Jules Verne ardında bıraktığı sayısız eser ile bilimkurgu edebiyatının unutulmazları arasına girdi. Dünyanın Merkezine Yolculuk, Denizler Altında 20000 Fersah, 80 Günde Devri Alem gibi kitaplarıyla tanınan yazarın hayat hikâyesinden ilginç detaylara hep birlikte göz atalım.
Fransız yazar Jules Verne, yeni bir yazın türünün öncülüğünü yapmasının yanı sıra, dünyayı dolaştı, borsa simsarlığı yaptı, kuzenine âşık oldu ve yeğeni tarafından vuruldu.
Bu yazımızda Jules Verne’in olağanüstü hayatına dair 15 ilginç bilgiyi bir araya getiriyoruz.
Jules Verne Hakkında İlginç Bilgiler
1. Çocukluğu Gemileri İzlemekle Geçti
Tam adı Jules Gabriel Verne olan yazar, 8 Şubat 1828 tarihinde Pierre ve Sophie Verne’in oğlu olarak Batı Fransa’da yer alan Nantes şehrinde büyükannesinin evinde dünyaya geldi. Doğduğu yer daha sonra yazılarında derin bir etkiye sahip olacaktı. On dokuzuncu yüzyılda Nantes, gemi yapımcıları ve tüccarlar için hizmet veren yoğun bir liman kentiydi. Verne’in ailesi ise Loire Nehrinin bir kolunda yapay bir ada olan Feydeau’da yaşıyordu.
Küçük Jules çocukluğunu gemileri seyrederek ve onlara tırmanmayı hayal ederek geçirdi. Bu hatıraları yazılarında ele aldığı deniz hayatına ilişkin ilk verileri oluşturmuştur.
2. Kuzenine Âşık Olan Şair Jules Verne
Verne henüz 12 yaşındayken şiir yazmaya başlamıştı. Genç Jules şiiri, yeni yeni filizlenen romantik duyguları için çıkış noktası olarak görüyor ve kullanıyordu. İşte tam bu dönemde kendisinden bir buçuk yaş büyük olan kuzeni Caroline Tronson’a âşık oldu. Onun adına şiirler yazdı, ona çeşitli hediyeler verdi, birlikte dans ettiler. Bütün bunlara rağmen Tronson genç kuzeninin duygularına karşılık vermedi ve 1847 yılında evlendi. Bu olay Jules Verne’in en büyük kalp kırıklıklarından biri anlamına geliyordu.
3. Babası Avukat Olması için Zorladı
Jules Verne gençliğinin ilk yıllarından beri yazmaya tutkuluyken babası onun kendi izinden giderek hukuk alanında eğitim almasını istiyordu. Tronson’un yarattığı depresyondan yararlanan babası Jules Verne’i hukuk okumak için Paris’e gitmesi konusunda ikna etmeyi başardı.
1851 yılında hukuk fakültesinden mezun olan Jules Verne, kurgu yazmaya devam etti ve babası ile kariyeri konusunda zıtlaşmayı sürdürdü. Babasının Nantes’te hukuk alanında ilerlemesi için harcadığı çabalara rağmen Jules Verne hayatını yazarak sürdürmeye karar vermişti.
4. Paris’in Çalkantılı Dönemlerine Tanık Oldu
Jules Verne’in Paris günleri şehrin siyasi istikrarsızlık dönemine denk gelmişti. Hukuk okumak için Paris’e taşınmasından kısa bir süre sonra 1848 Fransız Devrimi gerçekleşti. Fransız Devrimine aktif olarak katılmamasına rağmen, Fransa’nın İkinci Cumhuriyeti’ni sona erdiren olaylara oldukça yakındı. 1851 yılının Aralık ayında annesine yazdığı mektupta şu cümle ile olayları anlatıyordu:
“Perşembe günü çatışmalar iyice yoğunlaştı ve evler top atışlarıyla yıkıldı.”
Jules Verne bu yıllarda siyasi karışıklıklardan uzak durmayı başarmıştı. Bununla birlikte daha sonra yazacağı yazılarda sıklıkla devlet çatışması temalarını işledi. 1864 yılında kaleme aldığı The Count of Chatelaine: A Tale of the French Revolution (Chatelaine Sayısı: Fransız Devriminin Hikayesi) isimli novellasında sıradan ve soylu Fransızların mücadelelerini anlattı. The Flight to France adlı romanında ise, Natalis Delpierre isimli subayın 1792 yılında -Fransız Devriminden önce geçen- savaş maceralarını kaleme aldı.
5. Faturalarını Ödemek ve Ailesini Geçindirmek için Borsacı oldu
1856 Mayısında, küçük bir Fransız şehri olan Amienste arkadaşının sağdıçlığını yaptı. Düğün sırasında gelinin ailesini ağırlayan Verne, gelinin kız kardeşi Honorine de Viane Morel ile tanıştı. 26 yaşında iki çocuklu bir dul olan Morel’e âşık olan Jules Verne, 1857 Ocağında Morel ile evlendi.
Fakat ortada büyük bir problem vardı. Verne, Paris tiyatroları için oyunlar yazıyor fakat bu oyunlardan kazandığı para faturalarını ödemeye yetmiyordu. Morel ve kızlarını desteklemek için iyi geliri olan bir işe ihtiyaç duyan Verne, Morel’in kardeşinin yardımı ile Paris Borsasında borsacı olarak işe başladı. Bu sürede Paris tiyatrosuna oyun yazmayı bıraksa da yazmayı aklında çıkartmayan yazar işe gitmeden önce erken kalkıyor ve birkaç saatini yazmaya ayırıyordu.
6. Macera Romanları Bir Serinin Parçasıydı
Günümüz Verne hayranları yazarın en ünlü kitaplarını farklı romanlar olarak düşünürler. Ancak bu romanlar aslında bir dizinin parçasıydı. Ünlü yazar 1860’ların başında Pierre-Jules Hetzel ile tanıştı. Köklü bir yayıncı ve dergi editörü olan Hetzel, Verne’in ilk romanı olan Balonla 5 Hafta’yı yayınlamasına yardım etti. Bu roman, Verne tarafından yazılan ve Hetzel tarafından yayınlanan bir dizi kitap olan Voyages Extraordinaires’in başlangıcını teşkil ediyordu. Denizler Altında 20.000 Fersah dahil bir çok ünlü eser, kitaplaştırılmadan önce, Hetzel’in dergisinde bölüm olarak yayınlandı.
7. Bu Diziler Sayesinde Jules Verne’e Düzenli Gelire Kavuştu
1863 yılının başlarında her yıl iki bölüm yazma konusunda Hetzel ile anlaşan yazar düzenli bir gelire sahip oldu. Jules Verne 1863 ve 1905 yılları arasında Voyages Extraordinaires dizisi için seyahat, macera, tarih, bilim ve teknoloji konularında tam 54 roman yayınladı. Hetzel’in 1886 yılında vefatına kadar roman karakterleri, yapı ve planlar için birlikte çalıştılar.
Jules Verne sadece bu seri ile yetinmeyecekti. Hayatı boyunca, bazıları ölümünden sonra yayınlanan, 65 roman yazdı.
8. Denizcilik Maceralarından Esinlendi
1860’larda kariyeri başlayan Verne iyi para kazanmaya başlamıştı. Sonunda 1867 yılında bir yat satın adlı. Aldığı yata oğlunun asından esinlenerek Saint Michel adını verdi. Yatı ile Avrupa’yı, İngiliz Adalarını, Kanal Adalarını ve Biscay Körfezi’ni gezdi. Denizdeki huzuru ve sessizliğin tadını çıkartırken bir yandan da Seksen Günde Devri Alem ve Denizler Altında 20.000 Fersah romanları için metinler yazdı. Para kazanmaya devam eden Verne, Saint Michel’i önce Saint Michel II adını verdiği daha büyük bir botla değiştirdi. Birkaç yıl sonra ise İskoçya ve Akdeniz’e uzun yolculuklar yapacağı 10 kişilik mürettebatı da barındıran Saint Michel III buharlı yatı satın aldı.
9. Jules Verne Kitapları Dünyada En Çok Çevrilen Yazarlardan Biridir
Romanlarını Fransızca olarak kaleme alan yazar her zaman uluslararası bir çekiciliğe sahip oldu. 1850’lerden beri yazıları yaklaşık 150 dile çevrildi. Bu sayede Verne en çok çevirisi yapılan ikinci yazar oldu. Çevirileri William Shakespeare’den çok olan yazar bu konuda dünya rekorunu elinde tutan Agatha Christie’nin ardından ikinci sırada yer alıyor.
10. Çevirilerinin Birçoğu Düzgün Değil
Jules Verne romanlarını yetişkinler için yazmış olsa da birçok İngilizce yayıncı romanlarını çocukça buldu ve kitapları çocuklar için pazarladı. Çevirmenler yazarın çalışmalarını dikkate almadılar, öyküleri basitleştirdiler, yoğun olarak araştırılmış kısımları kestiler, diyalogları özetlediler ve İngiliz İmparatorluğu’nu eleştiren bölümleri değiştirdiler. Hatta birçok çeviri yanlış çevrilmiş ölçüler gibi hatalar içermektedir.
Bazı edebiyat tarihçileri, erken dönem İngilizce tercümelerin hem roman planlarında hem de tarzlarında önemli değişikliklere sahip olmasından dolayı şikâyet etmekte. Günümüzde hâlâ Jules Verne’in İngilizce çalışmalarının birçoğunu bu kötü çeviriler oluşturmakta. Fakat İngilizce konuşan insanlar öykü ve romanların daha otantik ve doğru versiyonlarını okumayı umut ediyorlar. Bilimsel ilgi sayesinde Jules Verne metinlerinin aslına sadık kalmayı amaçlayan çevirilerin sayısı git gide artıyor.
11. Sağlık Sorunlarıyla Geçen Bir Ömür
Yirmili yaşlarından beri ani gelişen mide nöbetleri geçiren yazar, bu durumu ailesine yazdığı mektuplarda bile dile getirdi. Doktorların uygun bir tanı bulamaması üzerine, sadece yumurta ve süt içeren diyet gibi çeşitli diyetler deneyen yazar için tarihçiler kolit veya sindirim bozukluğuna sahip olabileceğini düşünüyorlar.
Mide ağrısından daha ciddi olarak yazar, hayatı boyunca beş kere yüz felci geçirdi. Bu acı verici olaylar sırasında yüzünün bir kısmı hareketsiz hâle geliyordu. İlk felçten sonra elektrik tedavisi alan yazar beş yıl sonra başka bir atak geçirdi. Uzmanlar geçici yüz felci olarak bilinen Bell Paralizisi olduğunu söyleseler de henüz tam olarak bu durumun neden olduğundan emin değiller.
Fransız yazar, ellili yaşlarında diyabet hastası oldu ve yaşamının son on yılında sağlığı iyice bozuldu. Yüksek tansiyon, kronik baş dönmesi, kulak çınlaması gibi hastalıklar geçiren yazar sonunda kısmen kör oldu.
12. Zihinsel Engelli Yeğeni Tarafından Vuruldu
1866 yılında yaşadığı bir olay sonrasında 58 yaşındaki Jules Verne daha sonraki hayatını topal olarak devam ettirdi. Zihinsel engeli bulunan ve henüz yirmili yaşlarını yaşayan yeğeni Gaston’un saldırısına maruz kaldı. Yazar eve beklenmedik bir anda girince Gaston silahıyla ona iki el ateş etti. Jules Verne kurtuldu fakat ikinci kurşun sol ayağına isabet ederek ciddi bir hasar bıraktı.
13. Ve Bu Olay Sonrası Jules Verne Topal Kaldı
Yaşanan bu acı olay sonrası Gaston akıl hastanesine yatırıldı. Hastalığına teşhis konulamadı fakat çoğu tarihçi paranoya ya da şizofreniden muzdarip olduğunu düşünüyor.
Olay sonrası Verne tam olarak iyileşemedi. Mermi sol bacağında ağır bir hasara neden olmuş ve diyabet yüzünden iyileşme süreci zorlaşmıştı. Bu sırada yaşadığı ikinci bir enfeksiyon vakası sebebiyle ölümüne kadar topal olarak yaşamak zorunda kaldı.
14. Bilimkurgunun Alt Dalı Olan Steampunk’a Etkileri
Verne’in çalışmaları, 19. yüzyıl teknolojilerinden ilham alan bilimkurgu alt türü olan Steampunk’ı büyük oranda etkiledi. Yazarın bazı karakterleri ve yazdığı kurgusal makineler önde gelen Steampunk eserlerinde yer aldı. Örneğin The Secret Adventures of Jules Verne adlı televizyon programı, yazarın yazdığı fantastik şeyleri gerçekten yaşadığı fikrini ortaya attı. Denizler Altında 20.000 Fersah romanın baş karakteri olan Kaptan Nemo ise The League of Extraordinary Gentlemen adlı çizgi romanda kendine yer buldu.
15. Tahminlerinin Birçoğu Şaşırtıcı Bir Şekilde Doğruydu
Fransız yazarın hayal ettiği, kurgularında kaleme aldığı bazı teknolojiler daha sonra gerçekten üretildi. Örneğin Denizler Altında 20.000 Fersah kitabında Nautilus adlı soydum/cıva bataryaları ile çalışan elektrikli denizaltıyı detaylıca anlatmıştı. İlk elektrikli denizaltılar ise 1880’lerde piyasa sürüldü. Benzer tasarıma sahip denizaltılar hala kullanılıyor. [2]
Ek olarak, Yirminci Yüzyılda Paris adlı kitabında Paris’i şaşırtıcı derece doğru tahminler ile betimledi. 1863 yılında yazılan distopya türündeki roman, 1960 yılında teknoloji takıntılı Paris toplumunu anlatıyordu. Gökdelenler, asansörler, içten yanmalı motorlu arabalar, trenler, elektrikli şehir ışıkları ve banliyöler hakkında birçok bilgi ve betimleme kitapta yer aldı. Günümüz internetine benzer şekilde ağ üzerinden iletişim kurabilen hesap makinelerini bile anlatmıştı. 1828 yılında doğmuş olan Jules Verne oldukça etkileyici tahminleri romanlarında işledi.
Son olarak birkaç kelime söylemek gerekirse, Jules Verne’in etkisi bilimkurgunun, steampunk’ın ve gerçek dünya teknolojisinin ötesine geçiyor. Jules Verne, kaleme aldığı şiirlerden, seyahatlere ve maceralara kadar yazdığı romanlarla sayısız yazara ilham verdi. Bu konuda Ray Bradbury’ye kulak vererek yazımızı biterim:
“Hepimiz bir şekilde Jules Verne’in çocuklarıyız.”
* Ay’ın Çevresinde Seyahat’in 1870 Baskısı, İlk Bilimsel Uzay Tasvirlerine Sahip
* Jules Verne’in Zaman Kapsülü Bulundu
Kaynak: Western Explorers
Voyages Extraordinaires - OlaÄanüstü yolculuklar
Alfa bu seri içerisindeki kitapları çeviriyor. Alfa’ya Jules Verne’nin bir kaç kitabın sorduÄumda OlaÄanüstü yolculuklar dizisini çevirdiklerini ve bu dizi dıÅında kalan kitapları için henüz bir çalıÅma düÅünceleri olmadıÄını söylemiÅlerdi.
Romanlarında bazen tekrara düÅüyor gibi olsa da hala büyük kitleler tarafından merakla okunuyor.
Şu an yaşasaydı acaba nasıl hikayeler yazardı. Belki de Avatar’ı o yazardı. Adamda olağanüstü bir hayal gücü var. Üstelik kitapları çok sürükleyici.
Ellerinize sağlık, güzel bir yazı olmuş.
Bu yazının tamamı, yabancı bir blog yazısının kopyalanmış bir şekli. Keşke yazıları kendimiz yazmadığı zaman en azından, çeviri yapıldığını belirtsek, kaynakçaları doğru göstersek. Açıkçası üzücü. Yazı 2018 yılında yazılmış bir blog yazısı. Yazan kişinin de ellerine sağlık.
Haberin en sonunda iki kaynak paylaşılmış zaten. Üzülmeden ve suçlamadan önce sonuna kadar baksydınız keşke…