“Pera Palas’ta Gölge Oyunu”nun taslağı yaklaşık bir senedir zihnimdeydi ve pişmeyi bekliyordu. Kitabı gerçekçi kılacağına inandığım Pera Palas Oteli’nde düzenlenen organizasyon hakikaten var ve her yıl düzenli olarak organize ediliyor. Geçen yılki programda ben de konuşmacı olarak katılmış, benim için doğal bir laboratuvar ortamı olan oteli bizzat inceleme imkânı bulmuştum. ‘İstanbul Kara Hafta Festivali’ olarak bilinen uluslararası bir organizasyonda bulunmak büyük bir şanstı. O bakımdan kitapta geçen yerleri elimden geldiğince gerçekçi bir şekilde tasvir etmeye çalıştım.
Özellikle bu kitap da dâhil olmak üzere, son iki kitabım ciddi araştırma gerektiren kurgulara sahip… Zira gerek kitapta yer verilecek kültürel miraslarımız gerekse kurgunun tarihi dokusunu oluşturan birtakım tarih bilgileri için bolca kitap okumam gerekti.
Kitabın yazım süreci iki hafta kadar sürse de araştırma ve bilgi toplama aşaması yaklaşık iki ayımı aldı diyebilirim.
Teknolojinin de gelişmesiyle birlikte okurların kitaplardan beklentileri yükselmiş vaziyette… En ufak yanlış bir bilgi yahut özellikle polisiye edebiyatta yapılabilecek talihsiz bir mantık hatası çok büyük tepkilere yol açabiliyor. O bakımdan araştırma gereken kurgularda, mümkün olabildiğince farklı kaynaklar ve farklı düşüncelerden kitaplar okuyarak en doğru sonucu kitaplarımda yansıtmaya çalışıyorum.
“Pera Palas’ta Gölge Oyunu” kitabında yoğun bir tarih bilgisi yok aslında… Evet, kitap belirli bir aşamadan sonra II. Abdülhamid Han dönemine doğru eviriliyor. Ama burada benim için önemli olan padişahın hayatı ya da liderlik vasıfları değil, tamamen polisiye edebiyatına olan ilgi ve sevgisi…
Gerek tarihi kaynaklar gerekse birtakım rivayetler bize II. Abdülhamid’in çok iyi bir polisiye okuru olduğunu söylemektedir. Hatta padişahın Sherlock Holmes kitaplarının efsane yazarı Sir Arthur Conan Doyle ile olan maceralarını duymayan kalmamıştır sanırım. Açıkçası bu klişe ama bir o kadar da ilginç bilgileri bir polisiye romanda toplamak ve neticesini görmek istedim. Bence sonuç güzel oldu.
Kitap günümüzde geçmesine rağmen II. Abdülhamid Han ile ilgili birçok kitap okumam gerekti. Ama sadece bunlarla da sınırlı kalmamalıydım. Sonuçta kitapta yer verdiğim Pera Palas, Yıldız Sarayı, Beylerbeyi Sarayı ve Sultan II. Mahmud Türbesi gibi İstanbul’un unutulmaya yüz tutmuş kültürel miraslarını da tanımam, onlarla ilgili detaylı araştırmalar yapmam gerekiyordu. Zira onların da tıpkı kitaptaki diğer karakterler gibi küçümsenmeyecek rolleri var.
Bir de işin matematik kısmı var tabii…
Kitabın baş karakteri Milas Ulukan hem matematik okumuş, hem de ODTÜ’de Kriptoloji (Şifre Bilimi) üzerine yüksek lisans yapmış bir dedektif. Onu belki de diğer dedektiflerden farklı kılabilecek bir özellik bu… Çünkü ilginç bir şekilde karşısına çıkan olayların ucu ya matematiğe ya da şifre bilimine dayanıyor. Haliyle kitabın ilerleyişi şifreler üzerinden oluyor çoğu zaman.
Bu kitapta da üç gizemli noktada kilit şifreyle karşılaşıyoruz ve bu şifrelerin her biri şifreleme tekniğiyle oluşturulmuş. Çözümleri basit ama teknik bilgisi gerektiren içeriklere sahip…
Muhtemelen eğitim sektöründe çalışan okurlarımız bana hak verecektir. Bir soruyu hazırlamak çözmekten çok daha zordur. Zira soruyu hazırlayan kişi zaten soruyu da çözmek zorundadır. Dolayısıyla kitaptaki şifreleri, şifre bilimine sadık kalarak hazırlamak ve sürekli sağlamalarını yapmak ayrı bir kurgu aşaması oldu benim için.
Kısacası ben kitabı yazarken çok keyif aldım. Heyecan verici bir deneyimdi. Ayrıca İstanbul’un ve insanlığın bazı kanayan yaralarına parmak bastığım bir kitap oldu “Pera Palas’ta Gölge Oyunu” ve bu durum beni içten içe mutlu ediyor. Ve tabii bir o kadar da hüzünlendiriyor…
Umarım okurlarımız da kitaptan benzer keyfi alırlar. Polisiye okurlarının ne kadar zeki ve beklentisi yüksek bir kitle olduğunu biliyorum. Onlara mahcup olmamak için en iyi şekilde kitaplarımı kaleme almaya çalışıyorum. Bu da her şeyin en iyisini gerektiriyor şüphesiz ama kaliteli bir polisiye okuruna değer diye düşünüyorum.
Kayahan Demir
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!