Devrim Beyaz
Ülkemizde geçen ay yürürlüğe giren Sosyal Medya Yasası, etkisini hissettirmeye devam ediyor. Şirketler, eğer Türkiye’de temsilci bulundurmazlarsa ciddi yaptırımlarla karşı karşıya. Facebook, Twitter, YouTube, TikTok, Instagram, Linkedin, Dailymotion ve Periscope şimdiden ikinci para cezasını aldı bile.
1 Ekim 2020 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Medya Yasası ile ülkemizde 1 milyon ve üzeri kullanıcıya sahip olan sosyal medya platformlarının temsilci bulundurması zorunlu hale getirildi. Yasa yürürlüğe girdikten sonra geçen ilk 30 günde, koşulları yerine getirmeyen Facebook, YouTube, Twitter, TikTok, Instagram ve benzeri şirketler ilk etapta 10’ar milyon TL’lik bir para cezası aldı.
İlk cezanın üzerinden geçen bir ayın sonunda, platformlar Türkiye için hâlâ harekete geçmiş değil. Bloomberg’in haberine göre, ülkede henüz resmi temsilci bulundurmayan Facebook, Twitter, YouTube, TikTok ve Instagram’a ikinci bir ceza daha geldi. Şirketler 30’ar milyon TL’lik bir para cezası aldı.
Sosyal Medya Platformları, Temsilci Bulundurmamaya Devam Ederse Yaptırımların Boyutu Büyüyecek
1 Ekim 2020 tarihinden beri yürürlükte olan yasaya uyarak ülkemizde temsilcilik açan tek platform VKontakte (VK) oldu. İlk olarak 2006 yılında kurulan Rus sosyal medya ağı, çoğunlukla Rusça konuşulan topluluklar arasında yaygın.
Yürürlüğe yeni giren yasaya göre platformlar Türkiye’de temsilci barındırmamayı sürdürürse Ocak 2021 tarihinde yeni bir yaptırım ile karşılaşacaklar. Bu ceza, üç ay boyunca Türkiye’de reklam çalışmalarının durdurulması anlamına gelecek. Sıradaki adam ise bant genişliği (bandwidth) için yüzde 50’lik kısıtlamalara gidilecek. Bu kısıtlama da sosyal medya devlerinin ülkemizdeki erişiminin ciddi oranda yavaşlaması anlamına gelecek. Yüzde 50’lik kısıtlamaya rağmen bir karşılık alınamazsa sonraki adım yüzde 90’lik bir bant genişliği daraltması olacak.
Türkiye’de henüz temsilcilik açmayan ilgili medya şirketleri, önümüzdeki ay içerisinde bir temsilci bildirir ve cezaları öderse; kendilerine yüzde 25’lik bir indirim sağlanacak.
Peki siz bu hamle hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Facebook ve benzeri şirketlerin ülkede temsilci barındırması şart mı? İleride, çok daha ciddi yaptırımlar söz konusu olabilir mi? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşarak sohbete dahil olmayı unutmayın.
Kaynak: Bloomberg
Bir çoğu için “çok da fi fiii” olur gibime geliyor. Bu sitelerin bir çoğunun bir iş sistemi var. Facebook tüm Türkiye’ye kapatılsa bu Facebook’a batmaz. Ama Türkiye’de bu platform kullanıcıları, bunun üzerinden reklam verenler için doğacak sıkıntı çok daha büyük olur. Bir de kimseye vergiymiş, ofismiş bu halinle açıklayamazsın. Gelen turist bir ülkeye gittim ki yıl 2020, o çekmiyor , bu yok, şu yasak der…
Haklı olmak, güçlü olmak gibi kavramlar denge isteyen kavramlar. Sürekli aynı örneği vermekten bıktım. Ruslar, internetsiz bir dünyada 1-2 hafta süreli bir bankacılık similasyonu denediler. Başarılı oldular mı belli değil ama niyet önemli. Bütün platform ve altyapılarınız yabancıların elinde. Adamlar silikon vadileri açıp bunları büyütürken biz imam hatip açıp bunları büyütüyoruz.
Türkiye 5 yılda 1, bir oyun şirketi satabilirse (ki bu şirketlerin de bilgisayar, anakart, ekran kartı ve programaları, hatta geliştirilen oyun dahi yabancı şirket egemen bir donanımda çalışıyor) bunu başarı lanse edecek durumda.
Dahası mevcut hukuk sistemi ne kadar güvenilir ve ne kadar A.B ve U.S. uyumlu ki yabancı yatırımcı buna güvenip ofis açsın. Bana öyle geliyor ki bir şey yapamazlar. Evet bir şov yapılır, ceza kesilir ama kesildiği ile kalır. Siyasi çıkarlar söz konusu olduğunda ve seçim zamanlarında da bant kısıtlayıp uluslararası camiada biraz daha rezil bir hale düşeriz.
Bitirmeden önce hali hazırda Avrupa’nın en yavaş ve en pahalı internetine de sahip olduğumuzu belirtiyim. Sınırsız internet adıyla adil kullanım kotalı 8 mb lik internet paketleri satılan bir ortamda bant tehdidi… Biraz komik!
EDİT: Eleştirmek kolay hali hazırda aklımdaki fikri de söyleyeyim. Bence bu tip şirketler için Birleşmiş Milletler gibi bir yapı kurulmalı.Ne biliyim bu yapı içinden belki temsilci atanmalı. Bu yapılar yargılamalı, yaptırım getirmeli ve yönlendirmeli. Uluslar arası bir hukuk düzünlemesi olmalı. Yoksa sadece bu şirketler değil UBER ve benzeri iş kolları içinde farklı hukuksal ve denetimsel sıkıntılar var.
Havanda su dövmekten başka bir şey değil.
Bu yaptırımların onlara zarar vereceğini hiç düşünmüyorum. Eğer bu böyle devam ederse Türkiye ne yapar kim bilir?