in ,

Vane: Tüyler Ürpertici Çorak Gezegen

Parçalanmakta olan harap bir gezegende tuhaflıklarla dolu bir serüvene çıktığımız keşif oyunu “Vane”i inceledik.

Vane
- Reklam -
- Reklam -

Bilinmeyen bir gezegende, gizemli keşfe çıktığımız macera oyunları son yıllarda çokça karşımıza çıkıyorlar. Bizleri tasarladıkları ilginç dünyalara, hayal güçlerine davet ediyorlar.

Bunların birçok örneği var. Akla ilk gelenleri incelemesini de yaptığım Far: Lone Sails ve Planet Alpha’nın yanı sıra türün önemli örnekleri Journey, Inside, ABZÛ gibi yapımlar.

Bu oyunlarda sadece oynadığımız dünyayı keşfetmiyor, aynı zamanda anlatılan hikâyeyi de çözmeye veya zihnimizde birleştirmeye çalışıyoruz. Hem ipuçlarını yakalıyor hem de boşlukları doldurarak deneyimimizi zenginleştiriyoruz.

- Reklam -

vane 1

Aslında bunlar bir bakıma hap hikâye. Italo Calvino’nun “Görünmez Kentler” adlı kitabında Marco Polo’nun hayali kentleri 1-2 sayfayla anlattığı gibi, bu oyunlar benzer yöntemi izleyerek atmosferi ve yapısıyla ‘kentlerini’, yarattıkları dünyayı ipuçlarıyla sergiliyorlar. Bize de hayal gücümüzü çalıştırmak kalıyor.

İncelememe konu olan geçtiğimiz günlerde çıkan Vane de muadilleri gibi hayali bir serüvene çıktığımız bir macera. Vane, Playstation 4 için bu senenin başında 15 Ocak’ta çıkışını gerçekleştirmişti. Bilgisayar kullanıcıları içinse oyun geçtiğimiz günlerde 22 Temmuz’da çıktı. Ben de bilgisayarda oynadım.

The Last Guardian, Killzone ve Battlefield 3 gibi ünlü AAA oyunlarda görev almış, oyun endüstrisinden deneyimli kişilerin 2014 yılında kurduğu Tokyo merkezli Friend & Foe adlı stüdyonun ilk işi nasıl olmuş bakalım.

Issız ve Çorak Gezegen

Vane basit bulmacaların olduğu bir keşif oyunu. Hem kuş hem de çocuk hâlinde dönüşüm geçirerek oyunda ilerliyoruz. Bilinmez görevimizde çorak dünyanın gizemine doğru yola çıkıyoruz. Ve nereye gittiğimize dair bir bilgimiz yok. Yine de bildiğimiz bir şey var, o da bu tüyler ürpertici gezegenin parçalanmakta olduğu.

vane 2

Oyun harap olmuş bir çölde, tuhaf bir dünyada geçiyor. İnsan mıyız bilmiyoruz, ancak değişik bir altın tozu bizi kuştan genç ‘çocuğa’ dönüştürüyor. Dünyadaki şekiller düzensiz, durmadan değişim gösteriyorlar. Her şey bir garip anlayacağınız. Bu gariplik sarmalına sokmakta başarılı bir diğer unsurun da oyunun ‘synth’ şarkıları olduğunu söylemeliyim.

Fikir ve hayal gücü iyi. Sanat tasarımı ilginç. Kafa zaten güzel, belli ki içmiş yapmışlar. Peki oyunun problemi nedir?

- Reklam -

Neredeyim?

Oyuncular herhangi bir yol gösterici olmadan ilerlemek için kendi yollarını bulmaları gerekiyor. Herhangi bir yönerge yok. Kendinizi bazen “Ee şimdi ne yapacağım?” derken bulabilirsiniz. Her zaman kaybolma hissinin kenarında dolaşıyoruz.

Şekillerin birbirine benzemesi, gideceğimiz yolun bilinmemesi bazen bıktırabiliyor. Yine de farklı yolların aynı hedefe çıkmasıyla rahat bir nefes alabiliyoruz. Peki oyunun vermeye çalıştığı bu his keyifli mi? Pek değil… hem kuşken hem de küçük çocukken daha sonra bahsedeceğim oynanış ve görüntü bunu çekilmez hâle getirebiliyor.

Bulmacalarsa gereksiz kolay ve oyun 2 saatlik kısa bir deneyim olmasına rağmen tekrara bağlıyor. Hiç yeni ve yaratıcı bir şey sunmuyor. Diğerlerini kurtartıp ‘birlikte’ ilerliyoruz ve bunu hep aynı şekilde yapıyoruz.

vane 3

Teknik Sıkıntılar

Ne yazık ki konu oyun yapmak olunca fikir tek başına yetersiz kalıyor. Tüm yukarıda saydıklarımın yanında bir de kötü oynanış ve onlarca hata (bug) eklenince oyuncunun iyice tadı tuzu kaçıyor.

Çocuk hâldeyken ilerleme hissi zevksiz, bazen görüntü sapıtıyor. Kuşken ‘sinematik’ his vermek isterlerken görüntü iyice bozuluyor. Yani oyunun ana elementi ‘keşif’ çalışmıyor.

Kısaca oyun eksik. Belki de bir noktada artık piyasaya sürelim, sıkıldık demişler. Çünkü gözle görülür birçok hata ve oynanışa ait hoş olmayan detay varken bu şekilde çıkmasının başka açıklaması yok.

Son Olarak

Yaratıcı hayal gücünün, teknik hatalar sarmalında boğulması üzücü. Potansiyel harcanmış. Garip ve harap olmuş bir gezegende bilinmezliğe doğru adım atıyoruz, ancak gizemi çözmeyi de pek istemiyoruz. Çünkü oynanış bizi bıktırıyor.

Steam’de 27,90 TL gibi bir fiyatla çıkışını gerçekleştirmiş. Eğer bu türün meraklısıysanız, indirim aldığında bir şans verebilirsiniz. Zaten iki saatlik kısa bir deneyim sunuyor.

YouTube video

Cem Altınışık

1993 yılında Ankara’da doğdu. Çocukluğunun bir kısmını İzmir’de geçirdi ve şu an İstanbul'da yaşamakta. Psikoloji bölümünde eğitim gördü. Edebiyat, sinema, bilgisayar oyunları, müzik ilgisi ve bunları paylaşma sevgisiyle çeşitli kültür-sanat sitelerinde yazdı.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Büyülü Çocuk Kitapları Koleksiyonu

Birbirinden Büyülü Çocuk Kitapları Koleksiyonu Artık Çevrimiçi

Gazete Dergi

Gazete ve Dergi Tirajlarında Büyük Düşüş Sürüyor