Eda Aydın
Berehut Kuyusu, diğer adıyla “Cehennem Kuyusu” için bir ilk gerçekleştirildi. Yemen’de türlü söylencelere konu alan kuyunun dibine ilk defa inildi. Araştırmacıların yayınladığı sonuçlar ise bugüne dek anlatılanların ne kadar hayal gücü yüksek ürünler olduğunu ortaya koydu.
112 metre derinliğe sahip olan obruk ilk defa detaylıca araştırıldı. Ummanlı kâşifler, Yemen’de bulunan ve “cin hapishanesi” gibi fantastik tanımlamalarla anılan kuyunun dibine ayak basan ilk insanlar oldu. Obruğun derinlerinde “Dünya’yı yok edebilecek güçte bir süper yanardağın bulunduğu”ndan tutun da orasının “cinlerin yeri” olduğuna inanan pek çok farklı kesim bulunuyordu.
Resmiyetteki adı Berehut Kuyusu olan obruğun dibinden çıkanlar ise yerel söylenceleri yanıltan cinsten oldu. Kuyunun dibinde ölü hayvanlar ve kimi mağara oluşumları tespit edildi.
Berehut – Cehennem Kuyusu Efsaneleri Yıllardır Anlatılıyor
Yerel halk tarafından Cehennem Kuyusu olarak adlandırılan Berehut’a dair pek çok efsane anlatılıyor. Bazıları obruğun cinler için bir hapishane olduğunu kaydederken kimileri ise delikte bütün Dünya’yı yok edebilecek güce sahip bir yanardağın bulunduğunu kaydediyordu. Cehennem Kuyusu adı ise obruktan gelen kötü kokulardan sonra konulmuş ve kuyunun “cehenneme açılan bir kapı” olduğuna inanılmıştı.
Umman sınırında yer alan ve Yemen’in 21 ilinden birisi olan el-Mahra’da bir çölde bulunan obruk, bundan önce amatör kâşifler tarafından bir noktaya kadar araştırılmıştı. Ancak bugüne kadar kimse kuyunun dibine kadar inmeyi başaramamıştı.
Umman Mağara Keşif Ekibi olarak adlandırılan 10 kişilik grup, bir makara sistemi yardımıyla Berehut Kuyusu’nda keşif yaptı. Gruptan 8 kişi, çapı 30 metreyi bulan daire şeklindeki girişten aşağı indi.
Araştırma sonucunda kuyunun dibinde yılanlar, kurbağalar, böcekler, ölü hayvanlar; mağara incileri ve dikitler bulunduğu kaydedildi. Live Science adlı bilim sitesinin aktardığına göre, kuyudaki bazı dikitlerin uzunluğu 9 metreyi buluyordu.
Öte yandan obruğun duvarlarındaki deliklerden küçük şelaleler aktığı da ifade edildi. Araştırmada yer almayan Jeolog Leslie Melim, dikitlerin ve mağara incilerinin oluşması için gereken suyun bu şelaleler sayesinde geldiğini öne sürüyor.
Kaşiflerden Jeolog Muhammed el-Kindi ise obruktan su, kaya, toprak ve ölü hayvan örnekleri topladıklarını ancak bunları henüz analiz etme fırsatı bulamadıklarını aktardı.
Keşif hakkında detaylı ve nihai açıklamaların yer alacağı raporun önümüzdeki haftalarda kamuoyu ile paylaşılması bekleniyor. Sizin bu olay hakkındaki görüşleriniz neler? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: The Independent
Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.