Neden kitap satın alırız? Bazılarımız kapağını ya da yazarını sevdiği, bazılarımızsa içeriğine ilgi duyduğu için. Peki, hevesle aldığımız kitapları neden aylar, belki de yıllarca okumayız? Forbes’ta yayımlanan ve sizin için çevirdiğimiz bu makale, bizi kitap almanın gizemine doğru giden bir yolculuğa çıkarıyor.
Kitaplığınız, okuyacak zaman bulamadığınız kitaplarla mı dolu? Bu kitaplar, sizde büyük bir suçluluk duygusu mu yaratıyor? Korkmayın, yalnız değilsiniz. Hatta Japonlar buna bir isim bile vermiş. Bu duruma “tsundoku” deniyor.
Okumayı Bir Öğrenme Yolu Olarak Düşünün
Sırf zevk için üzerinde pek de uğraşılmamış kitaplar okumakta bir sorun yok. Öte yandan bir iş kitabı, problemlerinizi çözmenizde yardımcı bir kaynak niteliğinde olmalıdır. New York Times’taki bir röportajında Bill Gates’in ne dediğine bakalım:
“Bu aralar ilginç yerlere gidiyor, bilim insanlarıyla tanışıyor ve internet üzerinden birçok derse katılıyorum. Ancak okumak, bir şeyler öğrenmek için izlediğim en önemli yol.”
Gates yalnız değil. İşin sırrı sorulduğunda Warren Buffet, bir grup öğrenciye şöyle bir cevap veriyor:
“Her gün beş yüz sayfa kitap okuyun. Bilgi böyle öğrenilir. Hepiniz bunu yapabilecek güce sahipsiniz ancak hiçbiriniz yapmayacaksınız.”
Beş yüz sayfayı geçin, günde elli sayfa bile okuyabiliyor musunuz?
Aynı Dönemde Birden Çok Kitap Okuyun
Ben iki üç kitap birden okumayı severim. Böylelikle sıkılmadan bir kitaptan diğerine geçebiliyorum. Birkaç kitabı birden okumak birinden edindiğim fikri, diğerlerindeki fikirlerle birleştirmemi sağlıyor. Aynı zamanda bu yöntem, diğer kitaplara kaldığınız yerden devam etmenin heyecanını sürekli kılıyor.
Sesli Kitaplar Dinleyin
Sesli kitaplar, özellikle işle ilgili kitapları bitirebilmeniz için harika bir yoldur. İşteyken, yoldayken ya da spor yaparken yararlanabilirsiniz onlardan. Sesli kitaplara alıştığınızda hızı arttırabilir, hatta iki katına bile çıkarabilirsiniz.
Kötü Kitapları Bırakın
Oprah Winfrey, bir kitabı ellinci sayfasına geldiğinizde eğlenceli bulmuyorsanız bırakmanız gerektiğini söylüyor. Ben de bu tavsiyeye şöyle bir ekleme yapmak istiyorum:
“Eğlenceli ve yararlı bulmuyorsanız bırakın.”
Bu konuda zorlanıyorsanız endişelenmeyin.
Bill Gates de kötü kitapları bırakmakta zorlanıyormuş. Time’da bahsettiğine göre, haklarında incelemeler ve eleştiriler yazdığı için kötü kitaplarla daha çok vakit geçiriyormuş.
Anti-Kütüphanenizi Oluşturun
Yatırımcı ve yazar Nassim Taleb okumadığınız kitapların, bitirdiklerinizden çok daha değerli olduğuna inandığını söylüyor.
Kitabı Siyah Kuğu’da, okunmamış kitaplarla yenilemeden bir okuma listesini takip etmenin oldukça tehlikeli olduğundan bahsediyor. Bizi okunmamış kitaplardan oluşan bir anti-kütüphane oluşturmaya davet ediyor.
Anti-kütüphanemizin, paramızın ve yerimizin yettiği kadar okunmamış kitaplarla dolu olması gerekiyor.
Görünüşe göre, Japonların “tsundoku” dedikleri şeyin pek de bir zararı yokmuş.
Siz ne dersiniz?