İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin Deposu Taşınıyor: “Zayiat Kaçınılmaz”

İstanbul Arkeoloji Müzesi deposundaki eserler, 2019’da kapatılan Atatürk Havalimanı’na taşınıyor. Depolardaki eserlerin yanı sıra bakım ve restorasyon için kullanılan konservasyon laboratuvarı da yer değiştiriyor.

Sayısız kültürden bir milyonu aşan eseri bünyesinde barındıran İstanbul Arkeoloji Müzesi, Türkiye’nin müze olarak inşa edilmiş en eski binası. Hem içinde bulundurduğu eserler hem de simge olarak müzecilik tarihi adına benzersiz bir yapı.

Cumhuriyet gazetesinden Hazal Ocak’ın haberine göre müzeden çok sayıda eserin Atatürk Havalimanı’na götürüleceği ortaya çıktı.

Müze yetkilisi eser girişinin sürekli gerçekleştiğini ve depo ihtiyacının kaçınılmaz olduğunu belirtirken arkeolog ve müzeci Dr. Şeniz Atik ise, “Taşınma sırasında zaiyatın kaçınılmaz olduğunu,” ifade ediyor. Atik ayrıca müzenin bütünlüğünün bozulmasını da son derece yanlış olarak tanımlıyor.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin bazı depolarının Atatürk Havalima’nına taşınacağının ortaya çıkması endişe yarattı. Depolarla birlikte eserlerin bakımı ve restorasyonu için kullanılan konservasyon laboratuvarının da müzeden kilometrelerce uzaklıkta bulunan eski havalimanına götürüleceği öğrenildi.

Gazetenin ulaştığı müze yetkilisi şu ifadeleri kullanıyor:

“Bütün depolarımız değil. Böyle bir çalışma var. Şu an çalışma aşamasında. Anormal bir durum değil. Devamlı eser girişi var. Çok dar bir alan var. Depo ihtiyaçları doğal olarak ortaya çıkıyor. Benzer uygulamalar Avrupa’da da var.”

İstanbul Aydın Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğretim görevlisi Dr. Şeniz Atik ise taşınma işleminin sakıncalı taraflarını işaret ediyor.

İstanbul Arkeoloji Müzesi Depolarının Taşınması Endişe Yarattı

Atik, müzelerin korunması gereken alanlarının yalnızca sergi alanları ile sınırlı olmadığını ifade ediyor.

“Müze bir bütün olarak depo, sergi alanları restorasyon-konservasyon laboratuvarları, fotoğrafhanesiyle bir bütündür. Müze koleksiyonları gerek sergileme gerekse depolarda ısı, ışık ve nem koşullarına dikkat edilerek korunurlar. Buna ek olarak her objenin durumuna göre restorasyon ve konservasyon uzmanlarının belirleyeceği özel koşullar da uygulanabilir. Kısacası eserler risk altında olmamalıdır. Bırakın müzeleri, sıradan bir ev taşındığında bile çeşitli zayiatların olması kaçınılmazdır. Önemli müzeler, Londra’daki British Museum gibi, müze etrafındaki adalarda bulunan tüm binaları satın alarak yer ihtiyaçlarını gidermeye çalışırlar, bu onlara milyonlarca dolara mal olsa bile.”

Depo için Darphane Binaları’nın Kullanılması Öneriliyor

Olası depo ihtiyaçlarında Arkeoloji Müzesi’ne en yakın mesafedeki binaların değerlendirilmesi gerektiğini belirten Atik, bunun için en uygun konumun Darphane Binaları olduğunu söylüyor. Ayrıca restorasyon laboratuvarının da müzenin yakınında bulunmasının şart olduğunu belirtiyor.

“Bu laboratuvarların müzelerin içinde ya da çok yakınında olması gerekir. Çünkü uzak bir yerde olursa Emniyet müdürlüğünden sağlanan koruma eşliğinde eserler götürülür – getirilir. İçinde önemli ve özel değerleri koruyan müzelerde çalışan müze uzmanları, bu çok ağır yükü taşımanın sorumluluğu içinde ve yapılan işin ciddiyetinin bilincinde olmak zorundadırlar.”

13 Haziran 1891 tarihinde açılan İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin açılış tarihi, günümüzde Müzeciler Günü olarak kutlanıyor.

İstanbul Arkeoloji Müzesi’nden yaklaşık 200 eserin, ileriki bir tarihte eski Atatürk Havalimanı’nda sergileneceği de öğrenildi.

Siz bu taşınma işlemi hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.

Kaynak: Cumhuriyet