İthaki Yayınları‘nın doludizgin devam ettiği ve özgün kapaklarıyla dikkatleri üzerine çeken Bilimkurgu Klasikleri‘nin 9. kitabı olan Yıkıma Giden Adam hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz nisan ayında okurlarla buluşmuştu.
Romanın konusu kısaca şöyle:
24. yüzyılda, evrenin en güçlü adamlarından biri olan Ben Reich, yetmiş yıldır adı bile duyulmamış bir suç işlemeye karar verir: Cinayet. Esper adı verilen zihin okuyucuların, daha düşünce halindeyken suçları engellediği bu dünyada, Reich’ın amacına ulaşması neredeyse imkânsızdı.
Hükümdarlık adındaki şirketinin, rakip şirket D’Courtney’le girdiği mücadeleyi büyük ölçüde kaybetmesinin ardından başka bir çaresi kalmadığını düşünen Reich, bir yandan da kâbuslarında asıl korkusu Yüzü Olmayan Adam’la uğraşıyordu. Tüm bunlara rağmen Ben Reich pes etmemeye kararlıydı. Aklında yıkımla, Yıkım’a hazırlandığının farkında değildi. Yıkıma Giden Adam, galaksinin içimizdeki megalomana verdiği çarpıcı bir yanıt.
4 bilimkurgu yazarının kitap ve yazar hakkındaki yorumları ise şu şekilde:
“Tüm zamanların en iyi bilimkurgu klasiklerinden biri.”
-Isaac Asimov.
“Bester’in iki muazzam kitabı zamanının ötesine geçmeyi başardı. Yaklaşık altmış senedir herkesin en iyi on bilimkurgu kitabı listesindeki yerlerini korudular.”
-Robert Silverberg.
“Benim Bester’e duyduğum hayranlığı, aynı heyecanla paylaşmayan bir bilimkurgu yazarıyla henüz karşılaşmadım.”
-William Gibson.
“Alfred Bester dörtlülerini yakıp ayağını gazdan hiç çekmeden yazmış romanını. Derinlik ile eşi benzeri görülmemiş bir hayalgücünün birleşimi. William Gibson okulda arkadaşlarıyla oyuncak ışın tabancasıyla oynarken, Bester siberpunk yazmakla meşguldü.”
-James Lovegrove.
Çekimlerini Özgen Berkol Bilimkurgu Kütüphanesi’nde gerçekleştirdiğimiz video incelememizde Hazal “Fırtınakıran” Çamur bizlere Yıkıma Giden Adam’ ı anlattı.