Heykel biçimindeki bu küçük çirkin canavarlar; kentlerdeki ve köylerdeki binaların tepelerine tünen kötücül, gaddar yaratıkların şekline bürünürler. En korkunçları, sanki onları yukarıda tutan o taştan bağları kırıp kanatlanacakmış gibi durur. Ama biraz yakından bakacak olursanız gargoyle heykellerinin pek çok şaşırtıcı özelliği vardır. Fantastik edebiyat, video oyunlar, sinema ve köken olarak elbette mimaride önemli yer tutan gargoyle nedir?
Gerçek adları, hikâyeleri ve onları grotesk kılan nitelikler nelerdir? Türkçede karşımıza Çörten adıyla çıkan bu heykeller hakkında tuhaf bilgilere hazır olun!
Gargoyle Heykelleri Hakkında Bilgiler
1. Oldukça İşlevsel Yönlere Sahiptir
Gargoylelar 13. yüzyıl Avrupa’sında bina çatıları üzerinde belirmeye başladığında suyolları için dekoratif amaçla kullanılıyorlardı. Esas işlevleri, çatılardan bu yollara akan yağmur suyunun boşalmasını sağlamaktı. Bu özellik, teknik bakımdan gargoyle heykelleri diğer canavar benzeri grotesk ya da devlerden farklı kılıyordu. Ancak günümüzde gargoyle kavramı, dekoratif amaçla üretilen tüm yaratık heykellerini nitelemede kullanılabiliyor.
2. Gargoyle Adı, Bir Ejderha Avlama Efsanesinden Gelmektedir
Gargoyle, Fransızcada boğaz anlamına gelen gargouille kelimesinden köken alır. Yaratığın, haznesine dolan suyu boğazından akıttığı düşünülürse bu isim, yaratığın biçimine de uygun gibi görünür. Fakat aslında gargoyle heykelleri, adlarını Fransız efsanesi “La Gargouille”den almıştır. Bu, Rouen kenti sakinlerine korku salan, acımasız bir ejderhadır.
Efsaneye göre yüzyıllar boyunca ejderha, gemileri yutmuş ve şehirleri sele boğmuştur. Sonunda M.S. 600 yıllarında Romanus adında bir rahip gelmiş ve şehir halkının, Hristiyanlığı kabul etmesi karşılığında canavarı kovmuştur. Romanus daha sonra istavroz çıkararak ejderhayı dize getirmiş, ardından da şehre doğru kaçırıp kazığa oturtularak yakılmasına neden olmuş. Canavarın ise bir tek başı yanmamış. Kent halkı da başını kesip kiliseye dikmiş. Gargouille’in başı, o günden sonra şeytana karşı bir savunma ve diğer ejderhalara gözdağı olmuş.
3. Kilise Cemaatinde Korku Uyandırmak için Kullanılırlardı
Çoğu Orta Çağ Avrupalısı okuma yazma bilmezdi. Din adamları bu yüzden cehennem korkularını yansıtmak için görsellere ihtiyaç duyardı. Böylelikle insanları kilisenin sığınağında toplamaya çalışıyorlardı. Gargoyleları binanın dış kısmına yerleştirerek şeytanın, kilise dışında yaşadığı fikrini aşıladılar. Kurtuluşsa elbette kilise kapılarının içindeydi. Gray Varner, Gargoyles, Grotesques and Green Men: Ancient Symbolism in European and American Architecture adlı kitabında şöyle yazıyor:
“Kiliseye devamlılığı ve insanların uysal olmasını sağlamak yerine korkunun eşikte beklediğini söylemek çok daha etkili olurdu.”
4. Kiliseye Paganları da Getirmişlerdi
Kiliseler, gargoyle heykellerini pagan kabileleri tarafından tapılmalarının ardından da getirmişti. Böylelikle kiliseyi, paganların da ibadet edebileceği bir yer gibi göstermeye çalışıyorlardı. Bu hamle, fena bir pazarlama yöntemi de değildi. Darlene Trew Crist, American Gargoyles: Spirits in Stone adlı çalışmasında konuyla ilgili şunları dile getiriyor:
“Kiliseler sayıca arttıkça paganlar inançları üzerindeki etkileri de güçlendi. Paganlara ait pek çok imge, o dönemde Hristiyanlıkla kaynaştı.
5. Geçmişleri Eski Mısır’a Dek Uzanır
Gargoyle adı, aslında sadece birkaç yüzyıl öncesinde ortaya çıksa da dekoratif, hayvan temalı suyolu süsleri üretmek, birkaç milenyum öncesine kadar uzanır. Antik Mısırlılar’da, Roma’da ve Yunan kültüründe bunun için aslan şekilleri kullanılmıştır. En eski gargoyle benzeri üretim, Türkiye’de keşfedilen, timsah şekilli 13 bin yıllık bir taştır.
6. Notre Dame’daki Gargoylelar Yeni Üretilen Eserlerden Sayılır
Dünyanın en meşhur gargoyleları ve şu meşhur kanatlı-boynuzlu türün ortaya çıkmasındaki en etkili heykeller Paris’teki Notre Dame Katedrali’nde yer alır. Katedral, aslında 13. yüzyılda yapılmıştır. Ancak gargoylelar 1800’lü yıllardaki geniş çaplı restorasyonda eklenmiştir. Mimar Eugene Violette-Duc ve Heykeltıraş Victor Pyanet tarafından tasarlanan gargoyleler, araştırmacıların iddiasına göre Ortaçağ’daki örneklerine pek benzemez. Ayrıca yeniden yaratmaktansa içinde bulundukları dönemi yansıtırlar.
7. Pittsburg, Gargoyleların Yuvasıdır
18. yüzyılda Çelik Şehri olarak bilinen Pittsburg, Gotik mimarinin canlanmasını desteklemiş, akım böylelikle Amerika yayılmıştır. Pek çok Gotik kilise, belediye binası ve yapı, bugün hâlâ ikonik gargoylelara sahiptir. Söylenene göre Pittsburg’da 20’den fazla orijinal gargoyle ve yüzlerce grotesk bulunmaktadır. Bunların çoğu, Kültür ve Tarih Vakfı tarafından “Kasaba Ejderhaları” turunda sergilenmektedir.
8. Bazıları Kurucu ve Kilise Büyüklerine Adanmıştır
Almanya’daki Cologne Kadetrali’nde kilisenin en uzun süre görev yapan meclis üyesinin gargoyle heykeli bulunmaktadır. Fransa’nın Lyon kentindeki Saint Jean Katedrali’nde ise binanın yenilenmesinde görevli yönetici Ahmed Benzizi’nin heykelciği yer alır. Çünkü hiçbir şey, sizin suretinizde, korkunç görünümlü bir heykelcik kadar iyi teşekkür edemez size.
9. Fransa’da Bir Katedral, Gargoyleleri Söktürerek Yerlerine Gremlinleri Koydurmuştur
90’ların başında Bethlehem Şapeli’nin restorasyonu sırasında heykeltıraş Jean Louis Boistel, binanın parçalanmaya yüz tutmuş gargoylelerini birkaç popüler ikonla değiştirmeye karar verir. Bunlar arasında Gizmo ve Gremlin filmindeki gremlin, dönüşüme uğramış bir uzaylı ve meşhur UFO Robot Grendizer animesinden bir robot bulunmaktadır. Yerel halktan çoğu kimse Biostel’in yeni tasarımlarından hoşlanmaz. Ancak “geek şapel” fikri, genç film hayranları tarafından epey tutulmuşa benziyor.
10. Washington D.C.’de Darth Vader’a Adanmış Bir Gargoyle Bulunur
80’lerde Washington Ulusal Katedrali çocuklar arasında en yeni gargoyle tasarım yarışması düzenlemiştir. Star Wars üçlemesinden yola çıkanlardan biri elbette Darth Vader gargoyle’ü ile yarışmaya katılır. Katedral, geniş çaplı yenilenme süreci sırasında zaten birtakım tuhaf görünümlü ve grotesk türde gargoylelar eklemiştir yapısına. 13 yaşındaki Christopher Rader da tasarım yarışmasını kazanmış ve eseri Lord Vader, 1986 yılında katedralin kuzey duvarındaki karanlık tarafa yerleştirilmiştir. Gargoyle’ü seçebilmek pek kolay olmayabilir, ama bunun için katedralin rehberine bakabilirsiniz.
Tuhaf, ürkütücü, estetik ve bazen de ilham verici olan bu sanat hakkında neler düşünüyorsunuz? Kitaplar ve filmlerde sizin rast geldiğiniz örnekler var mı? Kayıp Rıhtım Forum yorumlarında paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Mental Floss
Bunlar da Karaköy Ziraat Bankası’ndan gidip görmenizi tavsiye ederim. Yılanlar ve kartal gotik sayılabilir sanırım. Mimari meraklıları için Karaköy’de harika binalar mevcut.