in , ,

İtalyan Korku Sinemasının Usta İsmi Dario Argento ve Karanlık Peri Masalları

Dario Argento ve sinema yolculuğuna göz atma zamanı. İşte İtalyan korku sinemasının usta isminin hayatı ve beyaz perdeye kazandırdıkları.

Dario Argento hayatı İtalyan Korku Sineması
- Reklam -
- Reklam -

Dario Argento, İtalyan korku sinemasının usta ismi… Kanın en estetik hâli olan Giallo filmlerinin dehası İtalyan yönetmen, yapımcı, senarist ve oyuncu… Argento’nun sinematik yolculuğunu sizler için anlattım. Gelin birlikte derin kırmızının gizemini çözelim.

“İç çekişlerine geliyorum
Kara gözyaşlarının annesi…”

Dario Argento 1940 yılında Roma’da sanatçı bir ailenin içinde doğdu. Yapımcı ve yönetmen babası Salvatore Argento ile fotoğrafçı annesi Elda Luxardo sayesinde sanata olan ilgisi ve yeteneği çocukluk yıllarında ortaya çıktı. İzlediği filmler onu sinemaya yakınlaştırıp lise döneminde sinema yazarlığına yöneltti. Okuldaki eğitimini arka planda tutarak kendini sinema alanında geliştirmeye adadı. Küçük çaplı projelerle başlayıp günümüzde Giallo’nun efsanesi haline dönüşen Argento, İtalyan sinemasının korku ve gerilim türüne büyük başarılar kazandırdı. Sanatçı ailenin içinde doğmasının etkisi olsa gerek, kızı Asia Argento’yu da birçok projesine dahil etti. Edgar Allan Poe, Sigmund Freud ve Carl Gustav Jung gibi isimlerin etkisini filmlerinde verdiği mesajlarda görmekteyiz. Poe’nun güzel ve ölü kadın imgesi, Freud’un çocukluk travmalarının hayatımıza dair olumsuz etkileri teorisini hemen hemen her filminde hissederiz.

- Reklam -

Dario Argento ve Argentoizm

Dario Argento hayatı İtalyan Korku Sineması

Eğer bir Argento filmi izliyorsanız içsel tecrübenin tadını çıkarırsınız. İçimizde bastırılmış, gizli kalmış travmaları fark edebiliriz. Jung’ın anne arketipinin yansımasını Argento bize görsel şölenle sunar. Geçmiş geleceğimizin altyapısıdır. Dışlanmışlık, değersizlik ve bizim dışımızda gelişen maruz kaldığımız duygu ve durumlar sadece basit birer çocukluk travması olarak kalmayıp bizi bugünkü sahip olduğumuz kimliğe büründürür. Çoğunlukla iç güdülerimizle adaleti intikamla sağlamaya çalışırız. Bu Argento’nun filmlerinde bazen kötü anne figürü bazen farklılıklarımızın çevremiz tarafından çirkinlik olarak adlandırılıp aşağılanma bazen ise tanık olduğumuz karanlık sırlarla ortaya çıkmaktadır.

“Derileri kanat hüznünle

Hüzün derimizin altında gizlenen çocuktur.”

Giallo’nun yaratıcısı olarak kabul gören Mario Bava’nın izinden yola çıkan Dario Argento kendi tarzıyla adeta bir akım yarattı. Kanın en estetik haline tanık olurken kendinden birçok ize rastlarız. Çoğu filminde gördüğümüz siyah deri eldivenli el Argento’ya aittir ve o el avını bazen sinsice takip ederken bazen cinayet silahıyla ampulleri patlatabilir bazen de evinizi darmadağın edip delilleri yok etmeye çalışır. Kamera avının peşinde durmaksızın dolaşan silah gibi kullanılır. Görüş açıları izleyeni o dehşetin içine alır ve hem kurban hem de avcı olursunuz. Hem kovalayıp hem kovalanan olmak Argento’nun kamerasının stilidir. Özellikle Suspiria’da yoğun bir şekilde şahit olduğumuz renk geçişleri görsel doyuma ulaştırır. İşler kızışacağında veya zamanın kanlı ibresi dönmekteyken devreye giren müzikler bir kez daha “evet bu bir Argento filmi” dedirtir. Goblin, Cladio Simonetti gibi tarzıyla eşsiz müzisyenlerin büyük katkıları olmuştur. Hatta bazen Argento daha filmi yazma aşamasındayken çalışmalar yapmışlardır. Profondo Rosso’da Goblin, Inferno’da Keith Emerson, Tenebrea’de Cladio Simonetti harikalar yaratmışlardır.

Dario Argento kimdir

Dario Argento çoğu zaman İtalyan Hitchcock’u diye adlandırılsa da aslında çok farklılardır. Alfred Hitchcock’un çalışmalarında anlatım mantığa uygun ve odaklanmış sabit bir akış varken Argento’da ise dinamik bir aktarım, teknik yetenek ve atmosfer ön plandadır. Yine de Argento bazı filmlerindeki imgelerle ona saygı duruşunda bulunur. Bu selamlama olayı en çok Mario Bava için görülmekte. Çünkü Argento onu üstadım diye nitelendirmekte ki gerçekten de Bava Giallo için en büyük yapı taşıdır.

Filmlerinde gördüğümüz mimari ve sanatsal şaheserler de onun bu alanda da ne kadar özel olduğunu yansıtmaktadır. Roma’nın birbirinden güzel mimari yapıları, hoş sokakları, İtalyan ressamların ve heykeltraşların eserleri filmin karanlığında nefes alabilmemizi sağlar. Cinayet sahnelerinin şekli, olayı çözmeye çalışanlar, filmdeki herkesin potansiyel katil olabileceği hissi de olmazsa olmaz unsurlardan. Argento’nun tarzında çok göze batan ve ön yargı oluşturan filmlerinde kadınların vahşice öldürülmesidir. Bu Argento’yu kadın düşmanı gibi gösterse de aslında genellikle yanlış bir algı. Dikkat ederseniz cinayeti çözmeye çalışırken adeta bir dedektif gibi katilin peşini bırakmayan birçok kadın görürsünüz. Bu kadınlar cesurdur ve gerçeği ortaya çıkarabilmek adına ölümü göze alırlar. Erkekse travmasıyla yüzleşememiş korkak bir suçludan ibaret. Sizce öldürülen olmak mı daha dehşet verici yoksa öldüren olmak mı?

“Şu kertenkeleye bak

Avına doğru yürürken ne tutkulu”

- Reklam -

Western filmler yazarak başlayan bu yolculuk Argento gelişip tarzını buldukça koyu kırmızı akan bir senfoniye dönüşür. Ölümün ve şiddetin pornografik yansıması filmlerinin ana özelliklerinden biri haline gelir. İçsel duyguların korku ve endişeyle ışığa, sahne tasarımına aktarımı Argento’nun sinematik gerçekliğinin sembolik dışa vurumudur.

Karanlık Peri Masalları

dario argento suspiria

Kabusvâri karanlık bir dünya yaratan Dario Argento, Ana Üçlemesi ile bizi doğaüstü olaylara sürükler. Karanlık peri masalları diyebileceğimiz üçlemenin ilk filmi Suspiria ile başladı. Üç kötü niyetli cadı karşılaştıkları herkese ızdırap salarak şeytani görevlerini yapmaktadır. Mitolojik bir hikâye ortaya koymak isteyen Argento, Suspiria için çalışırken birçok kaynaktan esinlendi. Üç Ana’nın temelini oluşturan “Levana ve Our Ladies of Sorrow’un” karanlık tasvirlerini içeren (Suspiria de Profundis ve De Quincey) yazılarında kutsal olmayan 3 zarafet, 3 kader, 3 öfkeyle birbirine bağlı olan anneden esinlendi. Gözlerimizin önünde korku dolu ve büyüleyici bir peri masalı olan Suspiria izleyiciyi çılgınlığa sürükler. Poe’nun etkisinin hissedildiği ilk filmidir. Daria Nicolodi, öğretmen ve öğrencilerin gece yarılarında kara büyü yaptığı bir okulda okumuş olan büyük annesinin anlattıklarını Argento’ya aktarmıştır ve senaryo buradan yola çıkarak şekillenmiştir. Kan kırmızısının gözlerimizi boyadığı Suspiria’dan sonra yönetmenin diğer filmleri ile daima karşılaştırılır.

Görseller ve renkler içsel ataklar yapmaktadır. Sado-erotik imgeler, sahne tasarımı, şeytani film müziği ile soluk soluğa bırakır. Yapılan bazı incelemelere göre Suspiria sinema tarihinin kalp atışımızı en çok hızlandıran filmidir. Saykodelik şekilde dönen yeşil, mavi, kırmızı renkler kullanılmıştır. Bu cehennem atmosferinde ilk ana ile karşılaşmaktayız. Dario Argento klasiği olan gerilimli taksi sahnesiyle başlar, bale okulunun gotik mimarisiyle devam eder. Kötü anne figürü en delice haliyle bu filmde yer almaktadır. Ateş ve su imgeleri Jung’ı çağrıştırmakta ve sırları ortaya çıkaran kadın karakterimiz okulun karanlık kalbine doğru yol alır.

Inferno

İkinci ana Inferno (Cehennem) filminde ortaya çıkar. Inferno’da sürrealizmden etkilenen Argento bizi “Karanlıklar Annesi” ile tanıştırır. Suspiria’nın devamı olan filmde sadistik efsane devam eder. Filmde 3 anneyle ilgili daha çok bilgi ediniriz. Gotik ve rüya atmosferi ile ilerler. Yine kırmızı, kehribar ve mavi renklerini görürüz. Inferno kâbusun özünü yakalamış başarılı bir filmdir. Evdeki rahime benzer koridorlar, tüneller anaçlıkla bağlantılıdır ve Freudyen imgeler yansımaktadır. İpuçlarını takip eden Rose ve Mark karakterleri Hansel ve Gretel’i anımsatır. Dario Argento karınca çekimlerini de filme ekler ve bu Dali’nin karıncaları çürüme ve ölümle ilişkilendirmesine gönderme gibi görünmektedir.

Üçüncü Anne 27 yıl aradan sonra geldi. La Terza Madre (Gözyaşlarının Annesi) Argento’nun sadist çekimleriyle kanın erotizmini yaşatır. Roma’nın güzel mekânlarını izlerken geçmiş, günümüze eziyet etmek için geri döner. Diğer anneler gibi bu da kendi evinin etrafına çökmesiyle ölür. Önemli olan yol değil yolculuğun kendisidir misali Ana Üçlemesi son bulur.

La Terza Madre

Anne figürü Opera, Phenomena, The Stendhal Syndrome ve Trauma gibi filmlerinde de karşımıza çıkmaktadır. Dario Argento bastırdığımız travmaların kalbini söker ve durmadan bıçaklar. Freudyen seksüel sapkınlıklar, vahşetle stilize edilmiş sanat, genetik anormalliğin suça yatkınlığı, Dante’nin Cehennem’i gibi edebi göndermeler Argento’ya ilham olmuştur. İzleyicinin röntgencilik yaptığı düşüncesi onun hoşuna gider ve kamerayı katilin görüş açısına yerleştirerek bize izlettirir. Geleceğinden kaçmayı başaramayan arketipik Poe karakterleri ve yine Poe’nun her insanın karanlık tarafı olduğu için şeytani işler yapabilme potansiyeli inancı da Argento’yu etkilemiştir. Görsel aşırılıklar stiliyle, psikoanalizi korku ve gerilimle birleştirmesiyle, bakma eyleminin tehlikeli olabileceği teorisiyle, tipik kararlı ve iradeli güçlü kadınlarıyla Argentoesk sahnelerini bize keyifle izletir. 2022’de ise Giallo tarzını hâlâ devam ettiren Argento eskilerini aratsa da yeri asla değişmez usta bir sinema dehasıdır.

“İç çekişlerinin annesi
Döngünün gelini
Salıyorum nefesimi ormana
Cehennemine cennetimi getiriyorum”

Dario Argento ismi sizler için ne ifade ediyor? Ünlü yönetmenin hangi yapımlarını izlediniz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizlerle paylaşabilirsiniz.

Yeşim Teke

“Gerçeklik hayal kurmakla başlar.” Mitoloji, sinema, okültizm, sanat tarihi ile ilgileniyor ve yazıyorum. Roman yazarıyım, çiziyorum ve tasarımlar yapıyorum.

2 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for ivy ivy dedi ki:

    Filmlerde yer alan müziklerden bahsedilmiş gerçi ama ben yine de link paylaşmak istedim.

    İnceleme yazısı da ayrı güzel olmuş. Elinize sağlık.

  2. Avatar for yesimmtekee yesimmtekee dedi ki:

    Teşekkür ederim :purple_heart: Suspiria’nın müziğindeki gerilimli, dinamik akış insanı her dinleyişinde büyülüyor. Argento, yol arkadaşlarını iyi seçiyor :slight_smile:

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Ms. Marvel 2. sezon onayı

Olumsuz Eleştirilere Rağmen Disney+ Dizisi “Ms. Marvel”ın 2. Sezon Onayını Aldığı Söyleniyor

Gen V Dizisi Çekimlerini Tamamladı

Çekimleri Tamamlanan The Boys Spin-off Yapımı “Gen V”den İlk Görseller Paylaşıldı