in , ,

Sosyal Medyanın Fenomen Edebiyat Şövalyeleri

Sosyal medyanın etkileşim bağımlısı edebiyat şövalyeleri, söyleyin sırada kim var? “Berbat Edebiyat!” diye haykırarak kime saldıralım? Siz söyleyin edebiyat camiasının şanlı bilginleri.

Edebiyat
- Reklam -
- Reklam -

Bu yazının konusunu hepimizin yakından bildiği iki ve bazılarımızın önemsediği bir olmak üzere toplam üç şey oluşturuyor ve bu üçünün birleşiminin ne gibi bir sonuç doğurduğu. Ancak şimdiden söyleyeyim, şahsen görüşüm bu neticenin rezalet olduğu yönünde. Bakalım siz de katılacak mısınız?

Not: Tek bir konu veya hesap üzerinden yazılmadı. Ancak özellikle yazmayı güdüleyen bazı “berbat” hesap ve olaylar oldu.


Bunlardan ilki kullansak da kullanmasak da hepimizin hayatındaki etkisini yadsıyamayacağımız, bireysel veya toplumsal öneme sahip sosyal medya. Yanlış anlamayın sosyal medyaya tu kaka diyecek değilim. Hem kişilerarası hem de toplumsal iletişimi sağlaması ve kolaylaştırması, kültür-sanatın yayılımı ve daha birçok değerli getirisiyle olumlu yönleri mevcut.

- Reklam -

Diğer yandan tamamen yararlı dersek de büyük bir yanılgıya düşeriz. Her şeyin pratikleşmesi tabii ki birtakım problemleri de beraberinde getirebiliyor. Çok hızlı olmak bazen detayları atlamayı da beraberinde getiriyor. Örneğin çok kısa sürede bir gönderi üzerinden bir fikir sahibi olabiliyoruz. Üstelik bu çorbaya bir tuz da biz serpiyor ve dalgaya dâhil olabiliyoruz.

Evet, ikincisi sosyal medyanın karanlık ve tehlikeli tarafı: Linç kültürü. Tabii ki çoğumuz çayımızı demleyip ekranın karşısına geçtiğimizde, “Bugün kimi linç etsem,” diye girmiyoruz. Zaten bu saldırı dalgasının en büyük sorunlarından birisi de bu. Aslında çoğu altında yatan veya detayları sorgulanmadan masum ve iyi niyet amacı güdülerek yapılıyor.

Ne yazık ki bazıları çok değerli etkileşimi uğruna bu linç harekatının fitilini ateşlemek için ağzında salyasıyla hazırda bekleyebiliyor. Ulaşılabilirlik ve eylemi yapanın anonimliği gibi etkenler bunun yapılmasını iyice kolaylaştırıyor ve kişiyi cesaretlendiriyor. Üzülerek belirtmek gerekir ki bu sele kapılanlar da bazen hiç istemeyecekleri bir olay veya kişi üzerinde olumsuz etkilere sahip olabiliyor.

Üçüncüsüyse harikulade bir tarihi ve kültürel altyapısı olan, aslında günümüzde kimsenin pek de umursamadığı edebiyat denen zırvalık (!) işte.

Bu üçünü karıştırdığımızdaysa harikulade bir garabet elde ediyoruz. Temel derdi etkileşim olanların gözünde düşünce ve duyguların satırlara aktarıldığı değerli sanat dalı edebiyat tabii ki esasen zırvalık.

- Reklam -
Nerede popüler algı, nerede bildirim hazinesi varsa o limana demir atanlar için hedefin ne olduğu önemsiz.

Bir görsel üzerinden linç için hedef gösterilecek yazar iyi mi değil mi umurunda mı? Konuyu irdelemeden bir yazarın belki de harika bir eserini hayranlarının önüne atıp ezdirebilir.  Çünkü çok paylaşım çok bildirim demek. Zamanla yarışıyor, düşünecek, gerçekten edebiyat olmayanı arayacak zaman yok.

Onun donanımı, onca emeği, estetik zevki, derinliği… kim sallar! Bir görselde linç edebileceği malzeme var, gerisi fasa fiso.

“Berbat Edebiyat!” diye haykırarak öncü birliklerini ileriye doğru sürmek yeterli.

Sağ olsunlar. Onların edebiyat üzerine yaptığı yönlendirme olmasa ne yapardık biz? Kimi linç edeceğimizi nasıl seçer, bilmediğimiz ve sorgulamadığımız kişilere nasıl hakaretler yağdırabilirdik?

Sosyal medyanın etkileşim bağımlısı edebiyat şövalyeleri… Yazının soylu elçileri, çok bilmiş sanat bekçileri… Söyleyin sırada kim var? Basalım RT, basalım beğeni, bildirelim hakkını o kendini bilmezin!

“Yiyin efendiler yiyin, bu iştah veren sofra sizin. Doyuncaya, tıksırıncaya, patlayıncaya kadar yiyin.” Sonuçta bildirimleri aç bırakmamamız lazım değil mi?


Okumanın Modası Üzerine 5 Adımlık Bir Eleştiri

Cem Altınışık

1993 yılında Ankara’da doğdu. Çocukluğunun bir kısmını İzmir’de geçirdi ve şu an İstanbul'da yaşamakta. Psikoloji bölümünde eğitim gördü. Edebiyat, sinema, bilgisayar oyunları, müzik ilgisi ve bunları paylaşma sevgisiyle çeşitli kültür-sanat sitelerinde yazdı.

4 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for Muhammed_Deger Muhammed_Deger dedi ki:

    Şu sözede bayılıyorum yav.Tevfik Fikret bu sözü itihatçıları eleştirmek için sòylemiş :smiling_face:

  2. Avatar for EmrecanDogan EmrecanDogan dedi ki:

    Yazı çok kısa kalmış gibi geldi, düşünceleriniz açısından çok açıklayıcı olmamış ne yazık ki. Anladığım kadarıyla yazıyorum. En son baktığımda o sayfalara Yunus Günçe patlayıp isyan ediyordu.

    Benim yazdıklarımı Cemal Süreya yazsa hepiniz beğenir, paylaşırdınız.

    Ki bence bu isyanında haklı. Örneğin ‘‘Kadın Sessizce Gider’’ diye bir şiir var ve Cemal Süreya’nın diye her yerde paylaşılıyor. Onun değil ama gerçek sahibi de yok. O şiiri alın, altına Yunus Günçe yazın. Herkes linç eder. Ama Cemal Süreya adı var diye herkes alkışlıyor. Bence yazarın adının edebi görüşlerimize etkisini de konuşmalıyız bu noktada.

  3. Avatar for Nemo Nemo dedi ki:

    Teşekkürler eleştiri için @EmrecanDogan. Şahsen yazının daha fazla açıklamaya ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Gereksiz kalabalık olurdu ve anlatımı zedelerdi. :slight_smile:

  4. Avatar for EmrecanDogan EmrecanDogan dedi ki:

    Asıl yazının altında yazıma yer verdiğin için teşekkürler benden. :buyucu:

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Pokemon Sleep

Pokémon Sleep ile Uykuda Oyun Dönemi Başlıyor

Istrancalı Abdülharis Paşa

KR Kitap Kulübü #9 Mehmet Berk Yaltırık – Istrancalı Abdülharis Paşa