Star Trek Oyuncusu Rene Auberjonois Hayatını Kaybetti

- Reklam -

Rene Auberjonois, 2019’da Star Trek: Deep Space Nine kadrosunda yer alıp aramızdan ayrılan ikinci isim. 21 Eylül 2019’da da dizinin en sevilen yan karakterlerinden Nog’ı canlandıran Aron Eisenberg, kalp yetmezliği sebebiyle 53 yaşında yaşamını yitirmişti. Şimdiyse Auberjonois’in 79 yaşında aramızdan ayrılışı ile karşı karşıyayız.

Auberjonois, 1940 New York doğumluydu. Sanatçı köklere sahip bir ailenin ferdiydi. İsviçreli muhabir ve yazar Fernand Auberjonois oğlu, İsviçreli ressam René Victor Auberjonois’in (1872-1957) de torunuydu. Çocukluğundan gençliğine kadarki yılları New York, Paris ve Londra’da geçti. Rene Auberjonois oyunculuk hayaliyse altı yaşında başlamıştı. Rene, okul arkadaşlarıyla birlikte, “Do You Know the Muffin Man?” adlı müzikal oyunda rol aldı. Oyuncu olma arzusunun tohumları o gösteriden sonra atıldı. Ailesiyle birlikte Paris’ten ayrılıp New York’taki sanatçı komününde yaşamaya başlamasıyla oyuncular ve oyunculuk dünyasıyla erken yaşta tanışmıştı.

- Reklam -

Auberjonois, 1968’de Brodway’de sahneye çıkarak başladığı sanat yaşamını, 1970’lerden itibaren sinema ve televizyonda sürdürmüştü. Kariyerinin ileriki dönemlerinde televizyon işlerine ve seslendirme işlerine ağırlık vermişti. Ölümüne yakın dönemdeyse tekrar sinemaya ağırlık vermeye başlamıştı. 2019’da tam dört filmle seyircinin karşısına çıkmıştı. Son filmi Cortex post-prodüksiyon aşamasındaydı.

Auberjonois, Kore Savaşı’nda bir sahra hastanesinde geçen komedi filmi MASH’ta (1970) (hikâye daha sonra Vietnam Savaşı’na uyarlanarak televizyon serisine dönüştürülmüştür) John Mulcahy karakteriyle çıkış yaptı. Images (1972) ve Eyes of Laura Mars (1978) gibi korku gerilim filmlerinde rol aldı. Police Academy 5’ın (1988) şaşkın kötü adamı Tony oldu. Benson (1980-1986) dizisinde Clayton Runnymede Endicott III’yi oynadı.

Auberjonois’nin Star Trek Dünyasına Katılması Yıllar Önceye Dayanıyor

Oyuncunun Star Trek dünyasına adım atışı ise Deep Space Nine’dan daha önce oldu. The Original Series kadrosunun altıncı sinema macerası olan Uzay Yolu VI: Keşfedilmemiş Ülke’de Amiral West rolüyle boy gösterdi. Bu rol, Auberjonois’in Star Trek dünyasına girmesini sağladı.

Söz konusu Star Trek olunca, aynı oyuncunun bambaşka bir role bürünüp serinin bambaşka bir parçasında rol alması pek şaşırtıcı değil. Star Trek yapımları farklı rollerde seyircinin karşısına çıkan oyuncularla dolu.

Örneğin, ikonik korku figürü Candy Man’a hayat vermiş Tony Todd, üç Star Trek serisinde de (TNG, VOYAGER, DSN) bölüm oyuncusu olarak yer almıştı. Star Trek yapımlarında, bazen aynı oyuncunun uzaylı makyajına bile gerek duyulmadan farklı bir rolde oynatıldığı olmuştur. Diana Muldaur ve Mark Lenard, The Original Series’in iki farklı bölümünde farklı kişileri oynamış, ileriki yıllarda Diana Muldaur Doktor, Mark Lenard Spock’ın babası Sarek rolüyle Star Trek dünyasına tekrar konuk olmuşlardır.

Auberjonois ise Star Trek: Deep Space Nine’da (1993-1999) uzaylı Odo’yu canlandırarak, en azından, aynı yüz farklı karakter durumunun birazda olsa önüne geçebilmişti. Auberjonois’in DSN’daki rolü pek de ufak sayılmazdı.

Nimoy’un Mirasçısı Bir Karakterizasyon Örneği

Oynadığı karakter, Star Trek hikâyelerinin karakteristik öğelerinden biriydi. Mr. Spock, Data, Seven of Nine ve Doctor gibi bedenen insan olmayan/olamayan ana karakterlerle işlenen meseleleri sırtlamaktaydı. Bu karakterler duygularını göstermekten kaçınan ya da göstermesini bilemeyen, ketum görünümlerinin altında insani dramalar barındırmaktaydılar. Bu, Leonard Nimoy’un Mr. Spock rolüyle miras bıraktığı bir karakterizasyon biçimiydi.

The Original Series’ın Mr. Spock’ı yarı İnsan yarı Vulcan’dı. İnsan mürettebat arasında Vulcanlığını ispatlamaya çabalarken bastırmaya çalıştığı insan yarısıyla mücadele etmekteydi. Yaşanan serüvenler esnasında da sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmaktaydı. Star Trek The Next Generation’ın Data’sı Brent Spiner’sa Nimoy’un mirasını insan olmaya hevesli android kalıbında sürdürdü. Data, deneme yanılma yöntemiyle insan olmaya çabalamaktaydı. Auberjonois Star Trek Deep Space Nine’ın ana kadrosuna dahil ettiren Odo’ysa şekil değiştirebilen bir uzaylıydı.

- Reklam -

Rene Auberjonois’in kendinden önceki oyunculardan avantajı duygusal iniş çıkışları yansıtma konusunda oyuncuya daha geniş bir alan sunmasıydı. Odo karakteri, ne insanlığını bastırmaya çalışıyordu ne de insanlık hakkında cahildi. Ancak Rene Auberjonois’in performansını sergilemesi için ufak bir engeli aşması gerekiyordu, mimiklerinin görünmesini engelleyen Odo maskesi.

Canlandırdığı Odo karakteri, doğal ortamında sıvı formda yaşayan bir canlıydı. Hikâyeye göre, Odo gibi canlıların katı formdaki varlıklar arasında dolanabilmeleri için katı nesneleri taklit etmeleri gerekiyordu. Odo, katı formunu koruyabilmesine, cansız varlıklara kolayca dönüşebilmesine ve insanımsı bedende kalabilmesine rağmen yüzünü değiştirmekte zorlanan bir karakterdi. Rene Auberjonois’in Odo’nun insanı andıran ama mimikleri gizleyen maskesini takarken karakterin duygusal çatışmalarını inandırıcı biçimde sunması gerekmekteydi. Auberjonois bu engeli başarıyla geçti, yetmedi üstüne bile çıktı. Örneğin, The Begotten bölümünde (Sezon 5, Bölüm 12); bardaktaki jöleden ibaret –sözde– bebek şekil değiştirenin karşısında, umudunu ve hüznünü en içten sunan bir Odo performansı sergiledi. Auberjonois performansıyla, katıların dünyasındaki prensipli kişiliği ile sıvıların cezbediği dünyası arasında bocalayan, umutsuz âşık, gerçeklerin katı yürekli savunucu ve adalet sevdalısı Odo’yu seyircinin hafızalarına kazıdı.

Oyuncu Aynı Zamanda Başarılı Bir Ses Sanatçısıydı

Rene Auberjonois, Deep Space Nine öncesinde de sonrasında da ses sanatçılığı ve televizyon yapımlarının ağırlıkta olduğu kariyerini devam ettirdi. Özellikle animasyon ve video oyunlarına meraklıların aşina olacağı yapımlara sesiyle katkıda bulundu. The Pirates of Dark Water, The Savage Dragon, The Legend of Tarzan, Avatar: The Last Airbender, Ben 10: Omniverse, Richie Rich ve Snorks gibi animasyon serilerinde seslendirme sanatçısı olarak rol aldı.

Fallout: New Vegas, Soul Reaver 2, Blood Omen II: Legacy of Kain, Uncharted 2: Among Thieves, Uncharted 3: Drake’s Deception gibi oyunlarda seslendirme yaptı. Seslendirme kariyerinin bir noktasında The Great War and the Shaping of the 20th Century belgeselinde Mustafa Kemal Atatürk’ü bile seslendirdi.

İşte gerek oyunculuğu gerekse sesiyle geriye akılda kalıcı performanslar bırakan o Rene Auberjonois bu dünyayı terk-i diyar eyledi.

Oyuncu hakkındaki görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşmayı unutmayın.