in ,

Stephen King’in Doğaüstü Korku Unsurlarını Tekinsizlikle Buluşturduğu Romanı: “Uykusuzluk” – İnceleme

Uykusuzluk incelemesi sizlerle. Stephen King’in Kara Kule ile bağlar kuran doğaüstü korku ve fantazi romanını tüm detaylarıyla değerlendiriyoruz.

Uykusuzluk İncelemesi: Stephen King'den Doğaüstü Korku
- Reklam -
- Reklam -

Uykusuzluk incelemesi ile bir Stephen King klasiğinin perde arkasına detaylı bir bakış atıyoruz.

Konu King olunca heyecanlanacak o kadar çok şey var ki: Eski kitapların yeniden basımı; yeni kitaplar; kitaplardan uyarlanan diziler, filmler, hatta o filmlerin yeniden çevrimleri. Neredeyse her yıl Stephen King’le bağlantılı dünya çapında bir haber duyuyoruz. Ona kayıtsız kalmak mümkün değil.

Uykusuzluk’un yeniden basımı da onu Türkçe okuyan binlerce okur için önemli bir olay. İlk baskısı Aralık 1996’da Remzi Kitabevi’nden çıkmış. Kitabın özgün dilinde 1994’te yayımlandığı düşünülünce o döneme göre Türkçede yayımlanma hızı takdire şayan. Bildiğim kadarıyla Remzi Kitabevi’nden çıkan tek King eseri Uykusuzluk (Insomnia) ve sanırım yeterli ilgiyi görmemiş ki ikinci baskı yapılmamış. Sadık okurlar tarafından gömülü bir hazine gibi görülen Uykusuzluk 26 yıl boyunca yeniden basılmayı bekledi. Ve sonunda Altın Kitaplar Haziran 2022’de kitabı, aynı çeviriyle ve yeni bir kapakla yeniden yayımladı.

- Reklam -

Uykusuzluk: Yaşlı Bir Adam Ölüm ile Tanışır

Hikâye, ana roman kişimiz Ralph üzerinden ilerliyor. Huzurlu bir emeklilik hayatı yaşayan Ralph, eşi Carolyn’in öleceği gerçeğiyle yüz yüze gelir.

Bu dört ay, sanki bir karnavalda, sarhoş gibi oradan oraya sürüklenmeye benziyordu. Korku trenine binen insanların gerçek korku çığlıkları attığı, aynalar labirentinde yolunu yitiren insanların gerçekten de kaybolduğu uğursuz bir karnaval.

Carolyn’in beyninde bir tümör vardır ve yavaş yavaş büyümektedir. Bu gerçek Ralph’e çok ağır gelir ve bununla baş etmek için uzun yürüyüşlere çıkar. Bu yürüyüşlerden birinde arkadaşı Ed Deepneau ile karşılaşır. Ed’in, ufak bir araba kazası sonrası diğer sürücü ile yaşadığı tartışma sırasında ortaya koyduğu tavır Ralph’i şoka uğratır. Her zaman sevecen ve uysal olarak bildiği Ed, diğer sürücüye küfürler edip onu öldürmekle tehdit eder. Adamı kamyonunda çocuk ceninleri taşımakla suçlar.

Uykusuzluk - Stephen King

Bu olaydan kısa süre sonra Carolyn hayata gözlerini yumar. Ralph artık yapayalnızdır. Uzun yürüyüşlere uzun uykusuz geceler de eklenir. Her geçen gün daha erken uyanmaktadır. Doktorların ve arkadaşlarının tavsiyeleriyle onlarca yöntem dener ama bir türlü uykusuzluğuna çare bulamaz. Bir gün alışverişteyken Ed’in eşi Helen’ı görür, yüzü kanlar içindedir. Kucağında çocuğu Natalie ile acılar içinde yürümektedir. Bunu Ed yapmıştır. Kürtaj yanlısı bir konferansa gideceğini öğrenince Helen’ı feci bir şekilde dövmüştür.

Bu iki olay, Maine’nin bu sakin kasabası Derry’de, kürtaj yanlısı ve kürtaj karşıtı grupların arasında sürecek büyük tartışmaların nereye varacağının işaretidir.

Uykusuzluğu arttıkça, Ralph başkaları tarafından görülemeyen ve elle tutulamayan şeyleri görmeye başlar. İnsanların etrafı onların yaşam gücünü gösteren renkli halelerle çevrilidir. Örneğin kiminin rengi parlak ve yeşil kimininki solgun ve gridir. Ayrıca her insanın bir yaşam ipliği vardır, göğe doğru yükselen. Halelerden kısa süre sonra “kel doktorlar” dediği kısa boylu, kel ve beyaz önlüklü varlıklar görmeye başlar. Uykusuzluğun getirdiği hayal ürünleri saydığı bu şeyleri, aynı dertten muzdarip arkadaşı Lois Chasse’in de görmeye başladığını fark edince bunların farklı bir gerçeklik düzeyi ile ilintili olduğuna inanmaya başlar. Dahası Ed Deepneau’nun da bunları gördüğünü fark eder. Ralph, Lois ile o dünyaya ait olmayan bir kötülükle mücadele etmek için sahip oldukları yeni yetileri kullanmaya karar verirler.

Sadede Gelin Artık Bay King

Stephen King’in romanlarının, özellikle hacimli olanların, yavaş yavaş açıldığını birçok okur kabul edecektir. Ben de idmanlı bir okur olarak Uykusuzluk’un ana hikâyesinin başlamasını sabırla bekledim lakin sayfalar boyunca Ralph’in günlük etkinliklerini ve uykusuzlukla baş etme sürecini okudum. Ana hikâyeye hizmet etmeyen yüzlerce ayrıntıya maruz kaldım.

Örneğin yukarıdaki özette bahsettiğim haleleri görmek için 100 sayfayı devirmem, Kel Doktorlar’ı görmem içinse bir o kadar daha okumam gerekti. Uyuyamamak Ralph’i başka bir algı seviyesine taşıyor, bunu anlıyorum, uykusuzluğundan bahsedilmeli tabii ama romanın kalanını heyecanla okuduktan sonra, “Ben o 200 sayfayı neden okudum?” hissi peşinizi bırakmıyor.

Doğum ve Ölüm

King romanının çıkış noktasını kürtaj yanlıları ile kürtaj karşıtları arasında artan gerilimden almış. Bu benim için yeni bir şey çünkü King romanlarında genellikle belirgin bir sosyal olay merkeze alınmaz. Romanlarında birçok tarihi ve sosyal olay arkaplan olarak yer alır. Kel Doktorlar’ın (Clotho, Lachesis ve Atropos) ölümle birebir ilintili olduğu düşünülünce King’in doğum ve ölüm ikiliği üzerine bir hikâye kurduğunu görebiliyoruz.

Bu bir romanın çatısını kurmak için çok iyi bir ikilik olsa da kürtaj tartışmaları Ralph’in hikâyesine bir türlü organik biçimde eklemlenemiyor. Ed’in başlattığı şiddet olaylarının bir kılıfı olarak ortaya atılmış gibi duruyor ve heba ediliyor. King kürtajı romanın ortasına fırlatıyor ama taraf olmuyor. Peki bu mühim konu üzerine birkaç kelam edilmeyecekse neden biz Ed Deepneau ve şürekasının itkisi olarak bu konuyu okuduk? Pekâlâ kötülük başka bir sebeple de ortaya çıkabilirdi.

Ralph ve Lois

Romanın en güzel yanlarından biri Ralph ve Lois’in kader ortaklığı ve bu ortaklıktan doğan aşk. Kötülüğe karşı mücadelede neden ikisi seçiliyor bilmiyoruz ama ellerinden geleni yapıyorlar. Yukarılardan bir yerlerden onlara bahşedilen güçler sayesinde o yaşlı bedenlerinin yapamayacağı şeyler yapıyorlar. Bu “büyük savaş”ta bu güçler onlara çok yardımcı oluyor. Karşılarındaki kötülükten ne kadar büyük cümlelerle bahsedilse de bazen gülünç derecede kolaylıkla üstesinden geliyorlar.

Örneğin romanın önemli bir yerinde anlatıcı sürekli Lois’in külotunun aşağı kaydığından ve Lois’in onu düzeltmesinden bahsediyor. Olacaklardan habersiz masum bir okur olarak sayfaları çevirmeye devam ettiğinizde görüyorsunuz ki o külot komik derece tuhaf bir şekilde kullanılıyor.

Anlıyoruz ki Lois, Ralph’in kaderinde var. 28. Bölüm’de gökten zembille inen (deus ex machina) Yeşil Adam’ın yönlendirmesi ve Lois’in küpeleri sayesinde korkunç bir düşmanı alt ediyorlar.

uykusuzluk stephen king yeni baskı

İki aşığın bağının böylesi sembolik nesneler üzerinden kurulması bana pek samimi ve romantik gelmedi açıkçası. İnsanlar zaten zor zamanlarda birbirlerine yakınlaşırlar, normal zamanlarda vakit alan şeyler birden hızlanır aynı safta savaşınca. Ralph’in külot ve küpeler sayesinde savaşı kazanması neresinden bakarsanız bakın gülünç.

“Uykusuzluk” Romanı ile Kara Kule Arasındaki Bağlar ve Bağlantılar

Onun adı Roland, anne. Onu bazen rüyamda görüyorum. O da bir Kral. (s. 724)

Roman boyunca King, diğer kitaplarına göndermelerde bulunuyor. Gönderme demek doğru değil belki de. Açıkça Uykusuzluk’u Kara Kule evrenine iliştiriyor. Kel Doktorlar ka-tet’ten bahsediyor, Kızıl Kral kendini gösteriyor, Patrick Danville’i bir çocuk olarak görüyoruz.

- Reklam -

Peki gerek var mıydı bu bağlara? Kara Kule’ye aşina olmayan bir okur için tüm bunların ne anlamı var? Kara Kule’ye bağlanmak Uykusuzluk’un hikâyesine ne kattı? Bu bağ daha kuvvetli kurulsaydı bir Kara Kule romanı okumuş olurduk; daha belirsiz kurulsaydı iyi bir King romanı okumuş olurduk. Ama şimdi Kara Kule mitinden bağımsız yeterince açılmayan ama ona da layıkıyla bağlanmayan bir hikâye var elimizde.

Diğer taraftan Yüzüklerin Efendisi’nden satırlarla karşılaşmak hoşuma gitmedi değil:

“Yüzüğü almak için uzandığında, aklına bir şiir geldi – Stephen Dobyns değil, J.R.R. Tolkien’in dizeleriydi bunlar. Ralph, Tolkien’in, Frodo, Gandaff ve Karanlıkların efendisi Sauron’un öyküsünü okuyalı neredeyse otuz yıl olmuştu – öyküde tıpkı buradaki gibi bir yüzük vardı – bir iki dakika önce makasın netleşmesi gibi, satırlar bir an netleşti:

Bir Yüzük hepsini yönetmek için, bir Yüzük onları bulmak için,

Bir Yüzük hepsini getirmek karanlıkta birleştirmek için,

Gölgelerin yayıldığı Mordor Ülkesi’nde.” (s. 642)

Mike Hanlon’ı, Dan Dalton’u, Adrian Mellon’u (O romanından) hatırlamak da güzeldi.

Stephen King Insomnia Uykusuzluk

Benim için en güzeli King’in eşi Tabitha King’e verdiği selamdı:

“Old Cape’e giden bir belediye otobüsü, Ralph’in görüşünü bir an için engelledi. Geçtiğinde ise izler kaybolmuştu. Kaldırımda, soluk pembe bir kalp içine tebeşirle yazılmış bir aşk mesajından başka bir şey yoktu: SAM ve DEANIE SONSUZA DEK.” (s. 137)

Sam ve Deanie, Tabitha King’in One on One adlı romanının ana karakterleri.

Son Söz

Dediğim gibi plan yaparak romanlar yazdım ama Uykusuzluk ve Çılgınlığın Ötesi’nde deneyimlediğim üzere sonuçlar pek parlak olmadı. Bunlar (her ne kadar kabul etmek istemesem de) ruhsuz, zorlama romanlar. (Yazma Sanatı, s. 152)

Yine de siz ne benim ne de King’in sözlerine aldırış edin. Uykusuzluk iyi bir roman. Tüm sorunlarına rağmen 784 sayfayı size okutuyor. Sizi dünyasına çabucak dahil edip orada tutmayı başarıyor. Ama sadık King okurları için (kendileri yaman okurlardır) Uykusuzluk en iyiler arasına girmekte zorlanabilir. Tek baskı yapıp çok uzun zamandır yeni baskısı yapılmadığından King hayranlarının romana karşı tavrını net bir şekilde göremiyoruz. Uykusuzluk’un King listelerinde üst sıralara çıkıp çıkamayacağını zaman gösterecek.

Çeviri, Editörlük, Kapak

Altın Kitaplar, Remzi Kitabevi’nden çıkan ilk baskının çevirisini aynen kullanmış, yeni bir çeviri yapmayı tercih etmemiş. Eserin çevirisi o kadar iyi ki Altın Kitaplar’ın bu tercihi yerinde buluyorum. Bunu söylemek bana düşmez ama Orhan Yılmaz çok yetkin bir çevirmen. Özgün metinle karşılaştırma yaptığım birçok yerde çok doğru ve akıcı karşılıklar gördüm. Çeviri, bilgiye erişimin zor olduğu bir dönemde yapıldığı için bazı cümleler yanlış çevrilmiş (örneğin sayfa 755’teki vote in, vote out ifadelerinin çevirisi). Çeviri ile ilgili asıl sorun yanlış karşılıklar değil, eksik çeviriler. Orhan Yılmaz, hikâyenin gidişatına etki etmeyeceğini düşündüğü kimi cümleleri çevirmemiş. Bu maalesef King’in Türkçe çevirilerinin genel sorunu.

Uykusuzluk Kitap İncelemesi Stephen King

Kitabın editörlük açısından en büyük sorunu yazım hataları. Remzi Kitabevi’nden çıkan baskıda tapaj hatası görülmezken yeni baskıda bu hatalar rahatsız ediyor. Muhtemelen bir son okuma görmemiş bir baskı. Umarım Altın Kitaplar ikinci baskıda bu hataları düzeltir.

Kapak, İngilizce baskıların bazılarında yapıldığı gibi Ralph’in uykusuzluğuna gönderme yapmıyor. Romanda balonlardan değil “balon ipleri” gibi göğe uzanan iplerden bahsedildiği için kapağa balon koymak yanlış bir tercih. Balon, onunla özdeşleşen Pennywise’ı (O) akla getiriyor; bu da okuru yanlış yönlendiriyor. Makaslı kel doktor doğru tercih ama kapak genel olarak kötü tasarlanmış.

Siz Uykusuzluk’un yeni baskısı hakkında ne düşünüyorsunuz? Eser hakkındaki yorum ve eleştirilerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilir, daha fazla edebiyat içeriği için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.

Bülent Özgün

Edebiyat ve sinema hayranı (bazen hangisini daha çok sevdiğini kendisi de bilmiyor), İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu, öğretmen; yazmayı, okumayı, konuşmayı, öğretmeyi ve bunların hepsi üzerine düşünmeyi seven bir ademoğlu. Bir hayaledici. Ne yazık ki hep böyle kalacak.

2 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for RolandDeschain RolandDeschain dedi ki:

    Tam da bu kitabı okuyordum, güzel sürpriz oldu. Henüz bitirmediğim için yazının hepsini okumadım ama fazla uzatıldığı konusunda hemfikirim. Normalde Stephen king okurken bu duruma çok takılmazdım ama bu kitapta gerçekten de hiçbir şeye hizmet etmeyen çok fazla sahne var. Harris bulvarındaki ihtiyarlardan ya da Ralphin kendine çay doldurmasından gına geldi.

    Onun haricinde Kara Kule bağlantıları ile ilgili kısma katılmıyorum. Eddie Deanin deyimiyle bir “tower junkie” olduğum için ne kadar Kara Kule o kadar iyi benim için.

    Yazı için teşekkürler. Long days and pleasant nights sai.

  2. Avatar for Psikologbey Psikologbey dedi ki:

    Ayrıntılı ve kaliteli bir inceleme olmuş. Okuma isteğimi arttırdı. Elinize sağlık.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Olivia Colman, Nâzım Hikmet Şiiri Okudu

Oscar Ödüllü Olivia Colman, Depremzedeler İçin Nâzım Hikmet Şiiri Okudu

Charlie Sheen ve Chuck Lorre Yeni Dizi ile Yeniden Bir Arada

Two and a Half Men’in Charlie Sheen ve Chuck Lorre’si Yıllar Süren Ayrılığın Ardından Yeni Dizi İçin Bir Araya Geliyor