Şimdiye Kadar Yazılmış En Acayip 10 Kitap

Bir kitap, sıradan bir okuyucu için basit, kolay ve sindirilebilir olabilir. Bazıları en yakın kitapçıda bulunup herkes tarafından kolayca erişilebilirken, diğerleri hem içerik hem de tarih açısından daha belirsiz olabilirler.

Bazı kitaplar, bir zamanlar yazarlarının zihninde yaşayan gizemli dünyalara işaret eden, neredeyse çözülemeyen büyük ve karmaşık metinler de olabilir.

List Verse tarafından derlenen, dünya üzerinde şimdiye kadar yazılmış 10 kitabı sizler için Türkçeleştirdik.

İşte En Acayip Kitaplar

10. Codex Seraphinianus – Luigi Serafini

Gerçeküstü, imkansız şeylerin ve var olmayan canlıların çizimleriyle dolu olan, kimsenin anlamadığı bir dilde yazılmış Codex Seraphinianus muhtemelen dünyadaki en ilginç ansiklopedi. İtalyan mimar Luigi Serafini 1981 yılında kitabı yayınladığında, kitabı bilimsel gerçeklerle dolu bir eser olarak tanıttı. Eserdeki derleme resimlere bakıldığında bilimsel gerçekler dışında her şey olabilecekleri kesin olarak anlaşılıyor.

Kitap tamamen el yazısıyla yazılmış ve resimler Serafini tarafından çizilip renklendirilmiş, tüm bu süreç iki yılda tamamlanmış. Bilim insanları yıllarca kitabı çözmeye çalışmalarına rağmen ulaşabildikleri tek şey bir tahmin: “Seraphinianus“un Serafini isminin bir varyasyonu olduğu. Kitabın diline gelince “alfabe” 24 harften oluşuyor fakat insanlığın yarattığı hiçbir şeye benzemiyor.

9. The Book of Soyga

10 Mart 1552’de matematikçi John Dee bir melekle sohbet etti. Hem bilime hem de büyüye sıkı şekilde inanan Dee gerçeklik ile ruhani dünya arasında ikilemde kaldı. Londra’daki en büyük kütüphaneyi oluşturan kitapları biriktirmişti. Fakat ilgisini en çok yazarı anonim olan The Book of Soyga çekiyordu.

Kitap âdeta bir bilmeceydi. Sayfalarında 40 binden fazla harf hiçbir anlama gelmeyen gelişigüzel şekilde yazılmıştı. Dee, Soyga’yı çözmeye başladıkça kitabın geniş kapsamlı bir sihirli sözler derlemesi olduğunu keşfetti. En büyük gizem kitabın son 36 sayfasında gizliydi. Her sayfa Dee’nin hiç çözemediği harflerden oluşan bir tablo içeriyordu. Dee, yanıtlar aramak için dünyamızın ötesine ulaşmaya karar verdi.

Avrupa’ya seyahatinde Dee bir medyum aracılığıyla baş melek Uriel’i (Hristiyanlıkta dört büyük melekten biri. İslam’da Azrail’e benzer) çağırmak istedi. Medyuma kitabın bir anlamı olup olmadığını sorarak konuyu açtı. Uriel, kitabın cennetin bahçesinde Adem’e verildiğini söyledi. Dee kendisi için tabloları çevirip çeviremeyeceğini sordu, Uriel buna izninin olmadığını sırrı sadece baş melek Michael’ın (Hristiyanlıkta dört büyük melekten biri. İslam’da Mikail’e benzer) bildiğini söyledi. Dee, Michael’a asla ulaşamadı. Kitap ölümünden sonra 1994’te bulunmak üzere yaklaşık 500 yıl boyunca kayıptı.

Kitabın bilinen iki kopyası Britanya ve Bodleian Kütüphanelerinde sergileniyor.

8. Prodigiorum Ac Ostentorum Chronicon – Conrad Lycosthenes

Adem ve Havva’dan bu yana uhrevi olayları ansiklopedi tarzında yazıya döken bu kitap 1957 yılında Fransız hümanist Conrad Lycosthenes tarafından yazılmış. İlk sırada bahsettiğimiz Codex Seraphinianus’un aksine bu kitap nispeten daha gerçekçi, en azından felaketler, meteor yağmurları, taşkınlar, Halley kuyruklu yıldızı, deniz canavarları ve UFOlar gibi “gerçek” ihbarlara yer veriyor.

Kitap inanılmaz ayrıntılı ve olayların tasvir edildiği 1000’den fazla gravür resimle bezenmiş.

7. The Ripley Scrolls – George Ripley

Isaac Newton simyanın gizemli dünyasına girmeye başladığında büyük ölçüde konuyla ilgili en uzun süredir devam eden eserlerden bazılarını yaratan 15. Yüzyıldan bir yazar olan George Ripley’in eserlerine başvurdu.

Ripley Scrolls zor bulunan kurgusal bir madde olan felsefe taşı ile kurşunu altına çevirmenin tariflerini resimlerle anlatır. Her ne kadar Ripley Scrolls’un orijinal versiyonu zamanda kaybolmuş olsa da, 16. Yüzyılda bir avuç dolusu sanatçı simya eserinin reprodüksiyonlarını yarattı ve bunlardan 23 tanesi günümüze ulaştı. Her reprodüksiyon birbirinden biraz farklı çünkü tamamen elle yapıldılar. En büyük parşömen 6 metre ve büyük bir kısmını çizimler kaplıyor.6. The Story of the Vivian Girls – Henry Darger

Henry Darger, Chicago şehir merkezinde bir hademe olarak çalıştığı süre boyunca, kimse gizlice tüm zamanların en tuhaf ve karmaşık hikaye kitaplarından birini yazdığını bilmiyordu. 1973 yılında öldüğünde, Darger’in ev sahibi, The Story of the Vivian Girls başlıklı 15.000 sayfalık bir el yazması keşfetti.

Kitap, dokuz milyondan fazla kelimeden ve 300’den fazla sulu boya ile yapılmış resimden oluşuyordu. Son resimlerin bir kısmı 3 metre genişliğinde devasa kağıtlara yapılmıştı. Kesin olarak bilinmese de Darger’ın eser üzerinde onlarca yıl çalıştığı tahmin ediliyor. Aynı sıkışık, tek odalı dairede 40 yıldan fazla bir süre yaşadı ve hiç kimseye kitabından bahsetmedi.

5. Popol Vuh

Popol Vuh’u “acayip” olarak tanımlamak yanlış kaçabilir. Doğru bağlamda, hiçbir mitoloji veya tarih kitabından daha sıra dışı bir şey değil. Yüzyıllar boyunca bilinmeyen sayıda insan tarafından yazılan Popol Vuh, 16. Yüzyıl Mayalarının ağzından alınmış Maya tarihinin ve mitolojisinin bütününü kapsıyor.

1700’lerin başında, Francisco Ximenez adında bir Dominikli rahip, Maya medeniyetinin kalbine yolculuk etti ve “Halk Kitabı” anlamına gelen Popol Vuh’un metnini kopyalamaya başladı. Ximenez orijinal metni Guatemala Mayası’nın dili ve İspanyolca olmak üzere iki dilde yeniden yazmıştır. Bu ikili çeviri sayesinde, dört asırlık çevirilerden sonra bile, hikayelerin nispeten doğru bir versiyonuna sahibiz.

Kitabın kendisine gelince, içeriği dünyanın yaratılışından, yazıldığı zamana kadar her şeyi kapsar. Bu yönünden dolayı Mayaların İncili de denir.

4. The Rohonc Codex

Sadece ne yazdığını değil ayrıca nereden geldiğini de bilmiyoruz. 19. Yüzyılın başlarında el yazması, Rohonc şehrinde Macar Bilimler Akademisi’ne bağışlandı, ancak bundan öncesine dair hiçbir iz yok.

Eserin bugüne dek çözülememiş olmasının en büyük sebebi kullandığı alfabe. Çoğu alfabe 20 ile 40 harfe sahipken The Rohonc Codex’in 448 sayfasında neredeyse 200’den fazla farklı sembol var. Ne kadar fazla bilim insanı tarafından çözülmeye çalışılsa da ne çeviri tamamlanabilmiş ne de eserin yazıldığı coğrafi bölge bulunabilmiştir. Bugünlerde gerçek olduğuna inanılsa da kitap o kadar iyi şifrelenmiş ki 19. Yüzyılda bilim insanları, kitabın tamamen bir uydurmaca olduğuna karar vermişti.

Eserin tamamına buraya tıklayarak erişebilirsiniz.

3. Codex Mendoza

Codex Mendoza’nın tarihi bir macera romanını andırıyor. Aztek İmparatorluğu’ndaki uzun ve kanlı fetihlerin ardından İspanyollar, Meksika bölgesini İspanyol kralının mülkü olarak aldılar ve Antonio de Mendoza’yı yeni imparatorluğun genel valisi ilan ettiler.

Mendoza’nın genel vali olarak eylemlerinden biri İspanya’ya gemiyle geri gönderdiği Aztek halkının tarihini yazdırmaktı. Yolda, Fransız korsanlar İspanyol gemisini ele geçirdi, gemideki herkesi öldürdü ve depolama alanını yağmaladı. Kaybolan eser 1553’te kralın müşavirlerinden biri tarafından bulunduğu Fransa’ya taşındı. Gelecek yüz yılda belirsizliğe kaybolmadan önce Avrupa’nın pek çok yerine seyahat etti. 1831 yılında Bodleian Kütüphanesinin deposunda yeniden ortaya çıktı.

Birincisi Aztek krallarının soylarını, ikincisi Aztek imparatorluğuna vergi ödeyen tüm Meksika şehirlerini ve üçüncüsü Aztek yaşamını anlatan son derece ayrıntılı Codex Mendoza üç bölüme ayrılmıştır. Kitaptaki resimler İspanya hükümdarlığının altındaki Aztekli köleler tarafından elle boyanmıştır. Bir araya getirilince Mendoza, bize Azteklerin sahip olduğu hemen hemen her şeyi İspanyollar yaktığından dolayı Aztekler hakkında bize çok değerli bilgiler sunuyor.

2. Dancing Lessons for the Advanced in Age – Bohumil Hrabal

1964 yılında Bohumil Hrabal tarafından yazılmış bir Çek romanıdır. Şehrin ortasında güneşlenen altı kadına doğru yürüyen ve hayatında başına gelen şeylerden bahsetmeye başlayan yaşlı bir adamın hikayesidir. Bir edebi eser için ortalama bir konu olarak görünebilir fakat ilginç yanı tüm kitabın tek bir cümleden oluşması.

Çek tarihinin en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilen Hrabal uzun cümleler kullanarak hem komediyi hem hüznü bir arada hissettirmesiyle tanınır.

1. The Smithfield Decretals

Bu, 13. Yüzyılda Papa Gregory IX tarafından yaptırılan edilen kilise hukukunun bir derlemesidir. Bu tarz derlemeler o dönem çok yaygındı ancak bu derlemeyi özel kılan şey dini hükümlerin beraberindeki çizimler.

Smithfield Decretals, çizimleri ve çiçekli hat sanatını yazı ile birleştiren bir tarz ile yaratıldı. Zorlu ve pahalı bir süreçti, çünkü her çizim elle yapılmak zorundaydı. Yine, bu konu da çok ilginç değil. Pek çok dini metin böyle yazılıyor.

Fakat Smithfield Decretals’in içindeki bolca çizimi araştırdığınızda çok garip şeyler bulmaya başlarsınız. Sayfalara dağılmış, insan kafası kesen dev tavşanlar, kurt linç eden kazlar, tek boynuzlu atlar ve yukarıdaki gibi pek çok şiddet resmi vardır.

Sizin ilginizi en çok hangi eser çekti? Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşmayı unutmayın!

---

* Orta Çağ’dan Kalma Bu Kitap Sıra Dışı Tasarımıyla Görenleri Büyülüyor

* Dünyanın En Tuhaf Kitabı: Codex Seraphinianus

Kaynak: List Verse