in ,

Scream 5 İncelemesi: Çığlık ile Kült Korku Serisi Geri Döndü

Scream 5 incelemesi sizlerle. Wes Craven’ın yönetmen koltuğunda olmadığı ilk Çığlık filmi hayranların aradığı korku ve gerilimi yaşatmayı başarabildi mi?

scream 5 incelemesi çığlık
- Reklam -
- Reklam -

Scream 5 incelemesi ile karşınızdayız. Çığlık filmi, ilk defa Wes Craven’sız bir şekilde sinemaseverlerin karşısına çıktı. Kült korku serisinin devam yapımı, hayranların özlem duyduğu korku ve gerimi yaşatmayı başarabildi mi? Bu sorunun cevabına hep birlikte göz atalım!

Korku türünü sevenlerin listelerinde üst sıralarda yer alan Scream yeni filmi ile beyaz perdeye geldi. Filmin yapım süreci Koronavirüs pandemisine takılsa bile en sonunda izleyiciler ile buluşmayı başardı. Korku türünü yeni bir noktaya taşıyan film izleyiciler tarafından da karşılıksız bırakılmadı. ABD’de ilk hafa sonu gişe gelirlerinde, bir aydır birinci sırada bulunan Spider-Man: No Way Home filmini geride bırakmayı ve listede zirveye yerleşmeyi başardı. Gişedeki başarısının en büyük etkenleri arasında Neve Campbell, Courtney Cox ve David Arquette gibi serinin eski oyuncularının yer alması gösteriliyor. Ancak serinin bu son filmi Wes Craven’ın elinden çıkmadı. Ünlü korku yönetmeninin 2015 yılında aramızdan ayrılmasından sonra bu filmde Ready or Not’ın yönetmenleri Matt Bettinelli-Olpin ve Tyler Gillett kamera arkasına geçiyor.

Çığlık serisi korku filmlerinin izleyiciler üzerinde ne kadar etkili olabileceğini gösteren sayılı yapımlardan. 1996 yılında beyaz perdeye geldiğinden bu yana kült eserler arasında yer almayı başarıyor. Korku türüne ilgi duymayan herhangi birinin bile gördüğü anda tanıyabileceği ikonik hayalet maskesi, yüksek temposu ve akıllarda soru işareti bırakan cinayetleriyle sinema tarihine yeni bir sayfa eklemeyi başardı. Peki, Scream 4 filminden 11 sene sonra beyaz perdeye yeni bir film ile gelen yapım bunları izleyiciye aktarmayı başarabildi mi?

- Reklam -

scream 5 yorum çığlık

Filmin izleyicileri ikiye bölmeyi becerdiği bir gerçek. Bir taraf orijinal fikirlere eski oyuncular ile sahip çıkması ve Wes Craven’ın mirasının devam ettirmesi açısından başarılı bulurken, diğer taraf kurgu-üstü anlatımı balyoz ile yıkması ve temponun düşüklüğü ile vasat altı bir film olarak nitelendiriyor. Dolayısıyla Scream 5 ya da sadece Scream filminin analizini yapabilmek adına gelin parçaları ayrı ayrı ele alalım.

Önce Hikâye: Scream 5 Ne Anlatmaya Çalışıyor?

Son zamanlarda sinema sektörünün eski ve tutmuş yapımların ekmeğini yemeye çalıştığı artık bilinen bir gerçek. Kimi yapımlar bunu kilit ögelerini sabit tuttukları senaryolarla yaparken kimisi “İmparator Palpatine bir şekilde geri döndü” diyerek anlatamaya bile ihtiyaç duymuyor. Neyse ki Çığlık serisinin son filmi ilk gruba dâhil edilebilir, yani en azından filmin bir kısmı.

Senaryo konusunda bazı yerlerde o kadar güzel dokunuşlar var ki filmin yaşantınızda gerçekten yer ettiğini anlayabiliyorsunuz. Bunun en iyi örneği tabii ki açılış sahnesi. 1996 yılında ilk çıkan orijinal filmin neredeyse aynı sekansı ile çekilen sahneler hayalet suratın kan dondurucu cinayet “denemesi” ile son buluyor. Beyaz perdede film devam ederken zihninizin arkasında orijinal filmi yeniden izleyebiliyorsunuz.

scream 5 inceleme çığlık

Ancak senaryonun iyi kısmı burada bitiyor. Koltuklarınıza iyice yerleşip aradığınız korku ve gerilimi hissetmeye hazırlandığınız anda film son buluyor. Bu tür filmlerde karakterlerin her birinin geçerli bir cinayet motifine sahip olması gizem ögesini tetikliyor. Katilin kim olduğunu bilemememiz bir sonraki sahneyi dikkatle izlememize sebep oluyordu. Ancak bu motifleri eklemek ve karakter gelişimlerini sunmak pahasına tempoyu durma noktasına kadar çekmek büyük bir eksiklik. Scream filminin en can sıkıcı kısmı ise tam olarak bu. Bir süre sonra hayalet suratın elinde bıçakla birilerini amaçsızca kovalamasını, uzun uzadıya anlatılan, yapmacık diyaloglara tercih etmeye başlıyorsunuz.

Çığlık 5, The Matrix Resurrections’ın Hatasını Tekrarlıyor

Senaryonun kötü kısımlarında hissettiğiniz çiğlik sadece temponun düşmesiyle karşınıza çıkmıyor. Aynı zamanda diyalogların aşırı derecede kurgu-üstü kurulması bir süre sonra rahatsız etmeye başlıyor. Scream filmlerinde her zaman meta-anlatı söz konusuydu. Filmin içinde geçen “Stab” filmleri üzerinden işlenen ve karakterlerin kendilerini bir filmin içinde gördükleri anlatısı kimi zaman eğlenceli kimi zaman tüyler ürpertici sahneler ortaya çıkarıyordu. Ancak Wes Craven bu kavramı, hikâye örgüsünü ileriye taşımak için kullanıyordu. Oysa Scream 5 kurgu-üstü anlatıyı düpedüz izleyiciyi kandırmak için kullanıyor.

The Matrix Resurrections filmi de kurgu-üstü anlatımını aynı şekilde başarısız bir şekilde kullanmıştı. Hatta en büyük eleştirilerini senaryosu üzerinden almıştı. Maalesef Scream de aynı hataya düşmüş. Öyle ki karakterlerin katilin kim olduğu hakkında toplanıp konuştuğu sahne, Resurrections’ta Matrix oyununun nasıl olması gerektiğine dair yapılan toplantının neredeyse ayna görüntüsü.

çığlık 5

Bir izleyici doğal olarak tükettiği eser üzerine düşünür, bu yadsınamaz bir gerçektir. Bu filmi tüketirken bizler de katilin kim olduğunu karakterlerle birlikte tahmin etmeye çalışıyoruz. Fakat bu filmde katili diğerlerinden ayıran herhangi bir ipucu yok. Yönetmenler “plot twist” adına kurguyu o kadar ters yüz ediyor ve meta-anlatıyı kandırmak amacıyla o kadar abartılı kullanıyor ki, en sonunda katili tahmin etmeniz imkânsızlaşıyor. Dolayısıyla artık maskenin altında kim olduğunu merak etmiyorsunuz, çünkü herhangi birisi çıksa bile şaşırmayacaksınız. Bu noktada karakterlere yazılan arka plan hikâyeler de, katilin cinayetleri neden işlediği de anlamsızlaşıyor.

- Reklam -

Sinema ve Görsellik

Film için tercih edilen ışık ve renk paletini oldukça beğendiğimi söylemem gerekiyor. Klasik korku filmlerinin gölgelere sakladığı ucuz numaralara sığınmıyor. Filmin kötüsü korkutucu maskesi, üstüne geçirdiği kıyafeti ve peleriniyle tam olarak kadrajın ortasında yer alıyor. Fakat kötü karakteri bu kadar net bir şekilde ortaya koyma tercihi, Scream gibi bir filmde korku göstergesinin yavaş şekilde dolmasına sebep oluyor. Geri kalan boşluk ise tamamen jump scare sahnelere bırakılıyor.

Ancak sahne derinliğinde her kapı ve dolap girdiğinde gerilim müziği ile izleyiciyi klişe sahneye hazırlama çalışması bir süre sonra komik olmaya başlıyor. Buzdolabı kapağının arkasından, ahşap kapıların ötesinden aniden çıkacak düşmana karşı kendinizi hazırlamaya başlıyorsunuz. Bu da gerçekten gelen bir jump scare sahnesinin etkisinin düşmesine sebep oluyor. Bir anda açılan kapıların ardından çıkan kişiler korku filmlerinde kullanılan bir öge. Ancak bütün filmi bunun üzerine tasarlamak orijinal filme saygı göstermek değildir. Eminim Wes Craven da böyle olmasını istemezdi.

scream 5 yeni çığlık filmi

Ayrıca cinayetlerin açık bir şekilde gösterilmesi de oldukça ilginçti. Hatta bazı sahneler o kadar net ki bıçağın saplandığı bölgenin anatomik tahlilini yapmanız için yeterince süreniz oluyor. Sonrasında boyun bölgesine alınan her yarada ağızdan kan gelmek zorunda olmadığını fark edip keşke bir adli tıpçı danışmanla çalışsalarmış diye hayıflanabiliyorsunuz.

Karakterler ve Gelişim

Benim için belki de filmin en ilginç kısmı karakterleriydi. Çünkü bir korku filminde empati kurabileceğim ya da gerçekten anlayabileceğim karakterler olmuyor. Kötü bir palyaçonun peşinden mazgalların altına girmiyorum, ya da tırnaklarının yerine keskin bıçaklar takılmış birisi tarafımdan kovalanmıyorum. Ama Scream filminin katillerinin sahip olduğu motivasyon oldukça makul. Sosyal medya tarafından radikalleştirilen kişilerin neler yapabileceğine dair çarpıcı bir çalışma sunuyor. İnsanların filmlere ne kadar bağlanabildiği ve planlanmamış devam üçlemeleriyle birlikte duygusal olarak bağlandığı eserin yerle bir edilmesi karşısında nasıl tepkiler verebileceğini gözler önüne seriyor.

Karakterlerin gelişimi ise daha önce bahsettiğim gibi filmin temposunu durdurmak pahasına devam etmiş. Ana karakterlerin abla-kardeş ilişkileri ve aile geçmişler uzun uzadıya anlatılıyor. Belki de bunun altında yeni izleyiciye bir şeyler anlatma çabası yatıyor olabilir. Sonuçta ilk filmin üzerinden yaklaşık 26 yıl geçti. Ama eğer bu filmi sinemada değil de evimde izliyor olsaydım, üzülerek söylüyorum, bu sahneleri atlardım.

Scream 5 gişe hasılatı çığlık

Ayrıca karakterlerin isimlerinin de ünlü korku filmlerine göndermeler içermesi keyifliydi. İsimlerin de senaryo içinde güzel kullanılarak korku dünyasının ünlü kişilerine saygı durulması akıllıcaydı.

Scream 5 Filmine Dair Son Sözler

Scream, kurgu-üstü anlatımın dozunu tutturamayarak aşırıya kaçan, temposu yer yer oldukça düşen ama orijinal filme birçok açıdan göz kırpan ve korkutucu olmaktan çok eğlenceli olan bir yapım olmuş. Özellikle hazırlanan “jump scare” sahneleri ve, “Acaba düşen silaha yetişebilecek mi?” temelli gerilim anları dışında garip bir “genç yetişkin” filmine dönüşmüş. Ailem ile olan sorunlarımı kimseye anlatmıyorum ve katil babam kafamda yaşıyor teması senaryo içinde anlatılıyor. Fakat hikâyede katilin bulunmaması için sunulan kafa karıştırıcı motiften öteye geçmiyor.

Çığlık, korku filmlerinden pek hoşlanmayan ancak bir yerden de başlamak isteyenler için önerilecek filmler arasında kesinlikle yer alıyor. Üstelik bu filmi ışıklarınız kapalı bile izleyebilirsiniz.

Sizlerin bu filme dair yorum ve eleştirileriniz neler? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizlerle paylaşabilirsiniz.

Oğuzhan Açıkalın

Gedikli bir çizgi roman geek’i olmasam da beyaz sayfalara doluşmuş renkli resimleri her zaman ilgiyle takip ettim. Çünkü resimlerin ve kelimelerin bizi olduğumuzdan daha iyi bir yere taşıyacağına inanıyorum. Kısa kısa hikâyeler yazıyorum, edebiyatın her türlüsüne ilgi duysam da bilimkurgu konusunda kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Peter Robbins: Charlie Brown'ın Sesi İntihar Etti

Charlie Brown’ın Sesi, Ünlü Oyuncu Peter Robbins İntihar Etti

Kaşık Bükenler - Daryl Gregory | Haftanın Kitabı #207

Kaşık Bükenler – Daryl Gregory | Haftanın Kitabı #207