in ,

Hakan: Muhafız 4. Sezon İncelemesi: Karışık Son, Aynı Hikâye

Hakan: Muhafız 4. sezon incelemesi sizlerle. Netflix Türkiye’nin ilk orijinal dizisi The Protector final sezonu bölümleri hakkında ilk yorumlar.

Hakan Muhafız 4. Sezon incelemesi
- Reklam -
- Reklam -

Netflix’in ilk Türk yapımı dizisi olan Hakan: Muhafız 4. sezon bölümleri kısa bir süre önce yayınlandı. Dünya çapında The Protector adı ile tanınan yapımın final sezonunun başrollerinde de öncekilerde olduğu gibi Çağatay Ulusoy ve Hazar Ergüçlü yer alıyor. Biz de 4. ve final sezonu incelemesi ile karşınızdayız.

Yapım N. İpek Gökdel’in Karakalem adlı kitap serisinden büyük oranda uyarlanıyor. Dizinin yaratıcısı konumunda Binnur Karaevli yer alırken Umut Aral dizide en çok bölümün başında olan isim olarak öne çıkıyor. Gönenç Uyanık, Can Evrenol, Burcu Alptekin ve Gökhan Tiryaki de dizinin kimi bölümlerinde yönetmen koltuğunda karşımıza çıkıyor.

İlk üç sezonun detaylı incelemelerini sitemizde yapmıştık, yine de yeni gelenler için hep yaptığımız üzere bir özet geçelim.

- Reklam -

Ölümsüzler ve Muhafızlar diye iki ayrı grubun kavgalarını temel alan dizide İstanbul’u ele geçirmek ya da onun huzurunu sağlamak asıl kaygı oluyor. İyi taraf olan Muhafız’ın da yanında kendilerine Sadık diyen grup var ve ona yardımcı olmakla görevliler.

Geçen sezonda Hakan yarenleri yelek, hançer gibi büyülü nesneleri buluyor ve kendini keşfediyordu. Ölümsüzlerin tamamı geri dönmüştü. Yine Ölümsüzlerin lideri Vezir kavramı dizide geçmişti ve Muhafız soyu ile Ölümsüz lideri Vezir’in (Funda Eryiğit) mazide bir gönül işi de vardı. Tüm bunlar içinde salgınlar, kahinler ve beyin okumalar da geçiyordu.

Aslında böyle bakınca nedense o kadar kötü gözükmüyor.

Buradan sonra yazacaklarım, dizinin final sezonuyla ilgili SPOILER içermektedir. Bu bilgiyi de verdiğime göre devam edebiliriz.

Hakan: Muhafız 4. Sezon: Nerede Kalmıştık?

Hakan Muhafız 4. Sezon incelemesi

Önceki sezonda tüm İstanbul’a aşı niyetine ölümsüzlük enjekte edilmişti ve en son Muhafız 1459 senesine gözlerini açıyordu.

Bu sezon ölümsüz olan halkın çılgınlıklarıyla başlıyor; kafes güreşleri mi dersiniz direk dansları mı dersiniz her şey var. Halkın ölümsüzlüğe ulaşmasından sonra böyle garipleşmeleri bir yandan şaşırtıcı gelmiyor ama diğer yandan hepsinin sürekli siyah giymesi, martıya ateş etmeleri derken iş biraz absürt bir hal alıyor. Ölümsüzler karikatürleşiyor.

Ki ilk sezondan beri Ölümsüz takımı daha asil bir görünüm sergiliyordu, şaraptan ve sanattan anlayan, zeki ve kültürlü insanlardı. Ne oldu onlara? Kostüm tasarımları da bu açıdan beter. Ölümsüz Faysal depresyon kıyafetleri giyiyor, Vezir üçüncü sınıf Instagram fenomenleri gibi takılıyor. Siz ki ne Sezarlar ne Fatihler gördünüz, ezelden beri varsınız. Yaz sıcağında dantel giymek nedir?

Yine Hakan Ölümsüzlerin partisine bir perukla giriyor ve yakalanmayacağını düşünüyor. Zaten bu dizide hep vardı, savaş sahneleri saçma, dizideki gönül ilişkileri saçma, replikler saçma. Tüm bunlar hep havada asılı kalmaya mahkûm gibi. Aslında bakınca hep eleştirdiğimiz aşırı bilgi verme, ilerde olacak şeylerin açıklamalarını yapma sorunu da var. Söz gelimi Fatih Dönemi’nde olan olaylar Muhafız’a ders gibi veriliyor ve ne hikmetse hep bu beş dakikalık dersten sorunlar çıkıyor.

Ve dizide hep olaylar hızla çözülüyor ya da başat sorun yalnız bir bölümde gösteriliyor. Hakan sürekli âşık oluyor, Sadıklar gitgide önemsizleşiyor, Ölümsüzlerin tutkuları deseniz kötü tarafa göre çok zayıf ve herkes de sürekli bir şeyler hakkında bilgece konuşuyor.

Zaman Yolculuğu

Hakan Muhafız 4. Sezon incelemesi

Muhafız 4. sezon boyunca geçmişe dönüp Ölümsüzleri orada alt etmeye çalışıyor. Akıncı Harun olan ilk Muhafızın hayatına geçiyor sürekli. Bir yandan günümüzde diğer yandan da geçmişteki olaylarla oynuyor ama bu oyunlar sayesinde/yüzünden planlar hep geriye sarıyor.

Bir de dizinin bana kalırsa senaryo olarak en büyük problemi herhangi bir karakter normal kalamıyor. Sürekli ve sürekli bir olaylar silsilesi dönüyor ve her bir olay kendi içinde baskın olamıyor. Bu yüzden her kişide ve bölümde farklı arka plan öyküleri birbirine karışıyor ve bu çorbada ne nerde çözülüyor bunu kavrayamıyorsunuz. Bölüm ya da sezon bittiğinde nasıl bittiğini anlamıyorsunuz. Bu aşırılık diziye akıcılık katıyor ve çok da sıkılmadan vakit geçirebiliyorsunuz. Problem şu ki öykünün temellendiği yüzey hep yer değiştiriyor. Ölümsüzler başta çok zor ölürken, tılsımlı nesnelere ihtiyaç duyulurken bu zamanla konu bile olmuyor.

Aslında evet, Muhafız’ın gerçek gücü materyallerde değil de kendinde bulması söz konusuydu. Kahramanın yolculuğunda hep buna rastladık, söz gelimi Odin de Thor’a, kendisinin çekiçlerin tanrısı olmadığını söyleyerek ona nesnelerin gereksizliğini anlatıyordu ama problem şu ki bu yalnız tılsımlı nesnelerde olmuyor. Kilit isimler, topluluklar, nesneler hep yer değiştiriyor. Öykü bu yüzden de hep sallanıyor.

- Reklam -

Zeynep, Sadık Zeynep, Kâhin Zeynep, Eş Zeynep, Dövüşçü Zeynep

The Protector season 4

İlk sezonda azılı bir Sadık olan Zeynep, yine o dönemler Hakan’ın platonik âşığıydı. Sürekli onun arkasını topluyor, öğüt veriyor, kedi yavrusu gibi aşk dileniyordu. Sonraki sezonlarda Burak adlı karakter (Taner Ölmez) diziye girdi ve anladık ki Hakan ile Zeynep’inki gerçek bir aşk değilmiş. 3. sezonda da Ölümsüz oldu Zeynep. Hakan’a ve Sadıklara ihanet etti, kötünün yanında oldu. Hatta Burak’ı bile gözünü kırpmadan öldürdü. Sonra ne mi oldu? Zeynep bir de Kâhin oldu. Hemen siyahlarını üzerinden attı ve kırmızı büstiyerini üstüne geçirip sakin bir tavır takındı. Evrenin düzeninden bahsetti.

Son bölümde de Ölümsüzle anlaşma imzalamış bir korkak Sadık’a döndü. Tabii Hakan’la yeniden beraber olmaya da başladılar.

Zaten tamamıyla eğreti duran hali hareketi daha göze batar oldu. Kuşkusuz dizinin en kötü karakteri kendisiydi.

Geçmişi Değiştirdik, Peki Sonra?

Muhafız geçmişe seyahatlerinde tüm problemleri çözdüğünü düşünüyor ve 4. sezonun final bölümünde uyandığında kendisini geçmiş hayatında buluyor. Ama tamamen aynı değil bu geçmiş. Sevdikleri yine yok ve bir dergi kapağında da öldürdüğünü düşündüğü Ölümsüz Faysal’ı (Okan Yalabık) görüyor.

Hakan Muhafız 4. Sezon incelemesi

Kahraman ile düşmanın aynı kandan olduğuna çok defa rastlamışızdır. Aynı kandan fakat apayrı bu iki insan hem birbirine çok benzer hem de seçimleri konusunda tamamen ayrılır. Bu çatışmayı Harry Potter’da da gördük. Voldemort ile Harry hem birbirlerine bağlıydı hem de tamamen farklıydı. Ve bu ters köşe, kahraman hikâyesinin sonucunu bağlar çoğu defa. Pek de sevilir.

Muhafız da hayatta kalan son Ölümsüz’e gidiyor ve anlıyor ki kendi soyu da Faysal’dan yani düşmanından geliyor. Hakan bir ölümsüze dönmemek uğruna kendini feda ediyor. Dizide sık sık yakındığım gibi onca şey oluyor ki bu bile sizi yeterince etkilemiyor. Yine de belki Hakan da orada ölü kalsaydı ve dizi görece mutsuz bir sonla bitseydi fark yaratabilirdi. Ama Hakan kendini feda ettiği için içindeki kötülükten sıyrılıyor ve Zeynep ile Kapalı Çarşı’da flörtleşmeye devam ediyor.

Aman ne hoş…

Son Olarak

The Protector

Aslında akıcılık mevzu bahisse bu konuda dizi çok başarılıydı. İlk sezonda yer alan yerel öğeler de muhteşem kullanılmıştı. Ters köşeler ve yüksek beklentili final bölümlerine diyecek cümle bulamıyorum. Oyuncu kadrosu da bir o kadar başarılıydı.

Her şeyden önce ciddi anlamda fantastik dizi sektörüne adım atıldı ve bizden süper kahraman çıkmaz naraları atan seyirciler dahi olağanüstü bir Türk hikâyesine aşina oldu. Kahramanın yolculuğunda yer alan kendini bulma, çatışma, içe dönme gibi gibi evreler de başarıyla kullanıldı.

Ne olursa olsun daha önce hiç yaşamadığımız bir deneyim elde ettik, afalladık. Ama alıştık da. Bir sonraki fantastik Türk Netflix dizisi Atiye o kadar kötü gelmedi gözümüze. Tüm bu açılardan baktığımızda başarılı dememek yalan olurdu.

Sizi bilmem ama Netflix’te yer bulan çoğu orijinal yapımı özensiz ve klişe buluyorum, yalnız bu açıdan bile genel ortalamaya baktığımda The Protector öyle eksi bir noktada konumlandırmıyor kendisini.

Hakan: Muhafız 4. Sezon bölümleri hakkında sizler ne düşünüyorsunuz? Fantastik Türk kahramanları Netflix’te görmek nasıl bir his? Kayıp Rıhtım Forum’da yorum ve eleştirilerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz.


* Snowpiercer 1. Sezon İncelemesi: Kıyamet Günlerinde Devrim

Uygar Özdemir

Sanat tarihi, Türk mitolojisi ve fantastik edebiyat meraklısı; sıklıkla okur, çizer, yazar.

1 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for per.ercan per.ercan dedi ki:

    Ülkemizin dizi sektöründe böyle bir adım atılması beni çok mutlu olmuştu. Diziyi ikinci sezonu hariç beğeniyorum. Fakat son bölümlere doğru bazı mantık hataları da kendini belli etmeye başlamıştı sanki. Ayrıca, son bölümün aceleye getirildiğini düşünüyorum. Sondan bir önceki bölümü final niyetine bize izletselerdi hiç yadırgamazdım.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Star Wars: The Bad Batch

Star Wars: The Bad Batch Animasyon Dizisi Duyuruldu

Barbarların Avrupa'yı İstilası - John B. Bury

Barbarların Avrupa’yı İstilası: John B. Bury’den Erken Avrupa Tarihi Çalışmak İsteyenlere Başucu Kitabı