Edebiyat dünyası ile yakın temasta olan her okur Gabriel Garcia Marquez (Gabo) ismini en az bir defa duymuştur. Yüzyıllık Yalnızlık adlı kült kitabın yazarı Marquez, hayatı ve eserleri ile tarihin unutulmayacak sayfalarındaki yerini çoktan aldı.
Gabriel Garcia Marquez, Amerikalı yazar ve gazeteci William Kennedy’nin de bahsettiği gibi “Yaratılış Kitabı’ndan bu yana tüm dünyanın okuması gereken bir kitabın yazarı”. Nobel Komitesi de Marquez’i aynı şekilde değerlendirmiş olacak ki ona Yüzyıllık Yalnızlık kitabıyla dünya çapında tanınmış ilk Kolombiyalı yazar unvanını vermekten geri durmadı. Bir diğer başarılı yazar Carlos Fuentes ise Nobel ödüllü Marquez’i “İspanya’da Cervantes’ten sonra belki de en iyi yazar” olarak tanımlıyor.
Kendisi aynı zamanda büyülü gerçekçilik akımının kurucuları arasında yer alıyor.
Adından böylesine övgüyle söz ettiren Gabriel Garcia Marquez’in hayatından ilginç detaylara gelin birlikte göz atalım.
Gabriel Garcia Marquez Hakkında İlginç Bilgiler
1. Son Yüzyılda Meydana Gelmiş En İkonik “Edebi Kavganın” Başrollerinden Birisidir
Marquez, Güney Amerika asıllı ve Nobel Ödüllü yazar Mario Vargas Llosa tarafından yumruklanmıştı. Perde arkası hâlâ çözülememiş olan bu olay bir filmin galasında meydana gelmişti.
Marquez’in Llosa’yı kalabalıkta görmesinin ardından, “Mario!” diye neşeyle el sallayarak Perulu romancının gazabına maruz kalması olayın tanık olunmuş kısmı. Marquez’in şen şakrak selamının ardından gözle görülür derecede sinirlenen Llosa, eşi Patricia’ya bir şeyler mırıldanmış ve günümüzün en önemli yazarlarından biri olan Marquez’in suratına bir yumruk patlatmıştır.
2. Annesi ile Olan İlişkisi Biraz Garipti
Gabriel Garcia Marquez’in Macondo eserindeki sihirli ve gerçekçi elementlerin ustalıkla bir araya gelişinde büyükanne ve büyükbabasını rolü oldukça büyüktü. Çiftin yazara olan katkılarından olsa gerek isimlerinden fazlasıyla söz edilmişti. Ancak ortada anne figürü ile ilgili pek fazla bilgi dolaşmıyor. Böyle olmasının sebebi yazarın annesini 7 yaşına gelene kadar hiç görmemiş olduğunu iddia etmesinden ve gördükten sonra da annesinin onun yanında pek fazla olmamasından kaynaklanıyor olabilir. Marquez Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandığında annesi “rahibe bir kız evlada sahip olduğu için” çok gururlu olduğunu belirtmiştir.
3. Henüz 9 Yaşındayken Eşi Mercedes Barcha ile İleride Evleneceğine Karar Vermişti
Bizler o yaşlarda topumuzla oynarken, tam da Dante’nin Beatrice’e (İlahi Komedya) âşık olduğu yaşta Marquez (o zamanlar 14 yaşındaydı) eşini bulduğunu biliyordu. Ancak Dante’nin karşılık bulmayan aşkının aksine Marquez âşık olduğu hanımefendi Mercedes Barcha 26 yaşına gelmeden onunla evlenecekti.
4. Kafka’nın “Dönüşüm” (1915) Eserinin Yanlış Bir Çevirisinden İlham Aldı
Marquez, Ernest Hemingway ve William Faulkner’ın yazarlık hayatının ilk evrelerinde üzerinde büyük etkisi olduğundan söz etmiştir. Ancak yine kendi söylediğine göre ona edebiyatın geniş ve anarşi dolu imkânları olduğunu gösteren Franz Kafka’nın yazılarıdır. Ama ne ilginçtir ki Marquez kafasında hiç şüphe olmadan Kafka’nın çalışmalarından esinlenirken aslında Jorge Luis Borges’in ‘’gelişmiş’’ çevirisinden yararlanmaktaydı. Ki bu çevirinin orijinal metinden bir hayli farklı olduğu biliniyordu.
5. Gabriel Garcia Marquez Otobüs Turlarıyla Güney Amerika’yı Keşfe Çıkmıştır
Franz Kafka’dan bazı hatalı çıkarımlar yapmış olsa da, Marquez Faulkner’ın eserlerinden oldukça etkilenmişti. Öyle ki Faulkner’ın kurgusal kasabası Yoknapatawpha’yı daha iyi anlayabilmek için esinlenildiği coğrafyayı ziyaret etmek istemiş ve ailesi ile birlikte Güney’e giden bir otobüs turuna katılmıştı.
6. Gabriel Garcia Marquez’in Politikaya Yoğun İlgisi Vardı ve Adanmış Bir Sosyalistti
Yazar, albay olan büyükbabasından fazlasıyla etkilenmiş olacak ki yazılarından kendisini belli eden sağlam bir sol, anti-emperyalist dünya görüşüne sahipti. Latin Amerika diktatörlüğüne sesini yükseltmekten geri durmamış ve hatta Venezuela diktatörü Marcos Perez Jimenez’in alaşağı edildiği 1958 yılında Karas’taki askeri darbeye bile katılmıştı.
7. Bunun Sonucunda Amerika’da “Huzur Bozucu” Olarak Damgalanmıştı
Marquez sahip olduğu politik görüşler, özellikle Amerikan emperyalizmi hakkında savunduğu fikirler yüzünden Amerika Birleşik Devletleri’nde öfkeye sebep olmuştu. Yasağı kaldıran Bill Clinton başkan seçilene kadar sistematik olarak vizesi engellenmişti. Clinton’ın favori kitaplarından birisi ise Yüzyıllık Yalnızlık’tı.
8. Yıllarca Fidel Castro ile Dostluk Etti
Castro ile arkadaşlığı (bu arkadaşlık Yüzyıllık Yalnızlık Marquez’i dünya yazarı olarak aniden öne çıkardıktan sonra başlamıştır) yazarın, ABD’nin gözünde halihazırda yerlerde olan imajına pek de olumlu bir katkı sağlamadı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ikili seviyeli ve hem edebi hem de politik arkadaşlıklarını yıllar boyu sürdürmüştür.
9. Meksikalı Bir Vantriloğa Ait Şiir Gabriel Garcia Marquez Adıyla Yayımlanmıştı
2000 yılında Marquez kanserle savaşıyordu ve hastalık artık azalma eğilime girmiş olmasına rağmen Perulu günlük La Republica dergisi bir sayısında yazarın kötüleşen sağlığından söz etmiş ve sözde ona ait olan bir elveda şiiri yayımlamıştı.
Şiir kısa sürede yazılı basında, web sitelerinde ve radyo istasyonlarında virüs gibi yayılmış, tüm bunların sonucunda da halk arasında yas ve anma törenleri yapılmaya başlanmıştı. Bu olayı başlı başına absürt kılan iki unsurdan zaten söz etmiştik. Ama tekrar hatırlatalım; yazarımız ölmüyor, aksine hızla iyileşiyordu (2014 yılına kadar da hayatına devam edecekti) ve şiir ona ait değil, sahteydi. Veda mektubu olarak ortada dolaşan bu eser Meksikalı, az ünlü bir vantriloğun kuklası Mofles’a yazdığı bir şiirdi.
10. Yaşarken “Yüzyıllık Yalnızlık”ın Film Olmasına Hiçbir Zaman Müsaade Etmedi
Çünkü kendi sözleriyle:
“Büyük ihtimal uyarlama filmde Robert Redford gibi yakışıklı bir oyuncu yer alacak ve hiçbirimizin Robert Redford gibi bir tanıdığı yok.”
Ancak yazarın ölümünden 5 yıl sonra Netflix, Yüzyıllık Yalnızlık kitabının dizi uyarlaması için harekete geçtiğini duyurdu.
“Gabriel Garcia Marquez kimdir?” sorusuna verilebilecek bazı alternatif yanıtları bu içerikte bir araya getirmeye çalıştık. Siz de Gabo hakkında paylaşmak istediğiniz bilgileri Kayıp Rıhtım Forum’da okurlarımızla buluşturabilirsiniz.
Kaynak: Books Tell You Why
Yaşarken “Yüzyıllık Yalnızlık”ın Film Olmasına Hiçbir Zaman Müsaade Etmedi
Çünkü kendi sözleriyle:
“Büyük ihtimal uyarlama filmde Robert Redford gibi yakışıklı bir oyuncu yer alacak ve hiçbirimizin Robert Redford gibi bir tanıdığı yok.”
Bu cevap güzelmiş
Perde arkası hâlâ çözülememiş olan bu olay bir filmin galasında meydana gelmişti.
Burada sebebi var
İlk sıraya erkek olması maddesi eklenir diye düşünmüştüm hehe. Lise başlarında, okuduğum kitaplarında fotoğrafı olmadığı için bir süre adından dolayı kadın olduğunu düşünmüştüm