OZ Dizisi Hakkında Pek Bilinmeyen 10 Detay: HBO’nun Bir Döneme Damga Vuran Kült Draması

OZ dizisi hakkında bilgilerinizi tazelemeye ve ilginç detayları keşfetmeye hazır olun. Tom Fontana tarafından yaratılan ve toplamda 6 sezon süren HBO dizisi, Oswald State Correctional Facility (kısaca OZ) adlı hapishanede yaşayan mahkumların yaşamını konu alıyor.

İsmini anlattığı hapishaneden alan yapım, 1997 – 2003 seneleri arasında yayında kaldığı 6 sezon ve 56 bölüm boyunca gündemde kalmayı başarmış bir işti. Özellikle içerdiği şiddet ve çıplaklık, dönemine göre OZ’u farklı bir noktada konumlandıran faktörler arasındaydı.

OZ dizisinde kendisine yer bulmuş oyuncuların birçoğu diziden sonra kariyerlerinde giderek yükselmeyi sürdürmüş ve büyük profilli projelerde görev almış isimlerden oluşuyor.

Daha sonra The Jury, Borgia, Copper ve The Philanthropist gibi yapımlarda yazar olarak görev alan Tom Fontana, OZ dizisi ile kelimenin tam anlamıyla piyasadaki taşları yerinden oynatmıştı. Yapım, birçok açıdan izlemesi zor ve insan psikolojisini derinden etkileyen bir dizi olarak akıllara kazınmıştı.

Şimdi ise meraklıları için Oz dizisi hakkında ilginç bilgiler ile karşınızdayız.

Oz Dizisi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

1. Dizi Yaratıcısı Tom Fontana, Açılış Jeneriğinde OZ Dövmesi Yaptırırken Görülüyor

OZ dizisinin yaratıcısı olan Tom Fontana, 1980’lerde NBC’de yayınlanan St. Elsewhere ile ünlenmişti. Henüz dizinin ikinci sezon onayını alıp almayacağını dahi bilmiyorken dizinin açılış jeneriğini çekebilmek için koluna “OZ” dövmesi yaptırmaya gönüllü oldu. Öylesi bir durumda, hayatı boyunca üzerinde taşıyacağı bir simgeyi dövme olarak yaptırmak büyük bir cesaret örneğiydi.

Dikkat çeken bir diğer detay ise dövme sanatçısının, dövmenin üzerinden defalarca geçmek zorunda kalmasıydı. Nedeni ise çekilen sahnelerde daha canlı görüntüler elde edilebilmesiydi. Nihayetinde dövmeci, “Bu adamın daha fazla kanamasına izin veremem,” deyip, dövme yapmayı bıraktı.

2. OZ Dizisindeki Yunan Trajedilerini Andıran Monolog Sahneleri Özel Bir Sebebe Dayanıyordu

Diziyi izleyenler gördükleri hapishane hayatı için çok sıradan olan açık seçik şiddet ve çıplaklık içeren sahneler karşısında şok olmuşlardı. Buna rağmen Tom Fontana’nın anlatımında öyle sıra dışı bir etken vardı ki izleyenleri şaşkına çeviriyordu; Augustus Hill’ın Monologları. Fontana mahkumlardan birisini ekrana koydu ve dördüncü duvarı yıkıp geçen anlatımlar yaptırmaya başladı. Dizinin yaratıcısı bu durumu şöyle açıklamıştı:

“Hapishanedeki adamlar neler düşündüklerini ve hissettiklerini açık açık söyleyemiyor çünkü bu durum onları diğerlerine karşı zayıf gösteriyor. Ben de ekranda dönüp duran tüm bu deliliğin ne anlama geldiğini onlardan birinin ağzından aktarmak istedim.”

3. OZ Dizisi Bir Kurabiye Fabrikasında Çekildi

HBO, dizinin çekimleri için National Biscuit Company’nin terk edilen fabrika binasını kullandı. Bu fabrika yaklaşık 5.5 dönüm büyüklüğündeydi ve Manhattan’da yer alıyordu. Burası ayrıca şirket için Oreo bisküvileri üreten ilk fabrikaydı. Fontana uzun uğraşlar sonunda diziyi çekebilmek için boş bir hapishane bulamayınca kanal burayı satın aldı.

4. Dizide Bir Neo-Nazi’yi Oynamak J.K. Simmons’ı Bunalıma Sokmuş

OZ’un bu kadar popüler olmasının sebeplerinden birisi belki de o zamanlarda gerçekten önemli olan oyuncuların dizide yer almalarıydı. Bunların arasında gelecekte ses getirecek bir kariyere sahip olacak olan Chris Meloni, J.K. Simmons ve Harold Perrineau gibi isimler yer alırken, aynı zamanda zaten ünlü olan Ernie Hudson ve Rita Moreno gibi oyuncular da yer alıyordu.

O günlerde Simmons, Aryan Kardeşliği’nin başı olan Vern Schillinger rolüne girmekte bir hayli zorlanıyordu. 1999 yılında The New York Times’a verdiği bir röportajda Simmons, Schillinger karakterinden bahsederken üçüncü tekil şahıs kullanmış ve bu rolün onu depresyona soktuğunu söylemişti. Ayrıca o günlerde dizinin hayranları yolda sık sık önünü keserek Schillinger’ın düşünce yapısını anlayabildiklerini söylüyorlarmış.

5. OZ Dizisinde Gerçek Eski Mahkûmlar da Dizide Yer Aldı

Fontana, dizinin daha gerçekçi olabilmesi için oyuncu yönetmeninden dizide figüran olarak yer alacak eski mahkûmlar bulmasını istedi. Bu figüranların çoğu dizide süregelen bir role sahip olamadılar; ancak dizinin 46 bölümünde yer almayı başaran Chuck Zito fark yaratan isimdi. İtalyan Mafyası’nın bir üyesi olan Chucky Pancamo karakterini oynayan Zito, Hells Angels motor kulübünün bir üyesiydi ve işlediği çeşitli suçlar yüzünden 6 yıl hapis yatmıştı. Kendisinin bir gece kulübünde Jean-Claude Van Damme’a vurup onu devirdiği de söylenenler arasında.

6. Tom Fontana’nın Öldürmekte En Zorlandığı Karakter Simon Adebisi Olmuştu

Tom Fontana, OZ dizisinin daha ilk bölümünden hayranların herhangi bir karaktere bağlanmasını istemediğini kanıtlamıştı; keza Dino Ortolani (Jon Seda) pilot bölümün sonunda öldürülmüştü. O andan itibaren çeşitli mahkumlar bölüm bölüm ölmeye devam ettiler. Yine de konu Simon Adebisi’yi öldürmeye geldiğinde Fontana bunun olmasını pek de istemiyordu. Ağzında sürekli bir kürdanla gezen ve başının bir tarafına düşmüş küçük bir şapka takan bu mahkûmu canlandıran oyuncumuzun adı Adewale Akinnuoye-Agbaje idi. Kendisi aynı zamanda Lost’taki Mr. Eko karakterini de canlandırmıştı.

“Adebisi karakterini öldürmek istemiyordum ama zorunda kaldım çünkü aktör başka rollerde oynamak istedi.”

7. Adewale Akinnuoye-Agbaje Sette Kendisini Rastgele Bir Şekilde Teşhir Ediyormuş

Diğer tüm OZ oyuncuları gibi Akinnuoye-Agbaje’nin de çıplaklık konusunda rahat olması gerekiyordu. Fontana’ya göre aktör bu konuda kendisini hiç kısıtlamıyordu ama bir sorun vardı.

Fontana yaşanan sıkıntıyı şu şekilde aktarıyor:

“Eğer bir sahnede, ‘Adebisi penisini çıkartır,’ yazıyorsa o da dönüp, ‘Bu sahnede penisimi çıkarmam, bunun için bir sebep yok,’ diyordu. Ben de ‘Tamam Adewale, penisini çıkarma, umurumda bile değil,’ diyordum. Sıradaki sahnede Adewale penisini çıkarıyordu ama bu, senaryoda yazmıyordu. Senaryoda yer almamasına rağmen işte, penisi tam karşımızda duruyordu.”

8. OZ, Müzikal Dizi Bölümü Furyasını Başlatanlardan Birisiydi

Buffy the Vampire Slayer dizisindeki müzikal bölümü hatırlıyor musunuz? Ya da Scrubs dizisindekini? İşte o fikri hayata ilk geçiren OZ dizisiydi. Büyük kısmı New York’un tiyatrolarında yetişen oyuncu kadrosu sayesinde 2002 yılında müzik ve dansla dolu bir bölüm yayınladılar. Yukarıdaki videoda Nazi Schillinger (Simmons) ve düşmanı Tobias Beecher (Lee Tergesen)’ı şarkı söylerken görebilirsiniz.

9. OZ için Farklı Bir Final Planlanmıştı

OZ, 6 sezonun sonunda, 2003 yılında sona erdi – spoiler uyarısı– ve hapishanede hayatta kalmayı başaran mahkûmlar kimyasal bir saldırının ardından hapishaneden tahliye edildiler. Yine de Fontana’nın aklında başka bir final fikri vardı. Önceleri okuduğu bir kitap gelmişti aklına; bu kitapta bir hapishane kasabasını sel basıyor ve vatandaşlarla mahkûmlar omuz omuza verip kasabayı korumak için birlikte çalışıyorlardı. Bu bölümü çekmenin çok pahalıya mal olacağı anlaşılınca bu fikirden vazgeçildi.

10. Tom Fontana Annesinin Diziyi İzlemesine İzin Vermemişti

Annesi her ne kadar oğlunun yaptığı diziyi izlemek konusunda ısrarcı olsa da Fontana, o zamanlar 75 yaşında olan annesinin OZ’u izlemesine engel oldu. Basına yaptığı bir açıklamada annesinin, “Dünyada olup bitenlerden haberdarım,” dediğini açıklayan Fontana; ona, “Bu hapishanede neler olup bittiğini bilmene imkân yok,” diye cevap vermiş ve sözlerine şöyle devam etmiş:

“Orası 75 yaşındaki annemin gitmesini isteyeceğim bir yer değildi.”

İşte bir döneme damgasını vurmayı başaran dizinin perde arkasında yaşananların bir kısmı bu şekildeydi. Tom Fontana’nın aklından geçip giden o nadide düşünceleri diziyi izleyen bir sürü insanın da aklına net bir şekilde kazıyabildiğini söylemek mümkün. Öyle ki bu dizide kullanılan bazı teknikler, yıllar sonra başka diziler tarafından da örnek alındılar.

İçerdiği şiddet ve çıplaklık bir yana dursun OZ, bizlere hapishane hayatını gerçekçi bir şekilde aktarmayı kesinlikle başarabilen bir dizi. Öyle ki yer yer kendi oyuncularının dahi psikolojisini bozmayı başardığını hatırlamak gerekiyor.

Sizler OZ dizisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşabilirsiniz.

Kaynak: Mental Floss