Video oyunları dünyasının en büyük etkinliklerinden biri olan E3’ün bu yılki ayağını da geride bıraktık. Her zamanki gibi Sony, Microsoft, EA, Ubisoft ve Bethesda gibi devler kendi konferanslarında gövde gösterilerinde bulundu. PC Gaming Show’un da bu sene onlardan hiç de aşağı kalmaması bir başka güzellikti.
Tabii herkes gibi bizim de beğendiğimiz ve beğenmediğimiz oyunlar oldu bu fuarda da. Kimilerini sevinç nidaları ve hayranlık göz yaşlarıyla bağrımıza bastık, kimileriniyse hüsranla uğurladık. Gelin, o oyunlara hep beraber bakalım.
Beğendiklerimiz
Beyond Good & Evil 2
Bundan yıllar önce, henüz çocuk denebilecek bir yaşta ilk oyunu oynadığımda Beyond Good & Evil‘den çok etkilenmiştim. Çünkü bence iyi bir oyunun yapması gereken şeyi, farklı bir deneyim sunmayı çok iyi başarıyordu. Enteresan dünyası, değişik karakterleri, fotoğraf çekmek gibi orijinal yan mevzuylarıyla çok çekici ve çok farklıydı. Ama oynadık, bitti ve devamı yıllarca gelmedi. Şimdi gördüğümüz devam oyunuysa yine farklı olacağa benziyor. Tabii oyun içi detayları görmeden bunu söylemek çok sağlıklı değil, ama umudum o yönde. – Türker
Beyond Good & Evil, aradan geçen 15 yıla rağmen en sevdiğim oyunlar sıralamasında hâlâ en tepelerde yer alır. Kendine has dünyası, platform öğeleri, fotoğraf çekme mekaniği ve müzikleri kadar Jade, Pey’j ve Ajan Double H gibi karakterleriyle de beni kendine fena bağlamıştı. Uzun bir aradan sonra o evrene dönüş yapmak ve eski dostları tekrar görmek çok ama çok keyifli olacak gibi görünüyor. Ah bir de Jade şu kılıcını bize sallamasa… – M. İhsan
Cyberpunk 2077
CD Projekt RED, karanlık dünyalar yaratma konusunda muazzam bir firma. Ve aynı şey Cyberpunk 2077 için de geçerli olacak gibi görünüyor… Oyunun fragmanında denildiği gibi, suçun ve yozlaşmışlığın diz boyu olduğu ama yine de herkesin orada yaşamak istediği bir şehir var karşımızda. Teksaslı kovboyu da var, Güneyli çiftçisi de, mafya babası da: bir siberpunk Amerika portresi. Kendi içinde hiyerarşik bir düzeni var gibi dursa da, suç paydasında toplanan insanların el eriminde, birbirlerine çok yakın olması fazlasıyla cezbetti beni. – Bayram
Duyurulduğu ilk günden beri The Witcher serisini seven sevmeyen herkesin dikkatine mazhar olan Cyberpunk 2077‘yi uzun bir bekleyişin ardından nihayet gördük. Bazılarımız çok mutlu oldu bazılarımızsa hayal kırıklığına uğradı. Özellikle de şehrin cıvıl cıvıl görüntüsünden ve Birinci Şahıs kamerasından hoşlanmayanlar… Ama gerçek şu ki fuarın en çok konuşulan isimlerinden biri oldu kendisi. CDPR’ın şimdiye dek bizi hiç hayal kırıklığına uğratmadığını göz önüne alıyor ve kamera açısı vs. gibi sorunları hiç kafaya takmıyorum şahsen. Cyberpunk 2077 bu yılın birincisi ve en çok beklediğim yapım benim gözümde – M. İhsan
Death Stranding
Artık E3 konferanslarının geleneği oldu, bir Death Stranding videosu seyrediyoruz, hiçbir şey anlamıyoruz ama bir yandan da hoşumuza gidiyor. Şimdi ne oluyor mesela bu videoda, anlamak pek mümkün değil, önceki senelerde yayımlananlarla bir araya getirince bir şeyler ifade eder gibi oluyor sadece. Ama yine de her şeyiyle harika görünüyor ve çıktığında da çok beyin yakacakmış gibi duruyor. Sonuçta işin arkasında Kojima olduğu için heveslenmemek mümkün değil. – Türker
Ghost of Tsushima
Tutmuş bir oyun serisinin ekmeğini yiyerek güvenli oynamanın dışında, sonucunun ne olacağını kestiremeden cesaretle yola çıkarak yeni denemelerin yapılması E3’te görmeyi sevdiğim şeylerden. Ghost of Tsushima da bu sene bunlardan biri oldu. Harika manzaraları ve gördüğümüz kadarıyla keyifli oynanışıyla birlikte bizi büyüleyeceğe benziyor.
1274’te Moğol İmparatorluğu’nun Japon adası Tsushima’yı istila etmesiyle birlikte, hayatta kalan son samuraylardan Jim Sakai’nin ölümcül direnişini deneyimlemek eğlenceli olacak. – Cem
Benim için yılın en güzel sürprizi oldu diyebilirim bu oyun için. Japonya atmosferiyle yoğrulmuş bir The Witcher 3 gördük âdeta oynanış videosunda. Ve bu bence harika bir şey… Aynı formülü kullanan daha fazla açık dünya oyununa kesinlikle hayır demem. Ve Ghost of Tsushima hem bunu çok iyi bir şekilde yapıyor hem de Uzakdoğu atmosferini bizlere müthiş bir şekilde yansıtıyor. Konsol aldırtacak cinsten bir yapım – M. İhsan
Metro Exodus
Korku, hayatta kalma içgüdüsü, çaresizlik, kıyamet sonrası atmosfer… Evet, doğru bildiniz! Metro: Exodus! Ağzımdan sular akarak izledim Volga’yı keşfettiğimiz oyun içi videoyu, seri hakkında son derece hassas biri olarak da duygulandım açıkçası. Anya ile Artyom’u böyle görmek çok ama çok güzel, fonda çalan Angel’a değinmiyorum bile! Tek çekincem yapay zekânın yetersiz gibi gözükmesi ama bu sadece benim kuruntum da olabilir. Sabırsızlıkla bekliyorum. – Çağatay
Çünkü başka bir Metro oyunu? Yarattığı kendine has kıyamet sonrası dünyasıyla Metro serisinin bu ayağında bir sürü yeniliğin olması beni çekiyor, ama esasen Moskova’nın dışına seyahat edebilmemiz ve açık dünya Metro’sunu tecrübe edebilmemiz harika. 1 yılı anlatacak hikâyede farklı mevsimleri de yaşayacağımız söyleniyor. – Bayram
Noita
Yayınlanma tarihine “when it’s done [bittiği zaman]” yazacak kadar dürüst bir ekibin geliştirdiği Noita beni heyecanlandırdı. Pikseli bir adım öteye taşıyan bir fizik motoru, platform temelli oynanış ve oyuncuya farklı tercihler sunabilen bir çeşitlilik. Oyunla ilgili videoyu gördükten saniyeler sonra takibime aldım. – Çağatay
Unravel 2
İlk olarak 2015 yılında EA’nın E3 konferansında izlediğimiz ve oyuncuları heyecanlandıran Unravel, çıkmasıyla birlikte yarattığı beklentinin boşa olmadığını göstermişti. Oyuncular ve eleştirmenler tarafından tam not alınca, oyunun arkasındaki Coldwood Interactive adlı stüdyonun gelecekte yapacaklarına dair ilgi de hâliyle çok arttı.
Yeni duyurulan Unravel 2 ise ilkine göre oynanışa kattığı farklılıklar ile birlikte yine harika atmosferiyle bizleri içine sokacağa benziyor. Duyurulduğu gibi hiç bekletmeden çıktığını da hatırlatalım! – Cem
We Happy Few
Cesur Yeni Dünya ile Gelecekbilim Kongresi; Bioshock: Infinite ile birleşmiş sanki. İnsanların “joy” adındaki uyuşturucuyla kendilerini kandırdığı bir 60’lar distopyasında geçiyor oyun. Hem Bioshock’un oyun mekaniklerine çok benzediği için şimdiden çok sevdim. – Bayram
Resident Evil 2 Remake
Yıllardır çıktı, çıkıyor, çıkamadı, zombi maması oldu derken Resident Evil 2′nin yeniden yapımı Sony konferansından ansızın, karanlık bir köşeden fırlayan bir zombi misali hiç beklemediğimiz bir anda üzerimize atıldı. Hem de ne atılmak! Oyunun atmosferi her zamanki gibi muazzam görünüyor. Leon, Claire, Sherry, Ada, Licker ve Tyrant gibi eski dost ve düşmanlar da öyle… 20 yıl sonra Racoon City Polis Karakolu’na dönmek için sabırsızlanıyoruz! William da öyle… – M. İhsan
Marvel’s Spider-Man
Insomniac’ın geliştirdiği Spider-Man oyunu her görüşümde beni kendisine bir parça daha âşık ediyor. Bugüne kadar ağ kafanın pek çok oyununu oynadım. Bunların arasında Web Of Shadows, Shattered Dimensions ve Spider-Man 3 gibi oldukça başarılı yapımlar da vardı. Ve açık dünya New York’ta dolaşmamıza onlar da imkân tanıyordu. Ama… ama ama ama… bu seferki bir başka. Bir kere Batman’in Arkham serisindeki dövüş stilini çok iyi kullanıyor. Ek olarak PS4’ün nimetlerinden sonuna kadar faydalanamaması onu hem görsel hem de aksiyon açısından iyice yukarı çıkarmış. Eh… Spidey’in çeşit çeşit düşmanının da oyunda boy göstermesi hepten büyük bir artı. Sadece Playstation’a çıkması cidden çok yazık… – M. İhsan
DOOM Eternal
FPS türünün kralı yepyeni bir oyunla geri dönüyor. Üstelik bu sefer cehenneme gitmiyoruz, cehennem bize geliyor! Dünyaya! Başka söze gerek var mı? – M. İhsan
Beğenmediklerimiz
Battle Royale Oyunları
Sanat, estetik veya özgün bir yapım? Hayır! Ne gerek var? Koşun “ekmeeeeeeeeeeeeeeeeeeek” var burada, en tazesinden… Heyecanı kaçmadan biz de yalandan hızlıca bir şeyler yapalım, pastanın bir köşesinden tazeyken yiyelim. Peki oyunun “içeriği” nasıl olsun? Önemli değil o kısmı, Battle Royale ve oynaması ücretsiz olsun, oyun içi bir şeyler satarak köşeyi döneriz.
Bunlara cevabı Devolver Digital yine akıllara kazınan harika bir konferansın başında verdi. Siz de bu durumdan benim gibi rahatsız oluyorsanız, buyurun içiniz serinlesin. – Cem
PlayerUnknown’s Battlegrounds ile başladım BR kariyerime, ki zaten piyasada bana hitap eden tek BR kendileri olmakta. Fakat şöyle de bir şey var: Artık yeter! Tam sürümü yayınlanan ve Steam’in zirvesine yerleşen bu oyunun bile hâlihazırda sunucu, netcode, hile vb. gibi tonlarca sorunu varken, hiçbir yaratıcılık göstermeden, asgari emekle bu dalgadan nemalanmak isteyen oyun geliştiricilerine hayır, hayır, hayır! – Çağatay
Battlefield V
Hanımlar beyler, sözün bittiği yerdeyiz. Battlefield V! Otantik bir İkinci Dünya Savaşı oyunu dendi bu oyun için, peki ne gördük? Saçı sakalıyla hipstera benzeyen atletli abiler, kruvaze paltosu ve protez koluyla (evet protez, yanlış okumadınız) Nazilerin kafasında kriket sopası parçalayan ablalar ve daha niceleri. Bu noktada ya bizimle dalga geçiyorlar ya da çağa ayak uyduruyorlar diyorum. Muhtemelen ikincisi tabii… – Çağatay
Devil May Cry 5
Önceki oyunlardaki deliliği, canavarların canavarlığını, Dante’nin karizmasını… kısaca bildiğimiz DMC’ye dair hiçbir şey göremedim oyunda. Orlando Bloom’a benzeyen ergen Nero’ya mı laf edeyim, yoksa “kadın karakter de bulunsun” diye koyulmuş, sürekli konuşan kadın figürüne mi? Son çıkan DMC’den o kadar şikâyet edince bizi böyle cezalandırdılar sanırım. – Bayram
Fallout 76
Yahu Bethesda ne yapıyorsunuz siz? Elder Scrolls Online olayından sonra Fallout serisini yıllarca rafa kaldırdınız, o arada Skyrim’i her tarafa çıkartarak yeni Elder Scrolls bekleyenleri üzdünüz, şimdi de aynısını yapma sırası Fallout evrenine mi geldi? Yahu mecbur muyuz sürekli başkalarıyla oyun oynamaya biz? Hiç senaryosunda kendimizi kaptıracağımız, başka insanlara ihtiyaç duymayacağımız oyunlar oynamayalım mı? Tamam, oyun güzel görünüyor, sonuçta bir Fallout oyunu ne kadar kötü olabilir diyeceğim ama aklıma Fallout 4 geliyor, susuyorum. Tek kişilik oyun istiyoruz! – Türker
Bethesda, Fallout markasını öldürmeye devam ediyor. Her ne kadar eksikliklerine ve yanlışlarına rağmen Fallout 3’ü severek oynamış olsam da Obsidian bu evrene hâkim, gerçek RYO ustalarının elinde üç boyutlu bir Fallout’un ne kadar harika bir şey olabileceğini New Vegas‘la göstermişti. Gelin görün ki Fallout 4 öncülünü takip edip RYO öğelerini giderek azaltmış, diyalogları basitleştirmiş, karizma gibi özellikleri hiçe saymış ve oyunu bir shooter’a çevirmişti. Şimdiyse RYO etmenlerini sıfıra indirgeyen, ARK ve Rust gibi oyunların pazarından faydalanmak için yapıldığı çok bariz olan Fallout 76 çıktı karşımıza. Fallout, power armor giyip karşımıza çıkanı vurmak değildir ey Bethesda… Fallout, nükleer savaş sonrası bir dünyayı keşfetmek, rol yapmak, yeri geldiğinde sorunları konuşarak çözmek ve dilersek kötü olabilmektir. Gerçek Fallout bu değil. – M. İhsan
For Honor
EA konferansında, Battlefront 2 adına sahneye çıkan kişi, oyunculardan gelen tepkiler doğrultusunda hatalarını kabul ettiklerini ve bunları dikkate aldıklarını söyledi. İleride ne kadar bu söylemlerinin arkasında duracaklar muamma. Ancak her şey güllük gülistanlık gidiyormuş gibi sahte bir şekilde davranılmadı.
Diğer bir yandan For Honor… Tam tersine hiçbir olumsuz tepkiyle karşılanmamış ve yalandan her şey olağanüstü ilerliyormuş gibi aktarıldı. Oyuncular biliyor durumu, zaten oyun da içler acısı durumda olduğu için bedava yapıyorsun. Çözümü oyunun içeriğini geliştirmekte görmeyerek, bedava yaparak kurtarmaya çalışmak da ayrı üzücü. – Cem
The Last of us Part II
Korku, hayatta kalma içgüdüsü, macera, aksiyon, kadın karakter, politik doğruculuk… Evet, doğru bildiniz! The Last of Us! 2013 yılında piyasaya sürülen bu “üçüncü şahısta sürekli aynı animasyonla adam boğma ve merdiven tırmanma simülatörü”, IGN ve GameSpot başta olmak üzere birçok siteden tam puan almıştı(!). The Last of Us Part II ismiyle E3’te 12 dakikalık bir video izledik fakat videonun üçte biri Ellie’nin kız arkadaşıyla öpüşmesi üzerineydi. Sallanan kamera ve parlak grafiklere ağzının suyu akarak bakan PS oyuncuları eminim heyecandan yerinde duramıyordur. – Çağatay
Wolfenstein Youngblood
Bu neydi yahu şimdi? Ne kadar gereksiz bir şeydi hatta… Wolfenstein 2 her ne kadar iyi bir oyun olsa da bol bol politik doğruculuk, kadınlar tanrıçadır ve beyaz adam kötüdür güzellemesi içeriyordu zaten. Şimdi de baş karakterinin iki kadın – BJ’in kızları – olduğu, co-op bir yapım var karşımızda. Beni yanlış anlamayın, ne kadınlara karşı bir düşmanlığım var ne de siyahlara. Ama bazı şeyler gözüme gözüme sokulmaya başlandığında, bir şeyler bana dayatıldığında bundan rahatsız oluyorum. BJ’siz bir Wolfenstein oynamak gibi… – M. İhsan
Bitirirken bu listenin şahsi fikirlerimize göre hazırlandığını ve birbirimizin arasında bile hemfikir olmadığımız konular bulunduğunu hatırlatalım. Sonuçta zevkler ve renkler tartışılmaz… Peki sizin beğenip beğenmediğiniz oyunlar neler?