in ,

Bir Öğretmenin Hikâyesi – Hazal Gül | Çevirmenin Çemberi: “Ben O Hikâyeye Dönüşmeden Bir Roman Başka Türlü Nasıl Çevrilir Bilmiyorum”

Hazal Gül, Josefina Aldecoa imzalı “Bir Öğretmenin Hikâyesi” kitabının çeviri serüvenini Kayıp Rıhtım okurları için kaleme aldı.

Bir Öğretmenin Hikâyesi - Hazal Gül | Çevirmenin Çemberi: "Ben O Hikâyeye Dönüşmeden Bir Roman Başka Türlü Nasıl Çevrilir Bilmiyorum"
- Reklam -
- Reklam -

Hazal Gül, 2023’te Koridor Yayıncılık etiketiyle yayımlanan Josefina Aldecoa’nın Bir Öğretmenin Hikâyesi kitabını İspanyolca aslından Türkçeye kazandırdı. Gül, eserin çeviri yolculuğunu tüm detaylarıyla Kayıp Rıhtım’a anlattı.


Çevirmen Hazal Gül, Josefina Aldecoa’nın “Bir Öğretmenin Hikâyesi” Kitabını Anlatıyor

İstanbul Üniversitesi İspanyol Dili ve Edebiyatı bölümünde öğrenci olduğum sıralarda, tiyatro oyuncusu Ali Poyrazoğlu’nun benden Gabriel García Márquez’in bir tiyatro oyununu Türkçeye çevirmemi istemesiyle çeviri dünyasına ilk adımımı attım. Poyrazoğlu benden bunu istemeseydi, cesaretlendirmeseydi muhtemelen böyle bir işe bulaşmaya hayatım boyunca cüret edemezdim, haddimi aşmak olarak görürdüm.

Oyunun çevirisini tamamladıktan ve Poyrazoğlu’ndan geçer not aldıktan sonra çevirinin “bana göre” bir yanı olduğunu keşfettim. Çevirinin sonuna vardığımda hissettiğim o duyguyu tekrar tekrar yaşamak isteyecektim. Sonrasında kendimi yayınevleri için çocuk kitapları çevirirken buldum. Çocuk kitabı çevirmenin masalsı bir yanı vardı. “Ben bir çocuk olsam” diye düşünerek çalışmak, yetişkinler dünyasından biraz da olsa uzaklaşıp başka bir gerçeklikte dinlenme şansı veriyordu. Sonra başka roman çevirileri geldi ve derken kendimi giderek bu dünyaya ait hissetmeye başladım.

- Reklam -

İspanyol Filolojisi mezuniyeti sonrası filolog olma yolunu seçmeyen ben, öğretmen ve çevirmen olma yolunda on yılı biraz aşkın süredir ilerliyorum. Çok değerli hocam Rafael Carpintero –kendisi Ömer Seyfettin’den Yaşar Kemal’e edebiyatımızın önemli yazarlarının birçok eserini İspanyolcaya kazandırmış allame-i cihan bir kişidir– ben henüz İstanbul Üniversitesi’nde öğrenciyken, Federico García Lorca’ya hayranlığımı fark etmiş olacak ki bana on şarkılık bir plak kaydı önermişti. Josefina Aldecoa’nın Bir Öğretmenin Hikâyesi kitabı elime geçtiği andan itibaren kafam gramofon. İçinde Federico García Lorca ve La Argentinita’nın[1] Canciones Populares Españolas (İspanyol Halk Şarkıları) plağı dönüp duruyor. La Argentinita’nın ipeksi sesine, zapateado ve kastanyetlerine Federico piyanosuyla eşlik ediyor. Kapımda Josefina’nın at arabası beliriyor. Elimde yelpaze, atlıyorum atlı arabaya. Ver elini 1930’lu yılların İspanya’sı. Woody Allen filminde miyiz? Parmaklarım bilgisayar klavyesinde koşmaya başlıyor, at arabası dört nala. Neden sonra kendimi Franco’nun düğün alayını seyredenler arasında buluyorum. Güzelim memleketi mezarlığa çeviren asker alaylarının el caudillo’su[2] –düğününde Yarbay, büyüdüğünde General, yüzbinlerin ve Federico García Lorca’nın katili– Diktatör Franco’nun düğün alayını seyrediyorum…

Josefina Aldecoa
Josefina Aldecoa

Bir Öğretmenin Hikâyesi ve Çeviri Yolculuğu…

Sanırım öğretmen olmam ve İspanya yakın tarihine özel ilgi duymam sebebiyle Bir Öğretmenin Hikâyesi’ni ilk andan itibaren içselleştirdim. O köy okulunun kapısında Gabriela mıyım, Hazal mı? Emin olamıyorum. Bugün bir öğretmen olarak 1930’lu yılların İspanya’sında öğretmen Gabriela ile hiç zorlanmadan empati kurabiliyorum. Bu durum canımı sıkıyorsa da çeviri sürecinde işime yarıyor… Sınıfa girdiğimde –Gabriela gibi– nasıl bambaşka bir dünyaya dalıyorsam bu kitabın içine de öyle dalıyorum. Çünkü kendimi hikâyeye dahil etmeden, “ben” o hikâyeye dönüşmeden bilgi nasıl aktarılır, bir roman başka türlü nasıl çevrilir bilmiyorum.

Kitapla aramda iradem dışında romantik bağ kuruyor, biraz kaygılı bağlanıyorum. Kitabın içindeki benle dışındaki ben birbirini yiyor. Masanın başına geçip çeviriye daldığımda, kendimi Josefina’nın arabasında buluyorum. Çeviriden uzak kaldığım zamanlarda ise kendimi dürtüyor, rahatsız edip duruyorum: Ya hikâyenin bir yerini çözemezsem –çünkü çeviri biraz da bulmaca çözmek gibidir– ya bu kez altından kalkamazsam, diye debeleniyorum. Bir cümle, bir kelime günlerce aklıma takılıyor ve olmayacak, diyorum, bu kez bitiremeyeceğim. Başka bir coğrafyanın romanını çevirirken yalnızca dil bilgisi yetmiyor, kültürel bağlamı anlamak da gerekiyor. Anlayamamaktan korkuyorum. Romanın özgün ruhunu yakalamak ve Türkçeye aktarırken tanıdık kılmak gerekiyor. Kılamamaktan korkuyorum.

Neyse ki çevirinin başına her geçtiğimde, korkularım yok oluyor. Metin boyunca o ruhun peşinde akıyorum, bir yerlere takılıp tökezlesem de mutlaka ayağa kalkıp devam ediyorum. Adanmışlık gerektiren sancılı bir süreç bu. Çeviri sırasında “Bu bitsin, bir daha kitap çevirmek yok,” deyip dursam da kitabın Türkçesi canlı kanlı elime geçtiğinde duyduğum haz beni bu çetrefil sürecin gönüllü bir çilecisine dönüştürüyor…

Gabriela ve Öğretmenlik

Bir Öğretmenin Hikâyesi - Josefine Aldecoa

Ülkemizdeki eğitim sisteminin biraz uyumsuz bir çarklısı olarak tam da öğretmenliğe ara verme kararı aldığım bir dönemde tanıştım Gabriela ile. Onun umut-hayal kırıklığı voltasına kitap boyunca eşlik ettim. Bazen de onun yerine ben volta attım. İyi bir öğretmen “olmak” yolunda yaptıklarım Gabriela’nınkinin yanında deryada su damlası olsa da mesleğimle gurur duydum… Gabriela’nın köy okullarında verdiği mücadelede memleketimin köy öğretmenlerini, İkinci İspanya Cumhuriyeti’nin ücra köylerin pırıl pırıl çocuklarına ulaşma çabasında memleketimin köy enstitülerini hatırlamamak mümkün değildi.

Aldecoa’nın önsözünde bahsettiği eski İspanya’yı biraz da memleketim olarak okudum, boğazım düğümlendi:

“Bu kitap anneme ve Cumhuriyet’in tüm öğretmenlerine; ülkeyi eğitimle kurtarmaktan başka çarenin kalmadığı (öğretmenlerin o zaman üstlendiği sorumluluk buydu) tarihsel bir dönemde gösterdikleri fedakârlığa, gayrete ve adanmışlığa bir övgü niteliği taşımaktadır.”

Haklı, dedim, bir insan, bir ülke kurtulursa ancak eğitimle kurtulur.

- Reklam -

Andá jaleo jaleo… Federico’yu piyanonun başında görüyorum. La Argentinita ipeksi sesiyle kafamın içinde… 1936 Ağustos’u. Granada sıcaktan kavruluyor. Federico yazlık evinde, kim bilir dilinde hangi şarkı, tutuklanıyor. Sakın tarlaya çıkma güvercin, bil ki ben bir avcıyım… Andá jaleo jaleo… Tutuklandıktan yaklaşık üç gün sonra kalleşçe kurşuna diziliyor. “Cinayetin Granada’da işleniyor, senin Granada’nda”[3] ama cenazen bulunamıyor Federico.

Bu cinayetten 76 yıl sonra Granada’ya düşüyor yolum. Evini ziyaret ediyorum, yürüdüğü sokaklardan geçiyorum. Yazlık beyaz ceketiyle yanımda yürüyor, koluna giriyorum. Federico’nun izinde biraz da kendimi arıyorum. Bir öz-çeviri yolculuğu oluyor. Yıllardır memleketimin özel okullarında öğretmenlik yapmaya çalışan ben, ne kadar öğretmen olabildim? Sistemin biraz da olsa uyumsuz bir çarklısı olarak içten içe övünen ben, yaranın biraz da kendisine dönüşmedim mi? Biraz olsun Gabriela olabildim mi?

Bir Öğretmenin Hikâyesi
Paula Llorens, bir tiyatro oyununda Gabriela rolünde.

Son Sözler…

Bir Öğretmenin Hikâyesi’nin Türkçeye çeviri süreci kendimle hesaplaşma süreci biraz da. Bir öğretmen olarak daha iyi yapabileceklerimin hüznü içimde. O vapura yetişememek, o şarkıyı bir daha duyamamak, o son sözü söyleyememek gibi bir hüzün. Dilerim, benim yerime Gabriela öğrencilerimde eksik bıraktığım, yetemediğim ne olduysa tamamlasın…

Gabriela’nın peşinde oradan oraya sürükleniyorum. Zamanın parçalanmaz akışı işte. Öğrencileri öğrencilerimin yüzlerine karışıyor. Aldecoa’nın Gabriela’sının Türkçe hoparlörüyüm. Türkçe sesleniyorum: Gabriela kadar cesur, karanlık zamanlarda mesleğinden vazgeçmeden öğrencilerine ışık olan öğretmenlere selam olsun. Savaşların, sokakların, parkların, otel yangınlarının acı dolu zamanlarında yitip gitmiş dünyanın tüm aydınlık yüzlerine selam olsun.

Hazal Gül


[1] İspanyol asıllı Arjantin doğumlu sanatçının asıl adı Encarnación López’dir.

[2] Türkçede “önder” anlamına gelen el caudillo Francisco Franco’nun lakabıdır.

[3] Antonio Machado, Cinayet Granada’da İşlendi


Bir Öğretmenin Hikâyesi hakkındaki yorumlarınızı bizimle Kayıp Rıhtım Forum üzerinden paylaşabilir, diğer çevirmen maceralarına buradan ulaşabilirsiniz.

Benzer içerikler için bizi Google Haberler üzerinden takip edebilirsiniz.

Konuk Yazar

Siz de Kayıp Rıhtım'da konuk yazar olabilirsiniz!

İletişim: [email protected]

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dungeons & Dragons Dizisi İptal Edildi

Paramount+, “Dungeons & Dragons” Dizisini İptal Etti

Rumeli Hisarı'nın Altında Gizli Bir Geçit Keşfedildi

Rumeli Hisarı’nın Altında 125 Metre Uzunluğunda Gizli Bir Geçit Bulundu