Ozan Ercan
O, Hayvan Mezarlığı ve Mahşer gibi korku klasiklerinin yazan Stephen King, hangi yazarları bayılarak okuyor olabilir?
Kuşkusuz bu soruya verilecek en yaygın yanıt Edgar Allan Poe, H.P. Lovecraft veya belki de J.R.R. Tolkien gibi doğaüstü olaylar, kötü niyetli güçlerle dolu, karanlık, gotik dünyalar yaratan isimlerle sınırlı olacaktır. Ancak bu, oldukça yanlış bir önyargı olur.
İşte karşınızda Stephen King’in en sevdiği 10 kitap!
Stephen King’in Favori 10 Kitabı
1. The Golden Argosy – Van Cartmell ve Charless Grayson
The Golden Argosy, Van Cartmell ve Charless Grayson tarafından derlenen Batı edebiyatındaki en iyi kısa öykülerden oluşan bir kitaptır. Seçme öykülerin arasında Willa Cather, Ernest Hemingway, Aldous Huxley ve O. Henry gibi ünlü isimler de var.
2. The Adventures of Huckleberry Finn / Huckleberry Finn’in Maceraları – Mark Twain (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
Kendi ölümünü taklit ederek, genç Huckleberry Finn, babası tarafından dayak yememek ve kasaba halkı tarafından kendi tabirleriyle adam edilmemek için kaçar. Jim adında kaçak bir köleyle beraber nehre açıldığında maceraları yeni başlar. Twain’in romanı Mississippi Nehri’nde geçen romantik bir yolculuk değil, insan vicdanına atılan güçlü bir yumruktur. Savaştan (1861-1865 Amerikan İç Savaşı) önce Güney’in çirkinliğini açığa vuran roman, insan vahşetini ve ahlaki cehaleti eleştirir.
3. The Satanic Verses – Salman Rushdie
Kendisine Costa (Whitbread) Kitap Ödülü ve fetva (Kitabın yayınlanmasında görev alan kişilerin öldürülmesini olanaklı kılar) kazandıran kötü şöhretli kitap esasında bir alegorik eserdir. Edebi olay örgüsü İslam ile alay eden rüyalardan ötürü bozulur. Kitabın kendisi, göçmen kimliği üzerine bir yorumdur zira her iki ana karakter de Hint gurbetçilerdir. Terörist saldırıda uçakları havaya uçurulduktan sonra iki adam İngiltere’ye gökten düşer. Biri örnek bir meleğe, diğeri ise iblise dönüşür.
4. McTeague – Frank Norris
Norris’in acımasız, para hırsı bürümüş insan portresinde, ahmak bir dişçi tüm hastalarını kaybederek sefalete düşer. Diğer karakterlerin servetleri inip çıksa da açgözlülükleri asla bitmez. Kıskançlık ve cimrilik kelimenin tam anlamıyla kendilerini çöldeki son su damlası için savaşmaya sürer.
5. Lord of the Flies / Sineklerin Tanrısı – William Golding (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
Stephen King, Golding’in romanı için şöyle der:
“Hatırladığım kadarıyla, güçlü elleriyle sayfalarından uzanıp boğazımı sıkan ilk kitaptı bu.”
Kitap bir uçak kazasının ardından, bir grup İngiliz oğlanın küçük bir adada yaşamlarını ve toplumdaki iyilik ile kötülüğün kendilerine nasıl yansıdığını ele alır. Bazıları Ralph gibi düzeni sağlamak için faydacı yaklaşıma güvenirken diğerleri, trajik sonuçlarla, hayatta kalmak için Jack ile birlikte vahşete güvenirler.
6. Bleak House / Kasvetli Ev – Charles Dickens (Yapı Kredi Yayınları)
Dickens’ın diğer sevilen romanları gibi Kasvetli Ev de erdemli bir çocuk karakter (Esther) etrafında dönüyor. Esther ailesini hiç tanıma fırsatı bulamamış ve Bay John Jarndyce tarafından vesayeti alınmış bir çocuk. Jarndyce ailesi, acı bir miras anlaşmazlığı içindedir ve Dickens İngiliz dava sistemini eleştirmek için davanın yürütülüş şeklini kullanır.
7. 1984 – George Orwell (Can Yayınları)
1948’de yazılmış Orwell romanı, totalitarizm ve teknoloji tarafından yönetilen bir distopyanın ürkütücü bir portresi. Winston, üst ülke Okyanusya’da devlet arşivlerinde çalışarak, hükûmetin isteklerine uyması için tarihi silip yeniden yazar. Winston “Büyük Birader”in toplumun tüm yönlerine nüfuz etme biçimine karşı çıkar ancak başkaldırısının “düşünce polisi” tarafından fark edilmemesi için gerekli önlemleri alır. 1984, yazıldığı zamana kadar günümüze de uyan bir roman.
8. The Raj Quartet – Paul Scott
Bir arada ele alındığında, Scott’ın roman dörtlüsü, ülkenin bağımsızlığını kazandığı zamanlarda derinlemesine bir Hindistan portresi sunuyor. Tarihsel detaylar, bir İngiliz kız Daphne ve bir Hint çocuk olan Hari arasındaki yasak ilişkiden dönen hikâyelerle iç içe geçmiştir.
9. Light in August / Ağustos Işığı – William Faulkner
Hikâye, genç bir kadının bebeğinin babasını araştırmasıyla başlar ve onu zekice inşa edilmiş bir Güney manzarası boyunca unutulmaz karakterlerle devam ettirir. Anlatının kahramanı hem işkence görmüş bir ruh hem de romanda ahlaki bir yol göstericidir.
10. Blood Meridian – Cormac McCarthy
McCarthy’nin dehşet verici romanı Amerika’nın güneybatısındaki kelle avcısı grubu olan Glanton Gang’in varlığına dayanıyor. Ödülleri Apaçi yerlilerinin kafa derileriydi -arz düşük olduğunda- yollarına çıkan herkesinki. Kitap yalnızca “çocuk” olarak bilinen bir çocuğu izler ancak sonuçta kitaba hükmeden karakter, çetenin lideri – kötülüğün simgesi olan Yargıç Holder’dir. McCarthy’nin romanı, rahatsız edici derecede korkunç bir edebi eserdir.
Öyle gözüküyor ki Stephen King, insan karakterindeki temel kusurları ürkütücü fantazi masallarına dönüştüren kitapları tercih ediyor. Başka bir deyişle, gerçekten dehşet verici hikâyelerle ilgileniyor. Orwell’ın totalitarizmin baskısı altında olan bir adam tasviri ya da William Golding’in canavarlara saldıran bir grup erkek çocuğu hakkında yazdığı kıssa düpedüz rahatsız edici. Frank Norris’in ahlaksız McTeague hakkındaki öyküsü de tam olarak iç rahatlatıcı değil. McCarthy’nin korkunç ve olağanüstü derecede şiddetli bir başyapıtı olan Blood Meridian, cenin pozisyonuna geçmenize ve insanlık için ağlamanıza neden olabilir.
Listeyle ilgili en çarpıcı şey kitapların ne kadar yüksek seviyede oldukları. Tüm kitaplar, üst düzey bir İngilizce kursunun müfredatına tam olarak uyacak seviyedeler.
Listedeki kitaplardan kaçını okudunuz veya hangileri ilginizi çekti? Aralarında sizin de favorileriniz var mı? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşmayı unutmayın!
* Stephen King’in Yazar Adaylarına Önerdiği 42 Kitap
* Stephen King Hakkında Bilmiyor Olabileceğiniz 30 Gerçek
Kaynak: Open Culture
King bizden ne istiyor?
the satanic verses i neden okuduğunu ve düşüncelerine nasıl yansıdığını merak ettim, islam karşıtı bir adam değil diye biliyorum ama yanlış da biliyor olabilirim. birileri beni bu konuda aydınlatırsa sevinirim
Yazma Sanatı adlı eserinde bir ortaokulda temizlikçi olarak çalıştığı zamanları anlatıyordu. Bir gün diğer temizlikçi arkadaşıyla kızlar tuvaletini temizlediği anısında " O sırada benimle aynı durumdaki müslüman bir genç kadar utangaç hissettim." gibi bir cümle vardı fakat okuyalı uzun zaman olduğu için cümleyi iyi hatırlamıyorum. Müslümanlarla ilgili ettiği başka bir laf hiç dugymadım.
Muhtemelen Satanic Verses kendisine egzotik gelmiştir.
İslam karşıtı olduğunu düşünmüyorum. 2015 Paris saldırılarına ithafen “Paris saldırılarında yaşananlardan dolayı tüm müslümanlardan nefret etmek, LGBT karşıtı Westboro Baptist Kilisesi yüzünden tüm hristiyanlardan nefret etmeye benziyor.” diye bir tweet atmıştı.
Kaynak: https://twitter.com/StephenKing/status/665565321374355456
Eh, bu romani begenmeniz icin islam karsiti olmaniza gerek yok. Zaten öyle bir durum da yok ortada…
Bir romana roman gözüyle bakan, acik fikirli bir okur veya bir edebiyatci olun yeter.