in ,

10 Adımda Kısa Kısa Mimarlık Tarihi

Mimarlık tarihine giriş yapmak isteyip nereden başlayacağını bilemeyenlere, küçük ipuçlarıyla dolu bir rehber sizlerle!

Mimarlık
- Reklam -
- Reklam -

Bir yapıya bakıp, “Acaba hangi dönemde inşa edilmiş, hangi stili yansıtıyor?” diye düşündüğünüz oldu mu? Eğer öyleyse, işte size mimarlık tarihi hakkında yardımcı olacak bazı küçük ipuçları!

1. Viktorya

Viktorya Mimarisi, Gotik, Tudor ve Romanesk Mimari’nin yanı sıra Asya ve Orta Doğu Mimarisi’nin de geri dönüşünü sağladı. Endüstri Devrimi sırasında ise birçok yapı Viktorya stillinde inşa edildi.

Mimarlık

- Reklam -

Anahtar kelimeler: Oldukça ayrıntılı süslemeler, yukarı sürmeli pencereler, cumbalı yapısı, asimetrik şekli, mansard çatısı, etrafında dönen sundurmaları ve parlak renkleriyle “bebek evi” etkisi.

Nerede görmeli: İngiltere, Amerika ve Avustralya’daki birçok konutta görülebilir.

Son düşünce: O sürmeli pencereleri temizlemek oldukça zor olmalı!

2. İslami

Mimarlık

7. yüzyılda başlayan bu akım başta Orta Doğu olmak üzere İran, Kuzey Afrika ve İspanya gibi bölgeleri etkisi altına almıştır. Sivri kemerleri, kubbesi ve avlusu ile camiler, bu stilin en iyi örnekleridir. Özellikle yüzeylerde görülen dekorasyonlar oldukça önemli yer tutar.

Anahtar kelimeler: At nalı kemer, geometrik şekillerin kullanımı, avlulu ve iç mekana önem veren oluşumlar.

Nerede görmeli: Hui Cami, Çin.

Son düşünce: Geometrik ve matematiksel şekiller her yerde karşınıza çıkarsa şaşırmayın.

3. Romanesk

10. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan bu stilin en önemli özelliği savaş zamanında yapılıp aynı zamanda bir sığınak işlevi de görmesidir. Kalın duvarlardan oluşması ve daha “kaba” görünmesi de bu yüzdendir.

Porto Cathedral

Anahtar kelimeler: Yuvarlak kemerler, sarmal yapılı şekiller, kalın duvarlar, karanlık iç mekan ve taş süslemeler.

Nerede görmeli: Porto Katedrali, Portekiz.

Son düşünce: Eğer yolunuz buraya düşerse, katedraldeki beşik tonozları dikkatli inceleyin.

4. Barok

Versaille Palace

16 yüzyıl İtalya’sına dayanan bu stil, aslında resmi ve katı Romanesk Mimari’nin biraz daha gösterişli ve duygusal halidir.

Anahtar kelimeler: Detaylı süslemeler, çift haldeki kolonlar, daha kıvrımlı şekiller, konveks ve konkav duvarlar.

Nerede görmeli: Versay Sarayı.

Son düşünce: Romanesk’e karşı duruşuyla devrimci bir hareket olduğunu söylemek mümkün.

5. Tudor

Mimarlık

4 merkezli olan Tudor kemerinin ve ahşap karkaslı yapıların sıklıkla kullanıldığı bu dönem, 1400-1600 yılları arasını kapsamaktadır.

Anahtar kelimeler: Samandan yapılan çatı, elmas şekilli cam paneller,taş yığma bacalar, detaylı kapılar.

Nerede görmeli: Warwickshire, İngiltere.

Son düşünce: Çatı alışık olduğumuzdan oldukça farklı gözükmüyor mu?

6. Bauhaus

1900’lerin sanat okulu olarak açılan ve bu akıma adını veren Bauhaus Okulu’nun ana fikri, sanat ve teknolojinin, seri üretim adı altında birleşmesidir. Süslemeler reddedilir, düz çatı ve kübik formlar önemli yer tutar.

Bauhaus

Anahtar kelimeler: Kübik formlar, ana renkler olan kırmızı-mavi-sarı kullanımı, açık kat planı, düz çatı, çelik çerçeveler ve şerit pencereler.

- Reklam -

Nerede görmeli: Dessau, Almanya.

Son düşünce: Dönemin ünlü sözlerinden bahsetmesek olmaz: “Biçim işlevi takip eder.” (Form follows funtion) ve “Az çoktur.” (Less is more)

7. Neo-klasik

Casino Marino

Barok ve Rokoko’ya verilen bir cevap olarak 18. yüzyılda çıkan bu akımın amacı, Antik Yunan ve Roma’nın klasik tarzlarını geri getirmekti. Sadelik ve simetri, bu dönemde büyük rol oynadı.

Anahtar kelimeler: Görkemli ölçeklerde yapılan yapılar, düz duvarlar, temiz çizgiler, kolonların aşırı ve yük taşımayacak şekilde kullanımı.

Nerede görmeli: Casino Marino, Malahide.

Son düşünce: Ne kadar kolon varsa, o kadar iyi!

8. Rönesans

Mimarlık

Klasik tarzdan etkilenen Rönesans stili, 15. yüzyılda İtalya’da ortaya çıktı. Uyum, duruluk ve güç ile karakterize edilen dönem yapılarında Roma kalıntılarından da ilham alındı.

Anahtar kelimeler: Kare şekilli yapılar, düz tavanlar, klasik motifler, kemer ve kubbeler, Roma tipi sütunlar ve kapalı avlular.

Nerede görmeli: St.Peter Bazilikası, Roma.

Son düşünce: Uyum, duruluk ve gücün tek bir yapıda yer bulmuş hali!

9. Gotik

Mimarlık

12. yüzyılın ortasından itibaren önemli bir yer tutan Gotik Mimari, kendinden önceki çeşitli stilleri bünyesine aldı ve neredeyse hepsini kullandı. Klasik stilden daha dekoratif olması, daha ince duvar ve kolonlara sahip olması ile vitray kullanımı, stilin en dikkat çekici özellikleri.

Anahtar kelimeler: Olabildiğince yüksek yapı yapma isteği, sivri kemerler, tonoz tavanlar, gül pencere, yükü dengeleyen uçan payandalar, ışık ve hava alan mekan kullanımı.

Nerede görülmeli: Notre Dame Katedrali, Paris.

Son düşünce: Uçan payandalar yük taşımalarına rağmen ne kadar da dekoratif ve zarif duruyor!

10. Modernizm

Modernizm, 20. yüzyılın başında ortaya çıkan bir harekettir ve fütürizm, post-modern ve neo-klasik gibi stilleri de içerir. Formlar, gereksiz detaylardan uzaklaştırılarak, sadeliğin önemine dikkat çekilir. Ayrıca malzeme kullanımını da onurlandırmak esastır.

Mimarlık

Anahtar kelimeler: Sadelik, yeni malzeme kullanımı, iç ve dış mekan arası bütünlük, güneş ve gölgelerin kullanıcı konforu için kullanımı, doğal güneş ışığının iç mekandaki önemi.

Nerede görmeli: Guggenheim Müzesi, New York.

Son düşünce: Alıştığımız dikdörtgensel yapılardan farklı olması ve materyal kullanımına özellikle dikkatinizi çekmek isterim.

Bahsettiğimiz bu stilleri aslında ana mimarlık stilleri olarak sayabiliriz. Şunu da unutmamak gerekir ki bir yapının inşa süreci uzadıkça, birden fazla mimari stile sahip olması kaçınılmazdır.

Umarız mimarlık tarihine dair kafanızda oluşan bazı soruları kısa kısa da olsa cevaplayabilmişizdir.

Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum‘da bizimle paylaşmayı unutmayın!


* Her Mimar Tarafından Mutlaka İzlenmesi Gereken 8 Film

* Mimarlık Hakkında Bilmediğiniz 13 Tuhaf Gerçek

Kaynak: Chadwicks

Göksu Yıldırım

Anadolu Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunuyum. Basit bir düşüncemin büyüyerek gerçeğe dönüşmesini izlemekten hoşlanırım. Zamanımı bir taraftan hayal kurarak, diğer taraftan ise ayaklarımın yere sağlam basmasına çalışarak geçirmekteyim.

3 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for Agape Agape dedi ki:

    Ba-yıl-dım. Özellikle tanıyanların tahmin edeceği üzere Viktorya ve Gotik tam benim tarzım ve hayranım gerçekten. Rönesans dönemi eserleri ve yapıları da ayrı seviyorum ama Viktorya ve Gotik bambaşka tabii. Kısa ve bilgilendirici olmuş. :smiling_face_with_three_hearts:

  2. Avatar for Bay_Karamsar Bay_Karamsar dedi ki:

    Yazının en sonunda aynı kaynak paylaşılmız zaten :thinking:

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Sonic The Hedgehog yeni fragman

Sonic The Hedgehog Yenilenen Tasarımıyla Tekrar Görücüye Çıktı

philip k dick Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?

ÇEKİLİŞ: Philip K. Dick’ten “Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?”