The Rings of Power 6. bölüm incelemesi ile Amazon Prime Video’nun Yüzüklerin Efendisi dizisinde merakla beklenen savaş sahnesinin detaylarına iniyoruz.
Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri, altıncı bölümü ile birçok sorunun cevabını verirken aynı zamanda kimi açmazlarla da izleyicinin aklını meşgul etmeye devam ediyor.
Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri’nin “Ayrılıklar” isimli beşinci bölümü 23 Eylül’de yayınlanmıştı. Dizinin “Udûn” adlı 6. bölümü 30 Eylül’de yayına girdi. Bölüm özel olarak Southland bölgesine ve burada gerçekleşen savaşa odaklanıyor. Bu bölümde Numenor, Lindon, Eregion ve Khazad-dûm gibi bölgeler kendilerine yer bulamıyor. Maceraya adını veren Udûn kelimesi hem Sindar dilinde “cehennem” anlamına geliyor hem de coğrafi bir bölge olarak tam da bölümün odaklandığı noktayı adlandırmak için kullanılıyor[1].
Son sahnelerde yaşanan olaylar da bölgeye neden cehennem anlamının verildiğini gösterir nitelikte. Genel itibarıyla önceki bölümlerde yer alan pek çok belirsizliğin çözüldüğü bir bölümle karşı karşıyayız.
The Rings of Power 6. Bölüm Neler Anlatıyor?
The Rings of Power 6. bölüm açılış sahnesi Adar’ın iki eline odaklanıyor. İlk olarak zırh içindeki eli gösterilirken sonrasında sağlıklı elinin toprağa tohum ektiği gösteriliyor. Bu sahnede karakterin ikilemi izleyiciye aktarılmak isteniyor. Önceki bölümlerde Adar’ın de hem kötülüğün önemli aktörlerinden olduğu hem de şefkatli bir baba olduğu vurgusu vardı. Bu anlamlı bir sahneydi çünkü Adar’ın dağılmış Orkları toplayıp bir araya getirdiğini daha net şekilde fark ediyoruz. Onun Orklara bir “kimlik” kazandırma vizyonu sezonun temalarından biri hâline gelmiş durumda. Bu durum onları “kardeş” kılmak ve onlara bir yurt kazandırmak gibi aşamaları içeriyor.
Bu açıdan Amazon’un Tolkien’in Orklarını “beşeri”leştirdiğinden söz edebiliriz. Ayrıca bu durum daha önce de politik göndermelerde bulunan dizide bir çeşit ulus yaratma/ulus inşası sürecinin göstergesi olarak okunabilir. (Kanona aykırı olsa da bir Ork ulusu yaratmak). Adar’ın Orklara hitabında kız ve erkek kardeşler olarak seslenmesi de dişi Orkların varlığı tartışmasında senaristlerin çizgisini belli ediyor.
The Rings of Power 6. Bölüm ile bir Ostirith kuşatması ve bu kuşatmayı yaracak Numenor saldırısı beklerken çok daha farklı bir anlatımla karşılaşıyoruz. Planlı bir geri çekilme ile Ostirith Orkların başına yıkılıyor ve İnsanlar köylerine geri dönüyor. Bu noktada önceki bölümler için fark ettiğimiz tutarsızlıkların bir amaca hizmet ettiği ortaya çıkıyor. İnsanlar Ostirith’e sığınırken yanlarına hiçbir malzemelerini almamışlardı. Bunların hepsi köye geri döndüklerinde onları kullanmak için orada bırakılmış olabilir (!). Gece boyunca devam eden İnsan – Ork çatışması sadece bir köyü ele geçirmek uğruna gibi görünse de aslında daha büyük bir amaca hizmet ediyor. Tüm amaç kayıp kılıç kabzasını bulmak ve büyük planı tamamlamak.
Planlı ve güzel çatışma sahnelerinin ardından Numenor birliğinin gelişi ve tüm bu sekanslar etkileyiciydi. Bu kısımlarda birçok belirsizlik ve teori neticeye kavuştu. İlk olarak Halbrand’ın Bronwyn’in kayıp eşi ve Theo’nun babası olduğu düşüncesi cevaplandı. Çünkü taraflar yan yana geldiğinde birbirlerini tanımıyorlardı. Adar’ın yakalanıp sorgulandığı sahnede onun gerçek kimliği ortaya çıktı. Böylece Adar’ın Sauron olma ihtimali tamamen sıfırlandı. Adar’ın Morgoth tarafından kaçırılan ilk Elflerden olması kanona tamamen aykırı olsa da kendi içinde güzel kurgulanmış bir hikâye. Adar, Galadriel’den bile binlerce yıl daha yaşlı bir karakter.
Bölümün final kısmı oldukça etkileyiciydi. Hem görsellik açısından hem de anlatı açısından etkileyici bir bağlama noktası oldu. Orkların mağlup edilip Adar’ın teslim alınması ile bir zafer kazanılırken kutlama sırasında işler bir anda tersine döndü.
Adar’ın aradığı anahtarla baraj kapakları açılıyor ve serbest kalan su Orkların kazdığı tüneller ile yanardağı patlatıyor. Önceki bölümlerde bu tünellerin sadece Orkların ilerlemesi için kazıldığını ve bunun gereksiz olduğunu düşünmüştük. Ancak tünellerin büyük plan için kazıldığı gerçeğiyle karşılaştık. Bir anda yanardağ patladı ve her şey allak bullak oldu. Böylece Southland’in “Mordorlaşma” süreci neredeyse tamamlandı. Southland’in bulunduğu bölge bir cehenneme dönüştü ve “Udûn” ismini hak etti. Orklar kendilerine layık bir vatanın ilk manzaralarını gördüler. Böylece bölge Orklar haricindeki hiçbir canlının yaşayamayacağı bir hâle gelmeye başlamış oldu. Mordor’un nasıl çoraklaştığı kanondaki boşluklardan biriydi. Senaryo ekibi de bu boşluğu bir yanardağ patlamasıyla değerlendirmek istemiş.
The Rings of Power 6 . Bölüm Hakkında Son Sözler
The Rings of Power 6. bölüm itibarıyla birçok soru cevaba kavuştu ve belirsizliklerin bir kısmı ortadan kalktı. Ancak dizinin zamansallık kusuru bu bölümde de kendisini göstermeye devam etti. Numenor birliğinin yolculuk süresi, Orkların kaç kilometre tüneli ne kadar sürede kazdığı gibi hususlar bu sorunun altını çizmeye devam ediyor.
Öte yandan Halbrand’ın Adar’a, “Beni hatırladın mı?” sorusunu yöneltmesi ve Adar’ın Sauron’u ortadan ikiye yardığını söylemesi bağlantılı. Adar Sauron’u ortadan ikiye yarsa da bu onu temelli yok edecek bir hamle değil. Sauron’un bu olayın ardından insan kılığında Halbrand ismiyle ortaya çıkması imkânsız değil. Sezon fragmanlarında yerçekimsiz bir anda kızıllık içinde yıkılan diyar sahnesini Akalabeth olarak düşünmüştük. Ancak bu sahnenin yanardağ patlamasına ait olduğunu tahmin etmek oldukça mümkün.
Tüm bunlarla senaryo ekibi önce ilk bölümde bir kuzey kalesi göstererek sonra da Ostirith ile bir tarihsel temel oturtmak amaçlıyor. Çünkü muhtemelen Galadriel ve ekibinin keşfettiği Kuzey kalesi tarihsel olarak daha sonra Angmar krallığı ve Carn Dum kendinin temeli olarak düşünülmüş. Bununla beraber harita konumu itibarıyla Ostirith’in kesinlikle Minas Morgul’un arkaik versiyonu olduğu görüşündeyim.
The Rings of Power 6. bölüm hakkında sizin görüşleriniz neler? Uzun süredir beklenen savaş sahnelerini nasıl buldunuz? Yorum ve teorilerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşabilirsiniz.
[1] Zafer Güleç, Orta Dünya Fantastik Romanlar Sözlüğü, 254, Ankara: Epi Yayıncılık, 2000.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!