İskender’e Fantastik Düzlemde Dünyayı Fethettiren Tarihî Bir Fantazya: Kralların Mirası

Tarihî gerçekleri fantastik öğelerle zenginleştirerek kuru aktarımı büyülü anlatıya dönüştüren ve genellikle Antik Yunan-Roma mitolojisini zemin alan bir fantazya ve tarihî kurgu türü olan tarihî fantazya türündeki bu eser, türün kendine has özelliklerini layıkıyla taşıyor. Aynı zamanda bir tarihçi olan yazar, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük imparatoru sayılan Büyük İskender’e tarihî fantazya zemininde yeniden hayat vererek onun on altı yaşındaki hâlini serisine taşıyor ve ona bu sefer “başka dünyalar”ı fethettiriyor.

Kendini  “tarih biliminin bir Sherlock Holmes’u” olarak gören Eleanor Herman, serinin bu ilk kitabı için beraberinde bir arkeologla dünyanın başlıca antik kentlerinde yerinde incelemelerde bulunmuş ve MÖ 340’ların Antik Yunan dünyasına dair eski-yeni hemen her kaynağı okumuş. Yaptığı işi öyle büyük bir heyecanla içselleştirmiş ki, bakın tarihî fantazyaya dair ne diyor:
“Tarih öyle büyüleyici ki, kurgu dışında bile asla sıkıcı aktarılmamalı. (Büyük bir imparator dahi olsalar) tarihî kahramanlar da vaktiyle senin benim gibi kanlı canlı birer insandı, savaşla ve vebayla karşı karşıya kaldılar, aşık oldular, kâh görkemli sanat eserleriyle yüceldiler kâh sefillik çektiler, yeri geldi, geçici güzellikleri tahripkâr hastalıklarla vaktinden evvel soldu.”
Eleanor Herman, tarihî gerçekliğe insani duyguları açığa çıkararak yaşamsallık katmaya çalıştığını belirtiyor ve bu yolda yararlandığı fantastik öğelerin anlatıyı “gerçek” dediğimiz aktarımdan daha canlı ve renkli bir hâle dönüştürdüğünü savunuyor. Yazarken, okurun geçmiş zamanları bugün ve buradaymışçasına tüm duyularıyla duyumsamasına, mesela bir savaş sahnesinde kan kokusunu alırken, diğer sayfalarda bir lirin narin tınısını duyabilmesine, alnında Akdeniz güneşinin sıcaklığını hissedebilmesine, tapınakları ve sarayları kendi adımlarıyla dolaşıyormuşçasına gezip görebilmesine, antik bir kâseden kendi içiyormuş gibi şarabın tadını alabilmesine çabaladığını da ekliyor. Kitabın fantazya-tarihî başkahramanı Büyük İskender hakkında ise şöyle diyor:
“Büyük İskender, antik dünyanın en önemli erkek karakteriydi. Onun Doğu fetihleri, ticaret ve kültür alışverişini başlatarak farklı uygarlıkları birbiriyle buluşturdu, böylelikle her birini daha bir zenginleştirdi. İskender, Doğu’dan Batı’ya açılan bu kapıyı bir kez araladıktan sonra dünya bir daha asla aynı olmadı. (…) Onu, on altı yaşındaki hâliyle, gençliğinin getirdiği tüm insani sorunlarıyla birlikte, ama diğer yandan, dünyayı sonsuza dek değiştirme hevesiyle yanıp tutuşan bir imparator olarak tasvir etmek büyüleyiciydi.”
Yazarının âdeta büyülenerek kaleme aldığı satırları okurken okurun da aynı keyfi alacağını umuyoruz. Kim bilir, belki Eleanor Herman’ın çabası hiç ummadığı şekilde amacına ulaşır da, kendinizi gerçek bir zaman yolculuğunun ortasında, “kanlı canlı” Büyük İskender’in tam karşısında buluverirsiniz.

Öyleyse, bu tarihî fantazya serüvene dâhil olmak için, ilk adım olarak kitabın tanıtım yazısına bir göz atmakla başlayabilirsiniz:
ŞEHİRLERİN YANIP KÜL OLDUĞU VE
KÜLLERİNDEN KRALLIKLARIN YÜKSELDİĞİ BİR ZAMANI HAYAL EDİN.

İskender, Makedonya’nın on altı yaşındaki veliahtı, bilinen dünyayı fethetmeye yazgılı olduğunu öğrenmek üzeredir.
Katerina, kraliçeyi gizlice öldürme planları yaparken saray hayatının karanlık sırlarına dair bir yolculuğa çıkmak zorundadır.
Jacob, Katerina’yı kazanmak için akla hayale sığmayacak kadar ileri gidecek, prensin himayesindeki bir katil olan Hephaiston’la rekabet bile edecektir.
Ve denizin öte yanındaki Pers Prensesi Zofia, kaderini alt etmek için Ruh Yiyiciler’in peşine düşer.
Eleanor Herman, hayal gücünü gerçek tarihin şaşırtıcı detaylarıyla harmanlayarak dünyanın gördüğü en büyük imparator Büyük İskender’in hikâyesini Tanrıların ve Kralların Kanı serisinin ilk kitabıyla yeniden kurguluyor.

“Büyük İskender gibi tarihî bir figürün yepyeni bir bakış açısıyla kaleme alınan hikâyesi kesinlikle muhteşem. Kurgusuyla okuru içine çeken ve eşsiz üslubuyla büyük keyif veren bir kitap.”
VOYA

“Mitoloji ve büyü sevenlerin bir çırpıda okuyacağı olağanüstü bir tarih ve fantastik birleşimi.”
Alex Flinn, The New York Times çoksatan yazarı

“Herman gerçek tarih ile büyüyü, gizem ile entrikayı ve kahramanlığı bir araya getirerek epik-fantastik bir eser yaratmış.”
Maria V. Snyder, The New York Times çoksatan yazarı

“Aksiyon ve fantastik hayranları ellerinden bırakamayacak.”
School Library Journal

“Kralların Mirası tam da sevdiğim gibi bir fantazya: Tarih, romantizm, cinayet ve büyünün bir araya gelişi.”
Cinda Williams Chima, The New York Times çoksatanı Savaşçı Vâris’in yazarı
Gizem Yeşildal’ın çevirdiği 432 sayfalık kitap birkaç gün içerisinde Pegasus Yayınları etiketiyle raflardaki yerini alacak.