Mehmet Çakıcı
Watchmen, V For Vendetta ve en son The League of Extraordinary Gentlemen gibi yayımlandığı an klasikleşen büyük çizgi romanların; “grafik romanların” yaratıcısı Alan Moore yeni bir röportaj verdi. Sektörden ve eserlerinin uyarlanışlarından hiç hoşlanmadığı uzun süredir bilinen usta yazar yeni projesi The Show’un tanıtımı için verdiği röportajda süper kahraman filmlerini eleştirdi.
Alan Moore 2018’de The League of Extraordinary Gentlemen’ı tamamladıktan sonra çizgi roman dünyasından emekli olduğunu duyurmuştu. Öyle ki isminin uyarlamalarda kullanmasını bile reddetti. Bu net tavır kendisine milyonlarca dolar kaybettirse de Moore prensiplerinden vazgeçmemekte kararlı.
Moore’un doğduğu ve hâlâ yaşadığı şehir olan Northampton’da geçen yeni filmi The Show’un başrolünde Tom Burke var. Yapımın yönetmenliği Mitch Jenkins üstleniyor. Film fantastik ögeler içerecek ve izleyicilere sürreal bir tecrübe sunacak. Moore filmin haklarını tamamen koruyabilmek için çok uğraşmış. Büyük stüdyolardan uzak durarak, kısıtlı bir bütçeyle çekilen filmden sonra bir de dizi planı var.
Deadline’da yayınlanan röportajın önemli kısımlarını sizler için çevirdik.
Alan Moore, Süper Kahraman Filmleri Hakkında Konuştu
Çizgi romanlardan 2018’de The League of Extraordinary Gentlemen’ı bitirdikten sonra emekli oldunuz, geri dönüş planları var mı?
Artık çizgi romanlarla ilgilenmiyorum. Çizgi romanlarla alakalı hiçbir şey yapmak istemiyorum.
Emekli olmadan önce 40 yıldan fazla çizgi roman hazırladım. Sektöre girdiğimde çizgi romanın en büyük albenisi “salaş” olmasıydı. İşçi sınıfının ve özellikle çocukların eğlencesi için vardı. Endüstri değişti ve şimdi “grafik roman” adını taşıyor. Fiyatı da orta sınıfın karşılayabileceği düzeyde. Orta sınıfa karşı bir düşmanlığım yok ama çizgi romanlar orta yaşlı küçük burjuva hobisi olmamalı. Çizgi romanlar çok parası olmayan insanlar için yaratılmıştı.
Alan More: “Tim Burton’ın İlk Batman Filminden Beri Süper Kahraman Filmi İzlemedim”
Bu günlerde çoğu insan çizgi romanları süper kahraman filmleriyle bağdaştırıyor. Bu da benim için yepyeni bir zorluk demek. Tim Burton’ın ilk Batman filminden beri hiç süper kahraman filmi izlemedim. Süper kahraman filmleri sinemayı ve kültürümüzü bulandırdı, bozdu. Yaşını başını almış yüz binlerce insanın 50 yıl önce 12 yaşındaki çocukları eğlendirme amacıyla yaratılmış karakterleri izlemek için sıraya girmesi büyük bir günah. Modern dünyanın karmaşasından kaçmak için, çocukluğun nostaljisi için yapılıyor bu. Son derece tehlikeli, insanları çocuklaştıran bir durum.
Tamamıyla tesadüf olabilir ama 2016’da Amerika “Nasyonal Sosyalist bir salyangozu” seçti ve Birleşik Krallık, Avrupa Birliği’nden ayrıldı. Aynı yıl en çok para kazanan 12 filmden 6’sı süper kahraman filmiydi. Birisi diğerine sebep oluyor demiyorum, aynı sonucun semptomları bunlar: Gerçekliği reddetmek ve basit mantıkla hareket etme içgüdüsü.
Çizgi romanların değişiminden sorumlu olduğunuzu söylediniz, neden?
Yetişkin insanları çizgi romanlara çeken büyük oranda benim eserlerimdi. Yetişkinleri çekecek şekilde reklamlar yapıldı. Manşetler çizgi romanların “olgunlaştığını” söylüyordu. Tek tük birkaç örnek dışında bu doğru değildi.
Bu “grafik roman” olayı 1980’lerde başladı. İnsanlar çocukluklarındaki gibi çizgi roman okumak istiyordu ve artık ayıplanmadan okuyabilirlerdi. Çünkü çocuk çizgi romanı değildi, anormal görülmüyordu. Sonsuz süper kahraman filmlerinden de belli olduğu üzere, çizgi romanlarda beklenen gelişimi yaratamadık.
Hiç mi süper kahraman filmi izlemiyorsunuz? Normun dışında olanları bile mi? Joker mesela, filmin esinlendiği çizgi romanlardan birisini siz yazmıştınız.
Hayır, hiçbirini izlemiyorum. Bu karakterler yaratıcılarından çalındı, istisnasız hepsi. Filmlerin arkasında bir hayalet ordusu var. Marvel filmlerinde Jack Kirby’nin hakkı var. Süper kahramanlara hiç ilgi duymuyorum. 1930’larda çocuklar için yaratıldılar ve çocukları eğlendirmek için harikalar. Yetişkin dünyaya uyarlamaya çalışırsanız grotesk bir ucube yaratırsınız.
Joker filminin benim hikâyem olmasa var olmayacağı söylenmişti. (Öldüren Şaka’dan bahsediyor.) Onu yazdıktan üç ay sonra pişman oldum. Çok şiddetliydi. Allah aşkına Batman bu: Yarasa gibi giyinen bir adam. Hatta ben en iyi Batman’in Adam West olduğunu düşünüyorum. Olayı hiç ciddiye almıyordu.
Alan Moore röportajın geri kalanında The Show’un yaşadığı bütçe zorluklarından ve yapıtın haklarının kendisinde kalmasını kabul ederlerse Netflix gibi büyük şirketlerle çalışmaktan çekinmeyeceğini belirtiyor.
The Show filminin ülkemizde gösterime girip girmeyeceği belli değil.
Alan Moore’un düşüncelerine katılıyor musunuz? Süper kahraman filmleri ve çizgi romanların mevcut durumuyla ilgili fikirleriniz neler? Kayıp Rıhtım Forum’da yorumlarınızı bekliyoruz.
* Alan Moore Genç Hayranının Mektubuna Kitabının Kapağında Yer Verdi
Kaynak: Deadline
Çizgi roman uyarlamaları hakkındaki bütün düşüncelerimi dile getirmiş adam, birebir aynı çizgideyim. İşin politik boyutuyla ilgili söylediklerine özellikle dikkat çekiyorum çok önemli noktalara değiniyor.