İngiliz edebiyatının ruhuna işlemiş olmasına rağmen William Shakespeare hakkında, onun hayatına ve gerçek karakterine dair çok az şey biliyoruz. Dört yüz yıldır tarihçiler, bir avuç eski yasal dokümanla kıymetli sanatçının biyografisini oluşturma görevini binbir zorlukla yerine getirmeye çalışıyor.
Peki siz onu ne kadar iyi tanıyorsunuz? Gerçek anlamda, kimdir bu William Shakespeare? Gelin birlikte Orta Çağ’ın efsane sanatçısını daha yakından tanıyalım! Sizlere 14 maddeyle; ünlü oyuncu, şair ve oyun yazarı hakkında bildiklerimizi sunuyoruz.
İşte William Shakespeare Hakkında Bilmeniz Gereken Bazı İlginç Detaylar
1. Shakespeare’in Yazıları Muhtemelen Babasının Hukuki Sorunlarından Etkilenmişti
Shakespeare yaklaşık 5 yaşlarındayken, eldiven üreticisi olan babası Kraliyet muhbirleri tarafından tefecilik ve yasa dışı yün ticaretiyle suçlanıyordu. Bunun nihayetinde gelen zorlu sorgulama, onun başına uzun yıllar bela olacak işler açacaktı.
Tarihçi Glyn Parry, The Guardian gazetesinde durumu şöyle açıklıyor: “Küçük Shakespeare, babasının sosyal ve ekonomik olarak dibe vurmuş durumda olduğu bir evde büyüdü.” Parry, yaşadığı bu deneyimlerin, sanatçının gelecekteki eserlerinde ana temalardan olan güç, sınıf ve monarşiye karşı yaklaşımını şekillendirdiğini öne sürüyor.
2. William Shakespare’in Evlenme Sebebi Beklenmedik Bir Gebelikti
Shakespeare, 26 yaşındaki Anne Hathaway’in onun çocuğuna hamile olduğunu öğrendiğinde 18 yaşındaydı. Çift acele bir şekilde, 1582 Kasım’da evlenme kararı aldı ve 1583 Mayıs’ında kızları Susanna dünyaya geldi. İki yıl sonra ikizleri Judith ve Hamnet doğdu.
Ne yazık ki Shakespeare’in günümüzde yaşayan torunları bulunmamakta. Çünkü ikizlerden Hamnet 11 yaşında, muhtemelen bir hastalıktan dolayı hayatını kaybetmiş; Judith ise üç çocuğa sahip olmuş ancak hepsinden uzun yaşamış. Son olarak Susanna’nın Elizabeth adında bir kızı varmış ancak Elizabeth’in hiç çocuğu olmamış. Yani soy ağacı burada son buluyor.
3. Kimse Shakespeare’in 1585 ve 1592 Yılları Arasında Ne Yaptığını Bilmiyor
İkizlerinin doğumundan sonra, Shakespeare yedi yıl boyunca ortalardan kayboldu. Kesin olmayan bir teoriye göre (ve böyle nicesi var), Shakespeare ailesini geçindirmek için avukatlık veya katiplik yapmış. Aslına bakarsanız, oyunlarında hukuki terimleri büyük bir ustalıkla kullanışı, bu teoriyi destekler nitelikte. 19. yüzyıl edebiyat eleştirmeni Richard Grant White konuya dair, “O zamanlarda, hiçbir oyun yazarı hukuki terimleri bu şekilde doğru ve yerinde kullanmış değil,” ifadesini kullanıyor. (Shakespeare’in bir zamanlar, “Tüm avukatları öldürelim,” diye yazdığını göz önünde bulundursak olası bir durum.)
4. Shakespeare Her Şeyden Önce Bir Aktördü
Shakespeare, mesleğin tam anlamıyla berbat olarak nitelendirildiği bir dönemde oyuncu oldu. John Paul Rollert, The Atlantic’te, “Aktörler, hali hazırda İngiliz kanunları tarafından ‘istenmeyenler’ olarak ifade edilmiş, gezici grupların ise bir aristokrat himayesinde olması zorunlu tutulmuştu,” diye yazıyor. “Avare halde olan bir oyuncu kırbaçlanma, damgalanma ve asılma riskleriyle karşı karşıya yaşıyordu.”
Shakespeare’in oyunculuk yönüyle ilgili çok az şey biliniyor fakat kendisini Hamlet oyunundaki hayalet karakteri dahil “kral karakterlerini” canlandırmayı sevdiğine inanılıyor.
5. William Shakespeare Organize Bir Suçta Yer Almış Olabilir
1590’larda, Londra’daki tiyatrolar, organize suçların gizli kapaklı yürütüldüğü mekanlardı. (Londra Belediye Başkanı; tiyatroyu, özellikle de Shakespeare’in çalıştığı ve “hırsızların, zamparaların, dolandırıcıların, vatan hainlerinin ve daha nicelerinin” buluşma noktası olan yeni Kuğu Tiyatrosu ile ilgili kötücül planları kınamıştı.). 1596 yılında Kuğu Tiyatrosu sahibi Francis Langly, William Gardiner ve üvey oğlu William Wayte’i onu ölümle tehdit ettikleri suçlamalarında bulundu. Çok geçmeden Wayte, aynı suçlamaları Langley’ye ve nedendir bilinmez William Shakespeare’e yönelterek misilleme yaptı. Bu hadise, tarihçi Mike Dash’i, Shakespeare’in adı anılmayan bir suça karışmış olabileceği fikrine yöneltiyor.
6. William Shakespeare Bir Çöpçatan ve Arabulucuydu
Romeo ve Juliet’in yazarının, sevenleri bir araya getirme gibi bir tutkusu olması pek şaşırtıcı olmasa gerek. Bir defasında, ev sahibinin kızının evlenmesine yardım etmişliği bile var. Bu, Shakespeare hakkında bildiğimiz nadir bilgiler arasında çünkü bu evlilik aşaması mahkemede sonlanıyor. Çeyizle alakalı anlaşmazlık ayyuka çıktığında, onun için “çok dürüst bir arkadaş” olarak bahseden ev sahibine şahitlik etmeye mahkemeye gitmek zorunda kalmış. Buradaki ifadesinin yazılı olduğu metin ise Shakespeare’in konuşmasına dair tek kayıt olmuş oluyor.
7. William Shakespeare’in Oyun Yazarı Olarak Adının Geçtiği İlk Yazılı Metin, Bir Aşağılamadan İbaretti
1592 yılında, Shakespeare ilk kez oyun yazarı sıfatıyla yazılı mecrada anılmıştı. Ancak o zamanlar meslektaşı olan Robert Greene (ya da muhtemelen Henry Chette), ondan şu şekilde bahsetmişti:
“Kafiyesiz şiiri fevkalade kullanabildiğini zanneden sonradan görme boş bir teneke.” (Başka bir deyişle: sesi çok ancak içi boş.) Neyse ki ondan sonra gelen eleştirmenler, bu deyişe daha kibar bir hava katmışlar. 1598 yılında Francis Meres, Shakespeare için “akıcı ve tatlı dilli” ifadelerini kullanmış.
8. William Shakespeare; Parça Parça, Bütün Bir Tiyatronun Çalınmasına Yardım Etmiş Olabilir
1596 yılında, Shakespeare’in ilk tecrübelerini kazandığı Shoreditch’teki tiyatro, ilginç bir şekilde kayıplara karıştı. Olaydan önce, tiyatronun inşa edildiği toprakların kiralanma süresi dolmuştu ve Shakespeare’in oyunculuk topluluğu olan Lord Chamberlain’in Adamları, başka bir yerde gösteri yapmak zorunda kalmışlardı. İki yıl aradan sonra, mekânın eski sahipleri tiyatroyu geri almak için gizlice çılgın bir plan yaptılar. 1598 yılının soğuk bir gecesinde, bir grup insan kendilerini kılıçlar ve baltalarla donattılar ve gizlice tiyatroya sızdılar. Parça parça tiyatroyu çalmaya başladılar. Elbette tamamını taşımak bir geceden fazla sürmüş olmalı.
Shakespeare’in bu olaya katıldığına dair kesin bir kanıt olmamasına karşın, baskından haberi olduğunun kesin olduğunu söyleyebiliriz. Sonunda, çalınan tiyatronun bazı bölümleri, Thames Nehri’nin batısında yapılan yeni tiyatronun inşasına gidecekti. Bu tiyatronun günümüzdeki ismi ise The Globe.
9. Shakespeare’in Kendi El Yazısı Olan Yalnızca Bir Metin Var
Ünlü ozanın okunması güç el yazısını incelemek isteyenlerin ellerinde yalnızca bir kaynak var, o da İngiltere’deki yabancı düşmanlığını hedef alan Thomas More’un Kitabı adlı oyunun orijinal taslağı. Çoğunlukla Anthony Munday tarafından yazılan oyun, dört başka oyun yazarının yardımıyla tamamlanmış. Dört oyun yazarlarından biri olduğu düşünülen Shakespeare; ana karakterin, göçmen karşıtı bir çeteye kendilerini mülteci olarak hayal etmelerini istediği coşkulu bir monologun yazılmasına yardım etmiş:
“Ey yüce kral…
Acizane bir şekilde sınırlarımdan geçmeye yeltendinizse
Sizi sürgün ettim diyelim , nereye gidebilirdiniz?
Hatanızın doğası gereği hangi ülke,
Size bir liman verirdi?”
Bu arada bahsi geçen oyun asla sergilenmedi. Çünkü denetçiler, bunun bir isyan başlatabileceğini düşünüyordu.
10. William Shakespeare Vergi Kaçakçılığı Yapmış Olabilir
10. yüzyıl sonlarında, İngiltere sakinleri kişisel servete dayalı bir vergi ödemek zorunda bırakılmıştı. 1597 yılında Shakespeare, vergi esasına göre beş şilin ödemek durumundaydı. Bu miktar diğer yıl 13 şilin 4 peni olmuştu. Evraklar, Shakespeare’in hiçbir şey ödemediğini gösteriyor.(Nedenler birer varsayım, ancak sadece bir yazım hatasından kaynaklı da olabilir.)
11. William Shakespeare Bir İstifçiydi
İngiltere Parlamentosu, 1604 ve 1614 yılları arasında; hayatî, kamuya açık tarım arazilerinin kullanımını kısıtlayan 5.200’den fazla muhafaza tahvilleri çıkardı. Bu nedenle, ardından gelen 1607 Midland Ayaklanmaları, yıkıcı bir kıtlık dönemiyle çakışmış oldu. Shakespeare’in ise bu duruma tepkisi tahıl istiflemek olmuş gibi görünüyor. Los Angeles Times, komşularına ve yerel esnaflara fahiş fiyatlar ile satmak için tahıl, malt ve arpa satın almış ve sakladığını yazmış.
12. Shakespeare’in Oyunlarından Birini Sergilendiği Esnada, The Globe Tamamen Yanıp Kül Oldu
29 Haziran 1613’te bir pervane topu, VIII. Henry’nin sergilendiği sırasında The Globe’un alevler almasına neden oldu. Kıvılcımlar samandan örülmüş olan çatıyı ele geçirdi ve çok geçmeden tüm tiyatroyu sardı.
Olaya tanık olan Sör Henry Wotton şöyle diyor: “Bir saat içinde tepeden tırnağa tüm tiyatroyu bir çit gibi çevreledi ve bir iğne bırakmadı.” The Telegraph’ın haberine göre tek kayıtlı yaralanma ise, pantolonu alevler içerisinde olan ve en sonunda birinci sınıf bira şişesi yardımıyla söndürülen bir adamdı.
13. Shakespeare Kendi Mezarını Lanetledi
1616 yılında Shakespeare öldüğünde, mezar soygunculuğu çok yaygındı. Ünlü ozanın huzur içinde uyuyabilmek için kendi mezar taşındaki bu laneti kaleme aldığına inanılıyor:
“Dostum İsa’nın adı aşkına,
Bu mezarı kazacak olursa diye;
Bu taşlara dokunmayan herkes kutsansın.
Şayet kemiklerimi yerinden oynatacak olana,
Lanetler yağsın.”
Ne yazık ki ölüye saygısı olmayan birileri bu öngörülmüş sözleri hiçe saymış olsa gerek ki; 2016’da araştırmacılar mezarı taradıklarında, Shakespeare’in kafatasının çalınmış olabileceği sonucuna vardılar.
14. Shakespeare’in Mirası İki Aktör Sayesinde Yaşadı
Shakespeare’in ölümünden kısa bir süre sonra, uzun yıllardır arkadaşı ve meslektaşı olan John Heminge ve Henry Condell, Shakespeare’in oyunlarını düzenledi. Bunları Bay William Shakespeare’in Güldürüleri, Hikâyeleri ve Trajedileri adlı 1623 basımı kitapta topladı. Şimdiki adı First Folio olan kitap, Shakespeare’in çalışmalarını gelecek nesiller için korumaya yardımcı olmuştur ve İngilizce olarak basılan en önemli kitaplardan birisi olarak kabul edilir.
Peki bu bilgilerden en çok hangisi ilginizi çekti? Yazarın gizemli hayatı ve klasik olmuş eserleri hakkında sizin de söyleyecekleriniz var mı? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
* İngiliz Edebiyatının En Önemli Yazar ve Şairleri
Kaynak: Mental Floss
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!