Sony için 2018 muhteşem bir yıl oldu. Artık tasarım ömrünün sonuna yaklaşan Playstation 4’e özel olarak piyasaya sürülen God of War ve Marvel’s Spider-Man yılın en iyi oyunları arasında gösterildiler. Bu muazzam bir başarı gerçekten. Yılın oyunu listelerinde bu iki yapımın en büyük rakibi olan Red Dead Redemption 2’nin de PS4 ve X-Box One konsolları için özel olarak –en azından bugün itibariyle öyle- çıkartıldığı düşünülünce, Sony’nin oyun sektöründe ağırlığının arttığı bir yılı geride bıraktığımızı söylemek yanlış olmayacaktır.
Peki ismi geçen bu oyunların başarısı rastlantı mı? Yoksa gerçekten birçok şeyi doğru yapan, mükemmel oyunlar mı? Gelin bu sorunun cevabını Marvel’s Spider-Man’de arayalım ve Insomniac Games’in bu aksiyon dolu oyunundan akılda kalan beş keyifli detayı beraber hatırlayalım.
Esprili Diyaloglar ve Başarılı Seslendirmeler
Örümcek Adam’ın kendine has özelliklerinin başında mizah anlayışı gelir. İçinden çıkılması zor anlarda bile kendini gösteren bu espri yeteneği onun çok sevilen bir süper kahraman olmasında önemli bir yere sahiptir.
Bunun bilinciyle hareket eden Insomniac, Örümcek Adam’ın bu karakteristik detayını oyuna eklemeyi ihmal etmemiş. Hem de ne ekleme! Çatışmanın ortasında canımızı kurtarmanın yolunu ararken Peter Parker’dan çıkan iğrenç bir espri ortamı o kadar eğlenceli hale getiriyor ki, “Bu espriyi yapsa yapsa Peter yapardı,” demekten kendinizi alamıyorsunuz. Tabii esprinin kalitesi ve yapıldığı anın doğruluğu kadar, seslendirmelerin de bu başarıda payı olduğunu kabul etmek gerek. Bu konudaki görüşümüzü özetlersek: Marvel’s Spider-Man’in seslendirmeleri bir harika!
Seslendirmenin bu gibi oyunlarda ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Uncharted serisinin seslendirmedeki başarısı ortada. Stüdyoların bu konuya azami önemi göstermeye başladıklarını görmek de umut verici. Insomniac da bu konuda çok çaba harcamış. Sizin karakteri kontrol ederken yapmış olduğunuz eylemlere göre seslendirmeler de değişiyor. Örneğin, Örümcek Adam’ın gökdelenin tepesinde dururken yaptığı bir telefon görüşmesi ile, New York semalarında süzülürken yaptığı görüşmedeki ses tonları farklılık gösteriyor. Muazzam, harikulade bir detay! Oyunun gerçekçilik seviyesini yükselten bir uygulama.
Marvel’s Spider-Man, seslendirme ve diyalog konusunda gösterdiği başarıyla bundan sonra gelecek süper kahraman oyunlarına da ilham verecektir. Bunun sonucunda biz oyuncuların oyunla geçirdiğimiz dakikalarda daha fazla keyif alacağını öngörmek yanlış olmayacaktır. Bunun bilincinde olan yapımcıların dikkatine!
New York Semalarında Rüzgârı Yanaklarımızda Hissederek Süzülmek
Örümcem Adam’ı Örümcek Adam yapan detaylardan birisi de şehrin üzerinde ağ ata ata gezinmesidir. Biz oyuncular da yıllarca bunu yapabilmenin özlemiyle yanıp tutuştuk. Radyoaktif bir örümceğin bizi ısıracağı günü beklemektense, Insomniac’ın oyunda bize sunduğu nimetlere göz atmak kulağa pek de fena görünmüyor doğrusu. Neden mi? Çünkü Marvel’s Spider-Man’in şehirde gezinme mekanikleri tam istediğimiz gibi olmuş.
Günümüz açık dünya aksiyon oyunlarında karakterin çevre etkileşimi oldukça önemli bir hâl aldı. Assassin’s Creed, Batman Arkham serisi, Uncharted gibi üst seviye oyunlarda bunun farklı uygulamalarını test etme imkânımız oldu. Fakat burada durum biraz farklı. Bahsettiğimiz kişi çatılarda gezen, attığı ağlara tutunarak ayağı yere değmeden dakikalarca gökyüzünde oradan oraya gidebilen bir süper kahraman olunca haliyle çevre etkileşimi ve hareket kabiliyetleri biraz daha önemli hale geliyor. Insomniac bu zor mekaniğe kolay ama bir o kadar da keyifli bir çözüm bulmuş ve bizi harika tasarlanmış New York şehrinin içine atıvermiş. Oyunu oynarken öyle anlara şahit oldum ki, tek yapmak istediğim ağ ata ata binalar arasında ilerlemek, çatıdan çatıya zıplamak ve kuşları kovalamaktan ibaretti. Yapılmayı bekleyen tonla görev olmasına rağmen New York semalarında dolaşmak onları yapmaktan daha keyifli geliyordu.
Eminim oyunu oynarken sizin de buna benzer anlarınız olmuştur. İşte Insomniac’ın başarısı da burada yatıyor; bu kadar zor bir mekaniği çok kolaymış gibi bize sunmayı başarmış. Helal olsun Insomniac!
Örümcek Adam – Peter Parker Ayrımı
Örümcek Adam, maskesini takmadığı anlarda diğer süper kahramanlardan biraz farklı bir hayat yaşar. Artık yakın bir akrabamız kadar iyi bildiğimiz gibi, Peter Parker çulsuzun tekidir. Sevdiği kızla bir dargın bir barışıktır. Hiçbir işte dikiş tutturamaz. Neye elini atsa başarısız olur. Böyle bir başarısızlık abidesinin maskeyi taktıktan sonra bambaşka bir kişiliğe bürünüp korkusuzca düşmanlarını alt etmesi şaşırtıcı bir durumdur.
Insomniac, Örümcek Adam ve Peter Parker arasındaki bu çelişkili durumu güzel yakalamış ve oyuna yerleştirmiş. Kimi zaman Peter Parker’ı yönlendirmek ve onun bakış açısından olayları gözlemlemek oyuna derinlik katmış. Gerek MJ ile konuşmaları gerekse de May Hala ile girdiği diyaloglar son derece yerinde ve oyunun geneline hizmet eden türden.
Insomniac bu noktada akıllıca davranıp oyuncuların sadece Örümcek Adam’la oynamaktansa Peter Parker’la da vakit geçirmek isteyeceğini ve orada da oyunculara keyif verecek anlar olabileceğini görmüş. Sonra da bunu oyunun genel akışının içine abartmadan yedirmiş. Hiç de sırıtmamış bu yaklaşım. Sana bir aferin daha Insomniac! Aferin!
Yağ Gibi Akan Dövüş Mekanikleri ve Eğlenceli Ekipmanlar
Açık dünya aksiyon oyunlarının olmazsa olmazlarından birisi de dövüş mekanikleridir. Üstte adını verdiğimiz benzer oyunların hepsinin kendine has birer dövüş mekaniği vardı. Marvel’s Spider-Man bu noktada Batman Arkham serisine yakın bir görüntü çiziyor (İkisinin de süper kahraman oyunu olmasından olmasın?) Fakat arada farklılıklar var elbette.
Batman’in gizlenmeyi ve sessizce düşmanlarını ortadan kaldırmayı seçen bir süper kahraman olduğunu biliyoruz. Bir de hep geceleri avlanır kendisi. Örümcek Adam ise gölgelere saklanma gereği duymaz. Bodoslama tabir ettiğimiz biçimde düşmanların ortasına atlar ve çevik hareketlerle onları etkisiz hâle getirir. Bu çevikliği bir oyunda sunabilmek kolay değildir. Oyuncu hem karakterin kendi kontrolünde olduğunu hissetmelidir hem de hareketler doğal bir biçimde akıp gitmelidir.
Insomniac’ın bu hususta da başarılı bir uygulama ortaya koyduğu net bir gerçek. Örümcek Adam’la düşman pataklamak büyük keyif. Seri darbeleri, ani kaçışlar izlerken, ağ atarak bir süre etkisiz hale getirdiğiniz düşmanların üzerine çöp kutusu fırlatmak hem adrenalin dolu anlara sebebiyet veriyor hem de gerçekten Örümcek Adam gibi hissetmenizi sağlıyor.
Evet, Spider-Man oynarken bizim aklımızda kalan ve oyunu daha da keyifli hale getiren beş detayı sıralamış olduk. Elbette üstte belirttiklerimiz oyunun doğru yaptığı şeyler. Maalesef Marvel’s Spider-Man’in başarısız olduğu kısımlar da var. Kısaca özetlersek: Yetersiz ve tek düze boss dövüşleri, yan görevlerin tekrara düşmesi, yan görev çeşitliliğinin azlığı ve hikâyenin ilerleyişindeki tempo sorunları oldukça dikkat çekici ve rahatsız edici kusurlar. Bunları da iyi yapsaydı yılın oyunu ödülünü pekâlâ alabilirdi Marvel’s Spider-Man. Yine de hakkını teslim etmek lazım, şu anki hali oldukça tatmin edici bir oyun deneyimi sunuyor.
Bizde fikirler bu şekilde, size neler hissettirdi Marvel’s Spider-Man? Sizin hoşunuza giden başka bir detay var mıydı?
Eline sağlık Ufuk. Yarama tuz basan, keyifli bir yazı olmuş Büyük bir Örümcek Adam hayranı olarak ilk duyurulduğundan beri şu oyunu belki de hiçbir zaman oynayamayacak olmama yanıyorum. God Of War’u falan oynamamayı kabullenebiliyorum ama Spidey’in PC’ye gelmesini cidden çok isterdim.
Şahsen çok fazla bir şey kaçırmazsın. 2 gündür aralıksız oynuyorum ama oyunun bence balon bir oyun. Çok şişirilmiş. Açık dünyası çok vasat. Dövüş sistemi Batman oyunlarının aynısı. Yeryüzüne inince çok vasat ve sıkıcı bir atmosfer var. Düşman yapay zekası ve karakter modellemeleri de çok özensiz. Yan görevler de çok iyi değil. Bunların yanında oyunun en güzel yanı ise çok akıcı. Özelleştirmeler de çok güzel olmuş. Ana senaryo tıpkı film tadında. Grafikler de çok olurunda. Oyun optimizasyon da bende geçer. Mini bulmacalar sıkmıyor. Oyunu bu kadar kötü eleştirmeme rağmen garip bir şekilde oyun kendini oynatıyor.
Bu arada incelemeyi okumadan yorum yazdım şimdi okuyorum.
Valla bugüne kadar pek çok Örümcek Adam oyunu oynadım. Birçoğu vasatı geçemiyordu. Aralarında en iyisi Shattered Dimensions’tı sanırım, o da açık dünya değildi. Binaların arasında özgürce ağ atabilmenin tadını bir tek Spider-man 3 filminin resmi oyununda almıştım. Ağ mekanikleri ve dövüşleri cidden çok iyiydi ama film oyunuydu işte; düşmanları ve konusu sınırlıydı.
O yüzden bu oyun istediği kadar vasat olsun, Batman tarzı dövüşlere ve serbest dolaşma mekaniklerine sahip olduğu için tam aradığım şey
Activision’un haklarını kaybettiği şu Örümcek oyunlarını bir yerden bulma fırsatı olsa da onlarla avunsam keşke.
TeÅekkürler Ä°hsan. Oyunu oynarken hissettiklerimi birebir yansıtmaya çalıÅtım. Umarım aynı heyecanı okuyucu da alabilmiÅtir.
Ben bir oyunu iki gün aralıksız oynasam onun hakkında balon demezdim sanırım. Bir oyun kendini iki gün boyunca aralıksız oynatabiliyorsa ve oyunu iÅ icabı oynamıyorsam bence bu oyun açısından bir artıdır ona balon demem biraz haksızlık olur.
EleÅtirdiÄiniz noktaların bir bölümü benim yazımda da geçiyor. Ama artılar ve eksiler yanyana konduÄunda bence oyunun olumlu yanları aÄır basıyor ve keyifli bir oyun deneyimi sunuyor.
Ben imkanın olursa mutlaka oynamanı öneriyorum @mit . Hem senaryosu bir dizi tadında ilerliyor ve merak ettiriyor hem de oyunun dövüÅ ve serbestlik mekanikleri bayaÄı keyifli. Ara ara bana Infamous (hem 1 hem 2) oyununu hatırlattıÄını söyleyebilirim. Ki o da severek oynadıÄım bir açık dünya oyundu.
Marvel’ın bugüne kadar çıkmış en iyi oyunu buydu bence.