Suriye’nin çağdaş yazarlarından Halid Halife ilk defa Türkçede. Yazarın Türkçeye Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok adı ile kazandırılan romanı raflardaki yerini alıyor.
Arapça edebiyatın öne çıkan yazarları arasında yer alan Halid Halife, ilk defa Türkçe rafları ile tanışıyor. İlk olarak 2013 senesinde yayımlanan ve aynı yıl Necib Mahfuz Kitap Ödülü’ne de layık bulunan eser, Arap Edebiyatı Ödülü’nde (IPAF) ise finale kalma başarısı gösterdi. Komşu diyarların az bilinen tarihine yeni bir bakış açısı getiren eser, Arapça aslından dilimize kazandırılıyor.
1964 yılında dünyaya gelen Halid Halife 1993’te Dalaverenin Bekçisi, 2000’de Çingenenin Defterleri, 2006’da Nefrete Övgü, 2016’da Ölmek Zor İş ve 2019’da Kimse Namazlarını Kılmadı eserleri ile raflara çıktı.
Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok – Halid Halife | Arka Kapak Tanıtımı
’’Şehirler de ölür, tıpkı insanlar gibi.’’
Arapça edebiyatın güçlü temsilcilerinden Halid Halife, Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok kitabıyla politik, dinî ve cinsel zorbalığın gölgesi altında yaşayan Suriyeli bir ailenin üç nesle yayılan, ’’utanç’’ duygusuyla kuşatılmış hikâyesini anlatıyor.
Türkiyeli okurların ilk kez okuma fırsatı bulacakları Halife’nin, 2013 Necib Mahfuz Kitap Ödülü’ne değer görülen romanı, yanı başımızdaki komşu bir ülkenin pek de bilmediğimiz tarihine ve siyasi dalgalanmalarına dair geniş bir vizyon sunuyor.
Özgün dili olan Arapçadan titizlikle çevrilen eser; bireysel ve toplumsal düzeydeki çöküşü, sözünü sakınmayan bir gerçekçilikle ve etkileyici metaforlarla anlatıyor.
Yıllar içinde yıkıcı bir dönüşüme maruz kalan, çoğu kişinin eski günlerini özlemle andığı Halep şehrinin başlı başına bir karakter olarak yer aldığı roman; elli yılı aşkın bir dönemde Suriye’de yaşanan toplumsal parçalanmayı, yıkılan hayalleri, şiddeti, bastırılan acı ve korkuyu sosyal ve psikolojik derinlikle yarattığı çok sayıda karakter aracılığıyla gözler önüne seriyor. Halife, bu şiirsel yapıtında, doğduğu şehrin ruhunu etkileyici bir gözlem gücü ve açıksözlülükle yansıtıyor.
Suriye’deki çatışmanın kökenini daha ’’derinden’’ anlamak isteyenlerin mutlaka okuma listelerine almaları gereken Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok; sokakları, kokuları, yemekleri, müziğiyle Halep’in kapalı kapılar ardına hapsedilişini ’’şaşırtıcı’’ yaşam manzaraları üzerinden paylaşıyor.
’’Halep, korkunun meşrulaştırıldığı bir şehre dönüştürülmüş, resmen cezalandırılıyordu. Tasmalarını tutanlara karşı sadakatleri dışında hiçbir şeyi doğru düzgün yapamayan bozguncu istihbarat görevlilerinin keyfî istekleri altında ezilen bir şehirdi artık Halep.’’
Hümeyra Rızvanoğlu Süzen’in Arapça aslından Türkçeye tercüme ettiği roman toplamda 256 sayfadan oluşuyor. Eser Eylül 2020 tarihi itibarıyla raflardaki yerini alıyor.
Peki siz daha önce Suriyeli bir yazardan kitap okuma fırsatı bulmuş muydunuz? Bu eserin konusu ilginizi çekti mi? Düşüncelerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşmayı unutmayın.
Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.