Beyza Taşdelen
Semih Erdoğan bize uzak bir isim değil. Kendisini forumlarımızda Rang Baru takma adıyla tanıyorduk. Şimdiyse içimizden biri daha hayallerine ulaşarak hayallerini kitaplaştırıyor.
Farklı ırkları, dilleri, büyüleri ve kültürleri, okurlarını peşinden sürükleyecek macera dolu bir anlatıyla birleştiren Şargad Destanı Serisi‘nin ilk kitabı Gök Gürültüsü Getiren, türün meraklılarına yeni bir evrenin kapılarını açıyor. Bir hafta içerisinde kitapçılarda da satışa çıkacak olan kitabın ilk 1000 adetlik baskısını ise şimdiden çeşitli internet sitelerinde bizleri bekliyor.
İmleç Kitap etiketiyle basılan Gök Gürültüsü Getiren‘in tanıtım bülteni ise şu şekilde:
Tanrıların kurduğu ve onların elçileri olan yüksek elflerin yönettiği adaletsiz bir düzen…
Merkezinde yedi büyü öğretisi ve hepsine hükmedebilen saklı öğreti bulunan hassas bir denge…
Farklı ırk ve kültürleri, ortak dil ve para birimini içeren organik bir dünya…
Asırlardır süregelen kanlı savaşlar ve kan şehvetini dizginleyemeyen kahramanlar doğuran koca bir devran…
Ardında bütün bu gizemleri barındıran Şargad açıklarına yelken açacak kadar cesur, bu uçsuz bucaksız deryanın derin sularına dalmayı göze alacak kadar cüretkâr mısın?
Ayrıca kitabın, ana karakter Rang Baru‘yu daha yakından tanımamıza olanak sağlayan ön sözüne de bir göz atmanızı tavsiye ederiz.
Rang Baru…
Makalaki dilinde yabancı yavru…
Gayet sıradan biri…
Kundakta bebek olarak geldiği makalaki diyarında büyümüş bir kugaryalı.
Kugaryalılarla savaş halinde bulunan makalakilerin burun kıvırdığı bir insan.
Mazbut bir ailenin evlatlığı olsa da kendini piç gibi hisseden bir çocuk.
Ya böyle olmasaydı? Ya bir yabancı olarak büyümeseydi? Soyunu sopunu, aslında kim olduğunu bilseydi yine Baru olur muydu? Başka bir ismi olurdu bir kere orası kesin. Ya benliği? Yine değişir miydi? Tabi ki de hayır. Ama çevresi değişeceği için davranışları da değişirdi, kaderi de. Belki de sadece Şargad’ın dengesini sağlamakla görevli irigizâllerin sunduğu bir hayattı bu Baru’ya. Belki tanrılar da biliyordu başına buyruk Baru’nun, bu yazgının kendileri tarafından örüldüğünü bilirse isyan edeceğini onlara. Ya göze alamadılar onu karşılarına almayı, ya da bulamadılar daha iyi bir kahraman ruh kendilerine…
Hayatı boyunca hep bilinmeyenin peşinde koşan Baru, hiç koşmadı kendi bilinmeyeninin peşinden. Tek bir amacı vardı; dışlanmış bir yabancı olarak büyüdüğü toprakları terk edip, özgür bir yabancı olarak yaşayacağı başka diyarlara gitmek. Hâlbuki bilmiyordu Baru, kendinden kaçmak için çıkacağı bu yolculuk, sonunda kendine kavuşturacak onu…
İki senede kaleme alınan kitabın içerisindeki harita çizimleri de bizzat Semih Erdoğan‘a ait. Göz dolduran kapak illüstrasyonu ise Ömer Tunç‘un eseri. Yerli fantazyamız giderek genişlerken, bu ilerlemelere katkıda bulunan eserler arasına katılan Şargad Destanı Serisi hakkında ayrıntılı bilgiye Facebook sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kendisine bu yeni çıktığı yolda Kayıp Rıhtım ailesi olarak başarılar diliyoruz. Ayrıca dilerseniz kitabın ön okumasına da ŞURADAN ulaşabilirsiniz.
