder. Dizide bunun yansımalarını ilk olarak Orkların orman katliamında ve Harfootların göç sürecinde çürümekte olan orman sahnesinde gördük. Burada Meteor Adam’ın güçlerini keşfetmesine tanık oluyoruz. Bu kısımlar onun tam olarak ne yapacağını bilememesi ve doğallık açısından güzeldi. Bu sahnelerde arka plandaki ağaçların hareket etmesi ise çok güzel bir detaydı.

Lindon’da Yollar Orta Dünya Kanonundan İyice Ayrılıyor

Lindon sahnesindeki karşılıklı “laf alma” çabalarından da bir kötülük problemi doğuyor. Bu kısımlar hem bölümün hem sezonun düşünsel açıdan en yoğun kısmıydı. Gil Galad ve Elflerin kibri, Elrond’un sadakati ve bu sadakatin kralına, kendi halkına ve dostuna olan sadakati arasında seçim yapmaya zorlanması, Elf ırkının hayatta kalma çabası, geleceği ve menfaati, Elflerin kurtuluşu olarak görülen Mithril’in Khazad-Dum’un felaketi olacağı gibi hususlar dikkat çekiyor.

Elflerin Mithril sayesinde yok olmaktan kurtulması kanona son derece aykırı. Bununla beraber bu bölümde Gil Galad tarafından anlatılan Mithril anlatısı tamamen Amazon tarafından icat edilmiş. Hoş bir anlatı olsa da kanon varken yeni bir anlatıya ihtiyaç duymak farklı bir niyetin varlığını gösteriyor. Elf ırkının ışığının İkinci Çağ’da sönmesi de diziye has bir durum. Eğer Elflerin ışığı İkinci Çağ’da sönüyorsa ve diziye göre bir sonraki baharda bitecekse bu çağın sonunda Son İttifak savaşını nasıl yapacakları meçhul… Celebrimbor’un Elrond’u babası üzerinden manipüle etmeye çalışması ise rahatsız edici.

The Rings of Power 5. Bölüm Hakkında Son Sözler Ve Yeni Bölüm Beklentileri

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri’nin her bölümünün bir teması bulunuyor. Bu bölüm duygusal ve düşünsel bir bölüm olarak karşımıza çıkıyor. Bu bölümle beraber Numenor gemileri yola çıktı ve pek çok hikâye mutlaka kesişecek. Southland, Numenor ve Adar öyküleri kesin şekilde birleşecekken Harfoot, Lindon ve Khazad-Dum anlatılarının nasıl gelişeceği merak konusu. Bu sezon sonunda Mirel’in ölmesi, hem de Orta Dünya topraklarında ölmesi, senaryo açısından tutarlı görünüyor.

Dizide zaman açısındaki korkunç alakasızlık The Rings of Power 5. bölüm ile de devam ediyor. Harfootların göçünün sürdüğü zaman, Numenor gemilerinin hazırlanmasının sürdüğü gün sayısı ve tüm süreçler zaman açısından tutarsız. Senaryo hataları, kanona aykırı ve hatta ona alternatif teşkil eden cüretkâr tutumlar devam ediyor. Öte yandan Silmaril, Earendil ve Valar’a ilişkin söylemler telif hakları konusunda da belirsizlik sürüyor.

Konunun üzücü tarafı ise ikinci sezon çekimlerinin 7 Ekim’de başlamasıyla alakalı. Dizinin tutarsız, çelişkili ve kanona aykırı tutumu Amazon tarafından zafer olarak kabul ediliyor. Amazon Prime Video’nun en çok izlenen yapımının bu hatalar ile devam edebilme ihtimali korkutucu. Çekimler başlayacaksa senaryo ve genel yapı belli demektir. Bu haberle beraber dizinin problemlerinin çözülebilme umudu giderek azalıyor. Gelişmeleri hep beraber takip edeceğiz.

The Rings of Power 5. bölüm hakkında sizin görüşleriniz neler? Yorum ve teorilerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.