Her öykünün farklı bir dil, üslup ve teknikle anlatıldığı Bulut Atlası, roman olmaktan çok öte, insanoğlunun iktidar uğruna türdeşlerine ve doğaya verdiği zararların ve yol açtığı “kıyamet”in ele alındığı bir destan…
1850, Yeni Zelanda: Noterlik görevinden Kaliforniya’daki evine dönen Adam Ewing;
1931, Belçika: Münzevi dâhi müzisyen Ayrs’ın nota kâtipliğini yapan, aile mirasından mahrum edilmiş besteci Robert Frobisher;
1975, Kaliforniya: Bir nükleer santralı araştırırken ölümle yüz yüze gelen gazeteci Luisa Rey;
Günümüz, İngiltere: Kendisini zengin eden yazarının gangster kardeşlerinden kurtulmaya çalışan yayıncı Timothy Cavendish;
Gelecek zaman, Kore: Sisteme isyan ederek ölüme mahkûm edilen android garson kız Sonmi~451;
Gelecekteki bir tarihöncesi, bir Pasifik adası: Bilimin ve uygarlığın çöküşüne tanıklık eden genç yerli Zachry.
Bu altı kahramanı birbirlerine ve bütün insanlığa bağlayan ne olabilir?
Bu kitabı okuyanlar yorumlarsa sevinirim. Okumayı düşünüyorum. Bilimkurgu olarak önerir misiniz ve kitabın edebi bir kalitesi var mı yoksa amerikan filmi senaryosu kıvamında bir kitap mı?