“Zaman Katilleri’ni Keşfetmek ve Onları Yaşantımızdan Uzaklaştırmak Çok Önemli”

Türkiye’de fantastik kurgu dendiğinde özellikle 2000’lerin başında ilk olarak gördüğümüz ve severek okuduğumuz eser Perg Efsaneleri‘dir. Barış Müstecaplıoğlu bu seriyle bizlere oldukça güzel bir macera kazandırdı ve nihayetinde geçtiğimiz yıllarda yine Perg evreninde geçen yeni bir fantastik üçlemeyle daha karşımıza geldi. Daha sonrasında da tarihi bir bilimkurgu olan Osmanlı Cadısı‘nı kaleme aldı. Bizler de bir fantazya yazarı neden kişisel gelişim kitabı yazar diye merak ettik ve sizler için kendisine sorular yönelttik. Bakalım nasıl cevaplar aldık?

Öncelikle gelin kitabın konusuna hep beraber göz atalım:
Düşlerinize erişmek için güvenilir, bilimsel, pratik ve kapsamlı bir yol haritası

Bu kitap hayalleri olan yürekli insanlar için yazılmıştır

Bir roman yazarı, bir mühendis, bir genel müdür ve bir insan kaynakları profesyoneli bir hayalin peşinde bir araya geldiler. Hayatları boyunca omuz omuza çalıştılar, beyin fırtınaları yaptılar. En güncel bilimsel araştırmaları derlediler, hayallerini gerçeğe dönüştürmüş kişilerin başarı yolculuklarını incelediler. Tüm bilgi ve deneyimleriyle bu rehberi tasarladılar.

Aslında hepsi aynı kişiydi…

Geleceğin hatıralarını ancak hayallerinizi gerçekleştirerek yazabilirsiniz. Barış bunu kitabında çok iyi anlatmış. Sevdiğiniz işi yapmanın başarılı ve mutlu olmaktaki önemi büyük. TAV Akademi’nin gelişiminde çok büyük payı olan, değerli mühendis, yazar ve eğitmen arkadaşımı kutluyorum.
Dr. Sani Şener- TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı

Fark yaratacak yeni fikirler üretmek için zihinlerimizde öğrenilmişliklerden ve paradigmalardan oluşan bariyerleri yıkmamız gerek. Kendimize “Neyi biliyorum ve neyi görüyorum?” diye değil, “Neyi öğrenmem lazım ve neyi göremiyorum?” diye sorarsak, sınırlarımızı aşmamız mümkün olur. Bu kitabın sorduğu soruların, paradigmaları sarsmaya yardımcı olacağına inanıyorum.
Gökhan Gürcan- Acıbadem Sigorta CEO

Yeni kitabınızın arka kapağını okuyana kadar birçok okurumuz sizi sadece yazar olarak tanıyor olabilir. İş hayatınızdan bize kısaca söz edebilir misiniz?

Boğaziçi Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisliği okudum, daha mezun olmadan hayat boyu tutkuyla çalışacağım alanın mühendislik olmadığını fark ettim, insana dokunan, insanı daha iyi tanımamı sağlayacak bir dalda kariyer yapmaya karar verdim. 20 yıla yakın süredir insan kaynakları ve eğitim alanında uluslararası firmalarda çalışıyorum, bunun son on yılı yöneticilik yaparak geçti. Bankacılık, lojistik, havacılık, otelcilik, restoran zincirleri gibi sektörlerde çalıştım. Güney Kore’den Güney Afrika’ya, İrlanda’dan Fransa’ya dünyanın pek çok ülkesinde yönetici ve eğitmen kimliklerimle seminerler verdim. İş hayatım sayesinde tanıdığım sayısız insan ve yaşadığım farklı deneyimler romanlarımı da zenginleştiriyor.

Sizi daha çok fantastik ve bilimkurgu yazarı olarak tanıyoruz. Kişisel gelişim türünde bir kitap yazma projesi nasıl ortaya çıktı?

Hayallere Ulaşma Rehberi uzun yıllardır aklımın bir köşesinde bekleyen bir kitaptı, hazır olduğumu hissettiğimde daha fazla geciktirmeden yazmak istedim. Meslek seçimimden iş hayatındaki kariyerime, yazdığım romanlardan özel hayatımla ilgili kararlarıma kadar hayatımın her noktasında bana yol gösteren bazı prensipler var. Bu prensipler Toplam Kalite Yönetimi, Kaizen, Yalın Yönetim gibi modern yönetim felsefelerinden, proje yönetimi esaslarına, motivasyon kaynaklarımıza ve zihnimizin çalışma şekline kadar pek çok farklı disiplinden besleniyor. Bu konularda bildiklerimi, okuduklarımı, şahit olduklarımı hayallerimizi gerçekleştirmek için nasıl kullanabileceğimiz üzerine senelerdir çalışıyorum. Üniversitedeyken kurgulamaya başladığım bu yol haritasını yirmi sene boyunca özenle geliştirip mükemmelleştirmeye çalıştım. Sonunda başkalarıyla paylaşmaya hazır olduğumu düşününce kâğıda döktüm.

Kitabın türü ve kitap hakkında size geri dönüşler nasıl?

Okurlarım ilk başta şaşırdılar, çünkü benden yeni bir bilimkurgu bekliyorlardı, ama okuduktan sonra büyük çoğunluğu, “İyi ki bu kitabı yazmışsınız,” diyorlar. Öyküsel ve samimi bir anlatım tercih ettiğim için, normalde kişisel gelişim kitabı sevmem diyenlerden bile coşkulu yorumlar alıyorum.

Kitabınızı diğer kişisel gelişim türündeki kitaplardan ayıran noktaları kısaca özetleyebilir misiniz?

Kitaplarımda tutkularımı, korkularımı, hayallerimi, acılarımı paylaşıyorum, yarattığım diyarları ve karakterleri seven okurlarımı yüz yüze tanışmasak da birer dert ortağı ve yol arkadaşı olarak görüyorum. Şayet bu kitapla okurlarımın da benim gibi hayallerine ulaşmalarına bir katkım olursa bir düşümü daha gerçekleştirmiş olacağım. Bu yüzden raflarda duran sayısız kişisel gelişim kitabından farklı şeyler söyleyebilmeye, okuyanlara faydalı olmasına çok özen gösterdim. Hayallere Ulaşma Rehberi’nin en ayırt edici noktası bu konudaki içtenliği diye düşünüyorum. Çok satması için ya da farklı motivasyonlarla yazılmış bir kitap değil. Bazı kişisel gelişim yazarları anlattıkları konulara hâkim insanlar olsalar da yazma yeteneğine sahip olmadıkları için bilgilerini kâğıda anlamlı şekilde dökemiyorlar, bazıları ise aslında bu alanlarda ciddi bir deneyime sahip olmadıkları için klişe tavsiyeleri tekrarlıyorlar. Ben hem iş dünyasında öğrendiklerimi hem de bir roman yazarı olarak deneyimlerimi birleştirerek keyifli ve anlamlı bir okuma serüveni kurgulamaya odaklandım. Ayrıca bu kitapların çoğu hayallere ulaşma yolculuğunda ihtiyacımız olan yaklaşımlardan ve stratejilerden yalnızca bir ya da iki tanesine odaklanıyor, motivasyonumuzu yüksek tutmak, çok çalışmak, yaratıcı fikirler üretmek gibi bir konuyu temel alıyorlar. Bunlar gerçekten önemli noktalar, lakin tek başına hiçbiri yeterli değil. Hayallere Ulaşma Rehberi’nde bu yolculukta dikkat etmemiz gereken tüm noktaları kapsayıcı şekilde anlatmayı hedefledim. Sonuna da bunları kendi düşlerimize nasıl uyarlayabileceğimizi örnekleyen boş bir yol haritası koydum. Okurlarım bu yol haritasını doldurdukları takdirde, hayallerine doğru yürürken onlara yön gösterecek güçlü bir araca sahip olacaklar.

Bu kadar farklı alanda çalışıyor ve eser ortaya çıkarıyor olmak, günlük ve aile yaşantınızı nasıl etkiliyor? Zaman yönetimini nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Öncelikle bir birey olarak tek bir kimlikten ibaret olmadığımızı anlamamız lazım. Hepimizin hayatta farklı farklı kimlikleri var, iş hayatındaki kimliğimiz, hayatın tadını çıkarmak isteyen kimliğimiz, aile bireyi kimliğimiz, toplumsal sorumluluk hisseden kimliğimiz bunlara birer örnek. Tüm kimliklerimiz için ne istediğimize karar vermek ve bizi istediğimiz geleceğe ulaştıracak detaylı planlar yapmak önemli. Yoksa sadece bir kimliğimizin düşlerini gerçekleştirirken diğerlerini görmezden gelirsek, o hayale ulaşsak bile sonunda mutsuz olmamız kaçınılmaz. Hayatımızda nasıl paramızı planlı şekilde harcıyorsak, zamanımızı da aynı özenle planlı harcamamız gerekiyor. Üstelik ne kadar paramız kaldığını hesaplayabiliyoruz, ama geriye ne kadar ömrümüzün kaldığını bilmiyoruz. Bu yüzden her saniyesine büyük değer vermemiz lazım. Planlı yaşamak ve çalışmak dışında, hayatımıza ve düşlerimize bir katkısı olmadığı halde çok zaman harcadığımız “Zaman Katilleri”ni keşfetmek ve onları yaşantımızdan uzaklaştırmak çok önemli. Bu yüzden tüm bu konuları ayrı birer bölümde işledim.

Yazar adayları için, özellikle fantazya alanında bu kitaptaki öneriler ne gibi fayda sağlayabilir?

Kitapta iş ve bilim dünyasından örnekler olduğu kadar, sanat ve edebiyat dünyasından da örnekler var. Umberto Eco’dan Tolkien’e, Neil Gaiman’dan Murakami’ye, kendi alanına damga vurmuş pek çok yazarın hayallerine ulaşırken izlediği adımlara şahit olacaklar. Bunun ötesinde, kişisel yolculuğumu anlatırken romancı kimliğimle edindiğim bilgi ve tecrübeleri de paylaştım. Yaratıcı ve özgün bir fantastik roman kurgularken de, yenilikçi ve özgün bir iş fikri geliştirirken de zihnimizin izlediği adımlar hemen hemen aynı. Yazdığımız kitabı bir yayınevine kabul ettirmeye çalışırken ya da aklımızdaki iş fikrini bir yatırımcıya kabul ettirmeye çalışırken, benzer stratejiler ve iletişim teknikleri kullanmamız gerekiyor. Bir roman yazarken de, kapsamlı bir proje yönetirken de, bazen senelerce motivasyonumuzu yüksek tutmamız, bunun için kendimizi motive edecek yöntemler bulmamız lazım. Anlattıklarımın yazar adaylarına kitaplarını kurgulama ve yazma aşamalarında olduğu kadar, eserlerini iyi bir yayınevinden bastırmaları ve binlerce kitap arasında okurların dikkatini çekmeleri için de faydalı olacağına inanıyorum.

Birçok insanda görülen en büyük sorun kararsızlık ya da özellikle gençlerde hedeflerin sürekli değişmesi. Bize bu konuda ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz?

Öncelikle kendi içimize bakarsak ve bizi gerçekten uzun bir mücadele boyunca ayakta tutacak, bize güç verecek duyguları, tutkuları, hayalleri keşfedersek, hedeflerimizi bu hayaller doğrultusunda belirlersek, o zaman bu uzun ve zorlu yolculukta farklı yönlere savrulmadan yürüyebiliriz. Bunu yapmak, söylemek kadar kolay değil, başarabilmek için doğru soruları sormayı ya kendi kendimize ya da bu tür rehberlerin desteğiyle keşfetmeliyiz. Hayallerimizi ve hedeflerimizi o anki imkânlarımıza ve gücümüze göre küçük parçalara bölersek ve adım adım ilerlersek, gerçeğe dönüştürdüğümüz her ufak hayal bizi asıl düşlediğimiz noktaya biraz daha yaklaştıracaktır. Her başarımız bir sonraki için bizi motive eder ve sınırlarımızı genişletmemizi sağlar. Hayallere Ulaşma Rehberi’nde paylaştığım teknikler bu konularda okurlarıma faydalı olursa, bu kitabı yazmak için okumakla, düşünmekle ve çalışmakla geçen 20 seneye değmiş demektir.

---

Kendisine verdiği ve ayrıntılı ve bir o kadar da faydalı cevaplar için çok teşekkür ediyoruz. Doğan Kitap’ın alt markalarında CEO Plus Yayınevi etiketiyle geçtiğimiz aylarda raflara gelen kitabı gerek internet üzerinden gerek kitapçılardan temin edebilirsiniz. Ayrıca daha fazla bilgi için de kitap adına açılmış hayallereulasmarehberi.com sitesini de ziyaret edebilirsiniz.

Not: Soruların hazırlanmasındaki katkılardan dolayı Canset Akay’a ayrıca teşekkür ediyoruz.