Bilimkurgu ile ilgileniyorsanız, insanlığın gelecekte yaşayabileceği durumları zaten az çok tahmin ediyorsunuzdur. Bilimkurgu filmleri de uzay yolculuğu, robotlar, çok boyutlu iletişim araçları gibi gelecekteki teknolojilere ve olaylara dair olası görüntüleri bize sunuyor.
Filmlerde yürütülen tahminler de gün geçtikçe gerçeğe yakın bir hâle gelmeye başladı. Özellikle 2000’li yıllara geldiğimizde bazılarının neredeyse gelecekten haber verdiğini bile söyleyebiliriz. Gelecekteki bir veya birkaç şeyi doğru tahmin etmiş 2000’li yılların bazı bilimkurgu filmlerini gelin beraber inceleyelim.
Geleceği Öngören Bilimkurgu Filmleri Listesi
10. A.I. Artificial Intelligence (2001) – Cinsel İlişki Robotları
Steven Spielberg imzalı A.I. Artificial Intelligence filmi, tüm zamanların en felsefi bilimkurgu yapımları arasında yer alıyor. İnsanlığın doğasını ve insanı insan yapan şeyleri sorgulayan yapım; robotların cinsel ihtiyaçlar nedeniyle de kullanıldığı bir gelecek tasavvuru ortaya koyuyor.
Filmde, Jude Law’ın robot karakteri Jigolo Joe adını taşıyor ve ismiyle müsemma birisi olarka öne çıkıyor. Jigolo Joe gibi robotlar, bugün günümüzde de kullanımdalar.
9. Minority Report (2002) – Suç Tahmini
Suç, bilimkurgunun en sevdiği konulardan biridir çünkü suç ile oldukça yaratıcı ters köşe yapmanız mümkündür. Minory Report ve filmde yer alan Suç Öncesi Sistemi de bunun güzel örneklerinden biri. Bu sistem, kişilerin psikolojik geçmişine bakarak kimin suç işleyebileceğini, kimin suçlu olacağını tahmin ederek yetkili kurumların suçları gerçekleşmeden önlemesini sağlıyor.
Görünen o ki bu sistem hukuk içerisinde uygulanmayacak kadar ihtimal dışı değil. Örneğin Japonya’da bu kadar gelişmiş olmasa da buna benzer bir sistem mevcut. Yapay zekalı kameralar, suçun nerede gerçekleşeceğini tahmin eden suç analiz sistemini kullanarak dükkânlarda hırsızlık yapanları tespit ediyor. Japon Polis Teşkilatı bu teknolojiyi son on yıl içinde kullanmaya başladı.
8. Wall-E (2008) – Şirketler, Çöp ve Obezite
Wall-E’de izlediğimiz pek çok şey günümüzde gerçekleşiyor. Belki 2008’de de çoğu gerçekti. Ancak günümüzde çok daha belirgin olduğu su götürmez bir gerçek. Dünyanın kocaman bir çöp sahasına dönmesini, nefes alan insanın olduğu reklamların her yerde yer almasını, sürülebilir koltukları ve tabii ki obezite oranlarını bu olaylara dahil edebiliriz.
Bunların haricinde bazı hükûmetlerin işler iyice kötüye gitmeden Dünya dışında (özellikle Mars) hayat için şimdiden çeşitli yollar araması durumu da söz konusu. Wall-E’de izlediklerimiz bir şekilde gerçek oluyor ve artık insanlığın da endişelenme zamanı geldi de geçiyor bile.
7. The Island (2005) – Klon Organ Nakli
The Island filmini muhtemelen duymamışsınızdır çünkü filmin tanıtımı pek de iyi yapılmadı. Film, izole edilmiş bir komplekste yaşayan bir adamın ortama uyma çabasını anlatıyor. Kendisi hariç diğer tüm kişilerin aslında başka birisinin klonu olduğunu ve bu klonların organlarının elit kesimi iyileştirmek için kullanıldığını fark ediyor.
İlginç bir şekilde buna benzer bir durum gerçekte de denendi. Bilim insanları, 75 yaşındaki bir adamın deri hücrelerini yenilemek için kullanılan kök hücrelerini yaratmak için klonlamayı kullanmayı başardı. Konuya ilişkin daha fazla çalışma ve deney yapılması gerekiyor tabii.
6. I, Robot (2004) – İş Gücü Otomasyonu
I, Robot sinematik olarak fiyasko olmuş, eleştirmenler tarafından da Blade Runner taklidi olarak eleştirilmişse de gelecekteki toplumları tasvir etme konusunda radikal davranan bir film diyebiliriz. Filmde, şirketler otomasyon kullanarak her şeyi yönetiyor ve yapay zekâ yüzünden pek çok insan işsiz kalıyor.
Ne yazık ki robotlar yüzünden bizler de ileride işsiz kalabiliriz. Burada sadece mavi yakalıların makineler ile yer değiştirmesinden bahsetmiyoruz tabii. Yapay zekâ gerçekten hızlı gelişiyor ve rutin ile tekrar gerektiren pek çok meslekte veya idari mesleklerde insanların yerini alabilir.
5. Eternal Sunshine of The Spotless Mind (2004) – Hafıza Silme
Bilimkurgu filminden daha çok romantik bir film olan Eternal Sunshine of The Spotless Mind’ın bilimkurgu türünde olmasını sağlayan bir öğe bulunuyor. Bu da filmde bir cerrahın geliştirdiği hafıza silme yöntemi. Cerrah bu yöntem ile kişilerin isteği doğrultusunda başkalarının hafızasını silmeyi başarıyor. Ancak filmde kalp kırıklığını gidermek için kullanılıyor.
Gerçek hayatta ise bu tarz bir yöntemin daha kullanışlı olabileceğini gördük. 2013 yılında bazı bilim insanları, bir fareye gen yerleştirerek farenin yaşamış olduğu bazı travmatik anıları silmeyi başardı. Bu yöntemin travma sonrası stres bozukluğu yaşayan hastaların ruhen yaşadıkları acıları dindirmek için de kullanılması umut ediliyor.
4. The Animatrix / Matrix 2 & 3 (2003) – Sanal Gerçeklik
1999 yapımı The Matrix’i 2000’li yılların filmlerine dahil edemiyoruz ancak devam filmleri ile The Animatrix adlı animasyon da aynı fikirleri paylaşıyor. Filmlerde ön plana çıkan ve tahminlerinde nokta atışı yaptıkları bir teknoloji mevcut: Sanal gerçeklik.
Filmlerin başkarakterleri kendilerini bilgisayara bağlıyor ve düşman makineleri yenecek olan virüsler gibi hareket ediyorlar. Günümüzde de bu teknolojiyi bir bakıma sağlayan sanal gerçeklik gözlükleri var.
3. Iron Man (2008) – Askeri Teknolojik Kıyafet/Zırh
Marvel’ın Iron Man filmi günümüzde sevdiğimiz, etkileyici pek çok şeyi bünyesinde barındırıyor. Bunların arasında robotik ve askeri mühendislik var öncelikle. Ancak filmde en çok göze çarpan tabii ki Iron Man’ın zırhı diyebiliriz. Tüm ülkenin ordusuna eşit olan bu zırh kendi kendine çalışabiliyor ve nispeten sıkıştırılmış bir zırh.
Günümüzde bu derece gelişmiş bir teknoloji mevcut değil. Kısıtlı kaynaklarımız ve beynimizdeki ön lobun daha da gelişmemesi nedeniyle böyle bir zırh yaratmamız da mümkün değil. Ancak ABD ordusu yine de exo-suit adında bir zırh üzerinde çalışıyor. Bu zırh askerlerin savaş alanında daha iyi fiziksel avantaj sağlıyor. Daha önce de Iron Man zırhına benzer bir tane yapmaya çalışmışlarsa da başarılı olamamış ve milyon dolarlar boşa harcanmıştır.
2. Paprika (2006) – Rüya Seyretme
Rüyaları ziyaret etme, kayıt etme ve yönlendirme Inception gibi filmler ile Hollywood’da popüler oldu. Ancak Inception’ın da ilham aldığı bir yapım var: Paprika isimli Japon animasyon filmi. Bu filmde de yine rüyaları izleme, rüyalara girme ve rüyalara müdahale etme gibi konular işleniyor.
Bu durum günümüzde hayallerle sınırlı kalmış değil. 2011 yılında UC Berkeley’de bir grup bilim insanı bir kişinin rüyasını izlemeyi başardı. Ekip, bu kişinin beyin aktivitelerini kaydetti ve tüm bunları videoya çevirdi. Aynı şekilde Japonya’nın Kyoto şehrindeki bilim insanları da bir kişinin rüyasını tahmin edip resmetmeyi başardı ve tahminin yüzde altmış doğru olduğu belirtiliyor.
1. Children of Men (2006) – Sosyoekonomik Sorunlar, Göç Sorunları
Children of Men’i pek çok listede görmekten sıkılmış olabilirsiniz ancak film öyle bir şaheser ki ondan öğreneceğimiz çok şey var. Bilimkurgudan çok modern bir distopya olan filmin öngördüğü durumların çoğu sosyoekonomik ve politik sorunlar ki günümüzde de aynı şeyleri yaşıyoruz.
Children of Men, insanların savaştan zarar görmüş ülkelerden işlevsel hükûmeti olan ülkelere kaçmasını ve göç sorununu iyi bir şekilde resmediyor. Ayrıca kaynaklar da oldukça sınırlı ve herkes kendine bakmakla sorumlu. Bu durumlar da günümüzde yaşananları ele alırsak oldukça tanıdık geliyor.
Peki, sizin gelecekte olabilir dediğiniz hangi bilimkurgu filmleri var? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşmayı unutmayın.
* 17 Ünlü Yazarın Aldıkları En Sert Ret Mektupları
Kaynak: Screen Rant
Bir oyun olarak Deus Ex de sayılabilir diyorum. İlk oyunu tam olarak oynayamadım ama Tanrı olarak üretilen bir yapay zeka fikri var. Onun dışında ilginç derin devlet komploları dolu olan da bir oyun. Eskidiği için pek oynayamadım ama hikayesini inceleyen videolar izledim. Benden çok daha bilgili oynamış kişiler vardır.
Eklemek istedim.
Paprika ve Eternal Sunshine of The Spotless Mind hariç hepsini izledim ve Matrix’ in ‘‘I know kung fu’’ sunun okuyamadığımız kitapları zihne hızlıca aktarılması için icat edilmesini bekliyorum.
Paprika animesi Satoshi Kon’un yönetmenliğini ve yazarlığını yaptığı anime. Perfect Blue kadar olmasa da güzel bir anime filmidir. Meşhur Inception filmini yaparken Nolan bu animeden “ilham” almıştır.
I, Robot’u ilk izlediğimde çocuk sayılırdım ve büyülenmiştim adeta. Çok severim filmi bence hakkını iyi veremediler IMDB’si falan daha yüksek olmalıydı. Asimov’dan esinlenildiğini duyunca da hemen okumak istemiştim o yaşlarda.
Iron Man zaten en sevdiğim Marvel karakteri, bence onun filmlerinin ayrı bir tadı var Marvel evreninde.
The Island’ı bir hocamın önerdiğini hatırlıyorum, ama izlememiştim. Kısa zamanda izlerim. Güzel bir liste olmuş.
Gattaca - DNA tasarlama.
Andromeda Strain (Uzay Mikrobu) Mİchael Crichton.